04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A Edebiyat bilimi açısından büyük önem taşıyan bir yazar: Çehov Emre Kongar, yazın hayatımızın çeşitli dallarında ürün veren bir yazarımız. 1941’de İstanbul’da doğdu. Şişli Terakki Lisesi’ni (1959), ve AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye İktisat Bölümü’nü bitirdi (1963). Birleşmiş Milletler Bursu ile gittiği ABD’de Michigan Üniversite’si Sosyal Çalışma Yüksekokulu’nda Lisansüstü yaptı. Yurda dönüşünde Hacettepe Üniversitesi’nde Sosyal Çalışma Yüksek Okulu’nu kurdu ve müdürlüğünü yaptı. Aynı üniversitede 1976 yılında doçent, 1981 yılında da profesör oldu. 80’deki darbeden sonra yönetimin uygulamalarını ve kılık kıyafet yönetmeliğini protesto ederek üniversiteden ayrıldı. Daha sonra bilimsel çalışmalarının yanı sıra Milliyet, Milliyet Sanat, Gösteri ve Cumhuriyet dergi ve gazetelerinde sanat, kültür, edebiyat ve güncel politika üzerine yazılar yazdı. Emre Kongar’ın inceleme, anı, deneme, roman dallarında 30’a yakın eseri bulunmakta. Kongar, yine bir kitabı ile bizlerle. ‘Tarihle Yüzleşmek’. Erdem Öztop, Emre Kongar’la bilinenden hareket ederek biz okurlara düşünsel/eleştirel bir platform hazırladığı kitabı üzerine bir söyleşi yaptı. Sizlerin de keyifle okuyacağınızı umuyoruz... Bol kitaplı günler!.. TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] “Çehov’dan Sonraki Yüzyıl’ İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü 2004 yılında, ‘Çehov’dan Sonraki Yüzyıl’ başlıklı bir sempozyum düzenlemişti. Bu sempozyuma sunulan bildiriler şimdi kitaplaştı. ? Dr. Emine İNANIR yordu. Çehov, bizim yabancıları içsel değişimlerine değinmektedir. küçümseyip, düşmanca davrandıDoç. Dr. Zeynep Zafer, kitapta ğımızı bildiği için, her fırsata, bu yer alan Anton Çehov’un Eserleinsanların ne kadar çalışkan ve rinde Taşra Konusu başlıklı bildionurlu olduğunu söylerdi...’’ risinde Çehov’un sanatını anlaModern dünyanın gündelik komak için nelere dikkat etmemiz şuşturması ve monotonlaşması algerektiğini şu sözlerle açıklıyor: tında, birbirimize karşı hem insan ‘‘Anton Çehov’un çok sayıda eseolarak, hem de farklı kültür ve ri, birbirine bağlıdır ve birbirini dinlerin taşıyıcıları olarak tahamtamamlar... Yazarın her eseri orgamül gücümüz günden güne azalnik bir bütün, aynı zamanda ardı maktadır. Geleceğe ilişkin güvenardına yaratılmış sanatsal birliklersizliğimiz her geçen gün artarken, den oluşan kronolojik bir dizinin küreselleşen dünya koşullarında bölümü olarak algılanır.’’ Rus toplumlar arasında iletişim mesaaraştırmacılara göndermede bulufeleri uydu, internet, kablolu vb. narak, Zafer, yazarın görüşünün araçlar sayesinde kısalırken, geçancak uzun öykü, kısa öykü ve mişe dair belleksizliğimiz, aramızoyunlarının tüm metinlerinden çıdaki görüş farklılığı ve yabancılaşkarılmış farklı görüş açılarının kama çığ gibi artmaktadır. rıştırıldığı zaman ortaya çıkabile‘‘İki Çağ Arasındaki Estetikte ceğini vurguluyor. Çehov İronisi’’ adlı çalışmasında Sofya Üniversitesi öğretim üyeRusya Bilimler Akademisi öğrelerinden Lüdmil Dimitrov ‘‘Martı’’ tim üyesi V. Polonski, 19. yüzyılın Çay Saatinde Umut ve Umutsuzsonu ile 20. yüzyılın kesiştiği döluk başlıklı bildirisinde, Çehov’un nemde Çehov’un estetiğindeki geleneksel yorumlamalardan kaçıikilemin temelinde, klasik dünya narak bu oyuna özgünlük adına görüşü ile ortaya yeni çıkan moneler kazandırabileceğini gösterdernliğin buluşmasına işaret edimeyi amaçladığını dile getiriyor. yor. Polonski’ye göre, insani deL. Dimitrov, oyunun temel yazınğerlerin ‘‘bunalımda’’ olduğunu sal sorunları arasında türü, konugören yazar, yapıtlarında kullandığı ‘‘edilgen ironinin’’ estetik gücüne o denli inanmıştır ki, bu öğeyi değişen dünyanın bir tetikleyicisi olarak görmektedir. A. Koçetkov T. Wiiams’ın ‘‘Trigorinin Not Defteri’nde A.P. Çehov’un ‘Martı’ Oyunun Poetikası’’: Yorumlama Çatışkısı adlı incelemesinin akışı bağlamında büyük drama yazarının ve dünyaca ünlü Amerikalı dramaturgun yaratıcılık yorumlarının çatışkısını, modernliğin yarattığı gerginlik ve çatışkısı olarak göstermektedir. Araştırmacı aynı zamanda ‘‘Martı’’ oyunun bireyselliğine işaret ederek, bu yapıtın gelecek kuşaklar için bir esin kaynağı oluşturduğunu da vurguluyor. A.P. Çehov’un toplumsal sorunların dış görünüşlerinden çok, onların içinde duyumsanan içsel sorunlarla ilgilidir. Özlem Parer, Vişne Bahçesinde Yapı Çözümlemesi’nde adı geçen oyunu, ‘‘Rus biAnton Çehov çimciliği’’nin yaklaşımıyla irdelerken, yapıtın içeriğinde yoğsu, kişileri olduğu gibi, yapıtın ana rulan ‘‘karşıtlık’’ ve ‘‘mutlu son’’ simgesini oluşturan ‘‘Martı’’ (çaygibi estetik ilkelerin çerçevesinde, ka) ve ‘‘çay’’ın da imge olarak sayazarın ironik yaklaşımını, ‘‘yetkili natsal anlamlar taşıdığını vurgulainsan’’ yorumunda, ‘‘kusursuzlumaktadır. ğa’’ karşı bir çıkış olarak değerlenSofya Üniversitesi öğretim üyedirmektedir. lerinden Doç. Dr. R. Evtimova Çehov’un Poetikasında Nesneler “KUŞKUCULUK” adlı çalışmasında yalnızca nesnelerin işlevselliğini ortaya çıkarmakla Çehov’un kuşkuculuk yaklaşıyetinmemekte, yazarın ‘‘Kontramı, yazarın dünya görüşleriyle ilgibaslı Roman’’, ‘‘Kılıflı Adam’’, li en az araştırılmış konudur. N. Ji‘‘Anna Nişanı’’ gibi yapıtlarını örvolupova ‘‘Yaşamım’’ adlı öyküde nek alarak, kişilerle nesnelerin ile‘‘Kişinin Yolu’’ Konusu: Çehov’un tişimini incelerken, sanatsal bir Yazınsallığında Kuşkuculuk Soimgeye nesnenin yeni kişilik özelrunsalı başlığı altında yazarın geç likleri katabileceğini de gösterdönemöykülerinden birini incelermektedir. ken, kahramanın yazgısı ile ÇeÇehov’un Öykücülüğü adlı bilhov’un kuşkuculuk görüşlerinin dirisinde çevirmen Mehmet Özgül, Çehov’un öykü kahramanlarının, ‘‘yaşamlarını anlamlı kılacak ‘bir şeyin’ arayışı içinde olduklarına dikkat çekmekte, yazarın adeta ‘‘onların yaşamlarına bir anlam katma’’ çabasında olduğunu belirtmektedir. ÇEHOV TİYATROSU Ataol Behramoğlu Çehov Tiyatrosunda Modernist Ögeler başlıklı bildirisinde Çehov’un oyun yazarı olarak modern dünya tiyatrosuna katkılarını incelerken; bu oyunların, ülkemizdeki özgün yorumcularından yönetmen Başar Sabuncu Herkes Aynı Bahçede; Anton Pavloviç de Orada mı? başlıklı bildirisiyle ‘‘bu bahçede’’ yazarın kendisinin de yer alması için oyunlarının nasıl yorumlanması gerektiğini irdeliyor. Tilbe Saran ise ‘‘Vanya Dayı’’ oyununda Sonya rolüne hazırlanırken, yazarın ‘‘görünür kıldıklarından çok sakladıklarını, karakterin söylediğinden çok söylemediklerini’’ arayışında, adeta Çehov’un ruhunun derinliklerine daldığını, onun yalınlığını, sadeliğini, ‘‘bütün o ucuzluklardan’’ korunmuşluğunu nasıl keşfettiğini paylaşıyor bizlerle. Sevdiye Köksal’ın İkinci Bir Dilin Köprüsünden Çehov’a Ulaşma Çabasına Bir Örnek adlı çalışmasında yer alan ‘‘Çehov gibi bir yazarı yorumlamanın, dolayısıyla çevirmenin olanaklarının tükenmeyeceği ve özgün dil üzerinden Türk okuruyla buluşturulmasının bu olanakları daha da genişleteceği açıktır’’ sözlerine katılmamak elde değil. Umarız ki, adı geçen bildirilerle birlikte yer alan G. Gumennaya (Çehov’un ‘‘Keyifsiz’’ Adlı Öyküsünde Onegin Metninin Dönüşümü), G. Petkova (Rus Edebiyatındaki Kadın Karakterler Arasında Çehov’un Duşeçka’sı), Hüseyin Kandemir (Çehov’un İzinde Mihail Zoşçenko), R. Bojankove (Çehov Yapıtlarının Elektronik Kaynakları), L. Dimitrova (Petko Y. Todorov’un ‘‘Boryana Gelin’’ Adlı Dramasında Çehov’dan İzleri), R. Korsemova (A.P. Çehov’un son Dönem Düzyazısına Giriş Olarak ‘‘Işıklar’’ Adlı Öyküsü), T. Olcay (İstanbul Şehir Tiyatroları Sahnelerinde Çehov Oyunları), G. Uzelli (Çehov ve Levitan ‘Peyzaj Çağrışımları Tipolojisi’), R. Petroçenko (Rus Edebiyatında Bahçe İmgesinin Gelişmesi), V. Petroçenko (Çehov: İki Tutku), E. İnanır’ın (A. P. Çehov ve Y. Kadri Karaosmanoğlu’nun Yapıtlarında ‘Bozulan Bahçeler’ İmgesi) özgün çalışmaları ülkemizde A. P. Çehov’un edebiyat bilimi açısından irdelenmesiyle ilgili boşluğu dolduracak ve alanında önemli bir örnek oluşturacaktır. ? SAYFA 3 Y üzyılı aşkın bir süredir sayısız incelemeye konu oluşturan A. P. Çehov, ölümünden 100 yıl sonra, 2004 yılı boyunca birçok ülkede kültürel etkinliklerle anıldı. ‘‘Anton Pavloviç Çehov (18601904) yapıtlarını 19. yüzyılın sonlarına doğru ve 20 yüzyılın ilk yıllarında verdi. Bu tarihler büyük Rus yazarının yaratıcılığını doğru değerlendirmede birer simge değeri de taşımaktadır. Bir başka deyişle Çehov, tıpkı Dostoyevski, Turgenyev, Gonçarov ya da Lev Tolstoy gibi 19. yüzyıl büyük Rus gerçekçiliğinin doruklarından biri, fakat aynı zamanda da 20. yüzyıl modern Rus (ve dünya) edebiyatının başta gelen bir öncüsü, habercisidir...’’ İÜ Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı’nca Kasım 2004’te düzenlenen Çehov’dan Sonraki Yüzyıl başlıklı bildiri kitabının önsözünde A.P. Çehov bu sözlerle tanıtılmaktadır. İÜ Edebiyat Fakültesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ataol Behramoğlu ve Uzman Valeri Petroçenko tarafından söz konusu sempozyuma katılan yirmi beş konuşmacının bildirileri baskıya hazırlanarak Çehov’dan Sonraki Yüzyıl başlıklı kitap İ.Ü. Edebiyat Fakültesi’nce yayımlandı. Kitapta yer alan bildiriler arasında A.P. Çehov’un çok yönlü yeteneği Rus, Bulgar ve Türk üniversite öğretim üyelerinin yanı sıra yönetmen Başar Sabuncu, çevirmen Mehmet Özgül ve tiyatro sanatçısı Tilbe Saran’ın sunumları da yer almaktadır. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk ? Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yayın Yönetmeni: Turhan Günay ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu ve Güray Öz (Sorumlu) ? Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı ? Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ? Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna İstanbul ? İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/Reklam Müdürü: Eylem Çevik ? Yerel süreli yayın ? Tel: 0 (212) 251 98 74 75 0 (212) 343 72 74 “TÜRKLER”E İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ... Ankara Üniversitesi DTCF Rus Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Altan Aykut Anılarda Çehov adlı çalışmasıyla, büyük hümanist yazarın, insanı en yüce değer sayan hümanist geleneğe sıkı sıkıya bağlı oluşunu, Çehov’un yakın çevresinden anılarla irdeliyor. Prof. Aykut’un bildirisinde Çehov’un ‘‘Türkler”e ilişkin görüşlerini öğrenmemiz ayrıca ilginç. Bir başka büyük yazar İ. A. Bunin anılarında bu konuya şu sözlerle değiniyor: ‘‘Karadeniz kıyısında pek çok Türk ve Kafkasyalı çalışıSAYI 847 CUMHURİYET KİTAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle