Katalog

sonucu değd, bır kımlık sorunundan kaynaklanıyor Dıkkat edersen, fanatızmı savunup tek başına sıvrılen kadına rastlayamazsın Onlar hep bır topluluğun parçası olarak harckct ederler Toplumda tek başına oynayatağı roln ustlenemeyen kadin, kendısmc uygun gorulen bas kı aracına sahıp çıkarak rahatlıyor Dahıl olduğu toplu luğun savıınmaMnı ve mılıtanlığını ustlenerek kendını çevreye daha kolay kabul ettıreceğını duşunuyor Bunlar kadın değıl Oğrenım dcrctelerı ne olursa olsun, bılıncı nı toplumda tek başına ve ozgurce ustlenmesı gcreken tşlev ıçın kullanmayan kadın, kadın değıldır Hareket bı çımı kıtle psıkolojısı ıçınde ıncelenmelıdır '" Bu kıtap ta Mınt G Kırıkkanat'ın denemelerı yer alıyor Bir Gün Gece/ Mine G. Kırıkkanat/ Epsilon Yayınları/ Alevılerin Büyük Sırrı/ Unsal Oztürk/Yurt KıtapYayın/308 s. "Uçler, beşler, yedıler, kırklar ve uç yu/ altmış al tı Ne anlam ıfade edıyor du bu sayılar1 AIcvı dede lermın yazdıklarını oku dıım, sıırlerı ınceledım Ozellıkle Başkoylu Hasan Efendı'yı, ne anlatmaya çalıştığını, sırrı nasd saklamaya çalışıyor olabıleceğı nı tartıştım Pek çok farklı bılgıyı bıı araya getırdım Bır sabah gozumdekı perde kalktı Sırrı bulmuştum Uçler, beşler, yedıler, kırklar bırbırlerının talıbıdır Uçlerın, beşlerm, yedılenn toplamı kırktır Ana baba, ana babas'nın, ana baba, çocuğunun, çocuk, ana babasının talıbıdır Hak'tan gelen evlat evladına talıptır Hak vucuda vucut rlak'ka talıptır Alevıler bu yuzden bırbırlerının kalplcrıne taparlar" dı yor yazar Sokollu Mehmet Paşa/ Radovan Samarcicf Çevıren: Meral Gaspıralı/ Nokta Kitap/ 208 s. Mine G. Kınkkanat Blr Gün Gcce Madem uluslararası bır ış gal kaçınılma/dı, guç dcn gesinı boluşturmek ve aşırı hâkımıyetı kemırmek, bır gun ulkenın yenıden ayağa kalkmasını, egemenlık kavgasını kolaylaştırabılır dı Karanhğı bekleyen ya rasalar gıbı saklandıkları delıklerden çikan, kımı delırmış, kımı serserılığe vurmuş zombılerın, depremın azdırdığı dın tellallarının sanrılarına teslım oluyordu kentın enkazı En çok da olu soyucuların, yağmauların ıhtıraslarına Olumun çemberınden geçmış, dolayısıy la go/u donmuş suruler, sokağa çıkma yasağı ve sıkıyo netıme meydan okııyor, gozlerını kırpmadan çatışmaya gırıyoılardı kolluk kuvvetlerıyle Her gcce 'duşuk yo ğunluklu' bır ıç savaş geçıren kent, gun ağarınta yıne çadır, yatak, yemek temposuna donuyordu Adam dığer evlerın enkazına ben/eyen bır yıkıntının onunde dur du Gırışın nerede olduğunu bılıyordu, çunku kendısı kapatıyordu her sabah Bır an tereddut cttı Acaba pe şıne takılan çocuk yaştakı biçarelere guvenmck, hata mıydi'1 Sezgılerı olumluydu Zaten aklın, se/gının onu ne geçtığı sınırı çoktan aşmıştı Insan zekâsını ıntıkamın vahşetıne adayan bır hayvandı artık, o da rın yuzunden çok aşkın bıttığını, çok kalbın kırıl dığını bılenler çoğıı /aman ceza nıyetıne konuşmaları na fazla ı/ın vermezler du daklarının Sessızte yaşar lar aşklarını U/un yıllar dır ınzıvada yaşayan, artık ya/ınaktan vazgeçmış unlu bır yazar bır unıversıteye yaratıcı duşunce dersı ver mesı ıçın davet edıldığın de kabul etmek konusun da kararsız kalmıştıı Fa kat zamanla oğrencıleııyle arasında ozel bır dıyalog oluşur Yazmayı, yaratmayı, sanatı, kadınları ve aşkı tar tışmak ısteyen oğrencıler, hocalarının eskıden yazmış olduğu ama yayımlatmaktan vazgeçtığı mızahı bıı reh berı de ele geçırınce akıllarına ılk gelen, rehberde ya zanları adım adım uygulayarak kızların kalplerını çal mak olur " Annem Babam Malatya/ Necati Güngör/ Heyamola Yayınları/ 232 s. Hıkâyelerı ve îstanbul ya zılarıyla tanıdıöımız yazar, bu kez dogrudan doğruya çocukluk yıllarını, anne ba hasını ıçınde bııyııduğıı kentı anlatıyor Ya/ar ço cuklugunun ı/ını sıırerken bır kentın tepeden tıınaga butun yaşamının resmını çızıyor Malatya'nın tarıhı nı, soylencelerını, yemeklerını, çarşılarını, esnahnı satıcı larını, sınemalarını, camılerını, hamamlarını, parklarını, mesıreleruii, kayısı bahçelerını, ılgınç ınsanlarını, delıle rını, faytonlarını, rama/anlannı, bayramlarını sokakları nı, çotuk oyunlarını, mahalJe hayatını, evlerın ıç vaşamı nı, mımarısını, zengını yoksuluyla ınsanlarının ortak eğı lımlerını, zayıflıkları ve gu/ellıklerını, değışen yaşamını Çağdaş Alman Edebıyatı/ Gursel Aytaç/ Babil Yayınları/ \>Unyayi AruçlaJmd» TkfemMvtı 596 s. &ÜMİTYAYINCIUK 16 yıızyılın başlarında Bosna'da, Osmanlı tara fından kan vergısı olarak aılesınden koparılıp alınan Bayo Sokolovıç, papa? okıılu oğrencılığı ve ço banlıktan Osmanlı İmpa ratorluğu'nun hızmetınde hızla yukseleceğı bır yola gırmıştır Mohaç zaferı (1526) yenı elde edılmıştır ve Mehmet adını aian Bayo'nun yukselışı ıle Osmanlı Imparatorluğu'nun genışleyışi onemlı bır paıalellık goster mektedıı Alışılmadık yeteneklcıı sayesındc Bosnalı bu kuçuk çoban ımparatorluk hıyerarMsının basamakları nı baş dondurutu bır hızla çıkarak kendını, Akde nız'dcn Hındıstan'a, Vı ya, ana'dan Mısır'a uzanan bu ımparatorluğun vezı MK rıa/amı olarak bulatak ffirifye'ftin nıkmı ttrtoyor» tır Ansıklopedılerde onemlı bır tarıhsel kışı Konur Sokak 27/1 06640 Kızılay ANKARA Td: (0312) 419 38 2627 Faks: 417 56 68 lık olarak karşımıza çı kan Sokollu Mehmet Paşa'nın duşuncelerı ve ılusjerı nelcrdir' Kıtap, bu sorulara cevaplar su nuyor 556 s. GRITEHDİT ÖRİZM Sahnelenen ölümcul oyunda kendılerine biçilen rolun ayırdında olmaksızın ölmeye ve oldurmeye soyunanlar... içimizden birileri .. Bu kitap, üzerinde çok konuşulan terörizm ve teröristin uzerindekı ortüyü açıyor... 380 s. Centilmenler Için Adım Adım Kötü Kızlarla Flört Rehberı/ Cem Şancı/ Epsilon Yayınları/ DIŞ POLITIKAMIZIN PERDE ARKASI 23 BÜYÜKELÇİNİN OUYURA BAKIŞI 23 Buyukelçının kaleminden bir devrin bazı onemli olaylarının perde arkasını bu kıtapta bulacaksınız. PÇILARDA SAYFA 38 Aşk hakkında konuş mak acı getırır derler, o \uzdendir, bazı âşıklar lazla konuşmazlar Gos terışlı heybetlı, kalp bu ıan, ıç yakan, yurek hoplatan aşk sozlerı dız mez, ellerı sıgaralı, goz lerı buğulu şaırlerın vı cık vıcık dızelerıylc dolu aşk şnrlerını sıralama7 lar Dudakların zevklerı kolayca alışkanlık halıne getırıp ınsanı sıkılmalara surukledığını bılırler En sevdıklerı yemeğı bıle ıkt uç kez yedıkten sonra sıkılan dudaklar, aynı şarkıyı soylemekten, ay nı laiîarı tekrarlamaktan bıktıkları gıbı ılk defasında buyuk bır heye canla optuklerı başka dudakları, yabantı be denlerı yenıden yenıden opmeye başladıklarında da heyecanlarını kaybet meye başlarlar ya, onla 21 8 1940'ta Eskışehır'de doğan Gursel Aytaç, An kara Kız Lısesı'nı, Dıl ve Tarıh Coğrafya Fakultesı Alman Dılı ve Edebıyatı, Latın Dılı ve Edebıyatı bo lumlcrını bıtırdı 1962 yı lında aynı fakultede Al man Dılı ve Edebıyatı asıs tanı oldu 1966yılında Hermann Hesse uzerıne hazırladığı tezle doktor, 1970'te Chr Martın Wıeland çalışmasıyla doçent, 1975'te Thomas Mann, Heınrıch Boll ve Alman Edebıyatı kıtaplanyla profesor unvanını aldı DAAD ve I îumbold burslusu olarak Almanya'nın Marburg, Koln, Munıh gıbı şehırlerınde araştırmalar yaptı Uluslararası Germanıstler Bırhğı'nde on yıl yonetım kurulu uyelığınde bulundu, halen kurumun senato uyesı Bu kıtapta Aytaç'ın kaleminden çağdaş Alman edebıyatı yer alıyor Pazar Sabahı Guvercinler/ pazar llyas Halill Ürün guv«rcınl«r Yayınları/ 64 s. " 193O'da doğduğuna gore bu yıl yetmış beş yaşını su ruyor llyas Halıl Ilk şur kıtabını gormesının uzeı ınden yarım yuzyüdan fazla bır zaman geçtı Bu ellı beş yılının kırk yılında Turkçe konuşulmayan uJ kelerde dolaştı, oralarda yaşadı Halen ılk ayak bas tığı Kanada'da oturan kahramanımız, hep yureğının ve beynının bır bolumundc gezdırdığı şıır ve oyku gerge fınde Turkçenın olanaklarını sonuna kadar denemek ten hıç yorulmadı, tersıne, yenıden başlamak ıçın yenı lendığını, guçlendığını hıssedıyoruz" dıyor Rem/ı Inanç Bu kıtapta Ûyas Halıl'ın şurlerı yer alıyor • C U M H U R İ Y E T KİTAP S AY I 824 ÇAGDAŞ ALMAN EDEBİYATI