Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
dın bir yoklur; sorgu alanlarınız gcnişler. Bilge bir tarz ilc Ayten Mııtlu daralmanın uzağından baktyor: "Kalamızı kanşlıran belki dc, cvrenin yaşam süresi yanında / böylesine kısa olan ömrümüz." (l:Anlam, si.16). Insancıl bir yol izleyerck sınırsız bir yaşam izleği ile dönüyor yüzünü şiire. "Ben artık ölüyorum. / Hayatın titreşımleriyle canlanacak olan bu çuldan daha ağır olan / kalbimin uçucu renklcri gökyüzünün altında / neden bir zaman daha / rüzgârlara güzelliğin kokusunu katmasın?" (l:Yolcu, st.19). Bunun yanında ne 'tann' ve ne dc 'ölüm' sözcüğü, ideolojik ve toplumsal/linsel ıluruşunuz için, kaçınılamayacak bir biçimde yitik anlamı, şiirsel gerçeklik içine sığdırmanız, yer vermeniz için bir engcl değildir; nilelikleri göz önünc alabiliyorsanız. Mistik öğelere bir karşı duruş/çıkış ve direnme sezinleniyor şiirlerde. Koşulsuz boyun eğme dcğil, alay ve ironi de içeriyor 'ölüm' ve 'tanrı' için. Korku anlamsal dönüşümler geçiriyor. "varlıkta yokluk olan adın ürpertiyor içimi"(l:Ölüm, sf. 105), "Tann'nın, taşlara, ağaçlara, çalılara vc dünyaya dokunamayan elleri /gibi kızgın ve telaşh"(l:Dans, sf. 11). Nasıl olur da yarattığı bunca şey var iken bir tanesine bile dokunamayan tann, daha nasıl şiirsel gerçeklikte yerini bulur? "Tann'nın uykusunu bölmeye çalışıyor zavallı ölümlülüğüm." (l:Dans, st.ll). Önceki şiirkitaplarında da izleniyor ölüm'. Çok sık sorgulanmış ve çok sık konuşulmuş onunla. "Ey biiıün varlığımın kiilü olan kahkaha! / Sen ey ölüm sahtekâr bir gülüşsün. / Yüzüme değdiğin yerde yanan o gül, / nasıl da aldalıcı. / Sen durmadan biçim dcğiştiren bir yalansın."(l:Saklı Suyun Hazinesi, sf.68). îşte 'ölüm'ün çarmıha gerilişi. Enver Gökçe'nin "ölüm, adın kalleş olsun" dizesini anımstyorum... Birden lazla "bilici" karakteri ile zamanın tüm boyutlan sorgulanıyor. Kimi zaman yakınma ve tiyatral öğelcr içeriyor şiirlerin bazıları,ancak;korkuyayeryok. Ikilem.kararsızlık ve düşünsel boşluklar/sorular didaktik/bilge bir tarz ile eritilmiş. Duygular ağır/olgun bir özgüven ile, duyarlı bir biçimde dizelenmiş. " Ey bilici, kınk dallar arasmda şarkısını arayan / yorgun bir ycl gibisin. / Bataklığın ıssızında tek başına kalmişsın. / Sözlerinden çürümüş bitkiler uzanıyor. / Başında, heybetin doruğundan bakan dağların / gıırıırlu karanlığı... / Sen cenneti mi yitirdin cehennemi mi?" (1 :Saklı Suyun Hazinesi, sf.60). ŞİİRSEL CERÇEKLİK Nesneler yaşam ile bütünleşik olduklan kadar, yaşamın ayrıntılannı da içcrirler. Şiirsel ayrıntılar da, yaşamda ncsne etkilerınde gizlidir. Şair ise; bu etkileri genelde konuşturandır. Nesneleri canlı hayatına yaklaştırır; onlan şiirsel gerçeklikten soyutlamak olası değildir. Üstelik şiirsel bir gerekliliktır. " Ateşi anlatmak külün harcı mı? / I ladi, bir ağaç ol, sık yapraklı / Eğil suya. / Dallarını toprağa uzatan o derin göl aynasına alsın seni / Tuzun yakıcı göğsünde aysız yüzün çürüsün. / Ay yoksunu gecelerin yolu ol / Bataklık yurt olsun çiçeklerine / Çıkmaz bir sokak gibi kendi sonuna yürü" (l:Saklı Suyun Hazinesi, sf.74). Bilim dünyasında geçmişin, şimdinin, geleceğin sırlarına erişebilmek için özverili yaşam tarzına ayak uydurmuş çok sayıda insan vardır; zamanın pcşinde koşan Stephen W. Hawking gibi... "Zamanın sır dolu yolunda koşan o felçli insan gibi(Güzelliğin adına)" (l:Dans, sf. 15). Şiirdeki zaman boyutuna dönelim. Şiir zamanın tek bir boyutuna sıkışıp kalamaz. Zamanın tüm boyutlan birlikte evrensel nitelikler kazandırır şiire. Yalnızca an/şimdi boyutu ile, evrimsel ve eytişimsel yasalar, şiirin çabuk tüketilmesine neden olur. Geçmiş; tarihsel ve belgesel nitelik yükler, gelecek boyutu ise; fantazi sınırlarını aşamaz. Bu nedenle şiirde zaman boyuıuna özen gösterilmelidir. Zaman(geçmiş an/şimdi gelecek) ve uzam. Şimdiden geçmişe, şimdiye ve gelece^e dönük bir bakış açısı gereklidir. Zaman saytlardan ibaret bir soyutlanma değildir. Sayılann, simgelerin içini dolduran uzamlar vardır. Yoksa 'yitik anlamların peşine' nasıl düşeriz? Aytcn Mutlu zaman'ın simgesclliğini, çok çarpıcı bir biçimde gelecek, sonsuzluk ve varoluş düzeyinde irdeliyor.(3) "Bir sanal sayıyla çözüyorum zamanı. / Kimsenin bilmediği geleceğin yaşıyla."(l:Dans, sf.14), "Geleceğin C UMH U R İ Y E T K İ T A P SA YI yücc efendisinin göz kamaştıran tapınağında / saltanat sürecek olan sonsuzluk için, / sadece onun için mi varım ben?" (l.Saklı Suyun Hazinesi,sf. 75), "Sevinçlerin, acıla rın /veyaşadığım sonsuzsayıdaki duygunun armaganı / olan 'şimdi' / bana ait tek şeysin belki" (l:Kalacak Olan II, sf.53) Yaşanıdun üretilmiş ımgeler, karşılık bulmak için zorlanmıyorsunuz. Anlama ulaştığınızda etkisi giderek artan nitelik. Ayten Mutlu bir yazısında "Imge işte. Şiirin için deki deli. Ne yapacağı, nereye gideceği, nerelerden neyi alıp getireceği, insanı nereden alıp nereye götüreceği belli mi olur?" diyor. Imge nesnel gerçeklikten duyumlar yolu Ue bilince yansıyandır. Şiirsel imge ise; yansımaların tasarlannıalarını gerektirir; yansıyanların bilinç düzeyinde yeniden duyular alanına dönmesi... Şiirsel imgede en önemli yan, çarpıcıltktır. Nesnel gerçekliğin sırayla duyum, yansıma ve bilinç düzeyinde düzcnlenip okura dönüşündeki çarpıcılığı önemlidir. Okura döndüğünde ise yeniden duyular alanına girebilmesi önkoşuldur. Ayten Mutlu'dan çarpıcı imgeler: "Her çocuğunda kendini yeni bir biçimle doğuran sonsuz ana." (l:Kalacak Olan II, sf'.34),"Yüreğimin çekici ağır ağır dövüyor anın çelik örsünü. / Henüz tel kopmadı. / Anlam zihnimdekibarınağınasığınıyoryeniden." (l:Kalacak Olan II, sf.37), "Yüreğimin parlak yıldızlarını, / sözün hasını söyleyen dilin ışıklarını / geçtiğim bütün yollara serdim. / Gece bile üstüne basıp geçti... " (l:Pazar Yeri, sf.86). BİR TÜR OZVERİ Şiir toplumsal yapıdan da besliyor kendisini. Sınıfsal çalkantılar, kendini lekrarlayan, yaşamın çürümüş yanları, şiirin bir tur kaynağı oluyor; olmalı da zaten. Bu kaynak şairi tabii ki mutsuz ediyor. Bu yüzden söyicmiştim koca evrende şiire olan bu tatlı ve do yumsuz mahkumiyetimizi. Birikimler eyti şimsel bir biçimde kaynağına dönerken, şair fazladan bir tür özveri ile bireysel acılar çekiyor. Okura ulaşabildiği ölçüde acıları ha fifliyor. Haydar Ergülen "Bunca kederden sevinç duyma tuhaflığı da şairlere mahsustur (...)" diyordu.(4) "Ah avıınuş,biliyorsun (kuşlar da öğreniyor kederi) / Ülkemin bu kara günlerinde keder bile çıldırıyor acıdan. / Ağır bir hastalık gibi sarıyor karanlık bütün ruhları / Orümcek ağlannın, tel örgülerin, yakılan ozanların, / savaşın, camlara atılan alcvli benzin bidonlarının, / yasal öldürümlerin, boşahdan köylerin, / dipçilderin, coplann, toplama kamplarının / ruhlarda hiç dinmeyen depremlerin / ve kılıçla söndürülen köpüklerin yurdu olan / ülkemin yaralı gövdesinde zonklayan acılar, / senin küçük evine sığmayacak... bıliyorsun." (l.Avunuş, sf.90). Ayten Mutlu, kendine özgün şiir dili ile, bu kitabındaki şiirleri her açıdan bir bütünsellik peşine de takılarak yazmış. Yaşam ile örtüşen şiirler. Birbirleri ile yakın ilgi içinde olan şiirler, yakınhkları kadar bağımsızlıldarını da bağırıyorlar Yitik anlamı yüzeye çıkarabilme çabasında olduğu kadar, yaşamın öznel ve genel yitirilmiş değerlerine de şiirlerinde çok yer veriyor. Ayten Mutlıı'nun diğer şiir Kitapları: Da yan Ey Sevdam (1984) Hacan Yayınları, Vaktolur (1986) Hacan Yayınları, Seni Öz ledim (1990) İnsancıl Yayınları, Kül tzi (1993) E Yayınları, Denize Üoğru (1994) Kavram Yayınları, Çocuk ve Akşam (1999) Yön Yayınları, Taş Ayna (2002) Ötekisiz Yayınları. (1) Ayten Mutlu Yitik Anlam Peşinde, Yom Yayınları, Şanlıurfa 2004, 110 st. (2) Kaya Özsezgin Cumhuriyet Gazetesi Kültür Saylası 14, 25 Haziran 2004 (3) Salih Bolat Duygusal Düşüncelcr (sf.917) Gendaş Kültür Istanbul 2000 (4) Haydar Ergülen Köşe yazısı, Radikal Gazetesi, 16 Haziran 2004 * Enheduanna: Dünyanın bilinen tlk jaırt ve yazart. Bir kadın ve baş rahibe. Bir ay rahibesi ve prenses. Sütner ve Akad'ı birle}tiren ilkAkadkralı l.Sargon'un kızt. İsa'dan önceki i. bin yılın ilk yarmnda yaşamış. Kil tablellere yazılmıs büyüleyıa kırk üç \iirinden başka, bazı düzyazı metinlerin de yazarı. Teolug. Lirik bir şair olan Enheduanna nın, adı yazılı ikt mühür ve bir disk üzerınde yiizüniin ayrıntılı olarak resmedıldigi bir kireç taşının da arkeolojik araştırmalar sonucu, buluntular arasmda oldu&u bılinıyor. • 753 ' in hoyrat eline 'AnlrMfnış yazılar, röport&jlar. Ahmet Tulgar'dan... v ithaki www.ithaki.com.tr SAYFA 15