Katalog

0 K U R L A R A Selçuk Altun bir bankacı, ama klasik bankacılardan farklı olarak o bir eaebiyat düşkünü ve yazar. Altun'un adını sıkhkla Yapı Kredi Yayınlarimn çıkardığt 'Kitaplık' dergisindeki yazılarında görmeye basladık önce. Gazete ve dergilerdeki kitap ve kitabevleri ü'zerine yazdıgı denemelerini de izlemeye başladık sonraları. Öysa 'Kitaplık' dergisinin künyesinin yanı sıra 'Sanat Dünyamız' ve 'Cogito dergilerinin de künyesinde "Yapı Kredi Küftür Yayıncılık A.Ş. adına sahibi olarak da görünüyordu. Yazıiarında günün birinde bir yapıtla geleceğinin ipuçlarını da veriyordu okurlarına. Derken ilk romanı " Yalnızhk Gittigin Yoldan Gelir'le Şubat2001 'de cıktı okur önüne Selçuk Altun. Çıktığı tarihten bu yana 10 baskıya ulaştı Altun'un bu ilk romanı. Eylül 2002'de ise ikinci romanı "BirSen Yakınstn Uzakta Kalınca" yayımlandı, bir ay içinde ikinci baskmna ulaştı kitap. Peki kim bu bankacıedebiyatçı; Selçuk Altun 1950'deArtvinŞaviat'ta doğdu 1973 yılında Boğaziçi Üniversitesi îşletmecilik Bölümü'nü bitirdi. Aynı bölümde 1974 yılında master'ını tamamladı. Özel sektörde, genellikle/inans kesiminde yöneticilik yaptı. Halen Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu görevli üyesi ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı'dır. Altun'u tanıtmaya çalıştık bu hafta. Bol kitaplı günler... TÜRHAN GÜNAY Dansın yitik sözleri artık yaziya geçiyor. Modern dansa ilişkin genel bilgilerin yer aldığı ve seçki yazılardan oluşan "Dans, Daima..." nihayet dansseverlerle buluştu. Türkiye'de modern dans adına ilk hareketin, Avrupa'da Prag Baharı'nın yaşandığı, ülkemizde ise ilk önemli öğrenci eyleminin gerçekleştiği 1968 vılında, Sait Sökmen'in ilk koreografisi olan "Çark" ile başladığı söylenebilir. Modern dansımızın artık bir kitabı var Bir derleme "Dans, Daima..." I nsanın varolduğundan beri vazgeçemediği dans, evrensel bir dil... tnsanı, hayatı, öyküleri anlatan dans, çağla birlikte değişip yeni biçimler kazanıyor. Dansın büyüsü herkesi sararken, yaşadığımız değişimi hızlandırıyor. Tabıılarımızı sarsıp belki daha önce hiç düşünmediğimiz bir şeyi, hiç düşünmediğimiz bir biçimde önümüze koyuveriyor; hayatı sorgulattırıyor. Dans, izleyenlerin zihinlerinde yeni ufııldar açıyor. Insan bedeninin sınırsız hareket biçimini ve ifade gücünii, bedenimizin önemini bizlere hazırlatıyor. Dans, bedeni yüceltirken, beden ve benlik arasındaki bağları güçlendiriyor. Geleneksel dans formlarının yanında yakJaşık 500 yıldır bale dansın ulaştığı üstün bir noktayı oluşturuyor. Modern dans ise yüzyüın başında başladığı yolculuğunu büyük bir mesafe alarak ve farklı yollara dagılarak sürdürüyor. Türkiye'de bale alanında çalışmalar ise l9ÎO'lu yıllardan itibaren devam ediyor. Türkiye'de modern dans adına ilk hareketin, Avrupa'da Prag Baharının yaşandığı, ülkemizde ise ilk önemli öğrenci eyleminin gerçekleştiği 1968 yılında, Sait Sökmen'in ilk koreografisi olan "Çark" ile başladığı söylenebilir. Aradan 34 vıl geçti. Bu arada modern dansımız kendlne yeni yollar çizdi, dünyaca ünlü birçok dansçı ve koreografımız yetişti. Ülkemizdeki çalışmalar Bu gelişime rağmen modern dans, bizde yeterince bilinmiyor, izlenmiyor, eleştirilmiyor, diğer sanat disiplinlerince katkı sağlanmıyor. Dans, dünyadakinin aksine Türkiye'de kuramsız ve eleştirisiz yaşamaya çalışıyor. Oysa bir sanat dah, düşünsel birikim, kuramsal çalışma, yaratıcı yetenek, iyi icra, eğitimli seyirci ve yetkin bir eleştiri kurumu olmadan yaşayıp gelişemez. Dansımızın içinde bulunduğu bu çarpık yapı, bugiin dansın yeterince anlaşılmasına, tartışılmasına ve üretimin artmasına engel oluyor. Bu yetersiz üretim bile toplumdan gerekli ilgiyi görmüyor. Popüler kültürün egemenliğindeki basın ise bir sanat olarak modern dansa o kadar uzak ki, onıın gelismesine, yaygınlaşmasına bu tavrıyla bir katkı sağlamaşı mümkün değil. Ülkemizde bunca yıldır varlığını sürdüren modern dans alanında Türkçe yazılı kaynak bulmak çok güçtü. Dansın ilerlemesi için gerekli olan düşünsel gelişime katkı sağlamak amacıyladeğişik kesimlerden kişilerin katılımlarıyla geniş kapsamlı bir kitap hazırlama düşüncesi işte bu ihtiyaçtan doğdu ve modern dansımız nihayet Türkçe bir kitaba "Dans, Daima..."yakavuştu. Editörlüğünü Muzaffer livci'nin üstlendiği ve ülkemizde dans konusunda önde gelen kişileri yazıları ile bir araya getiren kitapta, hem dans/modern dans alanındaki temel kavramlar ve bilgiler yer almakta hem de ülkemizde bu alanda yapılan çalışmalar tanıtdmakta. Modern dansa ilişlcin önemli bügilerin ortaya konduğu "Dans, Daima..." alanında bir öncü, bir ilk. Kitap, ayrıca ülkemizde modern dans alanında emekleri geçmiş bulunan kişilerin yazıları, özgeçmişleri ve fotograrları ile bir arada bulunacağı bir kaynak eser niteliöinde. Konuya ilgi duyan (diğer disiplinleraeki sanatçılar, sosyal bi666 limciler, medya mensupları, öğrenciler, tarihçiler, araştırmacılar, izleyiciler vb.) herkes için, dans/modern dansın düşünsel alt yapısını oluşturmaya dönük bu kitap, dans kültürünün yaygınlaşması konusunda da önemli bir işlev sütleniyor. Süreli yayına dönüşmesi planlanan "Dans, Daima...", felsefe, estetik, sosvoloii, psikoloji, göstergebilim, halk bilim, müzikoloji, diltilim, antropoloji, tarih, davranış bilimi, siyaset bilimi, sanat felsefesi, sanat tarihi, Uetişim bilimi, tıp, beslenme uzmanlığı, fotoğraf, resim, heyKel, grafik, mimari, tiyatro, opera, bale, edebiyat ve müzik gibi alanlardaki araştırmacıların da bilgilerini dans dünyasıyla buluşturdukları bir platform olacak. "Dans, Daima..."da 14 makale yer alıyor. Modern dansın genel bir tarihçesini anlatan Necla Çıkıgil, modemizmin ya da çağmın daha ilerisinde olmanın aslında her dönemde yaşandığını söylerken, 20. yüzyılda modern dansın öncülerini ve temel akımlarını da ele alıyor. Duygu Aykal, bir istisna olarak uzun yıllar öncesi yazdığı dansçı eğitimi üzerine ç.ir makale yer alıyor. Sanatçıyazar Ferhat Ozgür, bedenimize bakışımızı, Ântik çağdan günümüze kadar bedenin değişen anlamlarını, bedenin çaöımız sanatı açısından nasıl algılandıöını anlatıyor. Leman Yılmaz ise Bauhaus'dan Pina Bausch'a kadar hareket olgusunun evrimini anlatırken, dansın arkasındaki kuramsal çalışmalara değiniyor. Selçuk Göldere, modern dansın tanrıçası Martha Graham'ı yaratan toplumsal süreci, onun sanatsal görüşünü, geliştirdiği tekniği ve bugün de hâlâ modern dansı biçimlendiren bir sanatçı olduğunu ortaya koyuyor. Zeynep Günsiir modernizm/postmodernizm tartışmalarına bu kez dans açısından bakıyor. Dadaist ve Fütüristlerden butoh'a kadar geniş bir yelpazede örnekler sundugu yazısının sonunda ise Aydın l'eker'in koreografilerine ilişkin genel bir değerlendirme yapıyor. Ay dın Teker ise, Assos'ta gerçekleştirdiği bir koreografisinin oluşum sürecini öyküsünü anlatıyor. Assos'ta tarihi bir köprüde, köy çocukları, çoban ve koyunlar ile gerçekleşen bir koreografinin bilmediğimiz yönlerini anlatırken; böyle bir eseri üretirken ne çok emek, özveri, sabır ve yaratıcılık gerektiğine değiniyor. Geyvan McMillen ise, ülkemizdeki dans sanatına ilişkin genel bir değerlendirme yapıp, üniversite düzeyinde dans eğitimi üzerine görüş ve önerileri dile getiriyor. Geleceğe İlişkin dilekler 10. yılını dolduran Modern Dans Topluluğu Sanat Yönetmeni Beyhan Murphy ile gerçekleştirilen söyleşide, MDT'nin ilk yıllarından itibaren gelisimi, 2000 yılına kadar gerçekleşen çalışmaların genel bir değerlendirmesi yapılmakta. Handan Ergiydiren Özer, çağdaşlaşmayı sorgularken, ülkemizdeki sanat anlayışına köklü eleştiriler getiriyor. Şebnem Aksan, dans eğitiminde farklı bir tekniği, I'eldenkrais'i ve bunun dansa katkılannı anlatıyor. Bu yazı ile dans stüdyolarında sessiz sedasız yürütülen bilimsel çalışmaların kapısı biraz olsun aralanıvor. Deniz Oner, yüzümüzü iyice Batı'ya döndüğümüz bir dönemde bize Doğu'dan bambaşka bir dans formunu, butoh'u getiriyor. "Hiroşima'nın küllerinden doğan dans"ı ve onun yaratıcılarını yakından tanıtıyor. Osman Ürper, dansın büyülü dünyasını fotoğraflamanın zorluklarını ve bu işin tekniğini anlatıyor. Ve son olarak editörün yazısında, dansuı kitle iletişimin de yardımıyla diğer sanat ve bilim dısiplinleriyle neler yapılabileceği anlatılıyor. Başta sanat eğitimi alan öğrenciler olmak üzere dansçılara, koreograflara, rejisörlere ve bütün dans severlere hitap eden "Dans, Daima... "nın önsözünde etıitör Muzaffer Evci, geleceğe ilişkin dileklerini şu sözlerle belirtivor: 'Dans, Daima... 'nın ytlda en azıki kez çıkan süreli bir yayına dönüşmesi planlanıyor. Kıtabın adı gibt, dans adına yapacaklartmız da daima sürsün istiyorum. Dans içın yazmaya ve üretmeye davctimiz hâlâ ve herkes için geçerlı. Vmarım dansseverler benim (belkt de pek çopjımuzun) çocuklufcudaki gibi çekingenlik ve alınganlıkyapmazlar. Dısarıaan bakddıg'ında soguk görüntülerine rağmen konservatuvarların, opera binalannın, sanat kurumlarının kapılarım gelin birlikte aralayaltm. Orada bizi, birlikte paylaşılacak güzellikler bekliyor. Beni gelecekte en mutlu edecek sey; bütün sanat disiplinlerinden gelen sanatçılann, fikir adamlannın dans dünyasının içinde olması... Dansı, evrensel bir sanat olarak yurdun her yerinde yapılıyor, seyredilir olarak görmek. Bunun otabilecefcini hissedıyorum. Bireysel çabalarla nelenn yapılabilaip kendi dcneyimlenmle gördüm ve yapılanlardan karsdıklı büyük keyifaldık; birlikte öğrenerek, eg'itilerck ilerliyoruz. Bu ise daha çok kisinin gb'nül vermesiyle kısa zamanda nelerin olabileceg'ıni ortada. lyi bir potansiyel var; bu potansıyele bir yön verebilirsek çok sey değisecek..." • Dans, Daima.. JEditör: Muzaffer Evci/ Favori Yayınlari/ 368 s. SAYFA 3 Imtiyaz Sahibi: Çağ Pazarlama Gazete Dergi Kitap Basım ve YayınASyi temsilen Cumhuriyet Vakfı adına ilhan Selçuk <: Yayın Danışmani: Turhan Cünay Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu o Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalıo Baski: Sabah Yayıncılık A$ oldare Merkezi: Türkocağı Cad. NO: 3941 Cağaloğlu, 34 334 İStanbUİTel:<212)512 05 05 Reklam: Publi Media CUMHURİYET KİT/UP Duygu Aykal/çoğul. 1973 DanscıSalima Sökmen K İ T A P SAYI