18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1876 ve 1877 arasında tüm yapıtlarını yayınlamışsa da, Nerval uzun yıllar Sylvic'nın yazarı ve Fransız klasik sanatının bir temsilcisi olarak kalmıştır. Proust, Nerval'i cn iyi anlayan yazarlardan biridir, Contre SaintBeuve (Saint Bcuve'e karşı) adlı yapıtında şunları yazar: "Sizin naif resim dediğiniz Sylvie başlıklı bu öykü, bir diişün düşüdür*. Anıa düşiin psikanalistler ve Alman romantikleri tarafından yeniden yeniden keşfedilmesini beklemek gcrekti. Böylece Nerval Fransa'da gerçek değcrini aııcak 20. yiizyılda bulur. Gerçeküstücüler Aurelia adlı öyküsüne bayılmışlardır, Jouve deJilik ile dahilik arasındaki ilişkileri dikkatle incelerkcn, Albcrt Beguin bu diişçü kâşili yeniden değerlendiriyordu. Fransız edebiyatı çocukluğunda ana ve babasından yoksıın yazarlarla doludur. Ancak Gerard Labrunıe'nin dıırumu biraz özeldir. Babası imparatorluk ordusunda askeri doktordur Annesi SaintEustachc mahallesinde çamaşır satan bir tüccarın kızıdır. Baba bir cepheden öbürüne koşar. Kocasının yanına Almanya'ya gidcn MarieAntoinetteMarguerite Laurent 1810'da, Fransa'dan uzakta, Silesie'de 25 yaşında ölür. Babası 2 yaşındaki oğlu Gerard Labrıınie'yi once Loisy'de bir sütanncye bınıkır, daha sonra Mortefontainc'de annesinin dayısı Antoine Bouchcr'nin yanına gönderir. 1814te babası Rusya'dan döndüğünde küçük Cierard heniız aln yaşındadır; babası onıın için bir diiş kahramanından başka bir şey değildir. Babası onun da kendisi gibi doktor olmasını istemektedir. Charlemagne Lisesi'ne devam eden Gerard, orada Theophilc Gautier ile tanışır. Bu arada babasını kırmamak için tıp öğrenimine başlar. 1826'da Ingiliz şairi Lord Byron'dan esinlenerek, Napolyon ve Savaşçı Fransa adlı şiirini 1827'deUlıısal Ağıtlar (Les Hlegıes nationalcs) adlı şiir kitabını yayınlar. Annesinin mczarının Almanya'da olması ve Almancaya duyduğu ilgi nedeniyle, 1827'de Gocthe'nin Faust adlı yapıtının birinci bölümiinü F'ransızcaya çevirir. Bu da onun hem romantikler arasına kabul edilmesine hem de AJman şair Goethe'nin Fransa'da tanınmasına neden olıır. Victor Hugo ile tanıştınlır ve onun Han d'Islande adlı ronıanını tiyatrolaştırır. Daha sonra, Victor Hugo'nım Hernani adlı tiyatro oyununun galasına katılır. 1831 yılında, Valois bölgesinde, Loisy yakınlarında bu aileye aif arazinin adı olan Nerva'dan esinlenerek Nerval takma adını alır. Anne tarafından dedesinden Nerval'e yiımi bini paraya çevrilebilen, 30.000 Franklık bir miras kalır. Italya'ya, Gautier ile birlikte Belçika'ya, AJexandre Dumas ile AJmanya'ya gider. Bu çügın gençlik yıllarınm en önemli olaylarından biri, kuşkusuz tiyatro oyuncusu, ikinci sınıf bir opera şarkıcısı tombul Jenny Colon ile tanışmasıdır. Yaşamından öte, Jenny Colon onun için tüm dünya ve yıldızlı gökyüziiydü. Jenny Colon un, kendisine çılgınca âşık olan Nerval'e pek de önem vcrdiği söylenemcz. Nitekim, tanışmalanndan dört yıl sonra Jenny Colon, lSNisan 1838'de OperaComique'deki bir flütçüyle evlenir. Nerval'in aşkı düşscl ve söylensel bir tııtkuya döniişmüştür. Kendi deyişiyle bu "gerçek yaşamda düşün ıçini dökmesidir". Dört yıl sonra Jenny Colon ölür. Kimi zaman Aıırclie, kimi zaman Aurelia diye alandırdığı Jenny Colon ilk delilik krizinde göksel bir yararığa dönüşür. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI Onu kimi zaman Meryem Ana, Doğunun tanrıçaları Isis ya da Kibele ile kimi zaman da hiç tanımadığı annesıyle karşılaştırırdı. Güzel birgeccde, biryıldızın peşinde koşan Nerval'in, giysilerini çıkarıp Paris sokaklarında Doğuya doğru yürüdüğü olurdu. Bir defasında gece devriye leri tarafından tutuklanan Nerval bir sağlık merkezıne kapatılır. Yeni bir kriz üzerine bu kez Montmartre'da doktor Hsprit Blanche'ın kliniğine yatırılır; Nerval 21 Kasım 1842 ye dek orada kalır. 23 Aralık 1942'dc bir arkadaşıyla Marsilya'dan gemiye binip Doğu yolcıüuğuna çıkmak için Paris'ten ayrüır. Malta, Mısır, Suriye, Lübnan ve Istanbul'u içine alan bu yolculıık aşağı yukarı bir yıl sürer. Dönüşünde Valois'daki çocukluk anılanyla beslenen yeni bir edebiyat yaşamına başlar. 1851 dc Charpentier Yayuıevi'yle, Doğu Yolculuğu adlı yapıtının anlaşmasını imzalar. 1852'de ise Tatlı Ayaklık (La Boheme Cîalante), Lorely, Almanya Anılara, Aydınlanmışlar, Ekim Cîecelcri, Öykiiler ve Gırgırlar'ı, 15 Ağustos 1853te Revue des Deux Mondes'da Sylvie adlı öyküsünü yayınlar. 25 Ağustos akşanıı bir kriz daha geçirir ve ayın 27 sinde tekrar doktor Blanche'ın ldinıg'ine yatırıhr. Artık tam bir hezeyan ve delilik nobetlerı ıçindedır. 10 Aralık 185Vte Alexandre Dumas'yla, Dumas'nuı yazılarının da yayınlandığı Les Mousquetaire Dergisi'nde ünlü El Desdichado adJı şiirini yayınlar. 1854'te Ateşin Kızları (Les Filles du feu) ka armalar da vardır. Ispanyolcadan gelen bir sözcük olajı Desdichado, "mirastan yoksun bırakılmış, yoksul" anlamına geliyordu. Ben Zifiri Karanhk, ben ki Dul, Çaresizim, Şatosuna el konmuş, ben, Aquıtaine prensi Tek yıldızım da öldü, şimdi yaldızlı sazım Taşıyor Melankoli'nin Kara güneşini (AJkan, s. 205) Bu şiirde, Italya'da intihara kalkıştığında Nerval'e yardım eden, genç Ingiliz Octavie'nin anısına bir gönderme de yapılmaktadır. "Ağıtın gecesince, Beni tesellı eden sendin..." El Desdichado kadar biiyülü ve belki biraz daha az okunan Chimeres'in başka bir sonesi Artcmis, Nerval'in dinsel kaygıları, onu cezbeden gizlici (okülist) öğretileri, bitki ve çiçekle Passy'deki kliniğinde tedavi eder. Nerval bu kliniğe süreklı olarak girip çıkıyordu. lyice kapıldığı bu delilikle mücadele etmek, onu anlatabilmek için yazmayı sürdürür. Bu bir cehenneme iniştir. îki yaşındayken yitirdiği ve mezarı Silesie'de bulunan annesini ziyaret etmek için hâlâ zaman vardır. Sevdiği, ama bir hata nedeniyle yitirdiği bir kadınm çevresindeki mistik bir aşkı anlattığı ve "Rüya (diiş) ikinci bir yaşamdır" diye başlayan Aurelia yı yazar Gerard de Nerval için zaman bitmişti. Artık güneş yoktu sonsuz gece başlıyordu. Çaresiz, evsiz ve barksız gece Paris sokaklannda dolaşıp durıır. Seine nehrine doğru değil de, Cehalct yönüne, o basık, köhne VieilleLanterne sokağına yönelir... Nerval, Doğu'da Seyahaf te Doğu'yu "evrensel büyük anne" olarak tanımlar ve Doğu onun İçin bireysel yeniden doğuşun yerl olur. Doğu'ya gitmek, insanlığın kaynağına dönmektlr. Nerval İse buna "asırlar öncesine dönmelCtlr dlyecektir; kısacası, Doğuya gitmek zenglnle$mektlr. ve Les Chimeres aynı kitapta yayınlanır. "Yunan söylemine göre "chimere" bir masal ejderhasıdır. Nerval'e göre ise "chimere", bozulma, baştan çıkma ve yıkım nedeni olduğu kadar esenlik kaynağı da olan kadının simgesidir. Nerval Chimeres'de aynı zamanda fantezi ve sanrının eşanlamını bulur. Yalnızca şairin çatışıp yenebileceği bu baştan çıkarıcı ve ürkütücü ejderha, aynı zamanda kadını ve düşü belirler" (Erdoğan AJkan, a.g.y.s. 37) Ateşin Kızlan'nın sonuna eldenen C2himeres Pleiade şairlerine özgü 12 soneden oluşur: Genellikle farklı birleşimler altında, sütunlu giriş, zeytin ağacı, defne gibi benzer izlekleri ele aJan Chimeres'deki soneler bızi dilin ötesme götürürler. Bu soneler yüzlerce farklı yoruma neden olmuştur. "imyasal es.rarlar", ezoterik öğretiler, gizemli anılar, kapalılığın sırlan ve gelenekleri, söylem çözümlemesine uygulanan yapısalcı ve dilbilimsel yöntemler, tüm bu yaklaşımlar bu on iki soneyi açıklamak için kuîlanılmıştır. Bu sonelerden en önemlisi, herkesin en azından ilk dizelerini bildıği EJ Desdichado adlı sonesidir. Bu adı Walter Scott'un ünlü romanı Ivanhoe'deki gizemli şövalyeden almıştır. Her şeyini yitiren bu şövalye bir turnuvada Aslan Yürekli Richard'a ihanet eden Yurtsuz Jean'ın taraftarlarma meydan okur. "Kalkanının üstünde kökünden koparılmış bir meşe fidanının yanında baş7 5 3 rin simgeleriyle doludur. Geliyor Onüçüncü... Henüz biricidir bu; Ve tektir hep, kimbilir, tek bir andır belki de; Kraliçe misin, Sen! ilk ya da sonuncu mu? Kral mısın sen, Tek mi, son sevdalım ya da> Sevin sizi seveni beşikten mezara dek; Sevdiğim o tek kadın hâlâ seviyor beni; Ölüm bu ya da Ölü... oy acı! C3y tatlı SONUÇ Bir Fransız edebiyat tarihçisi onu "yaşamını düş içinde gören, çirkinlikleri imgeleminin oyunlarıyla süsleyen, zaman zaman en karanhk düşlere an ve açık biçimler veren, zaman zaman da en açık düşünceleri sır perdesine büriindüren şair" diye tanımlar. Gerçekten de Nerval'in kendi deyişiyle "üham perisi, içime tatlı dilli bir tanrıça gibi girer, ama oradan bir cadı gibi, ısdırap içinde, inleye inleye çıkar". Bu sözleri onun yaşamına bağlayabiliriz. Düşün, deliliğin ve karanlığın şairi Nerval, Batı uygarlığının zincirlerine vurulmuş, ruhundaki gelgitlerle boğuşurken birçok 19. yüzyd romantik sanatçısı gibi, gecesini aydınlatacak, gökkuşağının renklerine boyayacak güneşi Doğu'da görmüştür. Ekrem Işın'ın deyişiyle "Voyagen Orient, 19. yüzyıl başlarında kınlmaya uğra hk Sevgilimin elinde tuttuğu gül, Gülhatmi. (Alkan,210) Aşk gecenin içinde bir şimşeğin siyah ve kırmızı renklerini alır Delfica Anımsar mısın DAF'NE, eski bir şarkı vardı, Çınar, mersin ve defne dalları eteğinde Zeytinlerin, titreyen söğütlerin dibinde, O sevda şarkısını söyleyip dururlardı?.. (Alkan, s. 209) Gece Nerval 'i kıskıvrak ele geçirmişti. Doktar Esprit Blanche'tan sonra, Cocteau'nun ve Proııst'un portrelerini yapan, bir süre kliniğinde Proust u da misafir eden oğul doktor Fimile Blanche Nerval'i mış Batıh seyahar dü^ünccsinde bir dö nüm noktası sayılmalıdır. Oryantalizmin etkisini bütünüyle sLİememiş, ancak özgürlük tutkunu bir sanatçının kalcmınden hayal ile gerçek, rüya ile arzu arasında gidip gclen Doğu mitinin modern dünya tasarımı içinde yeniden canlanmasına yol açmıştır." (Doğu'da Seyahat, s. 34) • Doğu'da Seyahat/Ccrard ele Nerval/Çev: Selahattın Hılav/YKY/796 s. SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle