24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrinde Amber Yıllıkları/ Roger Zclazny/ Çevıren Barış A Alktm/ Ithakı Yayınları/ 676 s Gözlcrini bir hastanc odasında açan ve vücudunun içinde olduğıınu gören Carl Corey, geçmişine daır hiçbir şcy hatırlamamaktadır. Insanüstü kuvvcti ve siyahgri kıya fetlere düşkünlüğü dışında, elinde geçmişine ait pek az ipucu vardır. Arayışı, onıı hiç ummadığı gerçeklerle yüzleştirir: Yaşadığımız dünya, ölümsüz şehir Amber'in sayısız gölgelerinden yalnızca biri; kendisi de iradesiyle gerçekliğe yön verebilen Amber Prensi Convin'dir. Hafızasını yitirmiş bir şekilde asırlar boyunca dünyamızda dolanmış olan Corwin, geçmişini araştırdıkça, iktidar uğruna hiçbir entrikadan, savaştan ve cinayerten sakınmayan ölümsüz kardeşlerinin, sayısız dünyayı, sihri, teknolojiyi ve yaratığı içine sü rükleyen mücadelesinin ram ortasında bulur kendisi ni. Sadece bir tek gerçek dünya vardır. Digerleri yaşadığımız diinya da dahil gölgelerden ibaret... Hazar Rüzgârı/ Marek llaltcr/ Çeviren Nurıye Yiğitler/ Evercst Yayınları/ ?59j. 10. yüzyıl... Genç Ishak, Volga ile Kafkasya arasında hüküm süren Hazar Krallığı'na Kurtuba Baş hahamı Rabin tarafından ıılak olarak gönderilir. Ishak'ın yanında taşıdı ğı, yüzlerce yıldır beklenen Me sih'in bu yeni Yahudi krallığına atfedildiği bir umul mektubudur. Bir yıldan fazla süren çetin ve tehlikeli yolculuğu sırasında Ishak hem hayatının aşkına hem de me sih umudunun sonıına ıılaşır. 20. yüzyıl... Hazarlar uzerine araştırma yapan bir yazar: Marc Sofer, Araştırmaları onu Baku'ye götürür ve orada Hazarların son sinagogunun bulunduğu bir mağara keşfeder. Büyük bir perrol rezervinin üzerinde bıılunan bu mağa ra aynı zamanda çağın en büyük pctrol savaşının tam ortasında durmaktadır. Tıpkı on asır önceki Ishak gibi Sofer de orada hem aşkını hem de umutlannın sonıınıı bulur. Çok farkh çağlardan kahramanların birarada sürükleyici olarak anlatıldığı bu romanda ünlü Fransiz yazar Marek Halter, tarihsel roman ve çağdaş gerilim romanı tarzlarını mükemmel bir biçimde bir leştirerek büyük bir destanı ve harika bir aşk hikayesini sergilemektedir. Başta ünlü yazar Arthur Koestler olmak üzere Hazarların destanı birçok yazarı etkiledi ama şimdiye kadar günlük hayatı, aşkları, Batı'nın bu bölge üzerindeki siyasal çıkarlannı bu denli güçlü ve çarpıcı bir biçimde ortaya koyan az sayıdaki yazardan birinin eseri, elimizdeki bu kitap. Güney Pasifik Adaları'na Yolculuk/ Cüllcn Daytoglu/ Altın Kıtnplıir/281 s "Hindistan ve Nepal gezi kitabın dan bu yana, birbirimizdcn ayn kaldık. Biz gezileri sürdürdük ama, girtiğimiz yerlerde, gezi kitabı yazma coşkusu duymadım. Bu yüzden de sizlerle gezi izlenimleri mi paylaşmadım. Sonunda özlem bitti. Şimdi sizleri, Okyanusya'ya davet ediyorum. Güney Pasifik Adaları ve Polinezya'da, ilkel kavimler, gizemli yaşamlar ve görkemli güzelliklerle buluşacağız. Gezi programını baş tan vermeyeceğim. Ancak bu gezinin Aşk Gcmisi olarak adlandırılan, dünyaca ünlü transatlantikJerden biriyle yapıldığını, belirtmekle yetineceğim. Bunun dışında her ülke, her liman ayn bir sürpriz olacak" diyor Dayıoğlu kitabıyla ilgili olarak. Tanıdığım Nâzım Hikmet/ Orhan Karavelı/ Pergamon Yayınları/ 255 s Nâzım Hikmet'i sürgünde tanıyan ve onunla geceli CUMHURİYET KİTAP SAYI 674 gündüzlü dostça sohbetler ya pıp da hayatta kalan tek Türk gazereci olan yazar, ünlü şairin ı\ıi)K,nı anlattıklarınm bir çoğunu ilk kez gün ışığına çıkarıyor. lçerdiği kimi çarpıcı ve bilinmeyen anekdotların yanı sıra bu kitabın bir özelliği de, Nâzım I lik met Olayı'nın, yaşandığı tarih süreci içinde, belgelere dayanılarak ve objektif biçimde incelenmiş olması. Neler sığmamıştır, şairin de tanık olduğu bu çalkantılı tarih sürecine: Iki acımasız dünya savaşı, peşpeşe çöken ve yenileri kurulan imparatorluklar, kanlı bir devrim, altüst olan dengeler ve Türklerin bir büyük önder liderliğindeki ölüm kalım mücadelesi... Üstün yetenekli ama deneyimsiz bir şair delikanlı işte bu müthiş hengamede yönünü bulmaya çalışmış ve Kurtuluş Savaşı'na katılmak amacıyla çıktığı çileli yolda kader onu komünizmin kâbesine sürüklemiştir. Çoğumuzun paylaştığına inanılan bir de mesaj var kitapta: Şairin kemikleri, bir şiirindeki apaçık vasiyeti uyarınca ve 42 ytl önce yazara bizzat yansıttığı "öldüğüme yanmam da buralara gömerler ona yanarım" endişesi dikkate alınarak çok sevdiği Anadolu'suna getirilmeli ve bir köy mezarlığında toprağa verilmelidir. Daha fazla geciktirilmeden... 40 yıl daha beklemeden... Orhan K,<r,ı\clı EliPin Öküzii ya da Sürprizler Kitabı/ Sevan Nısanyan/ Adam Yayınları/ 218 r Sevan Nişanyan'ın elimizdeki bu kitabı, 1000'i aşkın Türkçe sözeüğün inanılma/ tarihini, esnrili ve kolay anlaşılır bir dille anlatıyor. Her gün kullandığımız sözcüklerin aralarındaki unutulmadık köken ilişkilerini gözler önüne seriyor. Elif'in Öküzü, geniş bir tarih kültürüne ve titiz bir araştırmaya dayandığı halde okuması keyifli, tüy kadar hafif, şaşırtıcı bir İcitap. Dili ve kelimeleri sevenler için ideal hediye... Kitap aynca karikatür ustası Semih Poroy'un çok sayıdaki çizimini de içeriyor. Marx İçin/ Louis Althusser/ çev: Işık Ergüden/ Ithaki Yayınları/ 325 s. "Althusser'in kitabı varüğını sürdürüyor. Istisnai bir an olarak, tarihin uyarılarının ve teorinin gerekliliklerinin kaçınılmaz buluşması şeklinde yaşanmış bir konjonktüre önemli bir müdahale olmak istemiş bu kitap, olaylann durulduğu bu noktada, tüm referansları anlam değiştirmişken, Marx'ı yorumlama sorunlarının kalıcılığının ve sürekliliğinin göstergesidir. Althusser, bir filozof olarak bilimsellik üzerine, tarihsellik üzerine, imgelemin toplumsal iş levleri üzerine felsefeye müthiş sorular sormaktadır; bu soruların ilk dile getirildiği o kasıntılı dönem geçtiğinden yalnızca bunlardaki karmaşıklığı algılamaya başlıyoruz artık. AJthusser düşüncesinin tümü bu değildir. Tümlerden biri bile değildir; çünkü yazarın kendisi bile, çok büyük bir ustalıkla bu kirabı hazır ladıktan sonra, bütünlükten uzaklığınının, içerdiği çıkmazların hatta dayanıksızlığının, aynı zamanda da sürekli olarak yeniden düzenleme gereğinin bilincine varmış olmalıdır. Bugün bile bizi etkileyen ve ilgilendiren şey, böyle bir yeniden başlamanın önünde bir geleceğin varlığıdır" diyor Etienne Balibar, kitabın önsözünde. Ne Altı Var Ne Üstü/ jules Verne/ Çeviren: Volkan Yalçmyoklu/ Ithaki Yaytnlart/ 264 s Daha önce dünyadan gönderdikleri gülle ile Ay'ın çevresini dola şan Gun Club'ın gözüpek topçuları bu sefer de Kuzey Kutbunu açık artırma ile satışa çıkarıyor. Bu girişiminin hedefinin kutup bölgesindeki zengin taşkömürü yataklarının işletilmesi olduğu anIaşılınca bu kez akıllara, Kuzey Kutbuna nasıl ulaşılacağı sorusu geliyor. Her konuda olduğu gibi topçuların bunu da verecekleri pratik bir yanıtları vardır: Kutba ulaşmak yerine kutbu ayaklarının dibi ne getirmek. Şiddetli bir sarsıntının etkisiyle Dün ya'nın eksenini yörünge düzlemine dik hale getirerek yeryüzünde önemli altüst oluşlar yaratmayı planlayan bu emekli topçular, bu değişikliğin olumlu sonuçlarııu ön plana çıkartarak dünya sakinlerini ikna etmeye çalışıyorlar. Jules Verne hayranlanna duyurulur... Modernleşme ve Batıcılık/ Mndern Türkiye'de Siyast Düsünce Dızisi/ lletiiim Yayınları/ 624 s. Elimizdeki cilt, en doğru ifadeyle "daha iyi ve mutlu yaşamak" has retinin taşıyıcısı olan "Batılılaşmak/Modernleşmek/Çağdaşlaşmak" kavramlannı değişik açılardan düşünsel/ideolojik bir değerlendirme çabası. Bu hasretin çe şitli ifade ya da eleştiri biçimlerini dile getiren Batı BatılıBatıcı; AvrupaAvrupalılaşmaAvrupalılaştırma; asrilikmodemleşme, modernizasyon; muasırlaşmaçağdaşlaşma vs. jenerik, terim ve kavramlara ve ardında yatan semantik/semi yotik, siyasal/ideolojik anlamlara, bunlara yol açan tutum ve davranışlara, söylemlere; bunların toplumsal hayatınıızın felsefeden siyasete, sanattan eğitime kadar hayatın her alanına etkisini biraz daha iyi kavrayabilir/kavramlaştırabilir nıiyiz sorusunu sorma iddiası niteliğini taşıyor. SAYFA 21 Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm/ Jean Baudrıllard/ Çeviren: Og'uz Adanır/ Hoğaziçi Üniversıtesı Yaytnları/ 37Os. Modern toplumların örgütlenme biçimi, ilkel ya da geleneksel toplumlardaki gibi, simgesel değiş tokuş üzerine oturmamaktadır. Modern toplumların simgcselden bir ölüden korkar gibi korkmalarının nedeni belki de budur. Tüm ekonomi politik ve libidinal ekonomi anlayışlarının ötesinde yer alan ve gözlerimizin öniınde cereyan edeıı değeri yok etme ilkesi üstüne kurulmuş bir toplumsal ilişki biçiminin, bizi ilke oluşumlar modeline gönderdiği görülmektedir. Bu kitap emek, moda, vııcııt, ölüm, şiir dili gibi çeşitli alanlardan yola çıkarak bu şemayı çözümlemeye çalışıyor. Bu metin, günümüzde haIen yerleşik disiplinler olarak sunulan bu alanları birer simülasyon modeli olarak ele almakta ve çözümlemekte. Gerçekliğin aynası mı yoksa kurumsal bir meydan okuma mı? Bağışın karşı bağışla tersine çevrilebilirliği, değiş tokuşun kurban etme eylemi sırasında tersine çevrilebilmesi, dile ait her terim ve değerin çevrik sriz tarafından tersine çevrilmesi. Bütün bu alanları belirleyen ve zamanın, dilin, ekonomik değiş tokuşlarla, biriktirilen iktidann çizgiselliğine bir son veren biçimin adı yok edilme ve ölüm anlamına gelmektedir. Simgesel yok eden ve ölduren bir biçimdir. Sözlerin Soyağacı/ Sevan Nışanyan/ Adam Yayınları /544s Sözlerin SoyağacıÇağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü, çağdaş Türkçenin etimolojisi konusunda bugünc dek yapılmış en kapsamlı ve en sistematik çalış ma. Günümüz Türkçesinde kul lanılan 12000'i aşkın kelimenin kökeni titizlikle araştırtlmış ve tutarlı bir leksikolojik yaklaşımla okura sunuluyor. Yabancı dillerden alınmış olan kelimelerin o dildeki kökenleri, çoğu öınekte, en eski yazılı kaynaklara dek izleniyor. Yüzlerce kelimeye ilişkin yaygın yanlış inançlar ise düzeltilmeye çalışılıyor. Dilimizin kökenleri konusunda sağlam bilgilere sahip olmak isteyenler için eşsiz bir kaynak kitap.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle