23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zamana mevdan okuvan adam 10 Haziran 1982'de 37 yaşında öldüğünde arkasında 40 sinema filmi, 17 tiyatro oyunu, sayısız senaryo, televizyon filmi bırakan Rainer Werner Fassbinder'in oyunları, sanatçının 20. ölüm yddönümünde ilk kez Türkçede. MitosBoyut Yayınları tarafından yayımlanan oyunları çevirmeni Sibel Arslan Yeşilay. Fassbinder Toplu Oyunları başlığı altında toplanan oyunlar "Kahvehane", "Korku Kemirir Ruhu" ve "Kerhaneci" adlı üç oyundan oluşuyor. Dünyanın birçok ülkesinde oyunları sahnelenen Fassbinder'in Türkiye'de ilk kez Şehir Tiyatroları'nda "Diğerlerinin Adı Ali" ismiyle sahnelenen "Korku Kemirir Ruhu" adlı senaryosu da kitapta yer alıyor. "Tiyatro oyunlarını film gibi sahneledim. Filmleri de sanki tiyatroymuş gibi çevirdim" diyen Fassbinder ya yazdığı senaryoları daha sonra sahneye uyarlamış, ya da önce oyun olarak yazıp sahnelediği oyunları daha sonra sinemaya uyarlamıştı. Fassbinder'in oyunları üzerine kitapta yer alan iki yazı ve bir söyleşiyi sunuyoruz. SİBEL ARSLAN YEŞİLAY yatro hareketiyle bu sorunları, yanılsamacı tavrı reddeden bir anlayışla ortaya koymayı hedefledi. Çok çabuk, neredeyse zamanla yarışırcasına üreten biriydi Fassbinder. 196771 yılları arasında 8 oyun, 8 uyarlama, 4 radyo oyunu yazdı ve 15 film çevirdi. 1971'de antiteatr'ın dağüması Fassbinder'in yaşamında bir dönüm noktası oldu, melodram tarzına yöneldi. Artık filmlerinde ve oyunlarında "Dört Mevsim Satıcısı" filminde olduğu gibi duygusal müzikler, şiirsel di Ölümünün 20. yılında Fassbinder'in oyunları ilk kez Türkçede R ainer Werner Fassbinder 37 yıllık kısa yaşamına 50 film, 17 tiyatro oyunu ve birçok radyo oyunu sığdırmayı başardı. însanüstü bir güçle ve sınır tanımaz bir yaratıcılıkla yapıtlar verdi. Yaşadığı dönemde Almanya'da çok fazla önemsenmemesine rağmen yurtdışında çağdaş klasiklerin en önemli isimleri arasında yer aldı. Fassbinder aynı zamanda hem tiyatro hem de sinemayla uğraştı. "Tiyatro oyunlarını film gibi sahneledim. Filmleri de sanki tiyatroymuş gibi çevirdim" sözleriyle açıklıyordu bu yönelimini. Mareiluise Fleisser'in izinde, daha sonra Kroetz ve Sperr'e örneklik eden köktenci bir halk tiyatrosunun öncüsü haline geldi. Gerçeküstücülükten katı gerçekliğe, kolaja kadar çeşitli üslupları denedi. Münih'te oyunculuk eğitimi gören Fassbinder Büchner Tiyatrosu ve Action Theater'da çahştıktan sonra 1968 öğrenci hareketi sırasında Münih'te "antiteatr" (karşı tiyatro) hareketini başlatarak 10 kisilik bir tiyatro komünü kurdu. Fassbinder'in tiyatro çalışmalarının çıkış noktası, tüm ekibin aynı zamanda yazarlık yapmayı da üstlendiği kolektir karşı tiyatro çalışmasıydı. Antiteatr güzel ve kahramanca olana, yani yanılsamacı ve klişe rollere, alışılagelmiş kültiirel tüketime karşı çıkan bir anlayışı benimsiyordu. Oyunlarında gerçeküstücülükten katı gerçekçiliğe ve kolaja kadar çeşitli üslupları denedi. Toplumsal sömürüye karşı, güncel düzene, gizli toplumsal teröre tepki gösterdiği oyunlarında altkültür temasını işledı. Toplumun alt tabakasından ve dışlanmış kişilerin sorunlarını ele aldı. Karşı ti yaloglar, simgesel jest ve mimilderi kullanmaya başladı. Kısıtlı ve avangart gruba ve altkültüre yönelik çalışmalardan vazgeçip daha geniş bir kitleye yönelik çalışmalara ağırlık verdi. Douglas Sirk'un filmlerinin etkisiyle Korku Ruhu Kemirir filmini çevirdi. Bremen Ozgurluğu ile Petra von Kant'ın Acı Gözyaşları oyunlarını yazdı. Bu yeni yönelimi Fassbinder'in sinemada başarı kazanmasına neden oldu. Ancak oyunları başlangıçta eleştirmenler ve izleyiciler tarafından pek ilgiyle karşılanmadı. 1971 81 vılları arasında daha çok sinemaya ağırlık verdi. Bu dönem içinde 20'nin üzerinde film çevirdi ve üç oyun yazdı. Melodramların yanı sıra iç dünyasını ortaya serdiği itiraf filmleri ve güncel olayları ele alan politik filmler çevirdi. En beğenılen filmlerinden biri olan Maria Braun'un Evliliği'yle uluslararası alanda başarı kazandı.Oyunlarından birçoğunu sinemaya aktardı, bazılarının radyo oyunu versiyonunugerçekleştırdi. Sert toplumsal eleştiriler içeren, onyargıların yaraladığı, ezdiği insanları ele alan oyunlarında uzun girişler ve durağanlık göze çarpar. Konuşmalar, beklevişler, can sıkıntısının anlatıldığı sahneler gerçek yaşamla bire bir örtüşen bir zaman diliminde katı gerçekçi bir tııtumla ortaya konur. " Aklı başında her yönetmenin yalnızca bir konusu vardır. Çektiği filmler aslında hep aynı filmdir. Benim konum ise duyguların sömürülebilir oluşudıır, sömüren kim olursa olsun. Bu sömürü asla sona ermez. îster vatan aşkını sömüren devlet olsun, ister bir insanın diğerini yok ettiöi ikili ilişki. Bunu daima yeni çeşitlemeleriyle anlatabilirsiniz." Sinema ve televizyon filmi yönetmeni ve tiyatro yönetmeni olarak kendini 'metın realizatörü' olarak gören Fassbinder için oyun yazmak, gerçekleştirmek istedıği projeye yönelik bir ön hazırlık niteliği taşıyordu. Oyunlarını daha çok bedeki insanları destekleyip motive ettiği için ekibınde yer alan kişiler va ünlü birer oyuncu ya Hollvwood'da kameraman oldular. Film çekeceği mekâna çekim günü gider, birkaç saat içinde mekânı inceleyip nasıl çekim yapacağına karar verirdi. Tiyatroda yönetmenlik yaptığı zaman da uyarlayacağı oyunun metnini birkaç kez okuduktan sonra dilediği gibi sahnelerdi. Oyunlarının diyalogları basıt ve kısaydı. Kendi kurduğu antiteatr'ın minik sahnesi bir bowling salonunun altındaydı ve oyun sırasında bovvling toplarınm yuvarlandığı duyulurdu. Kısa diyalogların arasında ise garson gelip bira patates siparişi alırdı. Tıyatrosundaki oyuncularının çoğu amatördü. Oyunlarının konusunu ise yabancı işçiler ya da Amerikan askerleri gibi güncel konular oluşturıırdu. Duygular ve duyguları gerçekleştirmenin imkânsızlığı hakkında yapıtlar verdi. O dönem yalnızca politika kulüplerinde ve öğrenci çevresinde konuşulan 1968 hareketi, cinsel özgürlük, kadın haklan konusunda eserler yazdı. Kolajlar, politik skeçler kaleme aldı. İlk yıllarda Hlmleriyle ovunları arasında neredeyse hıç fark yok gibiydi. Dil, Fassbinder'de iletişim aracı degıldı. Dil yalan söylüyordıı, yaşam ise hiç doğal değildi. Bütün ınsanlar rol yapıyordu. Hepimiz kafeslere tutsaktık. Hayat bir tiyatroydu ve tiyatro tilm gibiydi. • (Tiyatro eleştırnıenı MichaelSkasa'nın 5 Mart 199H de htanbul'da verdığı koııferanstan) CUMHURİYET KİTAP SAYI 666 Fassbinder'in hayatı ve sanatına dair H MİCHAEL SKASA ayat ile sanat arasında bir fark yoktu Fassbinder için. Otururken, yatarken, yürürken ya bir sonraki filmin diyaloglarını ya da bir oyunun sahnelerini dikte ettirirdi. Her an yeni bir pojeyle meşguldü kafası. Neredeyse hiç uyumazdı "Ölünce uyuyacağım nastl olsa" derdi. Fassbinder tiyatrosu Grotovski, Artaud ve Living Theatre etkisindeydi. Oyunlarında Brecht'ten ve Alman halk tiyatrosu geleneğinden yararlanıyordu. Kendısi de Münihli olan Fassbinder oyunlarını Bavyera ağzıyla yazdı. Münih'teki alternatif tiyatro grubu Action Theatre'a katıldığında ekip işçilere Ionesco, Handke, Peter Weiss ve Beckett'in oyunlarını ovnuyordu. Her insanın içinde yaratıcılık olduğunu ve çalışmayla bunun ortaya çıkarılabıleceğini düşünen Fassbinder çevresin SAYFA 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle