04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Oral Çalışlar ve Tolga Çelik'ten 'İslamcılığın Üç Kolu' İslamcı hareket ve tarihsel gerçekler Oral Çalışlar ve Tolga Çelik'in kitabı Osmanlı’nın son dönemlerindeki siyasi çalkantılardan başlayarak Fethullah Gülen’e ve AKP dönemine gelene kadar İslamcılığın Türkiye’de geçirdiği aşamaları tarihsel bir süreç içinde ele alıyor. ? Hasan UYGUN İ slamcılık üzerine araştırmalarıyla tanıdığımız Cumhuriyet gazetesi yazarı Oral Çalışlar, Güncel Yayıncılık tarafından yayımlanan "İslamda Kadın ve Cinsellik" kitabından sonra, Tolga Çelik’le birlikte kaleme aldığı "İslamcılığın Üç Kolu" kitabında İslamcı akımlarının etkisiyle gelişen ve şekillenen Türkiye’yi anlatıyor. Çalışlar’ın yeni kitabı Osmanlı’nın son dönemlerindeki siyasi çalkantılardan başlayarak Fethullah Gülen’e ve AKP dönemine gelene kadar İslamcılığın Türkiye’de geçirdiği aşamaları tarihsel bir süreç içinde ele alıyor. "İslamcılığın Üç Kolu" kavram karmaşası tuzağına düşmeden, sade bir dille ve tamamen objektif bir bakış açısıyla kaleme alınmış. Oral Çalışlar’ın bu kitabı bir yargıyı da yıkıyor. Bilindiği üzere, her siyasi görüşün öncelikli olarak kendi siyasi tarihini yazmaya ya da tarihi, kendi siyasi görüşü çerçevesinde şekillendirmeye doğal bir meyli vardır. Tarih bellektir çünkü. Gelecek nesillere aktarılacak olanın kendi bakış açılarıyla şekillenmesi her siyasi topluluğun en önemli amaçları arasındadır. DETAYLI BİYOGRAFİLER Çalışlar, çok farklı bir dünyanın yakın tarihine ayna tutuyor. "İslamcılığın Üç Kolu" manzarayı bir bütün olarak görmek isteyenlere kılavuzluk ederken, bu manzaranın unsurlarını da etraflı bir şekilde gözler önüne seriyor. Kitapta, Türkiye’deki siyasal İslama önderlik etmiş olan bazı isimlerin detaylı biyografilerine ulaşmak mümkün. Türkiye’deki İslamcı akımın en etkin liderlerinden biri olarak kabul edilen Said Nursi’nin 1960 yılındaki ölümü, birçok açıdan önemli bir dönüm noktası olarak saptanmış bu kitapta. Saidi Nursi, müritleriyle birlikte geçirdiği sürgün yıllarında siyaseti dışlamış ve gözden uzak yerlerde tezlerini geliştirmiştir. "Nur Risaleleri"ni de aynı dönemde yazdığı bilinir. Ölümünden sonra büyük bir bocalaCUMHURİYET KİTAP SAYI ma dönemi geçirir Said Nursi’nin müritleri. Öldüğünde yüz binlerle ifade edilen kitlenin sapacağı yönün belirsizliği, doğal olarak Nursi’nin birinci dereceden müritlerini hareket etmeye zorlar. İşte bundan sonra Türkiye’de İslamcılık manzarası giderek daha da çeşitlenir. Başlangıçta üç ana kol etkindir Nurculukta. Fakat zamanla birbirine küsenler ya da liderliği etkisiz bulanlar da dahil olmak üzere çeşitli hizipler oluşur; farklı yorumlar getirilir Said Nursi’nin görüşlerine. Bu farklı yorum sahipleri de kendi içlerinde hizipleşir. Dergiler, gazeteler çıkarılıp yayınevleri kurulur, bunların aralarından da yeni dergiler, gazeteler, yayınevleri çıkar. Bu kadar etraflı bir konunun tüm aktörlerini bir arada görmek isteyenler, bu anlamıyla da yararlanabilirler "İslamcılığın Üç Kolu" kitabından. Tabii Türkiye’deki bütün İslamcı akımları sadece Saidi Nursi’nin etkisiyle sınırlamak da doğru bir yaklaşım biçimi değildir. Onun görüşlerinden yola çıkarak bugün kendine has bir çizgi tutturan Fethullah Gülen’le birlikte, Nurculuk ekolünün dışından, İskenderpaşa tarikatından siyaset sahnesine 1960’lı yıllarda dahil olan Erbakan da Türkiye’deki İslamcılığın tarihinde önemli bir yere sahiptir. Erbakan’ın Milli Nizam Partisi’yle başlayan siyaset macerasının, Fazilet Partisi’ne değin geçirdiği süreçleri, çalkantıları, tutuklanma ve hapis yıllarıyla birlikte siyasi yasaklı olmasına ve bugün onun görüşlerini sürdürenleri görmek isteyenler yine bu değerli kaynaktan yararlanabilirler. Özellikle 28 Şubat’ın perde arkasını merak edenler, Oral Çalışlar ve Tolga Çelik’in bu ortak çalışmasını mutlaka okumalı. Fethullah Gülen vaizlikten başlayarak bugün nasıl büyük bir güç haline geldi? Etrafındaki kitleyi nasıl örgütledi, insanları kendisine çekmek için hangi argümanları kullandı? Kimlerle 892 ittifak kurdu, kimleri hedef aldı? Işıkevlerini kurmaktaki amacı neydi? Bu evlerde yetişen öğrenciler hangi amacın neferleri olarak tasarlandı? Bu yakıcı soruların etrafında Türkiye’deki Gülen cemaatine de yoğunlaşıyor "İslamcılığın Üç Kolu". Fethullah Gülen’in Türkiye siyaset sahnesindeki yerini görmek isteyenler yine bu kaynağa başvurabilirler. YASAKLI GÜNLERDE... Türkiye’nin 1980’li yıllardan itibaren geçirdiği siyasi değişimde İslamcılığın rolü, yine büyük bir etken olarak karşımıza çıkar. ’80 darbesinin yasaklı günlerinde bir süre rotasız kalan siyasal İslamcılık, cuntanın ters işaretiyle bir süre sonra Özal’ın ANAP’ının etrafında kenetlendi. Peki kimdi Turgut Özal? Hangi dergâhta yetişmiş, kimlerin etkisinde kalmış, iktidara geldikten sonra kimleri kayırmış ya da cunta günlerinde neden bazı tarikatlar onu destekleme yoluna gitmişti? Bu konu da "İslamcılığın Üç Kolu" kitabında incelenenler arasında. İslamcılığın bundan sonraki yıllarda Türkiye’de alacağı şekil, elbette karşı olanlarla yana olanların mücadelesindeki güç dengesinde şekillenecek. Gidişattan kaygı duyanlar veya sevinenler bir yana, güç dengelerini yerli yerine oturtabilmek bu süreçte giderek önem kazanıyor. Türkiye siyasetinde yüz yıla yakın bir zamandır etkin olan İslamcılığı ele alan araştırmacı yazar Oral Çalışlar ile Tolga Çelik’in bu çalışması geleceğe ışık tutuyor. Detaylarda gizli bir ‘öteki tarihi’ öğrenmek isteyenler bu ışıktan mutlaka yararlanmalı! ? İslamcılığın Üç Kolu /Oral Çalışlar Tolga Çelik / Güncel Yayıncılık / 240 s. SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle