28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENK SİHİRBAZLARI Bu haftanın renk sihirbazımız Özlem Şekercioğlu Aytül AKAL ‘Beklenmedik malzemeleri kullanmayı çok seviyorum...’ Çocukluğum Ankara’da, tanımadığım denizleri düşleyerek geçti. Astrid Lindgren’in Pippi Uzunçorap’ı, Sempé, Gosciny’nin Pıtırcık’ı , Behrengi’nin Püsküllü Deve’si, Saint Exupery’nin Küçük Prens’i ilkokul yıllarımın en tatlı arkadaşlarıydı. Sonra bir düş gerçekleşti ve İstanbul’a, hem de denizin tam kıyısına, Galatasaray Lisesi’nde yatılı okumaya geldim. Okulda pek asiydim. Arkadaşlarım etütte tarih sözlüsüne çalışırken, ben masanın altına girer Nazım şiirleri okurdum. Üniversitede Kamu Yönetimi okudum, arkadaşlarım idari hukuk çalışırken, ben balinaların üzerinde zıplayan ilk gözağrım Narkız’ı çiziyordum. Okul bitince sinema sektörüne girdim. Neredeyse her alanında çalıştım. Yönetmen asistanlığı, çevirmenlik, sanat yönetmenliği… Bu meslek bana disiplini ve bir işi ekip olarak kotarmanın keyfini öğretti. Sonraki yıllarda çocuk kitaplarına olan ilgim hiç azalmadı. Mavisel YENER Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar Damla Bilge Antalya 14 yaş Merhaba, ben tarihi, geçmişi siyasi içerikli kitapları okumayı çok severim. Bu yüzden size Erdal Öz’ün Gülünün Solduğu Akşam kitabını öneriyorum. Can yayınları. Erdal Öz, kitapta yakın tarihimizin karanlık sayfalarını elinden geldiği kadar aydınlatmaya çalışmış. Kitapta ki bütün karakterler saygı duyulacak, efsane olmuş kişiler.Türkiye için çabalamış, hiçbir şahsi çıkar gözetmeden daha iyi günler, daha iyi bir Türkiye istemiş kişiler. Ben okurken çok zevk aldım. Umarım siz de zevk alarak okursunuz. Hoşça kalın... Onurhan Karagüler – İstanbul 8 yaş Bizimkent İlkogretim Okulu, Beylikdüzü Merhaba, ben ScoobyDoo kitaplarını okumayı çok seviyorum. En son okuduğum ScoobyDoo kitabının adı ‘ScoobyDoo ve Panayırdaki Hayalet’. Doğan Egmont Yayıncılık’tan çıkmış. Yazarı, James Gelsey. ScoobyDoo kitaplarında beni en çok düşündüren bölüm bir köpeğin dedektiflik yapması. Bence ScoobyDoo ve ekibi hem şanslı hem de çok çalışkan çünkü suçluları her zaman yakalayabiliyorlar. Bu yaz tatilinde, yeni ScoobyDoo serüvenlerini okumaya devam edeceğim. Sevgiler. Batuhan Demirbaş Eskişehir 9 yaş Yaz tatilinde annemin büyüdüğü yer olan İnegöl’e gittik. Burada annemin amcası öğretmen Engin Sert sizin Cumhuriyet Kitap ekinde olan cumhuriyet çocukları sayfasını tanıttı. Orada yayımlanan öğrenci mektuplarını okuttu. Ben de okumayı çok seven biriyim. Başarılar dilerim. En son okuduğum kitap “Perili Köşk”. Ömer Seyfettin yazmış. Bu kitapta en çok Sermet Bey’i beğendim. Çünkü köşke girmek için çok ısrar etmesi, kararlı hali beni etkiledi. Beni düşündüren bölüm Sermet Bey’in neden o köşkü almak istediği. Bana alışılmadık gelen konu ise, köşkte perilerin olmasıdır R esimli çocuk kitabı alanında sizi etkileyen isimler nelerdi? Kitap resimlemeye nasıl başladınız? Beni bu alanda ilk heyecanlandıran çizerler, en başta büyük üstad Eric Carle, Lucy Cousin ve Mireille L’abeille serisinin çizeri Antoon Krings’dir. Eric Carle’ın sadeliği, arkadaki hikâyenin yalın çarpıcılığı, az kelimeyle çok şey ifade edişi beni ilk etkileyen unsurlardı. Lucy Cousin’in bilgiyi oyunla verişi, hiçbir şeyi empoze etmeyişi, Mireille L’abeille’in şiirselliği, ifadelerinin zenginliği, sinematografisi beni bu alana iyice yaklaştırdı. İlk kitabım Narkız kırmızı saçlı, koca göbekli bir kızın okyanuslardaki maceralarının sözsüz fakat hareketli bir anlatımıydı. Narkız hâlâ daha okyanuslarda gezip, çocuklarla buluşacağı günü bekliyor. 2000’de sinemaya ara verip Londra’ya gittim. City Literature Institute’ta çocuk kitabı illüstrasyonu üzerine 6 ay süren bir atölye çalışmasına katıldım. Dönüşümde çantamda Norveç halk öyküsü Kvitebjorn Kong Valemon’dan ilham alan Prenses Aasta’sı, Veronique Tadjo’nun Nana Nine’si vardı. Enkidu’dan çıkan Postacı Çocuk serisini nasıl hazırladınız? Bir buçuk sene önce, yıllardır hayalini kurduğum çocuk kitapları yayınevimizi çok sevdiğim 3 kız arkadaşım kurdular ve 4 ay önce TÜYAP Kitap Fuarı’nda, ilk 6 kitabımızla piyasaya çıktık. Halen bu yayınevinde sanat yönetmenliği yapıyor ve kendi kitaplarımı yazıp çiziyorum. Postacı Çocuk’un hazırlanma hikâyesi şöyle: Metin tamamlandıktan hemen sonra evde, sokakta, çarşıda, hatta çöplükte rastladığımız her türlü malzemeyi atölyeye karınca misali taşıdık. Pamuktan bulutlar, kuzular, bahar dallarından ağaçlar, strafordan pelikanlar, kâğıt ve kumaşlardan tipler hazırladık. Ardından malzemelerimizi ve maketlerimizi fotoğrafçı arkadaşımız Yavuz Draman’ın stüdyosuna, küçük bir film seti kurar gibi yerleştirdik. Yavuz her kare için ayrı ışık hazırladı ve fotoğrafladı. Sonra grafik tasarımcı arkadaşımız Didem Ateş Mendi kitabı son haline getirdi. Bu bir yol kitabı ve hazırlık süreci de tıpkı kahramanı Panos’unki kadar uzun ve zahmetli. Panos, Albatros ve Dost, farklı coğrafyalardaki çocukları buluşturan karakterler. Burada Enkidu Kitap’ın kuruluş felsefesini de yansıtan çocukları erken yaşta farklı kültürlerle tanıştırma çabası var. Bu tanışıklığın ileriki yaşlarında anlayış ve hoşgörüyü de beraberinde getireceğine inanıyoruz. En çok nelerden esinleniyorsunuz? Hikâye ve resimlerde her şeyden esin alabiliriz. Gündelik hayattan, kendi hayatlarımızdan, büyük tüm dostlarımız dan, gazete haberlerinden, efsanelerden, şiirlerden, atasözü ve deyimlerden, tarihten, yaşanmış ve yaşanmamış olaylardan yola çıkıyoruz. Hayatı mizahı ve ironiyi öne çıkaran bir bakış açısıyla yansıtmaya çalışıyoruz. Ben oğlum Yunus’tan, kedim Türkan’dan, sokaktaki kargadan, Miço adlı pek heyecanlı köpekten, okuduklarımdan, kısaca her şeyden etkileniyorum. Beklenmedik malzemeleri kullanmayı çok seviyorum, malzemenin kendi öyküsünü yazmasını da çok seviyorum. Dolayısıyla bazen hikâye resmi, bazen resim hikâyeyi getiriyor. Metinde en çok nelere dikkat ediyorsunuz? Enkidu Kitap yeni çizer ve yazarlarla çalışıyor. Taze bir soluğun peşinde bir yayınevi. Görsel ve sözel açıdan alışılmışın dışına çıkmayı hedefliyoruz. Bu yüzden çizer ve yazarlarımızın çoğu farklı disiplinlerden geliyor. İllüstrasyon konusuna büyük bir titizlikle yaklaşıyoruz. Metine can veren bir resimleme olmasına, özgün olmasına ve genel olarak çocuk edebiyatına bir şey katmasına çalışıyoruz. Metin konusunda da aynı titizliği taşıyoruz. Metinin resimle birlikte ve resme paralel olarak kendi hikâyesini anlatmasını, hikâyelerin yeni ve taze olmasını ve çocukları edebiyatın derinliği ve güzelliğiyle tanıştırmasını istiyoruz. Bunu yaparken de bol bol gülmeye, hayattan gülmece çıkarmaya çalışıyoruz. Çünkü bize göre çocuk edebiyatı her şeyden önce eğlendirmeli. Orhan Veli’nin şiirindeki gibi sokakta yürürken kendi kendimize gülümsüyor, sonra başkalarının bizi görüp, deli olduğumuzu düşüneceklerini düşünüp, daha da çok gülüyoruz. ? Damla, Onurhan ve Batuhan’ın armağanları yola çıktı bileee… Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? · Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? · Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? · Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No:1 D1 Balçova, İzmir Elektronik posta: [email protected] CUMHURİYET KİTAP SAYI 964 SAYFA 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle