Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Irak MektuplarıBeyrut'tan Kuveyt'e/ îsmail Hakkt Babanzâde/ Yayına Haztrlayan: Murat Çulcu/ Büke Yayınlan/178 s. Bağdat Mebusu Babanzâde îsmail Hakkı Bey, temsil ettiği bölgeye doğru bir seyahate çıkar. 1908 yılında, Tanin gazetesinde de yayımlanan mektuplarında Osmanlı'nın artık fiilen elinden çıkmış bu coğrafyanın siyasi, ekonomik ve sosyal gerçeklerini, bir yandan da sorunlara dair çözüm önerilerini anlatır. Şam ve Beyrut'u bir türlü imar edemeyen belediyelerin yetersiz gelirleri. Baalbek Harabeleri'nden Batı'ya kaçırdan arkeolojik zenginlikler. Osmanlı'ya karşı uçveren Arap milliyetçiliği. Fırat boyunca yok olan doğa, ilkel yolculuk ve konaklama koşulları. Bağdat yakınlarında yıllardır tamamlanamayan baraj. Tamamen Arap eşkıyalann ve aşiretlerin eline geçen asayiş. Osmanlı ordusunun başarısızlıkları ve yitirdiği itibar. Bölgede bir istikrarsızlık adası: Kuveyt. Basra limanlarını kontrol eden tngiliz savaş gemileri. Keyifli bir seyahatname ve aynı zamanda bugünkü Irak'ı anlamamızı sağlayacak ipuçlarıyla dolu bir tarih kitabı. Mezartaşında Simgeleşen tnançlar/ Burhan O$uz/ Anadolu Aydınlanma Vak/ı Yayınlan/ 128 s, Dünyamızdan gelip geçici olduğunun bilincinde insanoğlu, ebedi yaşamı ölümün ötesinde aramış. Başına diktiği taş bu umudu yansıtıyor. Yontunun şekli, örgesi, asması, narı gülü..., süs olmanın çok ötesinde bir anlam taşıyor. Işte bu semboller âleminde dolaştmyor bizi bu kitap, konulan yoğun biçimde özetlemiş olarak. Çağdaş ve Demokratik Türkiye ArayışlarıPera Palas Toplantılarından Seçmeler 2 (19952002)/ Yayına Hazırlayan: Dr. Mehmet Kabasakal/ Büke Yayınlan/237 s. Pera Palas Toplantılan, Türkiye'de toplumsal adalet içinde çağdaş bir gelişmeyi arzulavan bir grup insanın 1987'den beri iilke sorunlarına çözüm arayışlarını sürdürdükleri aylık toplantılardır. 199094 dönemi konuşmalarından bazılarının yer aldığı "Pera Palas Konuşmalarından Seçmeler"! içeren ilk kitap "Türkiye Sorunlarına Çözüm Arayışları" adıyla 1995'teyayımlanmıştı. Bu kitap ise 19952002 arasındaki konuşmalardan bazılarını içermektedir. Bu kitapta Orhan Koloğlu, îlter Turan, Ali Turgan, Nermin Abadan Unat, Necat Erder, Mehmet Kabasakal, Çiğdem Kağıtçıbaşı, Nurhan Yentürk, Kemal Kıhçdaroğlu, Omer Kaymakçalan'ın konuşmaları yer alıyor. Osmanlı Yer Adları Sözlüğü/ Nuri Akhayar/ Tarih Vak/ı Yurt Yayınlan/ 190 + Dızm. Alanında ilk çalışma olan bu sözlük, Osmanlı yerleşim yerlerinin adlarını altı yiizydlık tarihi derinliği ve üç kıtaya yayılmış coğrafi genişliği içinde kapsamaktadır. Dilbilim ile tarihin ortak ilgi alanlarından olan yer adları bu çalışmada tarih araştırmacılarına yönelik olarak ele alınmış, adların Arap harfleriyle imlalarının ve doğru okunuşlarının saptanması amaçlanmıştır. Özellikle Osmanlı Devleti'nin tarih sahnesinden çekilmesinden sonra ortaya çıkan ulusdevletler döneminde ki bunlara Türkiye Cumhuriyeti de dahildir yer adları ulusal varhğın bir ifadesi, ulusal kimliğin bir simgesi sayılarak ulusallaşma adına geniş çapta değişikliğe uğramış, bu durum günümüzde tarih araştırmacıları için içinden çıkılması zor birçok soruna yol açmıştır. Sözlükte Türkiye'de cumhuriyet döneminde yapılan bu türden değişiklikler yanında o yerleşim yerinin değişik adları da SAYFA 22 gösterilmiştir. Her düzeyden tarih araştırmacısının kolaylıkla yararlanabileceği bu sözlük Osmanlı tarihsel coğrafyası için de bir kılavuz niteliğindedir. Musikîli ArzuKamber Hikâyesi (Taşköprü Ağzı)/ Süleyman Şenel/ Milenyum Yayınlan/ 53 s. "'Arzu ile Kamber', sevginin ölümsüz gücünü, vefa duygusunu ve sadakati en güzel işleyen ARZUKAMBER hüzünlü bir aşk hikâyesinin iki HİKAYESİ kahramanıdır. Ve, halk yaşantısından derin izler taşıyan bu aşk hikâyesi, meçhul halk sanatkarlannın dilinde yüzyıllardır dolaşarak varlığını sürdürmektedir. Bu küçük kitaba, Taşköprü ağzı bir çeşitlemesi ile konu olan ve günümüze değin onlarcası tespit edilen 'ArzuKamber' hikâyeleri, Türk dünyası kültürel anlatı repertuvarının da en yaygın örneklerinin başında gelir. Ve bu gezgin kültürel anlatı ürünlerinin, ulusal kültürsanat hayatrmıza kazandırılmasının büyük önemi vardır. Bu düşüncelerden hareketle, çiçeği burnunda bir konservatuvar mezunu iken derlediğim (Temmuz 1986) ve yazıya aktararak yayına hazırladığım bu halk hikâyesi, aradan on beş yıl geçtikten sonra, okuyuunun eline ulaşıyor." diyor Süleyman Şenel kitabı hakkında. Yedinci Adam/ John BergerJean Mohr/ Çeviren: Cevat Çapan/ lyiŞeyler Yaytnalık/ 231 s. John Berger'in 1970'lerde Jean Mohr ile hazırladığı Yedinci Adam adlı bu kitap o dönemde Avrupa'nın gelişmiş ülkelerine gelişmekte olan ülkelerden giden göçmen işçilerin sorunlarını ele alıyordu. Kitapta yer alan sayısal bilgiler aradan geçen sürede değişmiş olsa da yazarın üzerinde durduğu temel sorunlar güncelliğini koruyor. Berger'in 2000 yılı için kitaba yazdığı önsöz Avrupa'daki göçmen işçilerle ilgili gerçeİderi bugün nasıl d e alacağımız konusunda bizi yeniden uyarıyor. Yedinci Adam bugün de yazıldığı dönemde olduğu kadar yeni, ama aynı zamanda bir aile albümündeki fotoğraflar kadar anlamlı. Felsefe Metinleri/ Ahmet Midhat/ Bahil Yayınlan/ 309 s, "Felsefe, yani hikmet insan zihninin bir çeşit pusulasıdır ki, hangi konu ve meselede olursa olsun insanın ortaya koyacağı en doğru hüküm, felsefenin kılavıızluğuyla gerçekleşecektir. Felsefe en eski şeylerdendir. Hatta insan zihni ne zaman düşünmeye başlamışsa, felsefenin de esasının o zaman kurulmuş olduğuna karar verilebilir. Sistematize edilişi gerçekten ondan sonra ise de, tarihsel incelemelerden çıkarılacağı üzere, bilimler arasında sistematize edilişi bakımından da hepsini önceleyen felsefe olmuştur. Hiçbir çağda felsefe hak ettiği önemden düşmüş olmayıp, her dine, her mezhebe, her sisteme girmiş ya da kendi iddiasına göre bunların tamamını kuşatmış.tır. Yeni yüzyıllar için, artık yeniden dinlerin ortaya çıkma imkânı tamamen kalmamış olduğu halde bile, yeniden yeniye felsefe sistemlerinin ortaya çıkma yolu kapanamamış ve aksine çağlar yenilendikçe bu yol genişleye genişleye çağımızda neredeyse herkes bir filozof kesilmiştir." diyor Ahmed Mithat yor. Kalkplerde fırtına yaratırken ihanetlere boyun eğmiyor... Mathilde Komün sırasında, Jules Forestier'nin idamından sonra Georges Mercoeur'ü evinde saklar; eski sevgilisi Pierre Machecoul onu ihbar eder ve silahla yaralar. Yaralı Mathilde hapislere düşer ve onu Maurice de Taurignan kurtarır. En sonunda Antoine'ın metresi olur. 1848 yılından Komün'e, Dreyfus olayından I. Dünya Savaşı kabusuna kadar tam altı aileden oluşan ateşli çember acısı ve tathsıyla yanmaya ve Fransa tarihini aydınlatmaya devam ediyor. Kıbrıs Nereye Gidiyor?/ Ahmet An/ Everest Yayınlan/ 348 s. Kıbrıs sorunu elli yılı aşkın bir süredir Türkiye kamuoyunu meşgul ediyor ve Türk dış politikasının ana ekseni olmayı sürdürüyor. Ama ne yazık ki, ülkemiz açısından böylesine temel bir önem taşıyan bu sorunun ardında yatan nedenlerle ilgili sağlıklı bilgiler bilinçli biçimde kamuoyunun dikkatinden uzak tutulup, gelişen olaylar hep resmi politikanın merceğinden ve çoğu kez de manipülatif teknikler kullanılarak yansıtılıyor. Ahmet An'ın bu kitapta yer alan yazılarında, Kıbns sorunu resmi politikanın dışında kalan bir Kıbrısh Türk'ün bakış açısıyla bakılıp değerlendirilmekte ve büyük güçlerin Doğu Akdeniz'deki oyunlarına ışık tutan, çarpıcı açıklamalar ve zengin belgelerle desteklenmektedir. Büyük Saat/ Turgut Uyar/ Bütün Şiirleri/ Yapı Kredi Yayınlan/ 644 s. Türk şiirinin en yalnız, en mutsuz, en umutsuz... bu yüzden de mutlu değilse bile en kalabalık, en umutlu şairinden kısa sürmüş uzun bir yolculuğun tüm konaklan!... öncü bir dil, sevgiyi bile acıtan bir duyarlık ve "bütün mümkünlerin kıyısı"nd yaşanan çaresizliğin son sığınağı... Arzı Hal'den Dün Yokmu'ya tüm kitapları ve (unutulmaları ya da elenmeleri nedeniyle) kitaplarına girmemiş tüm şiirleriyle, Turgut Uyar külliyatı. Diyalog ve Birlikte Düşünme Sanatı/ William haacs/ Çevirenler: Ahmet Ünver Neşenur Domaniç/ Literatür Yayınalık/ 436 s. Diyalog ve Birlikte Düşünme Sanatı işimize ve yaşamımıza canlılık getirmeye yardımcı olacak önemli bir kılavuz... William Isaacs yöneticiler, liderler ve tüm bireyler için diyalog konusunda farklı ve güçlü bir yaklaşım getiriyor. Şirketler, yöneticiler, işletmeler ve çeşitli toplulukların liderleriyle on yılı aşan bir süre içinde gerçekleştirilen ve somut araştırmalara dayanan ve elden bırakılamayacak bir çalışma... ldeoloji ve Ütopya/ Karl Mannheim/ Çeviren: Mehmet ükyayuz/ Epos Yayınlan/ 3 36 s Toplumsal belirlenmişlikten kıırtulmak mümkün müdür? Mannheim, belirlenmişliğe en çok tabi olanların özgürlükten bahsedenler olduğu, öte yandan, toplumsal belirlenimde ısrar edenlerin, paradoksaJ bir biçimde, bu belirlenmişliğin üstesinden gelme konusunda en avantajlı konumda olduğu görüşündedir. Düşüncenin varoluşa bağlılığını ana sav olarak kabul eden Mannheim, bu problematiği, simgesel nitelikte iki kavramla, 'ideoloji' ve 'ütopya' ile karşılamaya yönelir ve kitabına da , problemin bu yönünü vurguladığını ifade etmek üzere bu adı verir. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 652 Mathilde (18481920)/ Max Gallo/ Çeviren: Işıl Bircan/ Okuyan Us Yayın/ 432 s. Mathilde... Genç, gösterişli, alımlı, baştan çıkarıcı bir fahişe... Montmartre kaldırımlarında büyümüş, geçimini sağlamak için kucaktan kucağa atılmış enç bir kadın. Ne geçmişini reddediyor ne de yaşama sevincini kaybedi