Katalog

? Napoli’nin güneyinde yetişen kavun büyüklüğündeki limonları onun sayesinde yakalıyoruz. Yalnız bu tür izlenimlerin değil, “yolda olma” duygusunun da en yoğun olduğu, kırk sayfalık “İtalya Günlüğü” kitabın doruk noktası. Fişekçi’nin, yıllardır yayın yönetmeni olduğu yayınevi kapanınca çıktığını açıkladığı İtalya yolculuğuyla ilgili olarak yazdıkları bana Kızılderili asıllı William Least HeatMoon’un hem eşinden ayrılıp hem de işini kaybettikten sonra Amerika’da çıktığı uzun yolculuğu anlattığı Mavi Yollar’ı hatırlattı. Fişekçi bu günlüğü daha uzun tutsaymış gerçek bir “ayakla yazılmış roman” olabilirmiş diye düşünmekten kendimi alamadım. Ama yazarın geçen yıl yayımladığı romanı Hep Yanımda Kal’ın da gerçek konusu yolculuk olduğundan Fişekçi’nin bize zaten çoktan böyle bir roman armağan etmiş olduğu da ileri sürülebilir. Unutulmaz Bir Andı Görüp Geçtiğim gezi yazılarının da edebiyat olabileceğini görmek için okunması gereken bir kitap. Fişekçi’nin aynı günlerde yayımlanan toplu şiirleri İnsan Üzerine SorularYanıtlar da yolculuklarından kalanları şiirine de taşıyor. ? Unutulmaz Bir Andı Görüp Geçtiğim/ Turgay Fişekçi/ 2006 Yayınevi/ 190 s. Gıdıklanmak Yasaktır ? Muzaffer Ayhan KARA ıdıklanır mısınız? Gıdıklanan biriyseniz ve polis sizin üstünüzü babadan kalma yöntemlerle aramaya kalkarsa, ayvayı yediniz! Çünkü, şöyle bir davranış ve diyalogla karşılaşmanız an meselesidir: “Gıdıklanmak yassah hemşerim! Anladınmı, yassah!.. Ne gıdıklanıyon lan, gıdıklanmak yassah demedim mi ben sana, al, al sana!..” (üst üste gelen cop darbelerinin sesleri). G BİR GÜLMECE Deneyimli gazeteciyazar Deniz Som’dan bu kez bir gülmece kitabı; “Gıdıklanmak Yasaktır” geldi. Cumhuriyet’te yıllardır “Vaziyet” adlı köşeyi hazırlayan ve siyasi vaziyetin yanında vatandaşın yaşadığı gündelik sıkıntıları da bu nedenle yakından izleyen Som, gülmece üstadı Aziz Nesin’e ithaf ettiği kitabında otuz bir öyküye yer veriyor. Yukarıdaki girişte de yankı bulan öykülerden ilki, aynı zamanda kitaba da adını vermiş. Bu kitaptaki öykülerde hiçbir abartı yoktur. Her biri öyle ya da böyle yaşanabilir öykülerdir; hatta yaşanmıştır ve siz inanmayıp “yok devenin başı” deseniz de anlatılanlar aslında devede kulaktır! Öykülerin yaşanmışlığı ister istemez ne zaman, nerede, kim, nasıl gibi soruları aklınıza düşürecektir. Sizi temin ederim ki öykülerin hangi memlekette geçtiğinin önemi asla ve kat’a yoktur. Öyküler memleketin birinde yaşanabilir, yaşanmış olabilir... Memleketin birinde yaşanan öyküler, ister istemez memleketimize uyarlanmıştır. Uyarlama nedeniyle memleketimizdeki kişi, kurum ve kuruluşlarla asla ilişki kurulamaz. ‘VAZİYET’TEN UYARLAMA “Gıdıklanmak Yasaktır”, Deniz Som’un kitabın başındaki “Girişlik”te belirttiği gibi neden “giriş” değil de “girişlik”; bu da ayrı bir yorum konusu.. Som, bunu da yorumluyor, Cumhuriyet gazetesinde 1993’ten bu yana hazırlayıp sunduğu “Vaziyet” köşesine yansıyan olaylardan uyarlanmış olup, aslında, yaşanmış olaylar, gerçeklerdir. Çok ciddi konuları bir gülmece öykü kalıbına Deniz Som dökebilmek her yazarın harcı değil. Deniz Som, usta kalemiyle bunu başaranlardan. Bu arada, eklenecek bir şey var kitapla ilgili; bu öykülerden de anlaşılıyor ki, memleketin siyasi vaziyeti ile vatandaşın gündelik vaziyeti birbirine benziyor; deveye sormuşlar ya, işte o hesap.. Devenin başından kulağına, kulağından da hörgücüne geldik. Tabii, bu arada yazının sonuna.. ? Gıdıklanmak Yasaktır/ Deniz Som/ Cumhuriyet Kitapları/ 204 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 911 SAYFA 21