Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SİHİRLÎ DEĞNEK Ç o c ıı k 1 a r İ ç i n K i t a p I a r Hazırlayan: Nilay Yilmaz • Çizimler: Muştafa Delioğlu konuya yaklaşımı ile bu sorunu kolaylıkla çözüvermiş. Satır aralarından öyle güzel seslenmiş ki çocuklara, sadece karanlıktan korkan çocuklar değil, başka korkuları olanlar da onu duyacak Hele sonunda annesinin de bir korkusu olduğunu söylediği bölümde! Yazar, okulöncesi dönemin önemli korkulanndan biri olan ebeveynini kaybetme, onlardan ayrı düşme ve tek başına kalma gibi noktalara da açıklık getirmiş öyküsünde. Ama bu kez kaybetme korkusu, çocuğun gözünde değil, annenin gözünde can bulmuş, onun tarafindan dillendirilmiş. Pufi'nin 'annem de korkuyor' diye düşünmesi belki de kitabın en sıcak cümlesi. Çünkü erken yaşlardaki çocukların büyüklcri gözlerinde büyüttüklerini, onları mükemmelleştirip sanki onların hiç yanlışları, hataları olmazmış gibi düşündüklerini biliyoruz. Bu durum ilkgençlik döneminde tam tersine dönüyor olsa da, çocukların hangi yaş döneminde olursa olsun anne babaİannın da korkuları olduğunu, onların da hatalar yapabileceğini bilmeleri ve bunu onlardan da duymaları kişilik gelişimlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Sağlıklı bireyler yetiştirrnek... Kendini açıkca ifade edebilen, insan olmayı acı çekmeyi, ağlamayı, kabullenmeyi vs zayıflık olarak görmeyen ve özür dilemesini bilen çocuklara sahip olmak artık bir düş mü? Çizimleriyle Nazan Erkmen de bizi bir düş âlemine götürüyor. Pufi'nin gözleri, gecenin, ormanın ve gökyüzünün maviliklerinde pınldıyor, okuyanda okuyamayanda bu düşe düşme isteği uyandınyor. Keşke düşlerimiz gerçek olsa... Minik Sihirli Değnekler! Sihirli bir değneğiniz olsaydı neler yapardınız, neleri dcğiştirmek isterdiniz? Işe kitaplardan başlamaya ne dersiniz çocuklar? Okuduğunuz bir kitabı sevıp sevmediğinizi, kitapta hoşunuza giden ya da gitmeyen bölümlerin neler olduğunu ve yazar siz olsaydınız o bölümleri nasıl yazacağınızı anlatan mektuplarınızı Sihirli Değnek'e gönderirseniz, yazınızı bu sayfada görebilirsiniz. Sihirli Değnek'in size ödül olarak ne vereccğini mi merak ediyorsunuz? Sürpriz!! (Mektuplarınıza yaşınızı ve adresinizi yazmayı unutmayın olur mu?) Pufi Karanlıktan Korkuyor Aygören Dirim, Esin Yayınevi, 2001, 11 sayfa Resimleyen Nazan Erkmen (38 yaş) Pufi, uyumadan önce annesinden bir masal dinler ve odasına gider. Ancak karanlıktan korkar ve uyuyamaz. Dışan çıkar. Derc kcnarında kiiçiik alabaLğı görür. "Yatak odam çok karanhk, korkuyorum ve orada uyumak istemiyorum. Bana yardım eder misin?" 'Seni anlıyorum' der alabalık. 'Ben de derinlerde yüzmekten korkarım. Kolluklanmı takar yüzerim. îstersen onları sana verebilirim.' 'Ben yüzmekten değil, karanlıktan korkuyorum," der küçük ayı. Pufi, ormanda maymuna rastlar. Aynı şeyi ona da söyler. Maymun: 'Ben de gürültüden korkarun, avcüarın tüfek seslerinden çok korkarım der. Kulaldık takarım. îstersen sana kulaklıklarımı verebilirim." Pufi, daha sonra papağana da aynı şeyi sorar ve ormandajjerkesin bir korkusu olduğunu görür.J;ve dönerken annesine rastlar. O da Pufi'yi aramaya çıkmıştır. Annesinin de bir korkusu olduğunu öğrenir Pufi. Eve geldiklerinde onu bir sürpriz beklemektedir. Artık Pufi hiç korkmadan mışıl mışıl uyuyabilecek, renkli rüyalar görebilecektir. Aygören Dirim, "Pufi Karanlıktan Korkuyor" adlı kitabında, okulöncesi çocuğun sorunlarından biri olan karanlık korkusuna dcğinmiş. Anlatımı ve BÜYÜKLERE ÖDEV Çocuğunuzun Korkuları ve Çözüm Yollan, Eriman Topbaş, Bilimadamı Yayınları, 2003, 222 sayfa. Çocuklarımızın Korkuları, Hans Zulliger, Cem Yayınevi, 2000, 236 sayfa Çocukların içindeki Korkular, Gisela Preuschoff, Beyaz Yayınları, 1998, 118 sayfa Korkuları anlatan kitaplar: * Kuli'nin Rüyası, Aysel Gürmen, Uçanbalık * Karanlıktan Korkan Çocuk, Aytül Akal, Uçanbalık * Korkunç Korkuluğun Korkusu, Fatih Erdoğan, Mavibulut * Yatağın Altında Kim Var, Aytül Akal, Uçanbalık * Kim Korkar Gombligom'dan, Nuran Turan, Öner * Sonsuzluk Sandab, Adnan Satıcı, Evrensel Çocuk * Kardeşimin Sihirli Okulu, Aytül Akal, Uçanbalık * Kızlar Sünnet Olur mu?, Mavisel Yener, K Yayınlan * Uzaylılar Bize Geldi, Mavisel Yener, K Yayınları Büyükler, siz de okuduklannızı, anne babalarla, eğitimcilerle ve yazarlarla paylaşmak istiyorsanız, Sihirli Değnek'in "Konuk Yorumcu" bölümü için bir kitap tanıtabilirsiniz.. .<• Nilay Yılmaz Kurtuluş Deresi Cad. No: 47 Bilgt Üniversitesi, Dolapdere / tstanbul nilayy@bilgi.edu.tr Tel: 0212 236 78 42 SİHİRLİ TOPLANTI Tatil bittii. Sihirli toplantılar yeniden başlıyoor... "Çocuk Edebiyatı Yolculukları"... ÇlKEDAD (Çocuk ve ilkgençlik Kültürü ve Edebiyatı Araştırma Derneği) ve ÇYD (Çocuk Yayınları Derneği) işbirliğiyle Yazarlar Sendikası salonlarında gerçekleştirilecek toplantının bu ayki konusu: "Türkiye'de Çocuk Dergiciliğinin Görünümü ve Çocuk Edebiyatına Yansıması" 2 Ekim 2004 Cumartesi, Yazarlar Sendikası Toplantı Salonu, 14.00, Beşiktaş (Barbaros) Istanbul, (0212 259 74 74) •*>, KONUK SİHİRLİ DEĞNEK Aslıhan Kiiçükavşar Öğretim görevlısi, Ankara Üniversitesi "Mars Gezegenine Nasıl Gidemedim" Melek Güngör, Bulut Yayınları, 2002, 80 sayfa Resimlcyen Seyit Cömert Doğru Ikinci hamur kâğıt kullanılmıştır. 13x19 boyutlarındadır. Sarı zemin üzerine gri kırmızı kahve tonlan ağırlıklı bir kapak rcsmi vardır. Ön kapak sarı, arka kapak turuncıı renktedir. Kapakta canlı renklerin kullanılmış olması ve ön kapaktaki resmin ilginç olması okuru kitaba çekecek niteliktedir. Kitap kapağındaki tenekc bir uzay gemisi içindeki çocuk ile kitabın adı arasında ilişki kunilmuş ve anlamlandırılmasına katkı sağlanmıştır. Ayrıca çocuğun diişsel bir yolculuk yapmasına da imkân tanımaktadır. Cilt sırttan yapıştırmalıdır. Sırtta kitabın kimlik bilgileri yer almaktadır. Kitap 80 sayfadan oluşmuştur. Resim, metin ve sayfa kenar boşlukları estetik denge içinde sunulmuştur. Kitapta 10 adet resim vardır. Siyahbeyaz renkte resimlerdir. Kapak resmi kitapta iki yerde daha iç ön kapakta ve 16. sayfada gorülmektedir. Resimlerdc cle alınan konuya esprili bir bakış açısı getirilmiştir. Çocukları etkileyicilik ve düşündürücülük ön plandadır. Kitapta birden fazla öykü ycr almaktadır. Bunlar: "Büyük Dedemin Davulu", "Ben Mars Gezegenine Nasıl Gidemedim?", "Tosun Zayıflama Rejiminde", "Çok Neşeli Öykü", "Tiyatro OyuncusuÇomar", "Cem'lerin Kömürlüğünde Ne Var?", "En Büyük Takım Bizim Takım", "Bebek Kız Kardeşe Nasıl Bakılırr"", "Piti vePoti". Baş kahramanlar ağabey ve kardeştir. Diğerleri ise Ercan, Anne, Dede, Bebek, Tosun, Ahmet, Erol, Can, Gül Teyze, Cem, Cengiz, Kaan, Murat, Oya, Hadiye Teyze, Tosun, Aylin, Enver Amca, Tunç, Altan Ağabey, Kent Ağabey, Bakkal Hamdi Amca, Ergin, Berk ve Köpek Çomar. Öykülerdeki karakterlerin çoğunluğu açık karakterlerdir. Ağabey, Kardeş, Babaanne, Cem, Bebek, Ercan, Tosun. ÖyküJerde bu karakterlere ilişkin bilgiler açık bir biçimde verilirken bazılarmın adları yoktur. Ağabey olarak belirtilen 1112 yaşlarında bir erkek çocuğudur. Bu çocuk ile kardeşinin ve ailesindeki diğer bireylerin adları verilmemiştir. Ağabey maceracı bir karakterdir. Yer aldığı tüm öykülerde bu durum süreklilik gösterir. Hatta kardeşi de bundan etkilenir. Onu Mars'a göndermek istemesi karşısında heyecanlanır. Sonuç başarısız olsa da ağabeyi yılmaz. Füze yapmak yerine insanlara kanat takarak havada uçma deneyleri yapmaya kalkışır. Bu nedenle mücadeleci yapısı ona devingenlik özelliği kazandınr. "Cem'lerin Kömürlüğünde Ne Var?" adlı öyküde hayalet Casper'a gönderme vardır. Esprili yaklaşımlar vardır. "Çiçek diye Ergin'le bcni bahçesine dikerse buna hiç şaşmam." (s.58)... "Aslında benimle uğraşması sadece beni oynayacak bir oyuncak gibi görüp, top gibi oraya buraya savurmaktı." (s.66) "En Büyük Takım Bizim Takım" başlıklı öyküde çoculda arkadaşı Ergin duvarlara mavi yeşil renklerle takımlarının adını yazmışlar. Oykünün sonunda Hamdi Amca onları 500 paragraf yazı yazmakla cezalandırmıştır. Burada yazmaları için verilen sözlerin her biri okura verilen mesaj niteliği taşımaktadır. Bir daha cevreyi kirletmeyeceğim / Temiz ve bakımlı bir kent uygar bir kenttir. / Kendi görüşlerini etrafına zorla benimsetmeye çalışmak hatalıdır. / Herkesin birtakım tutmaya hakkı vardır ve bu benim talumım olmayabilir / Yaşadığım toplumdaki insanların haklarına daima saygı duyacağım. Büyüklerin çocuklara olan yaklaşımları na ilişkin ipuçlan ve değerlendirmelerle karşıfaşıyoruz. Müzik aletlerinin tanıtıldığını görüyoruz. Davul ve trampetin özellikleri verilmiştir. Jeneratör ile ilgili de bilgiler yer almaktadır. Uzaya nasıl bir araçla ve nasıl bir donanımla gidileceğine ilişkin ipuçları verilerek okura sezdirimde buıunulmuştur. Kullanılan giysilerden (kask gibi) bahsedilmiştir. Gezegenlerden biri olan Mars ile ilgili bilgi verilirken tarihi eserlerle de ilişki kurulmaktadır. (s.20) Tiyatro ve oyunculukla ilgili konulara değinilmesi ve rejisör, dekor vb. terimlerin verilmesi ile çocukların kavram gelişimlerini sağlayıcı yönde öyküler kurgulanmıştır. Çocuk düşsel dünyada yolculuk yaparken birçok nesneyi tanıyacak ve öğrenecektir. Kitap incelenirken çocuk ile kardeşinin adlarının verilmeyişi öyküleri açıklarken ve anlatırken zorluk yaratmaktadır. Bu incelemeyi yaparken bazı öykülerde ağabeyin bazılarında da kardeşin başrol üstlendiği görüldü ancak dikkatli okunmadığında adları olmadığından karıştırılabileceğini söylememiz yerinde olur. Kitapta imlâ ve yazım yanlışları vardır "Sen kiim, perhiz kim."(s.27)... "Artık Cem artık ağlamaklı olmuştu." (s.52)... "Öğleye doğru şikayetçililerin sayısı iyice arttı."(s.6D... "Bu renklerdeki çiçekleri de yok etmamiz gerekl" SAYFA 26 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SA YI 761