30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

önderin, halkına nasıl hesap verdiğinin anıtlaşmış bir göstergesi. Nutuk, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldct Velidedeoğlu hocanın dediği gibi, her Türk yurttaşının okuması gcreken bir eser. Dursun Yaşa'nın yazdığı" Atatürkçülüğün Esasları", Gençliğe Hitabe ve 10. Yıl Nutku da dahil, Atatürk'ün söylevlerini, eğitimden güzel sanatlara, askcrlikten dış politikaya görüşlerini içeriyor. Kitapta, yabancıların Atatürk hakkındaki sözleri vc Atatürk kronolojisi ile Atatürk ilke ve dcvrimlerinin şeması da yer ahyor. "Atatürkçü Düşüncede Ulusal Eğitim", Dr. Şcrafettin Yamaner'in, dinsel ve gelenekscl cğitimden, laik ve çağdaş eğitime geçişi incelediği bir çalışma. Eğitimin tanımı ve eğitim sistemlerini anlatarak kitabına başlayan Yamaner, eğitimin amacını, toplumsal boyutunu ve öncmini ele alıyor. Osmanlı Imparatorluğu'nun eğitim anlayışını ve yapılanmasını, Atatürkçü düşüncede, laik ve ulusal kültür açısından eğitimin önenıini anlatan Yamaner, eğitimin ulusal, laik, bilimsel, çağdaş, karma ve yaygın olması gerektiğinin altını çiziyor. Yamaner avrıca laik eğitimden sapmaları, sekiz yılhk kesintisiz zorunlu temel eğitimin gerekçesini ve uygulamasmı inceliyor. Vecihi Timuroğlu, "Ulusal Kurtuluş Savaşçısı Atatürk" adlı çakşmasında, Atatürk'ün söz ve eylemlerini, varacağı yargının kaynağı saydığını vurguluyor. Âtatürk'ü, "Kurtuluş Savaşlan Devrimcisi" olarak niteleyen Timuroğlu, O'nun tüm düşüncelcri ve eylemlerinin, buyargısını doğruladığına dikkat çekiyor. Timuroğlu, Mustafa Kemal'in düşüncelerinin, mazlum milletler için nasıl öncü bir atılım ve örnek bir model olduğunu ortaya koyuyor ve Kemalist devrimi, dünya devrim süreci bağlamında inceliyor. "Türkiye'de Laikliğin Serüveni", Atatürkçü Düşünce Derneği'ndeki yöneticiliğinden ve gazetemizdeki yazılarından tanıdığımız tskender Özturanh'nın bir çahşması. Laikliğin ülkemizdeki evrimini ele alan Özturanh, laiklik mücadelesinde başarılı olmak için yapılması gerekenleri, vani çözüm önerilerini de sıralıyor. Batı da laikliğin gelişmesini, Batı dünyasının değerleriyle birlikte inceleyen Özturanh, Atatürk Devrimi'nin karakterini, bu bağlamda laikliğin önemini anlatıyor. Yazar, Kemalist Devrim'in nasıl yozlastınldığtnı, laiklikten adım adım ve sinsi bir şelulde nasıl uzaklaşıldığını, özelliklc 12 Mart ve 12 Eylül sonrasındaki örneklerle okuyucuya sunuyor. "Din, Toplum ve Atatürk", Ercüment Demirer'in Atatürk, Islam dini, hilafet ve kadın olmak üzere, din eksenli konulara ilişkin makalelerini topladığı bir çalısma. Atatürk dönemini yaşamış b>ir din adamı olan Demirer, kitabında, Atatürk'e din adına saldıranlara da yanıt veriyor. " Atatürk'ü Anlamak", Yalın Istenç Öztürk'ün, Atatürk'ün sözlerini, yayımlanmamış tclgraflarını ve anı defterine yazdıklannı derlediği bir çalışma. Atatürk ü, hem kendi sözleri, hem de yakın çevresinin tanıklığıyla anlatan kitap, Şevket Süreyya yydemir, Lenin, Falih Rıfkı Atay, Behçet Kemal Çağlar ve Rusen Eşref Ünaydın ın kaleminden Atatürk ü anlatıyor. "Atatürk Öncesi ve Sonrası Kültürel Değişim" adlı kitabında Dr. Şerafettin Yamaner, değişimin felsefesini ve özünü inceliyor. Kultür kavramı, kültür ve uygarlık ilişkisi, toplumsal ve kültürel değişime ilişkin kuramlar, Atatürk öncesi dönemde toplum yapısı, Türk ve tslam unsuru, yerel unsur, Osmanlı ve Batı unsuru gibi konuları ele alan Yamaner, Atatürk döneminde yaşanan toplumsal ve kültürel değişimi ve bunun yöntemini yorumluyor. Laik toplum, ulus devlet ve ulusal ekonomi için atılan adımları inceleyen Yamaner, Atatürk düşüncesinde büvük önemi olan ulusal dil, ulusal tarih ve ulusal kimligi anlatıyor. "Kemalizm", gcrçek adı Moiz Kohen olan, cstîrlcrinde iseTekinalp imzasını kulI.ımin Türkçü vc Atatürkçü bir düşünürün CUMHURİYET KİTAP SAYI 603 "Türttye'de LaMğfeı Sarüvenr kitabı. Fransız Parlamento Başkanı Eduard Herriot ve dünya çapindaki tarihçimiz Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün yazdıkları önsözlerle yayımlanan kitapta, Dünya Siyonist Kongrcsi'ne katılan, ardından sırasryla Osmanlıcılık ve Türkçülükfikirlerinisavunan, sonra Kemalizm'dc karar kılan, Halkevi'nde çalısan, Varlık Vergisi'ne karşın CI IP'ye bağlılığını koruyan vc Türk Dil Kurumu üyeliğine seçilen bir düşünürün, Kemalizm hakkındaki düşünceleri var. Prof. Dr. Çetin Yetkin'in kitapta yer alan yazısında dikkat çektiği gibi, Tekinalp'in eseri, Atatürk ulusçuluğu ile Ziya Gökalp ulusçuluğunun birleştiği ve ayrıldığı noktaları, Atatürk'ün ilerici ve kapsayıcı ulusçuluk anlayışını ortaya koyuyor. Kemalizm'in doğuşunu, ruhunu, öncesindeki ıslahat hareketlerini anlatan Tekinalp, yeni devleti, kadrolarını ve yürekten bağh olduğu CHP'yi ele alıyor. Laik yasalar, harf devrimi, kadının özeürleşmesi, dilin Türkçeleştirilmesi, Soyadı Devrimi ve altıoku yorumlayan Tekinalp, aynntılı olarak Kemalizmin ulusçuluk anlayışı üzerinde duruyor. "Osman Gazi'den Atatürk'e, Beylik'ten Çumhuriyet'e" adlı eserinde Yalm Istenç Öztürk, Osmanlı Imparatorluğu'nu sadece savaşlar, fetihler ve sultanlarla sınırlı olarak değil, aynı zamanda kurumlar, gelenekler, kültürler ve insanlann sosyal yaşamlarıyla birlikte inceliyor. Kitapta, günlük yaşamda kullanılan giysilerden, padişahlann şürlerine, saray entrikalarından eğlence anlayışına dek Osamanlı tarihi farklı ve ilginç yönleriyle anlatıhyor. Sadi Borak, "Atatürkçü ve Toplumcu Bir Din Adamı Hacı Süleyman Efendi" adlı çahşmasında, Osmanh dönemindeki din adamlarını vc gericilik eylemlerini, geri kalmışlığımızın gerçek nedenlerini ve bunlara karşı aydın bir din adamının verdiği mücadeleyi işliyor. "Atatürk'ün Düşünce Dünyası", Dr. Ali Güler ve Dr. Suat Akgül'ün birlikte kaleme aldıklan bir kitap. Atatürk'ün ulusal kültür ve ulusal birlık anlayışını, Misakı Milli'nin ve Kuvayı Milliye'nin doğuşunu inceleyen çahşmada, Mustafa Kemal'in dil, din, tarih, edebiyat, eğitim, müzik konularındaki görüşleri, ulusu olusturan unsurlar, ulusal birliğimize yönelilc iç ve dış tehditler, ulusal birhgin korunması yönünde yapılması gerekenler anlatıhyor. "Atatürk ŞiirleriAntolojisi",OmürBahtiyar'ın bir çahşması. Kitap, Mehmet Emin Yurdakul, Fazü Hüsnü Dağlarca, Behçet Kemal Çağlar, Nâzım Hikmet, Ceyhun Atuf Kansu, Cahit Külebi, Attila llhan, Ümit Yasar, MeUh Cevdet Anday gibi isimler de danil, çok sayıda şairimizin Atatürk için yazdığı şiirleri içeriyor. "Kahramanhk Şiirlerimizden Bir Demet", Dursun Yaşa'nın derlemesi. Kitap, Yahya Kemal, Yusuf Ziya Ortaç, Semih Rifat, Mithat Cemal Kuntay, Süleyman Nazif, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Enis Behiç Koryürek'in de aralannda bıılunduğu eclebiyatçılarımızın şiirlerini, aynca çok sayıda marşın güftesini içeriyor. "Atatürk veTürk tnküabr, Dr. Ali Güler ve Dr. Suat Akgül'ün Atatürkçülük ve Türk Devrim Tarihi'nin metodolojisini, tarihsel süreci, Atatürk'ün düşünce sisteminin temel ögelerini ve evrensel boyutlannı ele aldıkları bir eser. Hikmet Bil'in yazdığı "Atatürk'ün Sofrasımnda ise sofradaki anılar, sofrada konuşulanlar anlatdıyor. Bil'in kitabı, çok ilginç anılara yer veren ve bir solukta okunan bir eser. Atatürk Seti'nin dışında, Ata Basın Yayın tarafından, kuşc kağıda ofset baskı tekniği kullanılarak hazırlanan iki ciltlik, 720 sayfalık Atatürk Albümü de, büyük önderin birbirinden ilginç fotograflarını içeriyor. 