Katalog

1933 yılında îtalya'da doğdu. 1959'da hukuk felsefesi profesörü oldu. 1967 yıünda Devlet Doktrinleri ırofesörü en entelektüellerinden olan Negri, yıllarca işçiler içerisinde aktif örgütienme çalışması yaptı. Italyan Komünist Parti üyesi olan bağımsız bir aydın grubuna katılarak politikava başladı. Otonom hareketinin kuramcısı olan Negri, görüşleriyle 1977'de öğrenci hareketine damgasını vurdu. Kızıl Tugaylar, Hıristiyan Demokrat Parti Başkanı Aldo Moro'yu rehin alarak öldurdüler. Negri Kızıl Tugaylar'ın lideri olmak ve Moro'yu öldürmekten 1979'da tutuklandı. 1983'te Radikal Parti'nin yürüttüğü kampanya sonucunda bu partiden milletvekıli seçilene kadar 4.5 yu boyunca hapiste kaldı. 1983'te dokunulmazlığının kaldırılmasıyla Negri Italya'yı terk etti ve 14 yıl Fransa'da sürgünde kaldı. Fransa'daki yıllarında üniversitelerde felsefe dersleri veren Negri, 1997 yılında tekrar Fransa'ya döndü. Ancak yine tutuklandı. Negri'nin Kızü Tugaylar'ın beyni olduğu iddiası gerçeği yansıtmasa da bu hareketin ideoloğu olarak biliniyor. • ANTONIO NEGRI S HISTORY EPEATS ITSELF Açık konuşmak gerekirse, savaş emperyal gücü meşru göstermenin bir aracı olmuştur ve 11 Eylül bu geçişi temsil etmektedir. Kitapta Michael Hardt ve ben Imparatorluğun şeklini disiplinden kontroıe bir geçiş olarak analiz ettik. Tekillerin disiplininden büyük halk hareketlerinin kontrolüne kadar analiz ettik. 11 Eylül'den sonra savaş kontrolün bir üst aşamasının aracı oldu. Savaş, politikanın temeli haline geliyor. Claus Seritzin, savaşın politikanın devamı olduğunu söylüyor. Bunu bir tarafa bırakın, burada savaş politikanın temeli oluyor. 11 Eylül'den sonra her ne kadar ben yeterince ikna olmadıysam da, 11 Eylül Amerikan siyasetine hâkim olan sınıfın, özellikle de cumhuriyetçilerin savaşı politikanın temeli yapma eğilimini hızlandırdı. Hızlandı çünkü, bu sonuca ulaşmak için daha uzun bir sürece ihtiyaç duvacaklardı. Ama 11 Eylül bu eğilimin daha çabuk ortaya çıkmasını sağladı... IİAIİHİIlJll # İ M B A* A M cadele en çok bu alan üzerinde verilmektedir. Kapitalizmin yeni girdiği ülkelerde, Internet hatları üzerinde çok geniş sistemler sunarak bu alanlar üzerinde denetim sağlamak istiyor. Bugünkü ileri teknoloji daha tehlikeli ve korkunç bir gücün kullanımında olabilir. Ancak tersi de mümkündür. Gramscı'den bugüne aydıntn, entelektüelin tanımında ne gibi bir değişim oldu? Gramsci fordist dönemde yaşıyordu, modern çağın son yüzyılında yaşıyordu. Biz ise postfordist dönemde, postmodern dönemin ilk çağında yaşıyoruz. Gramsci, entelektüel işin üretimin dışında olduğu bir dönemde yaşıyordu. Bugün entelektüel işi, entelektüel figürü bir işçiden ayırmak zordur. lşçi yığın larının dışında bir avantgard entelektüel tanımlama imkânımız kalmamıştır. Entelektüeller, şimdi entelektüel işçilik yapıyorlar. Bugün işçilerin çoğu gelişmiş ülkelerdedir ve entelektüelferin hareketlerin dışında kalıp onları yönlendirme gibi altın bir rütbeieri yoktur. Entelektüel; o artık bir işçidir. Entelektüelin kalabalıklar içine karışmasına ihtiyaç vardır. Eskiden revaçta olan ukalalık artık hiçbir şey ifade etmiyor. Kitabtnız birçok aydın tarafından yeni Komünist Mani/esto olarak değerlendtrildı. Sız bu görüşe katıltyor musunuz? Bu reklam yapmaktan başka bir şey değil. Machiavelli'nin "Prens"i, Marx ve Engels'in "Komünist Manifesto"subeni bütün bunlardan daha fazla ilgilendiriyor. Gerisi boştur. • muştur. Hareketlilik her zaman önemlidir. Sermayeye karşı en etkili eylemdir. Tarihin hiçbir döneminde şimdiki gibi bir göç hareketi oluşmadı. Evet felakettir, çünkü emek gücünün hareket kabiliyeti ve göç hareketlerinin denetime alınamaması sistemin çöküşünü hızlandırıyor. Ulusal egemenlik sınırlarını delen göç akımına karşı devletler, katı yasalar nazırlıyorlar, büyük bir operasyon yiirütüyorlar. Ancak hareketi durduramavacaklar. Oturup bu yeni istilacı 'barbarların'sonsuzyollarından yeni bir hayat tarzını nasıl oluşturacağımızı düşünmeliyiz. 11 Eylül'den \onmki gelismelen nasıl yorumluyors utmz ' Durum korkıı verici bir şekilde çelişkilidir. 11 Eylııl, emperyal güç içinde bir mücadeledir. Aşırı Islam, imparatorlu&un bir ürünüdür. Bu mücadele aynı aileye mensup olan Bush ve Ladin'in mücadelesidir. Bu bana Shakespeare'in bazı dramlarını anımsatıyor. Kral ile Lancaster ailesinin dramlardaki ilişkileri gibi. Ancak başka bir sorun daha var; bu mücadele emperyalizme her yerin sınırlarını yeniden belirleme yeteneği kazandırıyor. Bu dünyanın kapitalist inisiyatifler temelinde birleştirilmesinden ziyade, işçilerin mucadeleleri ve antikoloniyal mücadeleler itici güç olacaktır. Kapitalizmin, birleştirdiği günümüz dünyasında yeni sınırlar, yeni hiyerarşileri, yeni ölçüleri belirleme ihtiyacı duyuyor. Geçenlerde Trieste'de konuşmacı olarak bir konferansa katılmıştım. Orada karşılaştığım Slovenyalı bir öğretmen, bana doğduğundan beri ülkesindeki sınırların katlanarak çoğaldığını söyledi. Bu dünyayı birleştiren, bir taraftan içine almaya çalışıp, diğer taraftan onu bölmek isteyen imparatorun konseptidir. Orladoğu şımdı toplumsal bir patlamanın eşığınde Filıstın'de hrail, ABD desteklt bir katlıam yapıyor Siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz? SAYFA 6 Imparatorluğun ürünü MoomiH'in leKrsn hugün 101 ulkede ABD'ntn askeri üsleri bulunuyor ve $u anda ABD bütün dünyaya meydan okuyor. Bu bir güç gösterisı mu Amerika'nın ulusal bir politikası var, bu eski emperyalistlik modellerini tekrarlayan bir politika. Somali'de ve Afganistan'da bu kendini tekrarlayan Amerikan politikasını gördük. Her ne kadar ben, Amerikan politikalannın sadece Amerikan çıkarlarını temsil etmediği konusunda yeterince ikna olmamışsam da, Amerika kolektif kapitalizmin çıkarlarının temsilciliğini yapıyor. Kolektif sermaye, bir anlamda dünyadaki bütün patronlar, paranın çoğalmasına katılan nerkes dünya çapında Amerika'nın aktiviteleri tarafından korunuyor. Özellikle kararlaştırılan savaş temelde dünya sermayesine bağlanmıştır. Bugün Amerikan emperyalizminin çıkarlarından ziyade, temeldekapitalistlerin dünya çıkarlarından bahsediliyor. ABD imparatorluk içerisinde ayrıcalıklı birgüçtür. Ama her şey deöildir. Ben kendim hiçbir zaman Amerikan karşıtı olmadım ve ABD'yi tek düşman gören anlayışın da terk edilmesi gerektiğine inanıyorum. Dünvanın her yerine dağılmış kapitalistlerin desteği olmaksızın ABD'nin ayakta durması mümkün değildir. Biz bütün ülkelerde kapitalistleri yenmek zorundayız. Çünkü onları her ülkede vurarak dünyayı hükmedeni bulalım. Türkiye'de, Italya'da, ABD'de ve Almanya'daki gibi. Günümüzde hızla ılerleyen teknolojık gelişme var. Halkların özgürleşmesınde teknolojımn rolünü nasıl dcğerlendirıyorsunuz '•> Teknoloji oldukça önemlidir, ancak bu sadece ilişkilerde canlılığı koruduğu ölçüde. Yeni teknoloji entelektüel işi, manevi işi yükseltiyor. Günümüzde mü OYKU Aşk William Saroyan • Emekli Boris Vian • Büyiirken Joyce Cary • Kara Defterden Sayfalar Laszlo Darvası • Yeni Bir Işık Altında Orpheus ve Eurydike Olayı Petre Neznakomov • Johanna Jane Yollen • Gerçek Aşk Isaac Asimov • Severim Pazartesileri Nihat Ziyalan • Serap Tur Ahmet Önel • Çiçek Kundura Semra Aktunç YAZI EYLUL EKIM 2002 Isaac Asimov vc Gerçek Aşk Üzerine Yasemin Güniz Sertel • İyi Bir Yazar, tyi Bir Yalancıdır John G. FUzgerald* Burada, Masamda Oturuyorum Wallace Hildick • Hoş Bir Karaktcr Yaratmak James Hilton • Angela Carter'dan Bir "Kırmızı Başlıksız Kız" Öyküsü Şenay Kara • Öyküde Yeni Anlaüm Olanakları Feridun Andaç • Cumhuriyetin ve Ulusal Söylemin Kuruluş Sürecinde Öyküleriyle Esendal Hivren DemirAtay • "A" : "1950 Kuşağı" Öyküsünün tlk Harfı Fatih Altuğ • Hüznün Umutla Dokunduğu Bir Öykü Kemal Gündüzalp • Öyküdeki Kurgu ve Gerçeklik Üzerine Bir Deneme AlperAkçam • M. Sadık Aslankara ile Konuşma 42 CUMHURİYET KİTAP SAYI 657