Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler llluııı S Selahattin 1894'te doğdu. Mahalle mektebine gitti. Edirne Askeri Idadisi'ni bitirdi. Istanbul'da Harbiye'den mezun oldu. îtalyan Harbi'ni Çanakkale'de yaşadı. Balkan Harbi'ne katıldı. Istanbul'da Ittihat ve Terakki'nin eylemlerine karıştı. Birinci Dünya Savaşı'nda Beşinci Kuvvei Seferiyye Karargâhı'na tayin edildi. Iran ve Kafkas muharebelerinde dövüştü. Bağdat'ı savundu. Baku'nun zaptında bulundu. 20 Aralık 1914'te Istanbul'dan 20 yaşında bir teğmenken ayrılmış, Turan'ı fethetmeye çıkmıştı. 5 Şubat 1919'da bir yüzbaşı olarak yenik ve yıkık Osmanlı payitahtına döndü. Yüzbaşı Selahattin'in Romanı yalnız kendisinin değil, bir kuşağın romanıdır. Bu romanda değer yargılarıyla birlikte çöken Osmanlı Imparatorluğu yerine yeni bir imparatorluk kurmak isteyenlerin dramı ve devletin çöküşünü durdurmak isteyen bir asker kuşağının fedakârlîk destanı yer alır. Bu roman yakın tarihimizin gerçeklerini dile getirmekte, pek çok yönü aydınlanmamış bir devreye ışık tutmaktadır. Ağlamak ve Gülmek/ llhan Selçuk/ Cumhuriyet Kitaplan/ 174 s. Düşünüyorum Öyleyse Vurun/ llhan Selçuk/ Cumhuriyet Kitaplan/ 184 s. Iskele Sancak (SolSağŞeriat)/ llhan Selçuk/ Cumhuriyet Kitaplan/ 222 s. llhan Selçuk'un yazılarını bir araya getiren kitaplan yeni bir düzenlemeyle okur önüne çıkıyor. Selçuk'un binlerce yazısının içinden seçilerek konularına göre kitaplaştırılıyor. Dizinin şimdiye kadar yayımlanan kitaplan bunJar. Ünlü yazarlanmız ve eleştirmenlerimiz llhan Selçuk'un yazüarıyla ilgili çok fazla metin ürettiler. Bunlardan Vecihi Timuroğlu hocamız şunları söylüyordu: "On binlerce yazısını okuduk. Bunca yıldır yazar. Bir insan en az yirmi beş yıldır, her İUUNSELÇIM gün yazarsa ve bu yazılarında birbirleriyle çelişmezse, o yazar çok köklü bir ekinsel değeri ifade eder. Yazılannda çok üıce ve insancıl bir duyarhk vardır. Bu duyarlığı koyamazsa, her gün yüz binlerce okura ulaşamaz. llhan SeJçuk adı, köşe yazarlığından zamanların ötesine taşan soylu bir ad olmuştur." Şükran Kurdakul ise "Sevr boyun eğen eskinin; Lozan, Mustafa Kemal Paşa'nın deyişiyle, 'emperyalizme ve kapitalizme karşı mücahedeyi (savaşmayı) caiz gören' yeninin sımgeleridir tarihte. llhan Selçuk, bu tarihi yaşamış gibi yüreğinde duya duya yazar yazılarını" diyordu. llhan Selçuk'un temalarına göre toparlanmış diğer yazılarını içeren kitapları da bir an önce görmek dileğiyle. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SKLAIIVTTİVh KOVI\M(I) \ı/ıı\şı Yüzbaşı Selahattin'in Romanı 2 Cilt/ llhan Selçuk/ Cumhuriyet Kitaplan/ 406 s.+326 s. Bahçe Biziz Gül BizdedirGeçmişten Günümüze Alevi Mizahı/ Miyase llknurl Cumhuriyet Kitaplan/ 124 s. "AleviBektaşi kültürünün iç içeliği bir bütünlük oluşturuyor. Ancak geleneksel kültürümüzde Nasrettin Hoca ile eşdeğerli Bektaşi Babası'dır. Bu nedenle genelde hep Bektaşi mizahından söz açılır. Merakımı çekmiştir; Alevı dünyasının enlem ve boylamlarında yer alan nıce tarikattan niçin yalnız Bektaşi mizahının fıkraları dilden dile dolaşıyor?.. Bu güzelim dünyanın serdengeçtilerinden Miyase Dknur'a bir gün sordum: Alevi Fıkraları yok mu? Olmaz olur mu?.. Dağınık, savruk, unutulmaya dönük Alevi fikraları 'dost meclisleri'nde su üstünde kaydırak taşlan gibi sekiyorlardı; bir süre sonra bellek denizinde kaybolup gitmeleri işten değildi. Miyase llknur, bu iş için biçilmez kaftandı, üstlendiği işlevin üstesinden hakkıyla geldi ve zengin belgeselin ilk kitabını yazdı. Alevinin mizah yeteneği Kerbela Tragedyası'nın gözyaşlarından süzülüp Anadolu'da çiğ tanelerine dönüşmüştür. İlk bakışta Bektaşi Babası'nın mizahıyla Alevi yaşamından derlemelerin aynı özde olduklan görülüyor; bu kültürleri birbirinden ayırmak olanağı zaten yoktur; Miyase tlknur'un belgeseli 'halkbilim' açısından kendine özgü bir toplumsal yaşamı da sergiliyor; bu yaşamın gereklerini, törelerini, önceliklerini ve sonralıklannı da içeriyor. Mizah adı verilen sihirli dünyaya yabancı olanlara, espri özgürlüğünün tadına varamayan ham ervaha, bu kitaptaki kimi anekdot ters gelebilir. Anadolu'nun engin noşgörüsünde yaşamın anlamına nüktedin tadıyla tuzuyla katkıda bulunan kültürün özgürlüğünü bilenler içindir bu derleme... Bir toplum kendi kendisiyle alabildiğine alay etmek olgunfuğuna kavuştuğu zaman uygarlığa kapılarını açmış olur" diyor Hhan Selçuk kitaba yazdığı 'Sunuş'ta At KızBir Yaşamdan Kesitler/ Türkan Saylanl Cumhuriyet Kitaplan/ 152 s. Her zaman "genç" ve üretken kalmasını becerebilen bir bilim kadınının TilrUn Sayla yaşamından on yedi yıllık bir kesit... Olumsuzlukfllr k lardan yılmayan, hep çözüm üretebilen, gerçek zenginliğin insanlann iç evrenlerinden kaynaklandığının kanıtı "At Kız Türkan "ın yaşamındaki Sütçü Ayşe Hanımlar, Terzi Fofo'dan, Bahçevan Zizo'dan öğrendikleri ve uyguladıkları... "At Kız Türkan"ın çiçek açmış anı kırıntılarını paha biçilmez deneyimler mutlaka sızın de ilginızi çekecek. Türkan Saylan Hoca'nın, bu kitabıyla Cumhuriyetin ikinci kuşağından, siyahbeyaz fotoğraflarla renklendirerek gönderdiği buruk selamı severek kabulleneceğinizden hiç mi hiç kuşkum yok. Enverî) adlı çalışması ile (yayını, Paris 1954) Sorbonne Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni ve Yaşayan Doğu Dilleri Ulusal Mektebi'nin (Ecole Nationale des Langues Orientales Vivantes) Türkçe ve Farsça bölümünü bitirdi. 1957'de "Melik Danişmend Destanı, Dânişmendnâmenin Eleştirel Incelemesi" konulu tezi ile (yayını, La Geste de Malik Danişmendetude critique du Dânişmendnâme, 2 cilt, Paris 1960) doktor unvanı aldı. 1962'de yine Fransızcada, "Türklran Epik Geleneği Içinde Horâsan Teberdârı Ebu Müslîm"i (Abu Müslim, le "PorteHache" du Khorassan dans la traditıon epique turcoiranienne) yayımlandı. 1968'de Strasbourg Türk Etütleri Enstitüsü Direktörlüğü'ne atandı. 1970 yılında TURCICA araştırmalar dergisini yayına sundu. 1986'dan bu yana, çalışmalannı emekli "üstat profesör" olarak sürdürmektedir. Dr. Irene Melikofrun, 1969'dan beri bütün yaşamını vermiş olduğu AlevîlikBektaşîlik araştırmaJarı ve Ahmet Yesevî, Fazlullah Hurufi, Seyyid Nesimî incelemeleri, 1993 yılında "Uyur idik uyardılar" adı ile Türkçeye çevrilmiş bulunuyor. Bilim cevreleri kadar Türk okurunun da bu vesüeyle yakından tanıdığı yazarın, söz konusu araştırmalardan bir senteze ulaşmaya çalıştığı ve Fransızca basımı bu yıl içinde "Brill" (LeidenBostonKöln) tarafından gerçekleştirilen son kitabı da bu yayınla Türkçeye kazandınlmış olmaktadır. Bu kitap 13. yüzyıldan başlayarak Türkiye'de halk inamşının tarihini; Alevilik, Bektaşilik adları ile tanınan bir inanışın oluşumunu; bir halk ermişi olan Hacı Bektaş'a bağlı bu iki belirgin kolun inanç ve edimlerini, edebiyatlarını, çağımızdakı evrimlerini ve yönelimlerini incelemcktedir. Kelebeğin Rüyası 3. Kitap/ Deng Ming Daol Çeviren: Mehmet Gürsel/ Dharma Yayınlanl 241 s. Kitap, Taocu usta Kwan Saihung'un eğitimini ve yaşamını anlatıyor. Soylu bir ailenin oğlu olarak doğan v; ailesinin isteği ile Çin'in beş kutsal dağındaki er ünlü Taocu Tapınağa kabul edilen Saihung, burada zorlu ve gizemli Taoculu.c eğitimine baslar. Taocu ustaları tarafından, "Küçük Kelebek" olarak yeniden adlandırdan Saihung, bir yandan kaynayan kazan gibi politik değişimler yaşayan Çin'de hayatta kalmayı başanrken, bir yandan da ruhunun derinliklerini, doğanın ve yaşamın gizemlerıni anlamak için içsel yolculuklarına devam eder. Bu yolculuklanndaki en büyük •rehberi ise, günümüzde halen Çin'in bilinmeyen bir bölgesinde yaşayan 150 yaşındaki Taocu ustasıdır. Rodos Şövalyeleri ve Osmanlılar/ Nicolas Vatinl Çeviren: Tülin Altınoval Tarih Vakfı Yurt Yayınlanl 515 s. Kitapta Nicolas Vatin, Rodos'a egemen oldukları dönemde, Hıristiyan Batı'yla egemenlik alanını devamlı genışleten Osmanlı Imparatorluğu arasındaki çatışma hattında kalan Rodos şövalyelerinin tarihini ersanelerden arındırmaya ve belgesel bir zemine oturtmaya çabşıyor. Yazar bunu hem Osmanlı, hem de Rodos şövalyelerinin kayıtlanna dayanarak yapıyor. Vatin ayrıca, konuyla ilgili önemli Osmanlı belgelerini de, hem özgün hem de çeviriyazı halinde ekler kısmında okura sunuyor. Bulancak Kenti/ Yrd. Doç. Dr. Ünsal Bekdemirl Çizgi Kitabevil 194 s. Bulancak, Doğu Karadeniz Bölümü kıyı kuşağının önemli kent yerleşmelerinden biridir. Daha çok yönetim işlcvlerinin etkisi ve özellikle de 1970 sonrasında küçük ölçekli sanayi ve ticaretin gelişmesine bağlı olarak yakın çevreden aldığı göçler. SAYFA 27 AT KIZ Hacı BektaşEfsaneden Gerçeğe/ Irene Melikoff/ Çeviren: Turan Alptekin/ Cumhuriyet Kitaplan/ 430 s. nınmış adlanndan Prof. Dr. Madame Irene Melikoff, Azeri bir baba ve Rus bir anneden 7 Kasım 1917'de Petrograd'da dünyaya geldi. Aynı günlerde, Rusya'dan ayrılmak zorunda kalan aılcsı 1919'da Fransa'ya gelerek Paris'e yerleşti. İlk ve ortaöğreniminı burada tamamlayan Irene Melikoff, "Le Destan d'Umur Paşa" (Düsturnâmeı Türkoloji dünyasının ta S AYI 76 1