826 fotoğrahan oluşan vc metinlcri Dursun Yaija taralından yazılan albüm, Atutürk'ün akılcılık, uvgarlık, tarih, dil, cjiitim. kadın hakları, laiklik, ulusçuluk, ulusal egemenlik, askerlik, ordu ve dış politika gibi konulardaki görüşlerini içe rivor.* Sessizlifii bâki kalsın Gerger, şair yüreğindeki cesetlerle beslediği hoıyıojen çözeltisine "Çürüyen U..." adını vermiş. Halçp çürümekte olan "Ülke"ye, "Utopya"ya, "UlJs:ü"ye, > "Umit 'e ya da "Ustinsan"a bir gönderme belki de. SEDACEBECİ bir kahraman asıl macerapcrest, karizmatik ya da melankolik bir kahraman kadar hasıiat bırakmaz! Okur kahraman değildir; çünkü şiir okurunun karşıstna sekızkollu bir dev, tek gözlü bir deniz canavarı, dönüşüm geçirmenıiş bir yeldeğirmeni ya da egemenliği tehdıt altına girmis bir asilzade olarak çıkmaz! Adnan Gerger, şair yüreğindeki cesetlerle bgslediği homojen çözeltisine "Çürüyen Ü.t," adını vepniş. Halen çurümekte.plan "Ülke"ye, "Ütopya"ya, "Ülkü"ye, "Ümit"e ya da "Üstinsan"a bir gönderme belki de. Belki de hicbiri, sadece alfabeden eksilmek üzere olan bir harf... Şu çıkanmı yapabilir miyiz: Şair kendi alrabesinden harf/imge eksiltmekte ya da bileşenlerin çokluğunu artırmakta özgür(mü)dür! Şiir ile okuru arasında bir çeşit pornografik bağ olduğundan söz etmiştik. Şiir heyecan verici, rahatsız edici, ümit verici, gözyası döktürücü, kahkaha attırıcı ve ve ve... olabihr. Okursa inatçı, inançh, yönelmeci, küçük düşürmeci, tuttuğunu kopancı, yetinmeci ya da muhalif kanat sorumlusu... Okurun ve şiirin büründüğü küıklar, okurun şiirde zorladığı anlam, şiirin okurun düşlerine ve geçmişine doğrudan müdahalesi pornografik bir şiddet unsurudur ashnda. Hele bir de şiir ile okur arasına üçüncü bir kişi girmeye kalkışırsa, ki şair akıllıdır, çeviktir, kurnazdır, dolayısıyla hiçbir zaman bu role soyunmaz, okur üçüncü şahsın canına okumak için hazır bekler! lsmi, cismi belh bir şiiri anlatmaya çahşmak, "anlamak" çabasının doğrudan sonucudur. Mesellerle konuşma sanatını layıklığıyla gerçekleştiren lsa Peygamber, "Bırakın öluler kendi ölülerini gömsün.", diyor. Tarih, böylesi bir ipucunu unutuşa kurban gitsin diye değil, çağnşım kovalayıcılar çıkar sağlasın diye kaydetmiş olmalı: "Bırak şiiri şiir anlatsın"!.. "rüzgâr iner, kelepçesiz pasaportla kty bana albatros traşlt çocuğun gözleri ruhsatsız tutuşur gözyaşt vurulur, gülüş savrulur acılar kanar iç kanamalı tarib kaztntr emzirmelere ktyımca adın hep samk ülke kalacak, unutamam"{\) "geceler, şer tapınağtnm üniformalı tellalı kaldmmlarda beklememeliorospularsereserpe kaşarlanmtş ölüm sallanarak yürümemeli" (2) Adnan Gerger, dizelerini birleştirdiği yoğun imge sıvası ile okura hiç de insaflı bir okuma vaat etmiyor. Tuvalinin üzerine kapattığı bezi bir an olsun aralamıyor ve giaip bir çırpıda örtüyü yere indirseniz bile, yapıtı algılayabileceğiniz mesafeye doğru nızla geri çekümeye kalkıştığınızda oir çırpıda örtüyü tekrar eski yerine asıveriyor. Rahatınızı kaçınyor, algınızdan şüpheye düşürüyor, tepkilerinizi tetikliyor. Şiiri konuşuyor, o hep susuyor. Çürüyen bir LL.'nün karşısında burnunuzda bir mandal, yüzünüzde bir gaz maskesi olrrfkdan ne kadar süreyle kalabileceğinizi merak ediyor. Sözcukler, havadaki kesif kokunun üzerine parmakla yazıhyor, dizeler birbiriyle sıkıştırılıp her an patlamaya hazır hale jzetiriliyor. tnfilak pusuda bekletiliyor. • (1) Çürüyen Ü, s. 35., (2) Ölümün Kod Adnan Gerger'den "Çürüyen Ü.." Ş iir üzerine yazmak, şiir üzerine yazılanları okumak... Şiir üzerine yazan kimdir, nereden çıkıp gehniştir? Nasıl bir engellenemez şov yapma isteği, şiir ile okur, şairi ile şiiri arasına girmesini mazur gösterecek bahaneler yerleştirmiş olabihr zihnine? Şiir üzerine yazılanları okumak istediği ne peki? İki röntgencinin birbirlerini sözcüklerin içlerine açılmış gizh' deÜklerden izleme isteği mi? Şiir, yaratıcısının (yazar, şair, sanatçı, güfteci, köfteci, muhbir, işportacı,....) en bencil, en kendine benzeterek, en mızmızlanarak, en çalımlanarak, en kafasına takarak, hep bir sürü "en"i bir araya getirerek ortaya koyduğu apaçık yanıt değil nıidir? Şiir ile okuru arasında bir çeşit pornografik bağ yok mudur (Dikkat; şair ile okur deBil, şiir ile okur!)? Önce parasını ödersin (ruhunu asla saltn alamayacağını bilmen gerekirdi), bir poşete yerleştirirsin (kimiokur, yanında uluorta taşkınlık yapmaya haztr şiirlerle dolaşmaktan ayn bir zevk duyar), özenle taşır ya da unutkanlıkla cilain oraya buraya toslamasına aldırış etmezsin. Şiir ile okuru arasındakl pornografik ilişlrilerin detayına girmeden, iki arasöz edılmeli. Dki şu: Bu yazı gazeteciyazar AdnanGerger'in "Çürüyen Ü..." adlı şiir kitabı için kaleme alındı: en azından o niyetle masabaşı yaptırdı. Ikincisi; bir siir kitabı satın almak ile herhangi başka türde bir kitap satın almak arasındaki farkhhğa alelacele değinmek ihtiyacı hissediyorum. Romancı, öykücü, araştırmacı, tarihçi ya da matematikçi bir roman, bir öykü kitabı, bir inceleme, bir makale ya da sayılann aritmetiğini yazar. Şiir dışındaki diğer yazın türleri, yaratıcısına gizlenebileceği, okuruna tuzaklar ya da sunular hazmayabileceği, büyü otlarım kanştırabileceği zulalar yaratır. Çünkü sanatsal kurgu Kestirmelik, apaçıklık ve doğrudanhk kavramlarını tanımlarken bile dolambaçh, uzun ve hermetik olmaktan çekinmez. Bir roman örgüsü içerisinde, 24 saatlik herhangi bir günü, okur İÇİn 6 aylık bir okumalıaline getirebüirsıniz. Şiir dışında, satın aldığınız bir kitabın/yapıtın cildi içerisinde bir zaman kesitini, kurguyu, yazarın ustalığını, redaktörün konformistliğini, kahramanların akıldışılığını (ve tam tersi sıradanhğını), arka kapak için alıntılanan bölümün heyecan vericiliğini duyumsarsınız. Apaçık tir yapıt olarak değerlendirilebilecek şiir ise, nomojen bir çözelti gibi, okurun şiir içinde kendini konumlandırışı, şiirle kurduğu gözetlemeci ilişki ve kendi varhğına getirdiği tarif ile ilişkilendirilebilir. Yani şairşıirokur arasında kurulan denklem, üç ayrı bilinmcze sahiptir. Belki de şiir ve diğer yazın türleri arasındaki en temel farklıhk, şiir yazarı/yaratıcısı ile okur arasında bir "kahraman"ın bulunmayışıdır. !jair kahraman degildir: her şiir sadece şairi için yazılmış olsa bile! Şiir kahraman değildir; çünkü şair kurduğu her dizede yüreğindeki cesetlerden birinin tlaha koordinatını okuyucııya birlakım ipuçlıinyhı sıınar ve ölii 'Atatürk ŞMrtert Antok#«t" Adı, s. 12 Çürüyen Ü..7 Adnan Gerger/ GüldikeuiYuMuLm/ UÛ/.(im/Ak SAYFA 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle