30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rerkcn, Türlderle savaşmak üzere, voyvodaları tarafmdan askere çağrılır. Artık o, Çariçe Ikinci Katerina'nın onurlu bireri"(..) Yeniçeri ağası, silahlı askerlerıyle, cîir. Bir gün Hotin Kalesi civannda, on iBosna'nın cloğu köylertnden helli saytda ki arkadaşıyla birlikte Türkleri gözetleme kt Hırıstıyan cocuklanm (acemı og'lanları görevindeyken, yorgunluktan, açlıktan, m) toplamış, Is/anbul'adönüyordu. ( ) Uuykusuzluktan gözleri kapanır. Boğazına tedıklen kadar gürbuz, saglıklı ve zeki ço dokıınan bir demirin soğukluğu ve hiç cuk bulabilmıslerdt. Bunlann bepsı de 10 anlamadığı, gök gürültüsü gibi bir sesle 15 yaşlarında çocuklardı ( ) Heratın iisuyanır: "Kıpranmagâvuıundölü!."Tiirtunde iki \epet vardı, her bırının ıçıne de k ün kıbcı boğazına bastırmaktadır. Tübir çocuk yerleştırtlmtştı ( ) feğine davranmak ister, ama başına yediÇncukları eflerınden alınan analar, ba ği darbeyle bayılır. Ayddığında bir ahırbaîar, kardeşlcr, saç baş dağınık, perısan, dadır, arkadaşlarıyla Dİrliktt; elleri ayaknefei nefete atların arkasından koşuyor, lan zincire vurulmuştur. Üç ay, yarı aç yatuam yapılmak, sünnet edılmek üzere yarı tok burada kalır, kendini atılmıs bir clobancı dtyarlara götürülen çocuklarının ar mıız gibi algılar. Sonunda TürkJer, Rus kalanndan surıiklcniyorlardı Arlıknnlar, ordusunu bozguna uğratır (12/Aftusdinlerinı, asıllannı, yurtlanm unutmaya. tos/1769). Ertesi gün sabah ezanı okunomurlerını Yeniçeri Ocaklart'nda veya Os duktan pek az sonra ahınn kapısı açılır, Peki bir gün tamamen kurgusal bir rotnanlı lmparatorluğu 'nun önemli baska ıs önceden içerî girerek selam duran altı man yazmayt düsunüyor musunuz? lerınde geçtrmeye mahkumdular. (. ) Tucrin arasından ilerleyen subayın giysileri (Mabilir tabiî. Bir yazar ya âşık olduğu tulması en güç olan anlardı Saç baş dağı gözlerini kamaştırır: "Başındaki beyaz ya nefret ettiği konular üzerıne yazar gibi nık, gnğüs bağıraçık, nereyc basttklartntn başlıgın üzerine tüyler takmış, beline sigeliyor bana. Seneler önce bir yerde yaz farktnaa olnıadan, bir ölünün arkasından mıştım bu düşiincemi. Benim bir konu lahhgtn üzerine geniş bir ipek kuşak sargider gıbı ağlayarak, dövunerek kosuyor mış, ayağtna pırü pırıl çizmeler giymişti. üzerine yazmam için ya o konuya âşık ollardı. Kimıu yarı çılgtn halde, sankı ramam ya da o konudan nefret etmem gereUzerinde son derece süslü bir kartan varhımlert parçalanıyor, doğum sanctst çeki dı. Sol tarafından uzunca bir kılıç sarkıkıyor. Dolayısıyla, bu, duygusal bir şey bir yandan da... Kendime, "Şu alanda yazacayormuş gibi kıvramyor, tnlıyor, bağtnyor yor, kusağına sokulmuş iki pistov ve bir ğım" diyerek bir sınırlama getirmedim du. (...) nançer hemen dikkat çekiyorau." (S. 22) ben. "Şunları şunları yazacağım" diye saKendini yakalayan yeniçeriyi tanımıştı. Rade!, Oğlum!. Sakın annenı unutyacağım bir beş yıllık, on yıllık plan içinde Artık onun, Yeniçeri Ocağı'nın 38'inci mal. değifîm. Cemaat Ortası'nın kıdemfi subayı Arif Baska bir kadın avaz avaz: Konuları az çok biliyorum tabiî, kastım Ağa'nın kölesidir. Arif Ağa, onu yakala llya!.. llya!. llya' diye bağırarak sevtarzlar üzerine. Ama, yann, üç gün önce hiç gilı başt görmeye çaltşıyor, sankt elinden dığı gün Islambul'dan (Istanbul'aan) bir aklımda olmayan bir fikir gelir, bir şcy bebüsbütün alınan yavrusunun hafızasına bu haber almış, Tann ona üç kızdan sonra ni çcker; oturur o alanda yazanm ve onun I lıristtyan adım tytce islemek ister gibi dur bir oğul vermiştir. Bu, baba için güzel bir gerektirdiği tarzda yazmaya çalışırım. Taişarettir, kölesine her zaman iyi davranamadan dınlenmeden llya!.. diye hayktrıbiî, günümüzde gcçen bir roman da yaza caktır. yordu..." bilirim. Bu konuda bir sınırlamam yok Drina Köprüsü Ivo Andrtç açıkçası. Kendi kalemimi sınırlamıyorum. Dönüş. orduyla birlikte, yaya olarak üç ay sürer, Petru'nun başına gelecek olan ilEıtebiyıtçNton çok tarihçl ginç ve geri dönüşü olmayan olaylar zinon Yeniçeri" de, Michaul oğlu Turk edebıyatında sevdiğiniz ve kendı ciri de böylece başlamış olur. Zaman zaPetru, Besarabya'da Dinyester yaztnıntza yaktn buldugjunuz yazarlar, saırman annesi Anna, babası Michaul usuna Nehri'ne akan Reut Trmağı kjler kimlerair ? Ka rtetttpm şey btraz da tarih düşse de, yaşamında Betsi'den dışarı çıkbilindne ılişkin aslında Mesela, tarthı diı yısınHa/ı Beltsi kentindedir. On dokuz marnış olan Petru, Boğaziçi'nin, Haliç'in zünden okumaya ayaklanan çocuklartn yer yaşına dek, balıkçılık, domuzculukla uğolağanüstü güzellikleri, ilk kez gördüğü raşıp yoksul ailesiyle mutlu bir yaşam süyüzüne nasıl dağıldtğtnt soran EceAyhan. Şair olarak Ece Ayhan'ı hemen söyleyebüiriz. Şair olarak Âttilâ llhan'ı da söyleyebiliriz. Şair olarak ama... Dediğim gibi, kendimi hâlâ edebiyatçıdan çok bir ta rihçi gibi hissediyorum. Bu alanda ilk aklıma gelen isimler llber Oltaylı ve Mete Tunçay. Bu iki ismi, bu iki ismin çeşitli alanlardaki çalışmalarının benim üzerimdeki etkilerini, ögreticiliğini hemen hatırlamam gerekiyor. Hemen natırlayacağım bir başka ısim, çok önemli, çok etkileyici çalışma lan olan Ahmet Yaşar Ocaklı. Ama tarihî roman alamnda açıkçası kendi çalışmalanmı benzettiğım, paralellik kurduğum bir yazarımız yok. Sevdığim yazarlar, edebiyatçılar kimler, diye düşünürsem; Yaşar Kemal'i, Orhan Pamuk'u, Nedim Gürsel'i sevdiğimi, Mehmet Coral'ı zevkle izlediği rni söyleyebilirim. Bunlar geliyor hemen aklrma. Ve son soru: Son yeniçeri kim? Okurla rımz bunu merak edtyormuş (ben buldufcumu duşunüyurum ya) • Açıkçası, aslında birçok son yeniçerı var kitapta. Şunu da söyleycbiliriz: Nasıl ulema bugün de varsa, bir anlamıyla yeniçeri de var. Yeniçeri bitmedi, var, yaşıyor. Ama kitaptaki kanramanlarımdan bir tane si benim için son yeniçerinin içini en çok dolduran kişi. Ama onu söylemeyeceğim, onu okura bırakıyorum. BeDu bir sene son ra bunu söyleyebilirim. Ama simdi en azından bir sene bunu okura bırakıyorum. Son yeniçeri kim? Okur bulmalı bunu, gibi ge liyor bana. Bundan sonrakt romammzın önsozunde açtklamntz belkı de kim ulduğunu .. • Yo orada olmaz da, belki bir sene sonra kitap fuarında buluştuğumda bunu söyleyebilirim okurlarıma... Reha Bey, çok teşekkur ediyorum bu keyifli söyleşi icın Reha Camuroâlu.Yakınçag osmanlı Tarlhl'ne ı$ık tutacak olan. o gunku olaylara hlc alışılmamıs Ben te^ekkür ediyorum... • bir yorum getl YILMAZ ÇONGAR SAYFA 6 Tarihsel roman yazmamn, otokronizme düsme tehlikesı gıbt, dıter roman turlerinde başa gelme ihtıniıdı Jıiha düsük olan tehhkelerı, farklı zorluklart da var... Tabiî tabiî... Tarihçi titizliğimz burada kendint göstertyor samrtm. Evet... Mescla Son Yeniçcri. 17691828 yılları arasında silah teknolojısı hızla gelismişür. Bir yıl önceki savaşı anlatırken kul landırttığınız silahları bir yıl sonra kuilandırtamazMiıız. Çiinkiı değişmiştır. Bunu izlemeniz gerekir me&ela. Yer adlarını, yer adlarındaki dcğışimi izlemeniz gerekir. Teknoloiideki değişımi adım adım izlemeniz gerekir. 1769'cla ta$ gülle atan toplar varken 1800'lcrdc artık bu yoktur: demir gülle atmaya başlarlar. 17(K)'lcrdc lopları mandalara çektiıebilirsiniz de, 18(K)'lerde artık toplar haıiilcştiği, top tekııolojisi de ğiştığı için atlar çckmeye başlar. Bu tiir anakroniznılere duşmemenız gerckir. Tarihsel celisjkilere düs,memeniz, bunları çok ıyı yakalamanız gerekir. Bu, hem dikJkat ncm araşlırma hem de ntızlik gcrcktiriyor. Son Yeniçeri görkemli camiler, narin minareler karşışında şaşınr, büyülenir. O yıllar padişah Üçüncü Mustafa'dır. Aksaray'da, Etmeydanı'na pek uzak olmayan Arif AgVnın evinde hizmete başlar. Kuyudan su çeker, odun taşır, sobalan yakar, Arif Aöa'nın oğlu Sabit'in büyümcsini izler, Bektaşi dergâhlanna dadanır, uzaktan söyleşileri dinler, ama Petru'laı her zaman ikinci sınıl kişidir, kadınlaron dan kaçarlar. Sayfalar ilerler, olaylar daha da gelişir, okurun merakı da giderek artar. Petru, aradan geçen iki yıl içinde Müslüman olur, adma "Sarı Abdullah" derler. 1 lacı Bektaş Veli Efendi'nin tarikatına girer, Bektaşi olur. Yalan söylememek, haram yememek, dedikodu etmemek, şehvetperest olmamak, eline, diline, beline sahip olmak, kibirli olmamak, kin tutmamak, haset etmemek, görmediğini söylememek, sözünün geçmediği yerde konıışmamak vb. artık onun ilkeleridir. Kısa bir süre sonra da Arif Aöa'nın buyük kızı Zeynep Hanım'la nikânlanır. Artık o bir damattır. Arif Ağa'yla birlikte, Galata'da Kalyoncular ile Yeniçcriler arasında çıkan bir vuruşmaya bile girer. Aradan yıllar geçer. Arif Ağa'nın gururu, onuru, tek oğlu Sabit büyür. Babası gibi yeniçeri olur. 38'inci Orta'nın kıdemsiz neferidir. Sonra savaşlar.. savaşlar.. Düşmanlanmız, Moskof gâvuru ile Nemçe kâfiridir. (Rıısya ile Âvusturya), 25 Mart 1788'de Orduyu I lümayun, Da vutpaşa'dan sefere çıkar. Arif Ağa ve oğlu Sabit, Âvusturya cephesinde, Sebeş Sahrası'nda, yan yana savaşırlar. Sabit serdengeçti olur. Çok iyi dövüşür ve artık o bir kahramandır ama genç asker bu savaşta, fahişelerle ilgili, göruüklerine çok şaşırır ve şöyle anlatır: "Ordu îslambuTdan çıkar çıkmaz, peşimiz sıra, büyük bir fahişeler esnafı kalabalığının da geldiğini görüp hayrete düştüm. (...) Fakat kimse onları kovalamıyor, her gece çadırlan fener ışıklanyla şehrayin gibi oluyor, fakirin yoluaşları harama uçkur çözmek için sıraya giriyordu." (S. 175) Âvusturya Ordusu'nu yendiğimiz Sebeş Savaşı'nda (21 Eylül 1788) Sabit'in üstü başı kan içindedir. Elinde dedesinin kılıcı Ziilfıkâr'la Hazreti Ali gibi döne dönekâfiri doğrar. Ama utkudan (zaferden) sonra erat yağmaya kalkar, ordunun gücü azalır. Aynı yıl 17 Aralık günü, Ruslar, Özii Kalesi'nde yirmi beş bin Türk'ü kılıçtan geçirir. Sultan Birinci Abdülhamit kederinden ölür. "Son Yeniçeri", 1769'dan 1828'evaran altmış yıllık bir süre içinde dört padişah devrini kapsar, Fransız Devrimi, Yeni Nizam (Nizamı Cedit), yeniçerilerin bağh oldukları Bektaşi Dergâhları, postları, söyleşileri (muhabbetleri), töreleri, tören leri, Istanbul'da büyük yangın (Hariki Kebir), depremler, Kabakçı Mustafa Isyanı, Rusçuk'lu Alemdar Mustafa Paşa Olayı, Yunan îsyanı, îkinci Mahmut'un Eşkinci Ocağı (Yeni Asker Ocağı) ve nihayet... Nihayet 15 Haziran 1826 günü Sultan İkinci Mahmut'un Sultanahmet Meydanı'nda, Sancakı Şerifi açması, topçula rın, sekbanların, ulemanın, halkın büyük bölümünun, kazan kaldırmış olan yeniçe riye karşı olması, o gece ve gündüz altı bin yeniçerinin öldürülmesi, yirmi bininin tu tuklanıp sürülmesi, Belgrad Ormanı'nda gizlenen üç bini aşkın yeniçeriye, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın kucak açması ve daha birçok ilginç olaylar, gerçekten son yeniçeri olan, 38 inci Cemaat Ortası Çorbacısı (komutanı) Serdengeçti Sabit Ağa'nın ağzından bambaş ka bir görüş açısıyla anlatılır. Yakınçağ Osmanb Tarihi'ne ışık tutacak olan, o günkü olaylara hiç alışılmamış bir yorum getiren, sürükleyici anlatımı ve eksilmeyen gerilimiyle "Son Yeniçeri'yi tüm okurlara önerir, sayın Reha Çamuroğlu'nu kutlanm. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 603
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle