21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gerard de Nerval acısını unutmak için çıkmıştı bu yolculuğa Doğu' "I zeynel KIRAN GİRİŞ 841 yılı şubat ayında ilk delilik krizini geçiren Nerval, Montmartre'da doktor Esprit Blanche'ın klıniğine yatınlır. Hemen, Jules Janin Le Journa! des Debats'da şair üzerine bir ölüm haberi yazar, bunıı okuyan Nerval çok sinirlenir. Nerval 21 Kasım'a dek bu klinikte kalıp tedavi görür. Haziran 1842de sevgilisi Jenny Colon ölür. Işte o zaman, Nerval, bir yıl sürecek uzun bir Doğu yolculuğuna çıkar. Bu yolctıluktaıı toplayıp getirdiği notlar, izlenimler o ünlü başyapıt Doğu'da Seyahat'in (1851) maJzemesi ve unsuru olacaktır. Nerval Malta'yı, Mısır'ı Lübnan'ı, Istanbul'u gezip görür, îtalya üzerinden Marsilya'ya döner. Binbir Gece Masalları tadındaki bu başyapıt, kısa bir süre önce, Selahattin Hilav'ın olağanüstü özenü çevirisiyle tam metin halinde Yapı Kredi Yayınları'ndan, Kâzım Taşkent Klasik Yapıtları Dizisi'nden Doğu'da Seyahat adı altında okurla buluşmuştur. Bu yapıt Selahattin Hilav'ın "Gerard dc Nerval ve Doğu'da Seyahat", Ekrem Işın'ın "Doğu'ya Açılan Kapının Eşiğinde Bir Roınantik: Gerard de Nerval" başlıklı ders niteliğindeki onsözlerinin, Sayın Celal Üster'in deyişiyle "okuyucunun, Nerval'in Doğu düşlerine dalmadan okumasında yarar var." Gerçekten de, dostça bir mektup içtenliğiyle yazılmış bu başyapıt, Batılı "seyahat düşüncesinde" bir kilometre taşı olma özelliğini korumakta ve koruyacaktır da. Doğu'da gördüğü yenilikler, daha önce karşılaşmadığı olaylar, kendi iç dünyasıyla örtüştüğünde o şair kimliğini nasıl açığa vurduğuna tanık olmak istiyorsunuz. Doğu'da Seyahat'i mutlaka okuyun. 1 "Doğuda Seyahat", kısa Batı izlenimleriyle açılıp Syra'dan İskenderiyeye, Kahireden İstanbula uzanıyor. Nerval, gezdiği yerlerin tarihi, toplumsal ve siyasal düzeni, gelenekleri, efsaneleri üstüne bilgi edinip saptamalar yapıyor; bu yeniliklerin, bu bilinmezlerin, kendi iç dünyasıyla çakıştığı yerlerde de şair kimliğini açığa vuruyor. Farklı toplumları dışarıdan değil halkların içinden yansıtmaya özen gösteren. dostça bir mektup içtenliğiyle kurulan bu başyapıt, Batılı 'seyahat düşüncesinde' bir kilometre taşı olma özelliğini hâlâ koruyor. DOĞU NEDİR? Bu pek çok yanıtı olan oldukça geniş bir soru, ancak biz bu Doğu terimini biraz sınırlandjnnaya çalışacağız. L'"Orient" (Doğu), 19. yüzyıl coğrafyacılarının gözünde belirsiz ve değişken bir terimdir. Onun yerine geçebilecek eşanlamlı "levant" sözcüğü olmasına karşin bu sözcük de pek belirgin değildir, çiinkü anlam olarak daha çok "Ortadoğu ve Yakındoğu"yu ifade eder. Aslında, L'"Orient" terimi özellikle 19. yüzyılda, Kuzey Afrika sahilleriyle Akdeniz'in tüm kıyılarını içine alan bir coğrafyayı kapsar. Bu coğrafyaya Cezayir'den Suriye'ye, Mısır'dan Anadolu'ya, Avrupa kıtasında olmasına karşın Türkiye'nin Trakya bölgesiyle Yunanistan da eklenebilir. Avrupalılar açısından, "Doğu" denince, akla ilk gelen şey, buranın olağanüstü olayların gerçeldeştiği bir masallar ve mucizeler diyarı olmasıdır. Doğu, aşırılığın cfsaneye dönüşme olasılığının herkesçe kabul edildıği bir topraktır. Ekrem Işın'ın belirttiği gibi "Voyage du Levant" düşüncesinin kökleri, Avrupa'nın uzak tarihinde, Kudüs hacılarının bıraktıklan hatıralarda yatar. Dini fanatizmin bu tutkulu seyyahlarına ait Doğu tasarımı, bir ölçüde 19. yüzyıl romantiklerine örnek ve kaynak oluşturmuştur. Byron'da siyasi hedeflerin yanında beliren pagan idealizmini, Chateaubriand'da gezılerine sürekli eşlik eden haçlı gölgesini görmek mümkündür." (Doğu'ya Seyahat, s. 25). Bu imge sadece haçlı sefcrleriyle sınırlı değildir; 13. yüzyılda Marco Polo'nun Harikalar Kitabı (Livre des Merveillels, 1298) bu imgenin yerleşmesinde başka bir etkendir. Ancak bu imge, P. Galland'nın Binbir Gece Masalları'nın çevirisiyle (17041717) kesin bir olguya dönüşür. Bu masallardaki olağanüstü her şey Doğu kültürünün neredcyse tümüyle özdeşleştirilir. Bu referansın (göndergenin) her yerde ve her zaman hazır ve nazır oluşu Doğu'nun konu olduğu gerçekten uzaklaşma girişiminin anlamlı bir göstergesidir. Bu imgenin öteki öğeleri ise egzotik Doğu, kösnül (zevk düşkünü) Doğu, dindar Doğu, yeniden doğulacak Doğu ve zor ba Doğu'dur. 19. yüzyılda, Batı her şeyi planlamış, uyumlu hale getirmiş ve özelİikle normalleştirmış ve her alanda ııygunlukları ön plana çıkarmıştır, oysa Doğu bir tarklılıklar, anormallikler, sıradanlıklar ve tuhaflıklar diyarıdır. Aslında bunlar burjuva düzyazı geleneğine karşı çıkan belli bir şiirselliğin yan anlamlarını kapsayan terimlerdir. Kösnüllük bir Batı fanatizmi olsa da, harem ve cinsellik Batılıların gözünde bambaşka bir imge yaratır. 19. yüzyılda, Fransızlar kutsal olan şcylerin bir bir değer yitırdiğine, tınselliğin yok olduğuna tanık oldukları bir döncmı yaşarlar. Doğu onlara dindar bir toplum modeli sunar, toplıımsal farklılaşmaların temelinde hep din vardır. Bu larklılaşnıa öğeleri arasında pek çok dinin ve itıancın tarihsel izlerine rastlanır. Batılılar için tinselliklerinı yeniden kazannıak, dinı bakış açılarını bclirlcmek için Doğu ıdeal bir yerdir. Nerval, Doğu'da Seyahat te Doğu'yu "evrensel büyük anne" olarak tanımlar ve Doğu onun için bireysel yeniden doğuşun yeri olur. Doğu'ya gitmek, insanlığın kaynağına dönmektir. Nerval ise buna "asırlar öncesine dönmek'tir diyecektir; kısacası, Doğu'ya gitmek zenginleşmektir. GERARD DE NERVAL'İN YAŞAMI VE YAPITLARI "Bu akşam beni beldeme, çünkü gece siyah beyaz olacak". Gerçek Adı Gerard Labrunie, yazın dünyasındaki takma adıyla Gerard de Nerval canına kıymadan birkaç gün önce halasına yazdığı ve bu cümlenin yer aldığı mektubunda kötü şeylerin olacağım haber veriyordu. "26 Ocak 1855, gün ağardı ağaracak. Paris buza kesiyor, kar altında, soğuk eksi 18 derece. Basık, köhne Vieille Lanterne sokağı. Elektrik direğinde bir adam sallanıyor. Direğin çevresi bir anda, kadın erkek, çoluk çocuk meraklılarla doluyor. Soruyor birbirlerine insanlar: Kim bu.'' Tanımıyoruz. Bu sokaktan değil! Bu sallanan; şair, öykücü ve tiyatro yazan Gerard de Narval" (Erdoğan Alkan, Gerard de Nerval, Düş Gezgini, Broy Yay.Ist. 1994, s. 5) Gustave Lanson'un Fransız Edebiyatı Tarihi adlı yapıtında Nerval'in adı bile geçmez. Ancak Hugo, Lamartine, Vigny, Musset ve Verlaine'i pek fazla önemsemeyen Drieu La Rochelle onun 19. yüzyılın en önemli şairlerinden Baudelaire, Rimbaud ve Mallarme'nin yanına koyar. Proust ise onu Chateaubriand ile birlikte 19. yüzyılın dâhilerinin başında sayar. Gerçeküstücüler onu sadece bir antiburjuva bohem ve Gautier'nin deyimiyle bir "tatlı kaçık" olarak değil, modern zamanların öncülerinden biri olarak görecektir. Gerard de Nerval düşün, deliliğin ve karanlığın şairiydi. Çok değişik öğelerden oluşmuş Cıerard de Nerval'in yapıtı, doğal olarak pek çok yorumlara neden ol muştur. Nerval'in delıliğı, uzun süre insanlardan saklanmıştır. Editor Michel Levi K İ T A P S AYI 75 3 gap^İ^^t^. SAYFA 16 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle