18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir ülkeyi yönetenlerin temel anlayışı insanları mutlu etmek olmalı, değil midir? Toplumun tanığı olan bir edebiyatçı, siyaset felsefesini anlamadan insanın gizlerine varabilir mi? Siyaset batağına saplanırsa gerçekten özgür kalabilecek midir? "Türkiye Sorunları" karşısında bu sorular daha bir anlam kazanıyor. Mustafa şerif Onaran Dergilerde 'Ozne'l Gerçeklerden Türkiye Sorunları'na toplum felsefesindeki Aristoteles'ten gelen "lyi yaşam nedir?" sorusuna yanıt geliştirmeye çalışıyor. Birbirinden ayn düzenceler olsa da toplum felsefesiyle siyaset felsefesinin birbirine yakınlaştıkları yerler olması gerektiği üzerinde duruyor. Bir ülkeyi yönetenlerin temel anlayışı insanları mutlu etmek olmalı , değil midir? Toplumun tanığı olan bir edebiyatçı, siyaset felsefesini anlamadan insanın gizlerine varabilir mi? Siyaset batağına saplanırsa gerçekten özgür kalabilecek midir? "Türkiye Sorunları" karşısında bu sorular daha bir anlam kazanıyor. TÜRKİYE SORUNLARI' Ali Nejat Ölçen'in yayına hazırladığı, yayın sorumluluğunu üzerine aldığı Türkiye Sorunları, kitap dizisi diye anılsa da, bir süreli yayın. Ali Nejat Ölçen ilkelerinden ödün vermeyen, zamanının en küçük dilimini ölçülü kullanan, giyiminden konuşmasına dek belli bir dengeyi korumasını bilen bir düşünce insanı. Türkiye Sorunları'nın her sayısı, Ali Nejat Ölçen'in Sokrates'le yaptığı sanal bir söyleşiyle başlıyor. Bu sanal söyleşide Sokrates'in düşüne dizgesi toplum sorunlarına ışık tutuyor. "Kararsızlık" üzerine girişilen söyleşide ülkeyi yönetenlerin kararsız tutumu, bu tutumun toplumun dengesini bozan yansımaları üzerinde duruluyor. (Türkiye Sorunları, HaziranTemmuz 2004). E ski Yunan'dan günümüze doğru, felsefe, soyut kavramlardan somut gerçeklere doğru; insana, dünyaya, evrene, yaşamanın anlamına bakmaya çalışır. insana bakmak, Alexis Carrel'ın "L'Homme, cct incnun" (Insan, şu bilinmeyen) dediği insanı anlamak, felscfenin sorgulayan, eytişimci yöntemiylc olanaklıdır. insanın kendini anlaması, kendindeki öteki "Özne"leri tanıması, kendini bilmenin erdemine varması dünyaya bakmayı, vaşamanın anlamına varmayı kolaytaştırabilir. Felsefenin bu sorgulayan, eytişimci yöntemi olmasaydı bilimler ortaya çıkacak mıydı? lnsandaki bu araştırma merakı, bilinçle geliştirdiği sezgisini, düşlem gücünü sınırlayamadığı bu bilgiye susamışlıği; "Özne"nin kişüik kazanmasına yol açıyor. Varoluşçuluk'un simgesi sayılan Jaspers "Felsefe hep yoîda olmaktır" diyor. ÖZNE bu anlayışla yola çıkmış görünüyor (ÖZNE, Mayıs Haziran2004). Kırklı yılların Izmir'inde, lisede felsete hocam Ziya Somar'dı. Eski Türk Dil Kurumu günlerimizde Nusret Hızır, Macit Gökberk, Bedia Akarsu, Suut Kemal Yetkin aydınlanma felsefesine inanan gönül insanlarıydı. Tarikat ehiinin yola baş koyması; araştırma gereği duymadan, inancının iç sesinc uyarak, gözü kapalı yürümektir. Felsefede kuşkuları yoklamak, kendini sorgulayarak, ufkun ötesini görmeye çalışarak yüriirnek söz konusudur. Geçen yıl, 1012 Ağustos 2003 tarihlerinde, Istanbul'da yapılan "XXI. Dünya Felsefe Kongresi"nde, değerli arkadaşım, felsefenin ana kraliçesi loanna Kuçuradi'nin şu sözleri, yurdumuzun geleceği bakımından özel bir önem taşır: "Cumhuriyet'in kuruluşu, Türkiye'de felsefe için bir dönüm noktasıdır." Çünkü çok yönlü bir gelişme gösteren felsefe toplumsal gerçeklere de, siyaset anlayışına da yeni açılımlar getirmektedir. ÖZNE'nin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Günay, Önay Sözer'le Adorno üzerine bir söyleşi yapmış. Adorno çok yönlü bir filozof. Onun sanat felsefesine bakışını Önay Sözer şöyle yorumluyor: "Adorno'nun sanat felsefesini anlamak ıçin toplum felsefesine bakmak ve ayrıca bunu politik felsefe ile olabiidiğince ilişkilendirmek gerekir." Önay Sözer bu anlayışı açarken Bertan Onaran lcl sevlnç dolu bir yazar. Bu dunyada gönül bağı dlye bir duygunun varlığına Inanıyor. rine de bakan Suphi Karaman'ın anlattı&ı bir olay daha var. Geride duran kadrolann yeni yöneticileri yönlendirmeleri bakımından anlamlıdır: "Bir gün Cahit Külebi'yle ilgüi kara bir dosya getirdiler. Suratlarına fırlattım dosyayı." Suphi Karaman, Cahit Külebi'nin yakınıydı. Külebi'nin ne kadar içten bir Atatürkçü olduğunu iyi bilirdi. Ama bilmeyenler için, iç çekişmelerde karşı duranlar için, Külebi, gözden çıkarılması gereken bir ozandı. Türkiye Sorunları 10 yıldır yayımlanıyor. Bu kapalı yayının sorumlusu şöyle bir not koymuş: "Kitap dizimiz bir halk hizmetidir. Edinmek için bedel ödemek de gerekmez? Yazıyla ya da telefonla acık adresinizi bildirmeniz yeterlidir. Bu halk, bu ülke hepimizin." (Dr. Ali Nejat Ölçen Tel. No: (0312) 490 66 81, Yardım yapmayı düşünen okurlar için posta çeki No: 19 00 065). SEVGİ SÖZCÜKLERİ Felsefe sözcüğü, Yunanca sevgi anlamına gelen "filos" ile bilgelik anlamına gelen "sofia" sözcüklerinden oluşmuştur. Sokrates şu sonıya açıkbk getiriyor: "Kararsızlık, gerçekten kararsızlıktan mı kaynaklanıyor, yoksa ülke yönetiminde yeni bir yöntem mi?" Dergide; gelişmenin, güçlü olmanın özgürlüklerden geçtiğini bilen Suphi Karaman'ı anıyor Tahir Hatipoğlu. "27 Mayısçılar", 147 öğretim üyesini üniversiteden uzaklaştırdıklarına her zaman üzülmüşlerdir. Onların da aralarında uyuşmazlık vardı. Hazırlıksız gelcn yönetimi yanıltmak kolaydı. "27 Mayıs Ali Nejat ölcen'ln yayına hazırladıği, yayın sorumluluğunu üzeYönetirlne aldığı Türkiye sorunları, kltap dlzlsl dlye anılsa da, bir sureıl mi"nde Mıllı vayın. Eğitim işle "Sevgi felsefesi" öğretilemez; insanın yüreğinde filizlenen bir duyarlıktıro! "Sevgileri yarınlara bıraktınız" diyen Behçet Nccatigil'in siteminde, kendinin ıızağına düşen yalnız insanların üzgünlüğü var. Soyadaşım Bertan Onaran'la karşılaştığımızı anımsamıyorum. ü n u n sergi izleniınlerini de içeren anı notları, yalnız temiz Tiirkçenin ışıltısını değil, insan sıcağının yakınlığını da getiriyor (ADAM Sanat, Haziran 2004). Ama bir Tuba tnal'ı, bir Ali Yüce'yi, bir Mehmet Kıyal'ı anmak için sevgi sözleri yetmiyor. Geçen yazlardan birinde, Hayati Asılyazıcı'yla, Küçükkuyu'da, Zeus Altarı'na çıkarken, Ida Dajı'nın yamacındaki bir köye çekien Tuba lnal'ı tanımıştım. Yaşama serüvenini taşa işleyen Vigeland gibi, Tuba Inal da, uzak bakışlı kadınları anlatıyor mermerde. Bir yanı hep eksik, bir yanı doğaya karışan kadınların sonsuzluğunu anlatıyor. Ida Dağı'na çekilen çağdaş bir Tannça gözüyle bakalım Tuba Inal'a: Yüreği kırgın olsa da sevgiyi çoğaltmasını bilen bir Tanrıça. Bir başka köye, Ümitköy'e çekilen ozan Ali Yüce'yle komşu sayılırız. Onun şiirinde eskilerin "sehli mümteni" dedikleri, kolay söylenmiş izlenimi veren, öykünülmesi zor, yalın bir derinlik vardır. Bir oğlak çobanından çağdaş şiirin ustaları arasına girerken yaşamanın sillesini yemiş bir ozan o! Bertan Onaran, son kitabı, "Atatürk Aydınlığını Karanlıkçı Dişler Kesemez"i anımsatırken, arka kapakta yazılan, Ali Yüce'nin geçmişine de değiniyor: "Oğlak çobanı iken, henüz ot yemeyi bile beceremeyen bir oğlak, ağanın ekininc girmişti. Hemen koşup çıkarmıştım. Ama kaşla göz arasında ağa at üstünde yetişip beni kırbaçlamıştı. Yetmiş yaşıma geldim, çektiğim bütün çileleri, sıkıntıları, acıları unuttum; ama o derebeyi kalıntısının kırbacını unutamadım. Kırbacın kabarttığı boynum hep ağrıyor. Ölünceye dek de ağrıyacak." Mehmet Kıyat galeri anlayışında çığır açan bir ozan. Resmin de bir felsefesi varsa onun gizlerine varmış, hiç olmazsa galerisinde sergilenen resimlere şiirli bir renk katmasını bilmiş. Her şiir kitabında yeni bir izlekten yola çıkıp, biçim arayışına girişen Mehmet Kıyat, imge yoğunluğu içinde, şaşırtıcı şiirler yazıyor. Ama onun galerici kimliği ozan kişiliğini örten bir çalışma olarak öne çıkıyor. Bertan Onaran içi sevinç dolu bir yazar. Bu dünyada gönül bağı diye bir duygunun varhğına inanıyor. O duyguyu paylaşamazsak, yaşamanın anlamı da kalmaz. Felsefenin kendimizi, dünyamızı anlamaya yaraması yetmez. Siyasetin kirlettiği dünyada barışın sağlanması için, bizi dönüştürmesi gerekir. Aristoteles'ten bu yana özlenen "yaşamanın iyi olması" gerektiği söylencesi o zaman anlam kazanacaktır. • Î Bu savfayla iletişim kurabilmenlz icin dergilerinizt ve kltaplannızı aşağıdaki adrese gönderirseniz memnun oluruz. Hekimköv Sitesi 20. sokak No: 8 Üm'ıtkövAnkara Tel.: (0512)255 9111256 23 46 K İ T A P SAYI 753 Mustafa Serif ONARAN 06800 SAYFA 22 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle