Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Benim Anadolu kadınlarım kente göç eylediler, ama ben onlara vine havramm" Nuri îyem Türk resmi ile özdeşleşmiş bir sanatçı. Bu büyük ustanın 68 yıllık sanat yaşamında ürettiği yapıtlarının bir dökümü, Türk Plastik Sanatı hakkındaki görüşleri ve kendisi nakkında kaleme alınan yazılar iki ciltten oluşan "Dünden Yarına Nuri îyem" adlı bir kitapta toplandı. Evin Sanat Galerisi tarafından yayımlanan kitap Nuri îyem'i bir bütün olarak getiriyor okurizleyici önüne. Evin Sanat Galerisi'ni bu büyük çabası için kutluyor ve Nuri Iyem'le sanatı üzerine bir söyleşi sunuyoruz. MİNE DİKBAŞ 33 yılında başladığınız Güzel Sanat larAkademisi 'ndekı eg'itiminizden ve bu yıllarda birhkte çaltş/tğınız hocalanntz Nazmi Zıya, / iiknıct Onat, tbrahım Çallt ve Leopold Le'vy'nin sizın üzerinizdekielkilerinden bahseder misimz? Nazmi Ziya, Hikmet Onat, Ibrahim Çallı, Leopold Levy, bu hocaların hepsini sevdim ve saygı duydum. Ne var Id hiçbiri Akademi mezunlarının ressamlık mesleği ile toplumun yaşamında ayakta durabilmesini sağlayacak "şey"in ne olduğunu kestiremedi, düşünemedi ya da düijünmek istemedi. Şey dediğim; ressamı mesleği sayesinde ayakta tutacak bir ortam yaratmaktı. Bu nedenle onlardan söz etmek istemiyorum. 7940'hytllarJa Türk resitn sanatında yeni bir gelişmeyı amaçlayan, sizin b'ncüliig'ünüzde hurulnıuş bir ressam birliği var Yeniler. Bıze o dönemdekı amaçlarımzı ve çalışma koşnllarımzt anlatır nıısımzf Yeniler Grubu'nu kuran bizler resim sanatının toplumumıızun manevi kalkınmasında yararlı olacağına inanan kişilerdik. ve Batılı anlamda yağlıboya resim sanatının önemini kavramıştık. Fatih Sultan Mehmed de Batılı anlamda yağlıboya ile resmin önemini biliyordu ve kendi çağında portresini Batılı ressamlara yaptırarak bu önemi vurgulamıştır. Iklnci Mahmud da Halife olarak resim sanatının günah sayılmaması gerektiğine inanıyordu. Bunun için de kendi portrelerini bizzat bazı devlet dairelerine astırmıştı. Halifenin günah saymadığı bu sanatı, ne yazık ki tazı çevreler adeta yasaklamışlardı. Toplumumuz uzun süre gerçeği ve yasamı Kusatacak, ona bir anlam kazanciıracak bu çok önemli yaşam gerecinden yoksun kaldı. Bizlerin Akademi'de öğrenci olduğumuz o yıllarda, resim sanatı Akademi'nin bahçe kapısından dışarı çıkmıyordu. Bu acı gerçeöi her gün yaşıyordıık. Akademi aışında nereye giderseniz gidin resim sanatının adı bile geçmiyordu. Akademi'de öğreneceğim, ressam olacaöım dediğimde beni zavallı bir kaçık olarak görüyorlardı. Ama, Akademi'nin kapısından içeri girince rahatlıyor, sevinç duyuvorouk. Oysa Akademi kendimizi içine hapsettiğimiz bir yerdi. Biz, bu mahnusta ressamcılık oynuyorduk. Dışarıua ise, bu oyun hiç sökmüyordu. tşte size Yeniler Grubu'nun kurulmasına neden olan ortamı anlatıyorum. Ressamlığın toplumun yararınabir meslek olduğunu, resim sanatının toplumun ufkunu genişleteceğini, giderek şöyle durup da resim seyretmenin çok zevkli keyiı duyulacak bir yaşam gerekSAYFA 10 Nuri îyem sanatı üzerine 19 sinimi olduğunu anlatmaya çalışacaktık. Biz böyle düşünüyorduk. Kendi macerasını yaşayan halkımız, bizi anlamaya dinlemeye mecbur mu? Resim sanatını Akademi'nin bahçesinden dışarıya taşıyıp, halkın yaşamına götürebilsek ne olurdu? 70 Mayn V)4Vde Beyoğlu Mathuat Müdürlü^ü nde, "Liman Şehri Istanbul Sergısı", açıhşıyla oldufcu aibi servide yer alan tabloların farkltltjlı ile de ÇOK set gettrmışti. Servi, kurdela yertne kapıya gerılen bir balık ağtn/n kesılmesı ile açılmnlı Bu sergıye kimler katılnııştı? Sonrakt ytllardaki çalışmalarımz üzerindeki etkıleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Eskiden çok ilginç bir örneği Hoca Ali Rıza uygulamıştı Usküdar'da bir kahvede resimlerini duvarlara asarak halka sunmuştu ve bunu hep sürdürmüştü. Biz de böyle mi yapmalıydık? Ama Hoca Ali Rıza'dan f arklı olarak konulanmızı hep halk yaşamından almalıydık. Ii;te Miımtaz Yener'in "Fırın"ı, Selim Turan'ın "Balık Mezadı", Turgut Atalay'ın "Ağ Çeken Balıkçılar"ı, Avni Arbaş'ın "Son Kadeh"i (Şarap içilen bir halk meyhanesi), Kemal Sönmezer'in "Köprü Altı Çocuklan", benim " Yolculuk var Türküsü", Fethi Karakaş'ın "Halk Fazan", Agop Arad'ın "Genelev Kadını" ve diğer resimler hep Liman Şehri Istanbul'dan, halkın yaşamından manzaralardı. Sergi açılış kurdelamız Ferman Reis'in balık ağından bir parçaydı. Adımız Yeniler Grubu, resimlerimiz ise toplumsal gerçekçi. Bizden önceki kuşaklardan ve gruplardan avrıydık. Onların hiçbiri resim sanatını bizler gibi halka ulaştırmayı düşünmüş büe değillerdi. Ellerine geçen her fırsatta bizi dağıtmaya, birbirimizden ayırmaya girişmişlerse de Yeniler Grubu daha büyük başarılara ulaşacaktı. Ve günlerden bir gün Mahmud Cüda, kapımızı çalarak bütün cemiyet ve grupları birleştirerek büyük hem de çok büyük (!) Ressamlar Cemiyeti'nin• Yeniler Grubu "Nuri lyem isml ile özdesiesen iri gözlu. catık kaslı, beyaz yemenili Anadolu kadınlan kalkıp göc eylediler buyuk kentlere. şimdilerde kent apartmanlannın tümunde bodrum katlarında kentte yasayabllme savaşını vermekteler. Ben yine onlara hayranım ve saygılıyım." CUMHURİYET KİTAP SAYI 666