Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? düşman askerleri ve silahları hakkında bir de dana kestirmiş, tandır yakılmış, bilgi toplamada ortaya koyduğu yetenek, çevresinde yufkalar açılmakta, kebapçı gösterdiği kahramanlık ve yaralanması... ustası, eti özel bıçağı ile kıyıp, yaptığı Özgür Ermenistan düşleriyle Fransız işkıymayı baharat ve acı biberle yoğurup gal ordusunda hizmet edip onlara yarşişlere dizmekteydi. Akşama doğru büdakçılık eden Ermeni gençlerinin, yük yaylı arabayla beş saygın konuk geTürklerin kesin utkusundan (zaferinden) lir. Hepsi siyah giysiler içindedir. Üçüsonra Avrupa’ya özellikle Fransaya kaçnün başında geniş kenarlı papaz şapkası maları, yaşlı ve varsıl Ermenilerin de aynı vardır. Diğer ikisi Şeyh Abdullah Efendi yolu tutmaları, gidenlerin mallarına koile Halil Bey’dir. nup, ‘‘Bey’’ olan kâhyalar, Nadir Ağa’lar, Harput’ta Amerikan Koleji’ni bitiren, Ömer Ağa’lar... İngiltere’de felsefe eğitimi gören ve Artin’in devam ettiği Tarsus Koleji’nde öğÖZGÜRLÜK DUYGULARI retmenlik yapan Halil Bey, önce sözcüklerde ‘‘Ahlak kavramı içinde övülen iyiYapıtta yalnızca Türklerin, Ermenilelikçilik, alçak gönüllülük, doğruluk, yürin yaşam tarzları değil aynı zamanda bu reklilik gibi niteliklerin genel adı olarak bölgede yaşayan yörüklerin, Tahtacıların, açıklanan Erdem’in daha iyi anlaşılması Çingenelerin, Yahudilerin de toplumsal için Sümer’lerden, Eski Mısır’dan, peyözelliklerine yer verilir, özgürlük duygugamberlerin davranışlarından örnekler ları anlatılır. Örneğin Tahtacılar için: verir. Sokrat’ın, ‘‘Ahlakta üstün, erdemli ‘‘...insanların kuşlar gibi mutlu olması olmak bilgiye bağlıdır, ancak doğru bilgi kendi ellerinde. Aşırı isteklerden kendini ama gerçekten doğru olan bilgi, doğru arındırıp, kavgalardan, çekişmelerden eyleme vardırır’’ dediğini anımsatır. Fauzak durup, sorunlara hoşgörülü ve kavkat dinleyiciler arasında olan öğrencisi ga ettiğin insanın açısından bakabilirsen, Artvin’in soruları ve Ermeni din adamı müzik gibi bir sanatla uğraşırsan, neden Cevahirciyan’ın konuşmasından sonra onlar gibi olmayasın? Toroslar’da yaşakonu ister istemez TürkErmeni çatışmayan Tahtacı ve yörükleri bilir misin? Onlarına, Ermenilerin göçe zorlanmalarına lar bu kuşlara çok benzerler. Orman gelir. Halil Bey yeniden söz alır ve kızgın içinde kuytu bir yere gizlenmiş, hayvanbir ses tonuyla: cılık, avcılık yaparak, kavgasız, gürültü“O günler Ermeni çeteleri her yerde süz geçinip giderler. Osmanlı bunları bir silahlanmıştı. Ermeni maşatlıklarında taara Çukurova’da zorla tutmaya mecbur butlar içindeki silahlar bunun kanıtıdır. etti. Toprak verdi. Başlarına jandarma İsyana bir adım kalmıştı. Savaştan bunaldikti. Çoğunluğu ormana, dağlara geri mış olan Osmanlı Devleti, bir de Ermeni döndü. Özgür, baskıdan uzak, vergi verisyanıyla uğraşmamak için bu zorunlu meden, kavgasız yaşamak istiyorlardı...’’ göçü düzenledi’’ der. Konuşmanın yarıDiğer bir örnek de Çingenelerdir: sında Artin, oradan ayrılıp, Ermeni ko‘‘Yeryüzünün neresinde olursa olsun mitacılarının yanına gider ve Halil Bey’in yerleşik düzende oturmazlar. At arabalakonuşmasını aynen onlara aktarır. rına biner, ağaçlarla donatılmış bir akarErdem Toplantısı’nın bitiminde kosu kıyısında bir süre konaklar, çalgılarını nuklar mutlu ayrılır, teşekkür ederler ve çalıp, dans edip eğlenirler, mutluluk içinHalil Bey de birlikte olmak üzere faytonde günlerini geçirip sıkılınca başka bir la evlerine dağılırlar. Halil Bey, evine yirakarsu kıyısına göç ederler.’’ mi otuz metre kala yol bozuk olduğunYapıtın, birbirini izleyen olaylar akışından faytondan iner. Karanlık bastırmışda, ön plana çıkardağı tarihsel ve toptır, yolda kimseler yoktur ve Halil Bey lumbilimsel inceleme yanı ağır basmakyalnız kendi ayak seslerini duyar. O anda tadır. ağaçların arasından üç kişi çıkar, kedi Dış odakların kışkırtmasıyla aralarında sessizliğiyle Halil Bey’e arkasından yakladüşmanlık oluşan, dövüşen, acılar çeken şır, bellerinden hançerlerini çekerler... ulusların dramını yansıtan ‘‘Giritli GeAltmışıncı sayfasına dek, romanın içerlin’’, okuru yormayan, kolay anlaşılan bir diği atmosfer özet olarak böyledir. Yılbiçem ve yalın, duru bir Türkçeyle kalemaz Ünlü’nün 256 sayfalık ‘‘Giritli Geme alınmıştır. Yapıtı tüm yazınseverlere lin’’ adlı yapıtı ilerleyen bölümlerde daha önerir, bu ilk romanı nedeniyle Yılmaz ilgi çekici bir nitelik kazanır. Ünlü’yü kutlarım. ? Örneğin; Sevr Antlaşması’nın imzalanmasından sonra İstanbul’un müttefikler, Giritli Gelin/ Yılmaz Ünlü/ Berfin Yaİzmir ve civarının Yunanlılar tarafından yınları /256 s. işgal edildiği o acılı günlerde, ‘‘Bölgede, Mustafa Kemal Paşa ile Çelebi Cemalettin Efendi’nin, bir de dede postu vekili Niyazi Salih Baba’nın buluştuğu’’ sözünün, Mut’ta, Gülnar’da, Silifke’de, Gözne’de, Karaisalı’da, tüm yörede rüzgâr gibi dolaşması; gencin yaşlının, sakatın sağlamın ‘‘Bu yurt bizim!’’ diye birleşmesi; gönüllü müfrezelerin Fransızlarla vuruşmaya başlaması; Ermenilerin yüreğine korku düşmesi ve bir gün Bencülüs dağı eteklerinde Eshabı Kehf mağarasının yakınlarında Kuvayı Milliye’nin Yedek Üsteğmen Veli komutasında yetmiş kişilik Tozkoparan müfrezesinin üç yüz kişilik Fransız birliğini darmadağın etmesi, Farnsızların çok sayıda ölü bırakıp kaçmaları.. Bu haberi Pozantı’da gazeteci Ahmet Remzi’nin büyük puntolarla birinci sayfaya basıp Tarsus’un, Adana’nın tüm köylerine yayması üzerine eli silah tutan herkesin Kuvayı Milliye’ye katılması... Yine başka bir bölümde, Fransızların Küçük Verdün dedikleri Bağlar bölgesinde, on dört yaşındaki İsmail’in, Yılmaz Ünlü, ‘‘Giritli Gelin’i’ okuru yormayan, kolay anlaşıçoban giysisine bürünerek lan bir biçem ve yalın, duru bir Türkçeyle kaleme alınmış. KİTAP SAYI 836 SAYFA 19 CUMHURİYET