23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gülmira ~i HasanAKARSU zanYazarliğitimci M. Güner Demiray, 1940 Gemerek doğiımlu. Şiirleri ve yazıları bugünc değin birçok yazın dergisindc vc gazetede yayınlandı. Onceki yapıtları: Günaydın Anadolu 1961, Yaşamak Için 1964, Dallar ve Gökler 1984, Yurduma Atatürk'e Şiirler 1984, Scvda Giilleri 1984, Halk Çiçekleri 1985, Güneş Atlan 1994, Sonsuz Yaşamak 1994, Kuşları Düşünmek 1996, Anadolu'dan Masallar 1997, Kemalizm Üzerinc 1997, Gülü Ku•caklar Bu Ayna 1999, Odamdaki Konuk 2000, Toprağın Türküsii 2002. Dcmiray'ın yeni yapıtı Gülmira'da şiirler dört bölümde toplanıyor: Anılarla Kucaklaşmak, Çiçek Kıyımlan, Yaşamak, Aşk Tehlike Değil. Ozan, anıların kapısından girip erimiş bir zamanın yokuşunda yürüyor. Orada dingin çocukluğunun sevinci yanında, evlerinin çiçekli kapı tokmağını anrmsarken, anılannın yaşını da soruyor. Şiir, ona göre, "yaşamın gizemli bir ırmağıdjr", "ve şiir bir rakstır...", güneş rengi dizeleri solumak gereklidir. EylüTe gazel yazan ozan, "sararmış bir ömrün sözü müdür eylül?, kederli bir demin özü müdür eylüî?, uçup giden kuşların hüznü müdür eylül?, yanm kalmış bir şiirin düşü müdür eylül?, aşkın sanııaşıklarla solan yüzü müdür eylül?" diye sormaktadır. Dünya Şiir Günü için "Şiirlenme" uğraşı verir. Şiir bu kcz, "yaz güneşini emmiş/ ballı bir yaban üzümüdür", "şiiri doldumnca heybene/ bü ki sen/ bir sevgi yolcususun artık..." Bir bakarsınız "Güneş Kuşları" gökyüzünü getirir kanatlarında, zamanı, aşkı, banşı, şafağı getirir ve "bir umut çiçeklenir önünüzde". Nazım Hikmet, "som bir sevdanın güneşi O dir", "hoyrar katı gecelerin beyaz düşüdür", "Ferhat'ın görkemli bir yoldaşıdır", "sonsuzluğun gönderinde dünya barışıdır". Demiray, son on yılda yaşadıklarımıza tanıklık ederek yazıyor şiirlerini. Uçüncü bin yıla neler getiriyor öyleyse? "Olmamış banşı getirdim sana/ eşitlenmemiş ekmeği/... yangınlann siyah çelengini getirdim/... sana uzak ve sisli coğrafyaların/ kasırga içmiş kan çiçeklerini getirdim/...gezegensel bilinci getirdim/...al yükle rüzgarlarına/ sana en yeni, en güzel düşlerimi getirdim." (s.1214) Ozan, babasını anarkcn "toprağın sessizliğidir babanı/ yalnızlığın adı/ barıştır/ erdem aynası, tüze ışıldağı..." diyor. Sevdanın otağına yürürken de içinde göllerin hüznü ağlıyor, yüreğinin kışında bir kardelen açıyor. Yüreğinin dost türküsü:"...mevlana kokan çiçek/ yunusça bir güzellik" oluyor. "Yurdum yalruzlığın gurbeti" diyen ozan, bir zamanlar yaşadığı kentte, şimdi anılarının üşüdüğünü, kentin kanadığını belirtiyor. O, doğa gibi, evren gibi, kitap gibi olmak istiyor. "Ayrılık yalımını" yaşıyor: "gıttın gideli sensin düslerimm konuğu/ esıp duruyor dörl yantmda anıların/ .. her aksam $afak yüzünle sevgımi büyütüyorum... özlemin birden seller gibi kabarıyor içımde... hergiin biizün kuşlartnı bırakıyorum ayrılığtn." (s.23) Sevgiliye özlemle yanıyor, kendini dağlara atıyor, yolunu bekleyeceğini söylüyor. Birlikte büyütülen umut güllerinin solmayacağına, sevdalarının yeşereceğine inanıyor. Insanlığın geleceğini de unutmuyor: ..koparıldı bağımsızlık gülleri/ etimizden kemiğimizden bir bir/...bunları kayda geç ey şiir..." diyor. (s.27) Yaşamın tüm gizleri kendinde saklamasından yakınan ozan, herkesin bir mavisi olduğunu biliyor. Sevtlalarını iızünç katanna yıikleyip gidiyor. Haziranda, mavı sevdalarm koynunda vuruluyor. Umut kuşlarını anyor ayaz bir yürekle. Yüreği başak renginde ve "saatler uğurlamaya ayarlı." Bir de Dürdane'si var ozanın "Şarap rengı bir zevk tufanı...dingin kasabanın çapkın delikanlı şiiri, susaınış toprak gibi bir arzu...bır mor menekşe yosması" olan. (s.36) ÇİÇEK KMMLARI Demiray, öğretmen kıyımlarını, "çiçek kıyımlan" olarak görüyor. Onların türkülerinin yaşamak, yurt, uygarlık, Atatürk ve insan kardeşliği üstüne olduğunu biliyor. Karanlıklara seslenerek uınudunu yitirmediğinı haykınyor: ". ama ey karanlıklar bilın ki/ kırdığınız o dallar yenıden/ anadolu nun bağnnda ye$erecek, baharda/ dağ çiçekleri yine sürgiin verecek." (s.40) Gönen kırlannı unutamıyor. Onu selamlayan dağ kırlangıçlandır. Öğretmenliğini, sınıfmı bir yaşam tarlası olarak görüyor. Uygarlık yolunda, bilimin ışığında, sevgi sevgi aydınlığa açtığını düşünüyor. Eski Anadolu köy yollarında, ölümle burun buruna geldiğini anımsıyor. Yüreğinde sevgiyle o yollarda aydınlığa koşuyor. Yıırdunun "ihanet sülükleriyle" sanlrnasına üzülüyor. Mustafa Kemal'i de "mahzun, düşünceli, suskun" olarak görüyor. Ağustos 1999 depremindeki yıkımlar onu da acılara boğuyor. " Ağla sevgili yurdum ağla" diye sesleniyor. Ulusların, halklann mutsuz oluşunu yansıtıyor: .hasretın sesı kısık/ ters yüzedılmtş mutluluklar/ sağır duvarlarla kuşatılmış dört yanımız/ sudan çıkmış kalıklar gıbı halklar. ." (s.55) Bunun nedenini de biliyor ozan. Yazdı ğı dörtlüklerden biri olan "Ticaret Baronu" buna güzel bir örnek: "Arpalıktan yemlenir uğraşısı ticaret Durnmdan v'&ar servet tistune servet Dolarla yatıp kalkar gece gündiiz Umurunda mıbalk, memleket" (s.58) Yaşamak, topraktaki sevda ona göre. Bahar kutlaması da ne güzel "Bir mavi gelin gözlerini açıyor ormanlara...Bahar kutlaması bu! FIrik çiçeklerinden doğdum, öp beni..." (s.61) Yaşlılıkla birlikte ölünı kokusunu duyan ozan, yeni bir yaşamın elini arıyor. Gelecck güzel günlere doğacağına inanıyor: ".. .ama mutlaka/ yalnızltg'ın hüznünden uyrılıp/ türe\en kamışlardan yükseleceg'ım ülkene/ bir gun umut dag'larından/ gelecck güzel günlere doğacağım/ bulut gibi yag'mura dönüşüp/ açarak çıçek çıçek/ sana yaşamın yanttı olacağım " (s.64) Yaşamla ölümün yakın olduğu yolda olmanın hüznü içinde yaşıyor. Yüreği susunca düşlerinin savrulup dağılacağını, bir şarkının sulara karışacağını düşünüyor. "Aşk tehlike değil" ona göre, sevdalan kıyıma uğrasa da. "Aşk/ ayın ilk doğuşu nasılsa/ öyledir" yüreğinde. Acılardan damıtmıştır sevgÛeri. Onlara dizelerden yuva kurmuştur. Bunun için aşkın ömrünü sorgular. "Aşk yaşamın an)amıdır...dolunay gibidir..." Kitabına adını verdiği şiir olan "Gülmira" ne güzel bitiyor: yüreg'ıme kök saldın Gülmira/ düslerıme kuruldun bir kez/ yurdum gıbısin sevgılım " (s.79) M. Güner Demiray, insanımızı, aşklarıyla, sevinçleriyle, acılanyla ne güzel anlatıyor. Cumhuriyet aydınlığından payını alıp çevresini de aydınlatmanın mutluluğuyla gülümsüyor bizlere. • (*) Gülmira M (îüner Demiray, Ögretmen Dünyası Yayınlart, 1. Baskı Nısan 200i Nikos Temelis'in sevilen romanı Arayış'in devamı geldi: Yıkılış. Temelis, sadece aşkın ayakta kalabildiği bir dönemi anlaüyor bu kez... I Roman İlk romanı Arayışia çağdaş Yunan edebiyatının önemli isimleri arasında yerini alan Nikos Temelis'in devam niteliği taşıyan ikinci romanı Türkçe'de. Yıkılış, tüm değerlerin altüst olduğu, çalkantılı yülarda geçiyor. 1884 yılında İstanbul patriğinin istifasıyla başlayan hareketin sonrasında, kaderine razı olmak istemeyen bir genç kızın hayatı var romanın odağında. YIKILI Nİ KOS TEMELİS 1ARAYIŞ NİKOS TEMELİS DOÖAN KİTAP www.dogankitap.com.tr SAYFA 22 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 7 5 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle