Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Karikiltürcüler Derneğinden dört albüm Karikatür sanatının dört ustasına saygı... Karikatürün dört ustası Yalçın Çetin, şadi Dinççağ, Nehar Tüblek ve Tonguç Yaşarın karikatürlerinden seçmeler, dört ayrı kitapla karikatür severlerin karşısına çıktı. KarikatürcülerDemeğinibu hizmetinden dolayı kutlamak gerekiyor. "I Nazım ALPMAN K arikatürcüler Derneği, karikatür sanatının dört ustasının albümlerini yayımladı. Yalçın Çetin, Şadi Dinççağ, Nehar Tüblek ve Tonguç Yaşar'ın çizgilerinden oluşan karikatür albümlerinden ikisi, (Nehar Tüblek'in "Paşaname", Tonguç Yaşar'ın "Sülüname") 1969'da e Yayınlan'ndan çıkan kitapların tıpkıbasımı. Dinççağ ile Çetin'in albümleri ise Karikatürcüler Derneği tarafından hazırlanan sanatçıların özgün eserlerinden oluşuyor. Dörtlünun en genci olan Yalçın Çetin (1977'de 43 yaşındayken yitirdik) 1934'te Istanbul'da dünyaya geliyor. Sanatçının ilk çizgileri 1947'de Doğan Kardeş dergisinde yayımlanıyor. 1952'den sonra ise ağırlıklı olarak günlük gazetelerde siyasi karikatürler çiziyor. Bu yoğunluk onu öğrencisi oldıığu Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nden koparıyor. Yalçın Çetin 1961 yılında çizgi film çalışmaları yapmak için Almanya'nın Münih kentine gidiyor. Bir başka çizgi ustası Ferit Öngörcn "yakın arkadaşım" dediği Çetin'in Âlmanya macerasını şöyle anlatıyor: "Yalçın 1960'ta Cağaoğlu'ndan Beyoğlu'na taşınmıştı. Kısa bir süre sonra da Almanya'ya gitti. Çizgi film tekniği öğrenmek için Münih'te Insel Film Stüdyosu'na çırak olarak girdi. Kısa bir süre sonra "çırak" olarak başladığı yerde "usta'Mığa terfi etti, Birinci Animatör oldu." Çetin, Türkiye'den Almanya'ya işçi akınının başladığı dönemdc 1964te "kesin dönüş" yaparak memleketine geri geliyor. Yalçın Çetin çok değişik alanlarda eserler üretiyordu. Karikatür dışında hikâye resimleme, kitap kapakları, çizgi roman, yazı başlıkları gibi farklı emek iste yordu: "Benim çizgim hangisi?" Ferit Öngören onun kendi çizgisini sorgulama sürecinin nasıl sonuçlandığına şöyle tanıklık ediyor: "Yalçın Çetin Münih'te koyu bir Alman milliyetçiliğiyle karşılaşır. Çizgide bir Alman üslubu yaratmak onların en köklü tutkulandır. Böyle bir ortamda Çetin de kendi ülkesinden örnekler aramaya yöneldi. Sonunda KaragözHacivat çizimlerine ağırlık verir. Vardığı sonuçlar harikuladedir. Yalçın Çetin'in "kısa pantolonla" dolaştığı dönemlerden beri arkadaşı olan Tonguç Yaşar, karikatür dünyasına birlikte adım attığı arkadaşının cn önemli özelliğinin altını çizerken diyor ki: "Yalçın iyi okurdu. Okuduklarından ve yaşadıklarından edindiği birikimlerini, sınıfı için kullandı!" Peki o hangi sınıftandı? Tonguç Yaşar, yaşadıkları yeri bir anlatsın hele: "Karşılıklı mahallelerde otururduk Yalçın'la... (), Piyalepaşa Camii'nin yanındaki evde, ben ise Hacıhüsrev'de... tki tepe mahalle arasından Kasımpaşa Deresi akardı. Yalçın'ı tanıdığımda Piyalepaşa futbol takımının kalecisiydi. Kısa pantolon üzerinde uzun kollu, yeşil balıkçı yaka, bol bir kazağı vardı." Yalçın Çetin antikapitalist çizgisini hiç ödün vermeden sürdürdü. Onun karikatürlerinde 1960 ve 197()'li yıllara damgasını vuran işçi hareketleri belirgin biçimde yer alır. Orneğin kitapta da bulunan "Katil Kim" karikatüründe Zonguldak Kozlıı Ocağı'nda jandarma kurşunuyla vımılarak öldürülen maden işçileri lendisine şu soruyu soruen işler arasında kendi Satılmış Tepe, Mehmet Çavdar, 1516 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nde polis kurşunuyla öldürülcn eylemci işçiler Mehmet Gıdak, Yaşar Yıldırım, Mustafa Baylan ile ilk faili meçhul kurbanlarından üniversite öğrencisi Taylan Özgür yan yana yer alıyor. 1976'da DlSK'in 50 yıl aradan sonra Türkiye'dc ilk kitlesel 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlama kararını Yalçın Çetin, bacasından dantel işlemeli çiçekler çıkan bir fabrika karikatürüyle selamlıyordu. Bu karikatür daha sonraki yıllarda afiş ve kartpostal olarak işyerlerindeki sendika temsilcilik odalarını süsleyecektir. Kitapta bu karikatür de var. Yalçın Çetin 1977 yılında henüz 43 yaşındayken yaşama veda ettiğinde çizgi dünyamızda bıraktığı boşluğu Ferit Ongören şöyle ifade ediyor: "Yalçın öldüğü zaman arkasında büyük projeler bırakıyordu. Nitekim Çetin, Walt Disney anlayışına karşı bir KaragözHacivat dünyası çıkarmaya uğraşıyordu. Bu amaçla yapmış olduğu yüzlerce deneme yarım kalmış oldu." Dinççağ kadar çizmek Yalçın Çetin'in albümüyle aynı boyutta basılan ikinci kitap Şadi Dinççağ'ın çizgilerinin bir toplu sunumu. Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışından iki ay sonra 29 Temmuz 1919'da Samsun'un Bafra ilçcsinde dünyaya gelen Dinççağ, 1938'de lstanbul Erkek Lisesi'ni, 1944'te de lstanbul Teknik Üniversitesi'ni bitirerek inşaat yüksek mühendisı oluyor. ÜsTONGUÇ .illııimü PAŞANAME i SÜLÜNAME VAlÇttt ÇJTİN tadm ilk karikatürü Sedat Simavi'nin çıkardığı Karikatür Dergisi'nde 1938 yılında yayımlanıyor. Daha sonra Akbaba, Şaka, Yıldız, Tcf, Dolmuş gibi mizah dergilerinde çiziyor. 1974'te Üsküp Uluslararası Karikatür Yarışması'nda 1. olarak Altın Plaket ödülü alıyor. Semih Balcıoğlu onun karikatürcülük ile mühendislik arasındaki "sıkıntısını" şöyle anlatıyor: "İTÜ'yü bitirdikten sonra uzun yıllar Anadolu'da çalıştı. Karikatürü ve karikatürcüleri hiçbir zaman unutmadı. Şadi Abi'nin yaşamında onlar daima ilk sırada yer aldı. Kaç kez 'Aaaah, Ah! Şu mühendislik olmasaydı da sadece karikatürle uğraşsaydım ne güzel bir dünyam olurdu' dedığini hatırlıyorum." Şadi Dinççağ'ın güçlü deseni ve ince mizahını en güzel Turhan Selçuk dile getiriyor: "Dinççağ ile 1943'te Akbaba dergisinde birlikte çalışmaya başlamıştık. O yıl kardeşim llhan Selçuk'a gönderdiğim bir mektupta 'Bu işi (karikatürü) Şadi Dinççağ kadar tutturabilirsem başka bir şey istemem' diye yazdığımı hatırlıyorum." Bugün karikatürde bir dünya devi olarak kabul edilen Turhan Selçuk'un yukarıdaki sözleri Dinççağ'ı tanımayan kuşaklar için herhalde yeterli referanstır. Karikatürcüler Derneği'nin dörtlü sunumundaki son iki kitapta 1960ların siyaset arenası özetleniyor. Nehar Tüblek'in çizgileriyle oluşan "Paşanamc"de CHP lideri Ismet Inönü'nün maceraları anlatılıyor. Tonguç Yaşar ise "Süliiname"de siyasete 1961'de atılan Adalet Partisi'nin genç lideri Süleyman Dcmirel'i çiziyor! Her iki kitabın da olağanüstü arşiv değeri bulunuyor. Çünkü kitaplar 1969'da e Yayınlan'nda çıkmış haliyle "tıpkıbasım" formatında basılmış. Karikatürcüler Derneği son yıllarda dernek üyelerinin cserlerini düzenli olarak kitaplaştırarak önemli bir kültür hizmeti veriyor. Derneğin sınırlı olanaklarını son derece rasyonel biçimde değerlendiren kuruluş, Türkiye karikatür tarihine sessizce bir "çizgi hazinesi" armağan ediyor. • K İ T A P SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T S AY I 8 24