23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ lerde bulunmayan bütün kelime, deyim ve kullanım biçimlerini kapsama amacı güdülüyor. Usta Gazeteciler Açıklıyor: “Nasıl Atlattım?”/ Hikmet Saim/ Geniş Kitaplık/ 216 s. simleri, gazeteciler ve uzmanlar önünde törenle yakmak için toplamak amacındadırlar. Nazilerin bu düşüncesini öğrenen Picasso ile Alman kadın arasında kıyasıya bir mücadele başlar. Picasso zekâsıyla ve kadını köşeye sıkıştıran yanıtlarıyla güç kazanırken, baştan çıkartıcı kişiliğiyle de kadının ruhunu tümüyle esir alır. Jeffrey Hatcher’ın “Bir Picasso, Lütfen” başlıklı oyunu, Picasso’nun İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler’e başkaldırısından bir kesit sunuyor. Aşkın Kitabı/ Muhammed Bennis/ Çeviren: Metin Fındıkçı/ Kırmızı Yayınları/ 164 s. “(...) gölgene sığınmak için yönelirim soluğumdan çıkıp uzaklaşarak/ yitişim/ kısa sürer hafif başlangıcında/ yeşil kubbe bizi gizler/ veya yalnız beni/ billurdan mesafeler/ her şeyin ışıltısına hizmet eder suyun gerçek damarı akmaya ve dolaşmaya başlar bizi yıkarak/ nesneler iç içe/ sözcükler çözülür...” Muhammed Bennis “Aşkın Kitabı” adlı şiir kitabında aşk temasının değişik boyutlarını işliyor. Cyrano de Bergerac/ Edmond Rostand/ Çeviren: Nuriye Yiğitler/ Remzi Kitabevi/ 280 s. Edmond Rostand’ın gerçek bir kişilikten hareketle yarattığı ve ilk kez 28 Aralık 1897’de Paris’te sahnelenen “Cyrano de Bergerac”, yazarı dünyaya tanıtan yapıttır. “Cyrano de Bergerac” karakterinin en belirgin yönü, güçlü kişlerle mücadele cesareti, ahlaki kaygıları ve hitabet gücüdür. Öte yandan zeki, cesur ve çirkinliğinden ötürü acı çeken ana karakteriyle bu tiyatro yapıtı, çeşitli nedenlerle toplumun kenara ittiği kişleri ve ezilenleri anlatıyor. Son Eylül/ Engin Aktel/ Everest Yayınları/ 248 s. Uzun yıllar gazetecilik yapan Engin Aktel, gazetecilikten gelen birikiminin de etkisiyle gerçek yaşamdan izler taşıyan romanlara imza atıyor. Bir önceki romanında Burgazada’nın çok dilli, çok kültürlü yapısını gündeme getirmişti. Bu kez “Son Eylül” adlı yapıtıyla okurları, Burgazada’dan 67 Eylül olayları olarak anılan cehennemin içine sürüklüyor. Yüzlerce yıllık yerleşik hayatların, dostlukların yerle bir edildiği, köklerinden söküldüğü acılı bir dönemin yaslı öyküsünü anlatıyor. Atatürk’ün DoğuGüneydoğu Politikası ve Gap/ Ramazan Topdemir/ İletişim Yayınları/ 128 s. “Uygarlığın temelleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde atılmıştır. Fırat ile Dicle nehirlerinin suladığı topraklar en verimli topraklardır. Bölge birçok ilke sahne olmuştur. Yazı burada yaygınlaşmış, ilk tekerlek burada kullanılmış, ilk kez sabanla tarla burada sürülmüş, saatlerdeki 60’lık sistem burada icat edilmiş, dünyanın ilk kanalizasyonu buradaki Martı kentinde inşa edilmiş, sulama kanalları ile hayvanlar evcilleştirilmiş, tarımda alet, konutta pişmiş tuğla kullanılmıştır. Tarım ve hayvancılıkta üretim fazlalığı ticari yaşamı geliştirmiş, dolayısıyla Ticaret Hukuku’nun ilk temelleri böylece atılmıştır. İlk üniversite de burada, Harran’da kurulmuştur.” Ramazan Topdemir’in “Atatürk’ün Doğu Güneydoğu Politikası ve Gap” adlı yapıtı Doğu ve Güneydoğu sorununun çözümünde Atatürk’ün bölgede uyguladığı kalkınma politikasını model olarak sunma amacı güdüyor. Ben Aptal Değilim/ Richard Russo/ Çeviren: Sinan Gürtunca/ Galata Roman/588 s. Russo’nun yazdığı dokunaklı yeni romanı, New York’un kuzeyinde yoksul bir kasabada beklenmeyecek zariflikte gelişen olayları ve şanssız halkından birinin hayatını anlatıyor. Sully, yanlış şeyleri elli yıldır büyük bir istikrarla yapmayı sürdürmektedir. Karısından boşanmış ve başka bir adamın karısıyla isteksiz bir ilişki yaşayan, topal bacağının yükünü taşıyan ve edindiği arkadaşlar düşmanı aratmayan Sully’nin başa çıkması gereken yeni bir derdi var: Babasının adımlarını takip etme tehlikesinde olan yabancılaşmış oğlu. “Ben Aptal Değilim” Richard Russo’nun yazdığı önemli romanlardan biri. Yüreğini Dinle/ Danielle Steel/ Çeviren: Leyla Özcengiz/ Remzi Kitabevi/ 286 s. Sinema ve tiyatro oyuncusu Carole Barber, kaybettiği ikinci kocasının ardından ilk romanını yazdığı sırada çok geçmeden tıkanır; kendisiyle ve geçmişiyle yüzleşmeden romana devam edemeyeceğini anlar ve bir zamanlar üç yıla yakın yaşadığı Paris’e gider. Ne var ki orada sorularına cevap ararken geçirdiği bir kaza sonucunda hafızasını yitirir. Artık kendi yaşamını başkalarının ağzından yeniden öğrenmesi gerekecektir. Böylece Carole Barber, yakınlarının ve onu ziyarete gelen esrarengiz bir Fransız erkeğinin yardımlarıyla cesur bir yolculuğa koyulur. Danielle Steel, “Yüreğini Dinle” adlı yapıtında Carole Barber’ın hayatından yola çıkarak unutuş ve hatırlayış gibi yaşam olaylarına değiniyor. Bir Başkadır Benim Mesleğim/ Mete Akyol/ Bilgi Yayınevi/ 400 s. Ahmet Tevfik Küflü’nün “elinizdeki kitabı okuduktan sonra, bir dönemin bildiğiniz kimi kişi ve olaylarının bilmediğiniz yönlerine tanık olmakla kalmayacaksınız, yarım yüzyıldan bile ilk günkü canlılığına da tanıklık edeceksiniz bir meslek sevgisinin de, bir dostluk sağlamlılığının da...” dediği, Mete Akyol’un “Bir Başkadır Benim Mesleğim” adlı yapıtı Bilgi Yayınevi’nce okurlara sunuluyor. Aşkın Sen Hali/ Cem Yılmaz Turan/ Doğan Kitap/ 160 s. “Aşk yerçekimini alt ettiğin bir düştür; âlemi yukarıdan seyrederken küçük ve anlamsız görünen şeyler gözünde gittikçe büyüyorsa o artık düş değil, düşüştür!” Cem Yılmaz Turan'ın “Aşkın Sen Hali” adlı yapıtı bir aşk hikâyesini anlatıyor. ? SAYFA 29 Gazeteci Hikmet Saim, kendisine ve meslektaşlarına ait habercilik tecrübelerini “Usta Gazeteciler Açıklıyor: ‘Nasıl Atlattım?”da derledi. Saim, hem Amazon Ormanları’ndan Elysées Sarayı’na peşinden koştuğu haberlerin serüvenini okurlarla paylaşıyor hem de yaptığı röportajlarda ünlü meslektaşlarının birbirinden ilginç muhabirlik deneyimlerini aktarıyor. Faruk Fenik, Gökşin Sipahioğlu, Hıfzı Topuz, Necati Zincirkıran, M. Ali Kışlalı, Yılmaz Çetiner, Rahmi Turan, Nail Güreli, Orhan Erinç, Fikret Otyam, Altemur Kılıç, Orhan Koloğlu, Orhan Ayhan anılarıyla ve haberci gazetecilik örnekleriyle okurun karşısına çıkıyor. 1968/ Slavoj Zizek/ Çeviren: Sabri Gürses/ Encore Yayınları/ 78 s. Slavoj Zizek’in Encore için seçtiği felsefi/politik metinlerden oluşan, “Tin Kemiktir” ve popüler kültür metinlerini kapsayan “Bilinmeyen Bilinenler” dizisinin farklı boyuta, kabul görmeyen inanışların hatta toplumsal değerlerin temelini oluşturan ama yine de görmezlikten gelinen, farkında olunmayan alanlara yoğunlaşıyor. Hegel’in “Tin Kemiktir” formülündeki kafatası kemiği Zizek’e göre öznedeki temsillenemez bir imkânsızlığı, bir boşu işaret eder. Zizek’in yine aynı dizi içerisinde yayımlanan “David Lynch” adlı yapıtı da bulunuyor. Bay Kolpert/ David Gieselmann/ Çeviren: Sibel Arslan Yeşilay/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 64 s. Alman oyun yazarı David Gieselmann, “Bay Kolpert” isimli yapıtında, bir tiyatro ve sinema klasiği olan Alfred Hitchcock’un “İp” filminde hafif alayla karışık anlatılan olaya farklı bir biçimde yaklaşıyor. RalfSarah çifti, heyecanda son noktayı ararken, yemeğe davet ettikleri arkadaşları çifte işlemiş oldukları bir cinayeti anlatır. Kurban olduğunu iddia ettikleri kişiyse, Sarah ve konuk iş arkadaşının patronu, Bay Kolpert’tir. Bunun bir şaka olduğuna inanan davetliler, sandıktan tıkırtılar gelmeye başlayınca hikâyeye inanmaya başlarlar. Gieselmann’ın “Bay Kolpert” adlı komedi oyunu Mitos Boyut Tiyatro Yayınları’nca yayımlanıyor. Bir Picasso, Lütfen/ Jeffrey Hatcher/ Çeviren: Şükran Yücel/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 64 s. 1941 yılının Ekim’inde işgal altındaki Paris’te iki Nazi görevlisi, Picasso’yu, hiçbir açıklama yapmadan, devamlı gittiği kafeden çıkarken alıp bir mahzene getirir. Ressam burada, Nazi Dışişleri Bakanlığı’nda görevli Bayan Fischer tarafından ilginç bir sorgulamaya alınır. Naziler kendi sanat anlayışlarına aykırı olan reCUMHURİYET KİTAP SAYI 968
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle