Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
¥ kadaşlarının kollarında evini son kez terk ediyordu. Evinden son çıkışıydı. Sabaha karşı vefat etmişti Fethi Naci, sevgili eşinin yanında sessiz sedasız. Dostları gelmeye, uzakta olanlar ise aralıksız aramaya başlamıştı. Televizyon ve gazeteciler ardından... Telefonlar susmuyordu. tören düzenlendi anısına. Törende edebiyat ve siyaset dünyasından birçok isim bir araya geldi. Törene katılan ve Fethi Naci’nin tabutunu taşıyanlar arasında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da vardı. EDEBİYATI SIRTLADI Fethi Naci neden bu kadar sevilmişti? Yanıtını bilmeyen olduğunu sanmamakla birlikte yineleyelim; Fethi Naci, yapıtları ve yazıları ile toplumcu sanatın ilkelerini korudu, tazeledi. Bilimsel tutumu benimseyen bir eleştirmen olarak hayli dert çekti. Edebiyatımızda eleştiriyi kökleştiren ve eleştiri denilince ilk akla gelen isimdi. Belki de en okunan eleştirmendi. Türk edebiyatının son 50 yılına damgasını vurdu. Eleştiride 63 yılı devirmişti. Yaşar Kemal’in dediği gibi çok büyük bir adamdı. Doğan Hızlan’ın dediği gibi Türk romanı eğer anlaşılarak okunuyorsa, seviliyorsa sebebi Fethi Naci’ydi. Çağdaş Türk romanının anlaşılmasında katkısı çok büyüktü. FETHİ NACİ’SİZ BİR EDEBİYAT Cemal Süreya’nın dediği gibi Fethi Naci’siz bir Türk edebiyatı, hele 1950 kuşağı, hele hele roman ve şiir düşünülemezdi. Küser, öfkelenirdi ama yazısında hiç öç almazdı. Sözünü sakınmayan; iyiye iyi, kötüye kötü diyen bir eleştirmendi. Cevat Çapan’ın dediği gibi Fethi Naci kaya gibi bir insandı, eğilmeyen bükülmeyendi. ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’ın dediği gibi hem Türk edebiyatı, hem de Türk siyaseti pusulasını, kutup yıldızını kaybetti. Hepimiz kaybettik!.. O elveda dedi ama biz bir türlü diyemedik! İyisi mi, elveda yok Fethi Naci, elveda yok diyelim ve bu konuyu kapatalım!.. ? GÖRÜŞLER YAŞAR KEMAL Fethi Naci gelmiş geçmiş en büyük eleştirmenimizdi. Ondan önce başka eleştirmenler de vardı. Bunlardan biri Nurullah Ataç’tı, diğeri de Sabahattin Eyuboğlu. Onlar eleştiriden çok deneme yazarlarıydı. İkisi de Türkçenin ustalarıydı. Fethi Naci bütün ömrünü yalnızca eleştiriye verdi. İyi bir şair, iyi bir hikâyeci baktı ki güme gidiyor, Fethi Naci onun değerini ortaya çıkarıyor, onunla sonuna kadar uğraşıyordu. Buna karşılık da bir kötü şair, bir kötü yazar, hakkından çok dile düşmüşse onun değersizliğini ortaya döküyordu. Çok kötüleri hiç yazmıyor, yok sayıyordu. Onun doğruluğundan dolayı sevmeyeni de vardı. Onun gelmiş geçmiş en büyük eleştirmenimiz olduğunu yazdığımda bana da kızan oldu. Ama benim yanlış yazdığımı, söylediğimi bir kişi yazmadı, söylemedi. Fethi Naci kültürlü bir edebiyat ustasıydı. Çağımız edebiyatının gelişmesine çok yardım etti. Zalim hastalık yakasına yapışmasaydı daha da çok yardım edebilirdi. O bir Marksistti. Sonuna kadar öyle kaldı. O yüzden de çok çekti. Türkiye İşçi Partisi’nin programını yapanların başlıcasıydı. Çünkü o parlak bir ekonomistti, sağlam bir bilim adamıydı. Düşüncelerini zenginleştirebilmek için çok iyi de Fransızca öğrenmişti. Bilim de onun bir gerçeğiydi, ancak koşullar onun düşüncelerini ortaya dökmesine elvermedi. Yazık. OKTAY AKBAL Naci, elli yıllık dostumdu. Yıllardır hastaydı. Arada bir telefonda konuşuyorduk, ama son zamanlarda bu olanağı da yitirmiştik. Bir gün iyileşir umudundaydım. Naci için yazacak, anlatacak çok şey var. Yapıtlarıyla çağdaş edebiyatımıza büyük katkıları olan biri... Böyle insanlar ölmekle yok olmazlar. Naci, ödünsüz bir eleştirmeciydi. Değerlerin tanınması, sevilmesi, benimsenmesi için büyük uğraş verenlerdendi. Böyle bir dostu yitirmek büyük bir acıdır. Hele, o insan, çağdaş yazınımızın büyük bir kalem ustası ise... CEVAT ÇAPAN Çok sevdiğimiz çok yakın bir arkadaşımızdı. Türkiye’nin en önemli eleştirmen ve edebiyatçılarından biriydi. Yeri doldurulamayacak önemde bir yazardı. Çok üzgünüz; evcek, ailecek, tüm arkadaşları olarak... TAHSİN YÜCEL Yazınımız için çok büyük bir kayıp. 20. yy’da Türk yazını çok önemli iki eleştirmen tanıdı; bunlardan birincisi Nurullah Ataç’dı, diğeri Fethi Naci’ydi. Kendine özgü biçemiyle, kendine özgü ve özgün yazın anlayışıyla Naci’nin eleştirileri de aynı ölçüde etkili oldu uzun yıllar boyunca. Naci’yle aramızda birtakım eleştiri anlamında sert davranışlar da oldu ama dostluğumuz her zaman sürdü, birbirimize hiç yüz çevirmedik. Fethi Naci, edebiyatımızın en canlı, en yaratıcı eleştirmenlerinden biriydi. Yazınımıza sürekli bir canlılık getirdi. Yeri doldurulamaz bir insandı. DOĞAN HIZLAN Türk eleştirisinin büyük kaybıdır, çünkü o eleştiri türüne saygınlık, güvenilirlik, inanılırlık kazandırmıştır. Çünkü bir okura yargınızı iletmeden önce bu kavramlardan oluşan altyapıyı kurmalısınız. Fethi Naci’nin önemi, etkisi önce buradan kaynaklanır. Bir de bizde en yeni tür diyebileceğimiz romanın değerlendirme ilkelerini oturtmuştur. Yani o, rehber bir eleştirmendir. Sanırım kuşaklar boyu onun kitaplarından yararlanılacak ve bütün yargıları göz önüne alınacaktır. DENİZ KAVUKÇUOĞLU Bir Anı “İçersin, değil mi?” “Sen de içeceksen içerim Abi.” Naci Abi’nin Cihangir, Kumru Sokak’taki evindeyim. Kiminle oynuyor, şimdi anımsayamıyorum, ulusal takımın maçı var saat 20.00’de. Birlikte izleyeceğiz. Naci Abi sı ‘SÖYLEMİ İLE EYLEMİ BİR İNSANDI’ Lale Abla konuşamıyordu çok.. “Söylemi ile eylemi bir insandı. Kimseye imtinası yoktu, sonuna kadar eleştirmekten geri kalmazdı. Hak yemeden, dost, kardeş demeden. Dostum deyip kayırmadı, kayırmazdı. Hayatımda tanıdığım en dürüst insandı.” diyebildi ancak, geçmiş zamanlı cümleleri yutkuna yutkuna kurarak... FethiLale çiftinin mütevazı evlerinde varsa yoksa kitaplar, kitaplar, kitaplar.. Yahya Kemal, Tanpınar, Dranas, Tarancı, Ziya Osman Saba, Sait Faik, Nâzım Hikmet, Memet Fuatlar… Tabi ya.. Bilmeyen mi vardı. Fethi Naci için onlar en özellerdi… Nice dostlarla kurduğun çilingir sofrasında hayal ediyorum Fethi Naci’yi Turhan Abi’nin verdiği rakı sevdası ayrıntılarından yola çıkarak. İşte yüzünde dipdiri bir gülümseme, elinde kadehin karşımızdasın Fethi Naci. ALKIŞLAR EŞLİĞİNDE Evet 23 Temmuz Çarşamba günü İstanbul Cihangir’deki evinde sabaha karşı yitirdik Fethi Naci’yi. 81 yaşındaydı ve bir süredir Alzheimer tedavisi görüyordu. 25 Temmuz Cuma günü Teşvikiye Camisi’nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından alkışlar eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı’nda uğurlandı son yolculuğuna. Teşvikiye Camisi’nde Yaşar Kemal, Prof. Dr. Oğuz Lav, Fethi Naci ve Lale Kalpakçıoğlu. Üstte: Fethi Naci on yaşında. Giresun Gazi İlkokulu’nun bahçesinde. Altta: İ. Ü. İktisat Fakültesi öğrencisi Fethi Naci. “Bir Hikâyeci: Sait FaikBir Romancı: Yaşar Kemal” ile 1991 yılında Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü aldı. FETHİ NACİYAPITLARI DenemeEleştiri: İnsan Tükenmez (1956), Gerçek Saygısı (1959), Açık Oturum (1959), On Türk Romanı (1971), Edebiyat Yazıları (1976), 100 Soruda Türkiye’de Roman ve Toplumsal Değişme (1981), Eleştiri Günlüğü (1986), Bir Hikâyeci: Sait FaikBir Romancı: Yaşar Kemal (1990Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü), Gücünü Yitiren Edebiyat (1990), Roman ve Yaşam(1992), Eleştiride 40 Yıl (1994), 40 Yılda 40 Roman (1994), Reşat Nuri’nin Romancılığı (1995), 50 Türk Romanı (1997), Şiir Yazıları (1997), 60 Türk Romanı (1998), Kıskanmak (1998), Sait Faik’in Hikâyeciliği (1998), Yaşar Kemal’in Romancılığı (1998), Yüzyılın 100 Türk Romanı (1999). Anı: Dönüp Baktığımda (1999). Diğer: Azgelişmiş Ülkeler ve Sosyalizm (1965), Emperyalizm Nedir? (1965), Azgelişmiş Ülkelerde Askeri Darbeler ve Demokrasi (1966), Kompradorsuz Türkiye (1967), 100 Soruda Atatürk’ün Temel Görüşleri (1968). ? ¥ EDEBİYAT VE SİYASET 1959’da yayımladığı “Gerçek Saygısı” (1959), Dost ve Pazar Postası’nda yayımlandığı bazı yazılar ile askerlikte biriktirdiği yazılardan oluşmaktaydı. Bu kitabıyla sanat sorunlarına daha yakından eğildi. Kurucusu olduğu Gerçek Yayınevi’nin ilk kitabı da yazara aitti: “Az Gelişmiş Ülkeler” ve “Sosyalizm” (1965). 19601968, yazarın siyasal konularda ürün verdiği yıllar oldu. 1968’de yayınevinin “100 Soruda” dizisini çıkarmaya başlamasıyla edebiyata kesin dönüş yapmış oldu ve “10 Türk Romanı” adlı yapıtını yayımladı (1971). “Edebiyat Yazıları” (1976), daha önce bazı kitaplarda yayımladığı yazıları ile 197175 dönemindeki yazılarını içerdi. CUMHURİYET KİTAP SAYI 964 ¥ SAYFA 5