Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
¥ menderlere ciddi saldırılar düzenleniyor. Ancak, bunların hiçbiri tapaboy‘ların kökünü kurutmaya yönelik değil. Hatta bu fikir ortaya atıldığında kimi devletlerin, ticari çıkarlarını zedeleyeceği gerekçesiyle, şiddetle karşı çıktığını söylemek abartı değil. Eğer bu romanda Çapek‘in toplama kamplarını ve pogromları öngördüğüne kanaat getireceksek, İkinci Dünya Savaşı öncesi yayımlanmış ve içinde çitlerle (vb yaşam alanını sınırlandırma araçlarıyla) çatışma (veya bir gruba yönelik benzeri silahlı eylemleri) barındıran her romanda, savaşı öngören unsurlar olduğunu kabul etmeliyiz. Bu noktada her ne kadar aykırı dursak da şunu belirtelim: O dönem Yahudilerin üzerindeki baskıyı romanın sayfaları arasında görmek mümkün. Üstelik Çek yazar, son derece incelikli bir biçimde işliyor konuyu: “‘Hatırlıyor musunuz,’ diye sordu Bay Bondy hatıralara dalarak, ‘bana nasıl bağırıyordunuz siz. Yahudicik; Yahudicik, cehenneme gidecik.’” (Bondy ile Kaptan Van Toch’un konuşmalarından...) nın edebi tadını çok zedelememiş. CAPEK’İN BAŞARISI Bir fantastik romanın başarısı, yarattığı dünyanın gelecekle ne kadar örtüştüğüyle mi ölçülür? Ya yazarının başarısı, bir kâhininkiyle aynı kefeye mi konur? Fantastik kitaplar, daima geleceği mi kurgular ya da daima geleceği kurguladıkları mı düşünülmelidir? Çapek‘in kurgusu, bazı yönden çelişkiler barındırıyor. Bir örnek, aralarında hiçbir ayrılık bulunmayan semenderlerin daha zeki olanlarının az çalışması ya da çalışmayı reddetmesi. Bir başka örnek, semenderler arasında herhangi bir hiyerarşi olmadığı vurgulandığı halde, romanın sonuna doğru kurguyu tamamlamak için birden bir baş semenderin peydahlanması. Bununla birlikte, Thomas Mann’ın roman için söylediği, “Uzun zamandır başka hiçbir anlatı beni böyle sarıp heyecana düşürmemişti. Avrupa’nın dizginsiz aptallığına yönelik alaycı bakışınız kesinlikle muhteşem; anlatının grotesk ve kâbusumsu olaylarını izlerken, bu aptallık karşısında sizinle birlikte dehşete kapılıyor insan” sözlerini yüksek sesle yineliyoruz. Bir fantastik romanın başarısının neyle ilintili olduğunu ve dolayısıyla bu romanı niçin okumanız gerektiğini siz belirleyin. Biz, başarılı bir fantastik romanın Türkçeye çevrilmiş olmasının iyiliğiyle yetineceğiz. ? *tapaboy, Kaptan Van Toch’un semenderlere verdiği ad. Yazı boyunca kimi zaman, biz de bu adla çağıracağız onları. Semenderlerle Savaş/ Karel Çapek/ Çeviren: Sabri Gürses/ Everest Yayınları/ 272 s. SİYASİ GÖNDERMELER... Öte yandan Çapek‘in yapıtı, siyasi gönderme hiç içermiyor değil. Bazı devletler semenderlerin saldırılarına uğrarken namluların bir gün kendilerine döneceklerini bildikleri halde diğerlerinin onlara silah vermekten vazgeçmemesi ciddi ve gayet güncel bir siyasi gönderme örneğin. Bununla birlikte, kitabın asıl öngörüleri ve göndermeleri sosyal içerikli. Çapek, kapitalizmin ve teknolojinin insanlığı taşıdığı ve hatta taşıyacağı noktayı semenderler üzerinden etkili biçimde vurgulamış. Bu vurgulama, kimi zaman aşırıya kaçarak didaktik bir yapıya bürünse de roma CUMHURİYET KİTAP SAYI 964 SAYFA 17