04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Okuduğum Kitaplar METİN CELÂL Frankfurt’tan geriye ne kalacak? luslararası Frankfurt Kitap Fuarı, bu sene 60. kez kapılarını dünya yayıncılarına açtı. Bu anlamlı yılda Türkiye’nin Onur Konuğu olması ayrı bir heyecan kuşkusuz. Frankfurt Kitap Fuarı Direktörü Juergen Boos, basın toplantısında, 13 salonda 101 ülkeden 7000 yayıncının 400 bin yeni kitabıNI tanıtacaklarını söylüyor, Türkiye’nin Onur Konuğu projesi kapsamında Türkiye’den 280 yazar ve 100 yayınevini fuarda konuk olup, etkinliklere katılacağını belirtiyordu. Fuar sırasında yapılacak 2700 etkinlikten 350’si de Türkiye ile ilgili. U “Bütün Renkleriyle Türkiye” sloganıyla yola çıkan Ulusal Komite üyeleri Müge Gürsoy Sökmen, Ümit Yaşar Gözüm, Tanıl Bora, Enver Ercan, Sadık Karamustafa, Nejat Gökçe, Münir Üstün ve Görgün Taner hiçbir karşılık beklemeden büyük bir özveri ile, 200 edebi etkinlik, 40 kültürel etkinlik (sergiler ve sanatsal programlar), 150 tartışma toplantısı, bilimsel konferanslar ve okumalar planladı. Frankfurt ve Berlin başta olmak üzere Almanya’nın yoğun nüfuslu kentlerinde konuk ülke etkinlikleri Mart ayından beri yapılıyor, fuar sonrasında da devam edecek. Konuk Ülke projesi için 7 Milyon Euro’luk bir bütçenin harcandığı da söyleniyor. Türkiye’nin tüm kültürel değerlerini yansıtmak amacındaki bu yoğun ve görkemli program, hem ülkemizin imajı hem de turizm açısından olumlu meyvelerini vereceği bir gerçek. Ama, “Frankfurt’tan geriye ne kalacak?” sorumuzun tek cevabı, “Türkçeden yabancı dillere çevrilmiş kitaplar”dır. Zaten Müge Gürsoy Sökmen’in temennisi de aynı şekilde; “Frankfurt’tan sonra edebiyatımızın bir iki yazarla temsil edilmekten çıkıp onlarca yazarla temsil edilen bir edebiyat olmaya evrilmesini ümit ediyorum” diyor. Daha önce de, “Bu fuarda Onur konuğu olmamızın esas amacı kültürel ve edebi eserlerimizin yabancı dillerde yayınlanmasıdır. Bu hedefte başarılı olup olmadığımızı FrankSAYFA 12 furt Kitap Fuarı’nda başta Almanlar olmak üzere yabancı yayınevlerinin raflarında yer alan Türk yazarlarının kitaplarına bakarak ölçeceğiz” diye yazmıştım. Frankfurt’taki kitapçıların vitrinlerinde gördüğümüz Türk yazarlarının kitapları projenin başarısını ölçmek açısından heyecan verici. Frankfurt Kitap Fuarı Direktörü Juergen Boos’un basın toplantısında verdiği, Türkçeden çevrilmiş 350 yeni kitabın fuar sırasında sergileneceği, bilgisi de çok önemli. Ama listeyi incelediğimizde Boos’un söylediğinden farklı bir tablo ile karşılaşıyoruz. Gerçekten 350 kitap var ama, bunların çoğunluğu Almanca yazan Feridun Zaimoğlu, Emin Sevgi Özdamar, Necla Kelek, Selim Özdoğan gibi Türk kökenli Alman yazarları, Almanca yazıyorlar ve zaten fuar öncesinde de kitapları yayımlanıyor, tanınıp, biliniyorlardı. Bir de Türkiye hakkında çalışma yapmış Alman yazarların Almanca yazdığı inceleme, araştırmalar var ki, bunların listede neden yer aldığı anlaşılmıyor. Bu kitapları çıkarttığımızda geriye Türkçeden çevrilmiş 71 kitap kalıyor. Elli beşi edebiyat, sekizi antoloji ve sekizi inceleme araştırma. Otuz üç adet de çocuk kitabı var ki, çoğunluğu Almanca – Türkçe basılmış, Almanya’da yaşayan Türk çocuklarına yönelik kitaplar. Yakup Kadri’nin Yaban’ı, Nâzım Hikmet’in şiirleri, Ahmed Arif’in Hasretinden Prangalar Eskittim’i gibi tekrar baskısı yapılan kitaplar da var listede. Onları da çıkartıyoruz. 7 MİLYON EURO’YA 21 KİTAP Listeyi incelediğimizde bu 71 kitabın 26’sını Almanya’daki Türk kökenli yayınevlerinin bastığını görüyoruz. Çoğu Kültür Bakanlığı’nın TEDA desteği ile basılmışlar ve Almanya’daki kitap dağıtım sisteminin yapısı nedeniyle bu yayınevlerinin yayınladıkları kitapların çoğunun kitabevlerinin raflarına girebilme ihtimali yok denecek düzeyde. Geriye şunlar kalıyor, Halide Edip Adıvar, Die Tochter des Schattenspielers (Manesse); Adalet Ağaoğlu, Sich hinlegen und sterben, (Unionsverlag); Esmahan Aykol, Scheidung auf Türkisch (Diogenes); Oya Baydar, Verlorene Worte (Classen); Das Buch des Dede Korkut (Reclam); Hrant Dink, Von der Saat der Wörter (Schiler); Aslı Erdoğan, Die Stadt der roten Pelerine (Unionsverlag); Nedim Gürsel, Die sieben Derwische. Anatolische Legenden (Insel); Şebnem İşigüzel, Am Rand (Berlin Verlag); Sema Kaygusuz, Wein und Gold (Suhrkamp); Yaşar Kemal, Die Hähne des Morgenrots. Die Inselromane Band III (Unionsverlag); Yaşar Kemal, Der Sturm der Gazellen (Unionsverlag); Mustafa Kutlu, Brief mit Stiefmütterchen (Seifert); Mario Levi, Istanbul war ein Märchen (Suhrkamp); Zülfü Livaneli, Glückseligkeit (KlettCotta); Perihan Mağden, Zwei Mädchen (Suhrkamp); Murathan Mungan, Palast des Ostens (Unionsverlag); Murathan Mungan, Tschador (Blumenbar); Celil Oker (Unionsverlag); Orhan Pamuk, Das Museum der Unschuld, (Hanser), Elif Shafak, Der Bonbonpalast (Eichborn); Ahmet Hamdi Tanpınar, Seelenfrieden (Unionsverlag); Ahmet Hamdi Tanpınar, Das Uhrenstellinstitut (Hanser); Hasan Ali Toptaş, Die Schattenlosen (Unionsverlag); Ahmet Ümit, Nacht und Nebel (Unionsverlag); Murat Uyurkulak, Zorn (Unionsverlag). Antolojiler; Beatrix Caner (Haz.), Alles Blaue, alles Grüne dieser Welt. Türkische Erzählungen. (dtv); Erika Glassen / Turgay Fişekçi, (Haz.) Kultgedichte. Die Macht der Poesie am Bosporus (Unionsverlag); Kontanze Letsch (Haz.) Unser Istanbul. Junge türkische Literatur (Berliner Taschenbuch Verlag); Elisabetta Ragagnin / Sevgi Ağcagül (Haz.) Türkische Volksmärchen (dtv); Börte Sagaster / Manfred Heinfeldner (Haz.) Istanbul. Eine literarische Einladung (Wagenbach). Araştırma, inceleme kitapları; Nilüfer Göle, Anverwandlungen. Der Islam in Europa zwischen Kopftuchverbot und Extremismus (Wagenbach); Ayşe Önal, Warum tötet ihr? Ehrenmorde in der Türkei (Droemer). Sonuç olarak bu kadar emeğin ve paranın karşılığı 25 edebiyat eseri, 5 antoloji, 2 inceleme kitabı. 25 edebiyat kitabından on birini tek bir yayınevi çıkartmış; Unionsverlag. Uni onsverlag, İsviçre kökenli, büyük olmayan ama önemli bir yayınevi, kitaplarını her kitapçıda bulmak mümkün. Eskiden beri Türk edebiyatı ile ilgili. Yaşar Kemal’in yayıncısı. Türkçeden bu kadar çok kitap yayımlamasının nedeni ise Robert Bosch Stiftung’un desteği ile 2005’den beri sürdürdükleri 20 kitaptan oluşacak Türkische Bibliothek projesi. Yani, Frankfurt’ta Onur Konuğu olmasaydık bile bu kitapları yayınlayacaklardı. Onları da çıkartırsak kalır 21 kitap (14’ü edebiyat). Onca emeğin, (TEDA çeviri destekleri hariç) 7 Milyon Euro harcamanın getirisi olarak 21 kitap!.. Onur Konuğu olan ülkelerden (üstelik daha küçük bütçeler harcamalarına rağmen) her yıl ortalama 50 kitap çevrildiğini göz önüne alırsak bir yerde yanlış yapmış olmamız gerek? Ama nerede? Belki de yanlış anlaşılan Frankfurt Kitap Fuarı’nın yapısı. Okura değil yayıncıya, yayıncılık sektörüne yönelik bir fuar. Yayıncılara yönelik tanıtımlar, ön hazırlıklar önemli. 280 yazarımızın fuar alanında bulunmasının ne gibi getirisi olacak, bu yazıyı okudunuz günlerde göreceğiz. Çünkü, randevudan randevuya koşan yayıncıların durup Türkiye’nin yoğun Konuk ülke etkinliklerini izlemeye zamanı yok. Çoğu etkinliği kendi kendimize yapacağız. Broşürlerle, kataloglarla yazarlarımızı tanıtmak doğru bir düşünce ama bu çalışmayı iyi işleyen bir web sitesiyle desteklemezseniz, halkla ilişkiler şirketiniz 280 yazarı edebiyat ajanslarıyla, yayıncılarla ve tabii basınla buluşturacak bir strateji oluşturmazsa, Türk yazarlarının telif haklarını yurtdışına pazarlamaya çalışan ajanslarımıza destek olacak şekilde TEDA bir tanıtım çalışması gerçekleştirmemişse 280 yazar bu önemli fuarı görür, görgülerini artırır ve Türkiye’ye döner. Umutlar da başka bahara kalır! TEDA’NIN KATKISI Frankfurt Kitap Fuarı sırasında yayınlanmış olan kitapların bir çoğunun yayımında Kültür Bakanlığı’nın TEDA projesinin çeviri destek katkısı var. TEDA projesi ile üç yılda 23 ülkeden 378 kitaba çeviri desteği verilmiş. Çeviri desteği alan ülkelerden Almanya 106 kitapla ilk sırada (2. Bulgaristan 47, 3. İran 33, 4. ABD 22, 5. Bosna 16 kitaba destek almış.). Konuk ülke olmamız göz önüne alınsa bile yardımın neredeyse üçte birinin Almanya’ya gitmesi normal değil. Esas garip olan en çok çeviri desteği alan ilk iki yayınevinin Türk kökenli Anadolu Verlag (23 kitap) ve Önel Verlag (16 Kitap) olması. Tabii ki yurtdışındaki Türk kökenli yayınevlerini desteklemek gerekli ama TEDA’nın alanı içinde olmamalılar. TEDA’nın yanlış bir stratejisi olduğunu düşünüyorum. Amaç mümkün olduğunca çok destek vermek değil, doğru destek vermek olmalı. Çeviri desteği isteyen yayınevlerinin nitelikleri, ülkelerinin yayın pazarındaki konumları, kitaplarını kitabevlerini raflarına koyabilme güçleri araştırılmalı. Orhan Pamuk gibi zaten kitapları yayımlanan yazarlara değil, henüz yabancı dillere çevrilmemiş yazarlara yönelinmeli. (TEDA’dan en çok desteği alan beş yazar şöyle; Orhan Pamuk 29 kitap, Aytül Akal 17 kitap; Orhan Kemal 13 kitap, Mevlana İdris Zengin 15 kitap; Ahmet Hamdi Tanpınar 9 kitap.). Proje sadece çeviri desteği ile kalmamalı, fuarlara katılım, sempozyumlar, festivaller gibi yazarlarımızı tanıtıcı destekler, Türkçeden çeviri yapacak çevirmenleri özendirme gibi amaçları da olmalı. Frankfurt deneyiminden CUMHURİYET KİTAP SAYI 974
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle