Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sennur Sezer Adnan Özyaleıner ikîlisinden ilginc bir kitap Dinin Buluştuğu Kent, istanbul ortamının hâlâ sürdüğü Kuzguncuk'tan başlamak istedim. Tıpkı, kitabın yazarlan Sennur Sezer ve Adnan Ozyalçıner'in vaptığı gibi... ()nlar da, kitabın giriş yazısında; Istanbul'daki ayrı inanışlara sahip olan insanların bir arada yaşadığı hoşgörii ortamını, bunun tarihteki temellerini anlatırken; "somut bir örnek olması için, Boğaziçi'nin Anadolu yakasında küçük bir köy olan Kuzguncuk'a bir göz" atıyorlar. Sonra da, bizi Îstanbul'un öteki semtlerine Sennur Sezer ve Adnan Ozyalcıner'in birlikte yazdıkiarı kitap, götürüyorlar: insanların farklılıklarıyla bir arada yasadıgı dönem ve yerleslm "Kocamustafapaşa ya yerleri konusunda kapsamlı, doyurucu bilgiier veriyor da Samatya gibi Hıristiyanlarla Müslümanların birlikte yaşadıkları semtlerde, Müslümanların Hıristiyan komşularının çocuklarının vartiz törenleriyle nikâh ve düğünler için kiliseye gittikleri, Hıristivanların da Müslümanların evlerinde okuttukları mevlitlere katıldıkları çokça görülmüştür. Bugün Büyükada'daki Aya Yorgi (Ayios Yeoryios) Manastın'na, manastırın kutsal gününde insanlar, inanç ve din ayrımı gözetmeden (Rum, Ermeni, Müslüman, Yahudi) dileklerinin yerine gelmesi, sıkıntılarmdan kurtıılmak için Aya Yorgi ruyucusu olduğunu göstermek için şetepesine yayan tırmanırlar." riat hukukuna göre kendi payına düşen beşte bir tutsağı kölelikten azat etFATİH DÖNEMİ ti. lener yöresindeki evleri onlara verÜç Dinin Buluştuğu Kent, İstanbul di. Yeni Îstanbul'un ilk Rum mahallesi kitabı; yukarıda kısa bir alıntı yaptığım böyle oluştu." Giriş bölümüyle başlıyor. Bu böfüm"Haziranın birinden sonra da yeni de; 1453 Baharında Bizans'ta Son Dubir Rum Patriğinin seçimi için girişimrum, Mezhep Kavgaları, Îstanbul'un lerde bulundu." "Olen patriğin yerine Alınışı, Istanbul'da Yeni Yapılanma ve yeni seçilecek patriğin seçiminin 'BiYerleşim konulan anlatılıyor. Günüzans döneminde nasıl yapımüze örnek oluşturması ve Istanlıyorsa yine öyle yapılmasıbul'daki hoşgörii ortamının temellerinını' buyurdu" ni anlamamız bakımından, Istanbul'u Patrik seçilen "Gennadialan Fatih Sultan Mehmet'in davranışos, Pammakaristos Manaslarına bir göz atmakta yarar var: tın'nın kuzeyinde bulunan, "Fatih Sultan Mehmet, kendisi için nazırHıristiyanların sevgilanmış bir sasini kazanmak amacıyla onların Üç Dinin Buluştuğu Kent, istanbul, büyük boy ciltli ve kuşe kâğıda basılmış. İçeriğin hak ettiği görsel özen gösterilmiş kitaba. Anlatılar çizim, minyatür, mozaik, tablo ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş. Fotoğraflar Beyhan Akkoyun, Artür Büyüktaşçıyan ve İzzet Keribar imzalarını taşıyor. n cülsüm CENGİZ er gün, Ku/guncuk Çarşt Camisi'nin yanındaki Surp Kirkor Lıısavoriç Ermeni Kilisesi'nin önünden geçerken bu kentte, bu kcntin bu küçük köyünde yaşadığım için sonsuz bir sevinç duyarım. tki ayrı dinin yan yana duran bu iki tapınma yeri, hoşgörüniin ve insan olmanın simgesi gibidir. Ilk kez, küçük bir çocukken karşılaştığım bu görüntünün, dcğişik inanışlara sahip sınıf arkadaşlarımın, bu küçük köydeki yaşam biçiminin, bugünkü dünya görüşümün ve kimliğimin oluşmasında önemli katkısı olduğuna inanıyprum. Üstelik, Kuzguncuk'taki defiişik inanışlara ait tapınma yerleri bunlarla sınırlı değildir. Denize doğru inen Icadiye Caddesi'nin bitiminde Beth Yaakov Sinagog'u yer alır. Bunun dışında, Kuzguncuk'ta H. Panteleimon, H. Georgios Rıım Ortodoks kiliseleri ve Virane, Kal de Ariva Sinagog'u vardır. Beylerbeyi'ne doğru giderken, solda denizin kıyısında Üryanizade Camisi yer alır. Burada ezan sesine, kilise çanlarının sesi karışır. Komşular, birbirinin inanışına, bayramlarına, törenlerine, gelenek vc göreneklerine saygı gösterir. Kuzguncuk, Cengiz Bektaş'ın bir kitabında belirttiği gibi, "Hoşgörünün Diğer Adı"dır. raya yerleşti. Fatih'in kendisine verdiği berata göre: CJennadios'un kişisel dokıınulmazlığı garanti etüliyordu. Vergi muafiyeti, makam güvenliği ve kendisine tam bir özgürliik tanıyan bu berat, kendisinden sonra gelecek patrikler için de geçerli olacaktı. Beratta aynen şöyle deniyordu. 'Kimse Pairik e baskı yapmasın; kim olursa olsıın hiçbir imse kendisine karışmasın; Patrik ve yanında bulunan büyük rahipler her türlü genel hizmetleıden sonsu/a kadar azade olsun." "Aynı beratta Rum halkına da (genelde Hıristiyanlara) ayrıcalıklar tanınmıştı." Ne var ki, bu hoşgörii ortamı, bu bir arada yaşama kültürü, zaman zaman önemli yaralar almıştır. Giris bölümünde bu konu şöyle anlatılıyor: "Fatih'in öliimü üstüne çıkan kargaşada, Veziriazam Karamani Mehmet Paşa öldürülerek varlıklılann konakları yağmalanmıştır. Bunların arasında Musevilerin evlerinin de bulunduğu kayıtlara geçmiştir. En önemlisi, 20. yüzyılın ikinci yarısında patlak veren 67 Eylül olaylarıdır. Dönemin iktidar partisinin siyasal kışkırtmasıyla lstanbııl'da Rum ve Ermeni vatandaşların evleriyle işyerleri ve kimi kiliseler yağmalanarak bir kargaşa ortamı yaratılmak istenmiştir. Can kavbı olmayan bu olaylara İstanbul halkı katılmazken fanatikler olayı büyütmüştür. Olaylar, lstanbulluların soğukkanlı davranışı, hoşgörülerini yitirmeyişleri karşısında çabucak yatışmış, yaraların bir an önce sarılma olanağı bulunmuştur. BARIŞ İÇİNDE BİRLİKTE Bugün inanç özgiirlüklerinin barış içinde birlikte yaşandıgı tek kent Istanbul'dur." Ne var ki, yaşanan bu olaylardan sonra, kimi Rum yurttaşlar Yunanistan'a göç etmek zorunda kalmıslardır. lçleri kan ağlavarak. Onlardan biriyle 2001 yılında uluslararası bir sendikal konferansa katılmak için gittiğim Atina'da karşılaşmıştım. Grupla tirlikte gezerken Türkçe konuştıığıımuzu görünce, gözlerinin içi parlayarak gelip sordu: "Hanginiz Üsküdarlı?" Kuzguncuk'ta yaşadığımı söyleyince çok sevindi. "Ben orada vaftiz olmuşum" dedi. Sennur Sezer ve Adnan Ozyalçıner'in birlikte yazdıkları kitap; işte bu yüzden çok önemli. In la H , " ' : ' zeyrek Kilise Camisinden bir göruntü. HOŞGÖRÜ ORTAMI Üç Dinin Buluştuğu Kent, İstanbul kitabını sizlere anlatmak istediğim bu yazıya; insanca buluşmantn ve hoşgörii SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 7 53