25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

lan ümiclim nı, ne oldu; uğraşmayı oelki o yüzden rcih ettim" Pınar Kür Pınar Kür edebiyattan elini ayağını çekti derken, tam on iki yıl sonra "Hayalet Hikâyeleri" ile çıktı karşımıza. Pınar Kür'le bu öykülerini konuştuk. Pelin özer arkadaşımız da bir armağan yazısı yazdı Kür için. SAYFA 4 DTÜIİnER ^* 2 yıl gıbı uzun biraradan sonra, I ycnı öykü kıtabımz Hayalet Hı i kdyelerı geçen günlcrde yayım* landı. Bu arada neler yapttnız' Bu kadar uzun bir ara vermemzın nedenı neydı? Bu sorııya yüzüncü defa cevap veriyorum. Bu kadar uzun ara verincc tabii oluyor, yani herkes merak ediyor. Tckrar kısaca söyleyeyim. Kendi birtakım kişisel problcmlerim vardı tabii ama o hcr zaman olıır; yani yazıyı yazmayı engelleyecek kadar ciddi problemlerim olmadı. Ama cdebiyat ortamindan biiyük ölçüde so£udum. Bunda da pck çok etken var tabii, pek çok şeyin etkisi var. Ama beni en çok yıldıran, ülkemizde edebiyata verilcn, daha doğrusu verilmeyen değer. Eskiden ve riliyor muydu, derscniz eger, şimdikinden daha çok veriliyordu, o kesin. Ben edebiyat diinyasındaki kendi kişisel tarihime baktığım zaman görüyorum bıınu, ki ilk yayımlanan kitaplaıımın gördüğü ilgi vc okurla kurdugum iletişim çok daha kuvvetliydi. Zamanla bu azaldı. tlk romanım Yann Yarın yayırnlandıgında, hiç tanınmayan, adı sanı duyulmamış bir yazar olmama karşın, biiyük ilgi görmüştü. Çünkü o vakitJer bir escrin edebi değeri üstünde tartışdırdı.. Seksenlerde de devam etti bu, doksan öncesi yayımlanan bütün kitaplanm tartışma yarattı. Üç tanesi yasaklandı, yargılandı; belki sizın yaşınız tutmaz, hatırlamazsınız. Sonunda hepsi aklandı tabii. Neyse, diyetegim, doksanlarda durum de^işti, 1980 darbesinin tahribatı hisscdiltneye başlandı, arti, tabii Turgut Özal'ın "köşe dönme"yi bir ideal ha linde sunan politikaları.. Okurun ilgisi başka alanlara dagıldı. Son yıllarda ise, bir çok satma merakı çıktı yayın dünyasında. Artık edebiyat olan eserle edebiyat olmayan eser arasında ayrım yapılmıyor ne yazık ki. Genel olarak ülkcnin bu hali, dünyanın hali bendc bir bıkkmlık, isteksizlik yarattı. Yazmaya devam ettim ama yayımlamak istemedim. Ve uzun süre bu böyle devam etti. Teklif almama rağmen, yazmıyorum, vcrmeyeceğim, öldükten sonra çıksın filan gibi laflarla adatıyordum. Ama şöyle bir şey oldu, geçen yazın sonunda dörtbeş yayınevinden birden, neden bilmiyorum, teklif geldi. Ben de bunu o zamanki yayınevimle, Can Yayınlarıyla konuştum, yani böyle böyle teklifler geliyor, bir de işte atılım yapma durumu var ama bu atılımı burada da yaparım isterseniz dediysem de oradan tatminkâr bir cevap alamadım. Bunıın üzerine o gelen teklifleri değerlcndirmeye karar verdim, umarım en iyi seçimi yapmışımdır. Aynı zamanda, benim edebiyat ortamından olan şikâyctlerimin yani sıra, Türkiye'dc aslında çok kitap yayımlanıyor. Şaşıyorum bu kadar kitap yayımlanmasına. Ve bunlan kimin okuduğunu çok merak ediyorum. Yani, Çin Halk Cumhuriyeti'ne yetecek kadar kitap çıkıyor. Şu son günler içinde, mesela Selim tleri'nin kitabı çıktı, Duygu Asena'nın kitabı çıktı, Hlif Şafak'ınki çıktı, arka arkaya, arka arkaya... Sonra bir sürü anı kitabı, popüler edebiyattan çeviriler.. Peki bunlan kim okuyor? Hakikaten merak ediyorum, çünkü ben üniversitede ders veriyorum, edebiyat dersi veriyorum ve öğrcncilerime kitap okutmak için çekmediğim kalmıyor, okumuyorlar. K İ T A P C U M H U R İ Y E T S AY I 7 44
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle