06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1TTTTTT Marcel Proust ünlü yapttt 'Kaytp Zamantn îzinde'yi ilk çeviri girişimi 1940 lı ytllarda Miıli Eğitim BaJeanhğt Klasikter dizisi için yaptldı. YakupKadri Karaosmanoğiu'nun çevirisiyle ve 'Geçmis 2aman Peşinde' genel baskğıyla yayımlanmaya baslayan girişim iki kitap yaytmlandıktan sonra durdu. 1960 'lı ytllarda ise 'Sıvann'ın Askı',Tabsin Yücel'in çevirisiyle Varltk Yayınlan tarafından yayımlandt. Sonra... Sonrası ise yok. 1990'lı yüların ortalannda ise Proust'un bu ünlü yapıtına yeniden dönüldü. Yapı Kredi Yayınlan, Roza Hakmen Çevirisi ve 'Kaytp zamanın îzinde' genel başlıg'ıyla Proust u yayımlamaya basladı. Yedi cilt halinde yayımlanması planlanan kitapların ilki 'Çiçek Açmıs Genç Ktzlarm Gölgesinde' adıyla 1996 ytltnda yaytmlandı. Günümüze kadar beş cildi yayımlanan 'Yitik Zamantn îzinde'yi dilimize kazandıran Yapı Kredi Yayınlan ve çevirmeniRoza Hakmen'e ne kadar teşekkür etsek azdır. Marcel Proust 10 Temmuz 1871'de Auteuil'de doğdu. Hukuk ve Siyasal Bilgiler okudu. Yaytnaltk yaptı, edebiyat eleştirileri yazdt. Drey/us Olayı nda Dreyfus'tan yana tavır aldt. 1908'de ise 'Kaytp Zamantn îzinde'yi yazmaya basladı. 1922'de bir bronsit krizinin ardından yakalandığı zatürreden kurtulamayarak 18 Ekim'de öldü. Bol kitaplı günlerinize Proust'un kitaplannt da eklemeniz dileğiyle.... Em NACİ mıştır; Atatürkçülüğü kimselere bırakmayan kişiler, nedense, bu konuda tek satır yazmamışlardır! Keyifli, verimli bir yazdı 1968 yazı... Bir arkadaştan aldığım borçla Paşabahçe'de külüstür mü külüstür bir yalıda, iki odalı bir bölümü tutmuştum. Yalnız yatmak için giriyorduk içeri. Yalının bahçesi bakımsızdı. (Neresi bakımlıydı ki!) Erik ağaçlan vardı. O külüstür yalı nın bir kösesinde ae bir işçi ailesi oturuyordu. Baba, Hiarografi bilmem ne diye uzun adlı bir devlet kuruluşunda çalışıyorau. Adını hatırlayamıyorum. O adam da, ailesi de çok iyi insanlardı. Adamın küçük bir teknesi vardı. Dosduğumuz bu tekneyle başlarruştı. Bir gün sordum: "Bu teknenin adı yok mu?" Güıdü: " Var ama kime yazdıracağız?.." Çocukluğumda tabelacı çıraklığı yapmıştım. "Ben yazarım" dedim. Önce pek inanmadı. Sonra, "Sen bir küçük kutu beyaz boya ile bir fırça al, üst tarafını bana bırak." dedim. Üç dört gün sonra teknenin adı yazılmıştı. (O teknenin adını yazdığımı gören yalı sahibi, "Acaba bizim tekneninkini de yazar mı?" diye biriyle haber yollamış. Yazmayacağımı söyledim. Yab sahibi hayret ediyormuş: Bir işçi parçasının teknesine ad yazdı da bizimkine yazmıyor!") O işçi ailesinin üç çocuğu vardı. Biri Deniz'in yaşındaydı; Dcnız arkadaş bulduğu için pekkeyiîliydi. Paşabahçe'nin denizi hep kirlidir. Rüzgârı boldur. Ne var ki buraya bütün yaz çalışma niyetiyle şeldiğim için denizin kirli, rüzgârın bol olması ışime geliyordu. Bahçenin bir köşesindc bütün gün çalışıyordum. Bir yandan Atatürk'ün Temel Görüsleri üzerinde çalısıyor, bir yandan "100 Soruda" dizisinin hazırukla rıyla uğraşıyordum. Aşağı yukarı yirmi kadar kitap tasarlamıştım. Bunîarı yazabilecek olanlara SoruCevap yöntemini açıklayan mektuplar yazıyor, konular öneriyordum. Bunlar arasında "ağabey" diyebileceğim bilim adamları da vardı, bana "ağabey" dıyen gençler de, arkadaşlarım da... (Çalışmalar olumlu geçti ve 1968 in ekim ayında Prof. Sadun Aren'in 100 Soruda Ekonomi El Kitabı ile benım 100 Soruda Atatürk'ün Temel Görüsleri vitrinlerde görüldü.) Bu dizinin tutacağından emindim; çünkü Türkiye gcrçcklerini inceleyen kitaplar yoktu ya da yok denecek kadar azdı. *** Bizim işçi arkadaşın küçük tcknesiyle her akşam çapariye çıkardık. Ne balık bolluğuy du o! Her akşam rakı mezesi olacak kadar istavrit garanti ıdi. Çapari dönüsü balıkların bölüsülmesinde bizim işçi arkadaş bana iltimas ederdi, ben de ona birkaç kadeh rakı ikram ederdim. Balıklar gelince Deniz balıklan ayıklar, Emel de tavaya atardı. Bahçede bol erik ağacı vardı, uzanır, birkaç erik alır, jçmeye başlardık. Ardından taze balıklar. Çapari meraklısı dostlar da vardı. Rahmetli Rauf Mutluay, Füruzan Yolyapan (Orhan Veli'nin kardeşi, benim fakülteden arkadaşım) akşama vakın saatlerde gelir, çapariye çıkarlardı. Ibranim Yolyapan çapariye çıkar mıydı? Tomris Uyar'la Turgut Uyar, deniz kıyısında, bizim tam karşımızda oturuyorlardı. Onlar da kimi akşamlar gelmişlerdi. Biz de Turgut lara giderdik, hatta onlarda yatmıştık da. Turgut'un sevdiği bir kahve vardı, Turgut beni de götürmüştü o kahveye. (Gerçekten kahveye!) Edip Cansever'in bir motoru vardı, Nuri Akay'ı da (Balıkçı Nuri) alır, gelirlerdi. Sık gelenlerden biri de Bedri Koraman'dı. O yaz o kadar çok rakı içilmişti ki denize atılan boş şişeleri gören yalı sahi bi, "Bu adamlar bir yaz daha buraya gelirlersc deniz karaya aönüşecek!" derdi. ("Dönüşecek", benim sözüm, elin hıyarı ne anlar "dönüşmek"ten!) Ne güzel bir yazdı... însanın " Bitmeseydi!" diyeceğibiryaz... • SAYFA 3 IMVyn Ant deraisi anıları IV AtatüriCün Temel Görüştert ( ( TTı kimIhtilâli50Yaşında"başhklıinİ H celemeyi yazmasaydım Atatürk'ün J " Temel Görüşleri'ni (1968) deyaza mazdım. 1960'larda bazı düşünceleri Atatürk'e dayandırarak yazmak, tenlikeden kurtulmak için sık sık kullanılan bir yöntemdi. Atatürk'ün en çok tekrarlanan sözü şöyleydi: "...Halkçılık, sosyal düzenini çalışmasına, nukukuna dayandırmak isteyen bir doktrindir. Efendiler! Biz bu hakkımızı koruyup gözetmek, bağımsızlığımızı emin bulundurabilmek için genel kurulumuzca, millî bütünlüğumüzce bızi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyeti millîyece savaşmayı caiz gören bir mesleği takip eden insanlarız..." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Cilt I, tkinci Baskı, 1961, ss. 196197. Söylev ve Demeçler'in kolay okunmasını sağlamak için, alıntıladığım metinleri Türkçeleştirmiştım.) Yukardaki alıntı sol eğilimli dostların sık sık kullandıklan bir alıntıydı ama bunun dısında Atatürk'ten pek bir şey okumadıkları belliydi. Atatürk'ün üç ciltlik Söylev'ini okumuştum ama yetmiyordu, Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri'nin üç cildini de okumak gerekiyordu; bunlar da yetmiyordu: 648 sayfalık Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri'ni okumak gerekiyordu. Ayrıca Atatürk hakkında, KurtuIuş Savaşı hakkında yazılmış kitaplan da... Atatürk'ün Temel Görüsleri, 100 Soruda dızısinın ikinci kitabı olacaktı. (Ûk kitap Prof. Sadun Aren'in 100 Soruda Ekonomi El Kitabı adlı kitabı olacaktı. Sadun, kitabı, söz verdiği günde teslim etmişti.) Bu yöntemi ilk defa Kullanıyordum. Sorucevap, sorucevap... Kitap 14 bölümden oluşuyordu. Ne var ki Atatürk ün Temel Görüşleri'nin bir özelliği vardı: Bütün cevaplar Atatürk'ten alıntı idi. Bu alıntı o sorunun cevabını yetesiye veremediği zaman okuduğum kitaplardan alıntılan dipnot olarak kullanacaktım. işte dipnot olarak yararlandığım kitaplar: Atatürk'ten Düşünceler, Prof. Enver Ziya Karal; Çankaya, Falih Rıfkı Atay; Atatürk, Lord Kinross; Tek Adam, Şevket Süreyya Aydemir; Atatürk ve Devrimcilik, Bülent Ecevit; Anadolu thtilâli, Sabahattin Selek; Türkiye'de Devletçilik Teksir", Korkut Boratav; 200 Yıldır Neden Bocalıyoruz, Niyazi Berkes; Bir Sovyet Diplomatının Hatıralan, S. î. Aralov, Çeviri: Hasan Âli Ediz; Türkün Ateşle tmtihanı, Halide Edib Adıvar; Türk Devrimi, Doç. Taner Timur; tnönü Atatürk'ü Anlatıyor, Abdi Ipekçi; Kemalist Devrim tdeolojisi, F.min Türk Eliçin; Atatürk'ün Sosyal Görüsleri, Çetin Altan; Atatürk ün Vasıyeti, Mazhar Leventoğlıı; Türkiye Cumhuriyeti'nde Millî Eğitim ve Atatürk, Dr. lihan Başgöz Prof. Howard E. Wilson; Batıcıhk, Ulusculuk ve Toplumsal Devrimler, Niyazi Berkes. 117 sayfalık Atatürk'ün Temel Görüsleri için yararlandığım kaynaldar buniardı. öğreniyorlardı. Bunu da şaka ile kanşık dile getiriyorlardı: "Sen yeterince çalışmışsın, biz yeniden niçin okuyalım..." Behçet Kemal Çağlar Atıtiiprün töıtorlnlnasritaiırNstti Türk Dıl Kurumu'nun yayımladığı bir kitap vardır: Bugünün Diliyle Atatürk'ün Söylevleri. Kitap, Behçet Kemal Çağlar tarafından "bugünkü dile aktarılmıştır. 1968'de yayımlanan bu kitabın 80. sayfasında, Atatürk'ün şöyle bir cümlesi vardır: "Islâmiyetin en yükseklcura] ve kanunlarını içine alan Bolşevizmin bizim de varhğımıza kasdetmiş olan müşterek düşman aleyhinde, bugun elde etmis olduğu zafer, bizim için de teşekküre lâyık bir neticedir." Yukardaki cümleyi B. K. Çağlar bugünkü dile söyle aktarmış: "Islâmbğın en yüce Kurallarıyfa yasalarını içinde almaya özenmiş Bolşevikliğin, bizim varhğımıza da göz dikmis olan düşmanİara karşı bugün kazanmış olauğu zafer bizim için de sevinilmeye değer bir sonuçtur." Kolaylıkla görülebileceği gibi, B. K. Çağlar, Atatürk'ün sözlerine "özenmiş" sözcüğünü eklemek ve "miişterek düşman' ı "düşman"yapmak geregini duymustur. Buna, "Atatürk'ün sözlerini bugünkü dile aktarma" değil, "Atatürk'ün sözlerini tahrif etme" denir! Atatürk'ün "amele sınıfı" (s. 95) B. K. Çağlar'da "işçiler" (s. 79) olmuş. Atatürk'ün "Bu itibarla da bu noktai nazardan bizim istikametimizde Bolşevik istikameti görülebilir." (s. 101) B. K. Çaftlar'da "Bu bakımdan bizim davranışımızda Bolşevikliğe dayanan bir yön görenler bulunabilir." (s. 82) olmuş. Bunlar pek önemli sayılmayabilir ama işte akıl almaz bir "tahrif" daha: Atatürk'ün "Elbette böyle bir prensip Bolşevik prensipleriyle tearuz etmez." (s. 101) cümlesi Behçet Kemal Çağlar tarafından şu hale getirilmiş: "Böyle bir ilke, Bolşeviklerinkiyle ilk bakıjta zıtlaşmayabilir." (s. 81,82) Yani Behçet Kemal Çağlar, Atatürk'ün cümlesindeki "elbette" sözcüğünü atmış, buna karşılık, Atatürk'ün söylemediği "ilk bakıjta" sözcüklerini eklemiş, "tearuz etmez"i (çatışmaz, zıtlaşmazFN) "zıtlasmayabilir" yapmış." "Atatürkçü" Behçet Kemal Çağlar Atatürk'ün düşüncelerini işte böyle tahrif etmiştir! Ve Atatürk'ün parasıyla yaşayan Türk Dil Kurumu da (Bu vazı 1968'de yazılmış.FN), göz göre göre, tahrif edilmiş bu düsünceleri Bugünün diliyle Atatürk'ün söylevıeri" adı altında yayımlamıştır. Tahriîlerle dolu DU kitap 1968'de yayımlan TURHAN GÜNAY Imtiyaz sahlbi: Cağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basın ve Yaym A.$. Adına Berln Nadl: Yayın Danışmani: Turhan Cunay : Sorumlu Müdür Flkret llklz Cörsel Yönetmen: Dilek llkorur c Baski: Caüdas Matbaacılık Ud. Sti. o Idare Merkezi: Türkocaftı Cad. No: 3941 Caflaloğlu. 34 334 lstanbul Tel:<212)512 05 05< Reklam: Medya C L "Soru cevap" biçimini okurlar sevdı. Atatürk'ün Temel Görüsleri, altı baskı yaptı. Ünıversıte çevresinden bazı dostlar bu kitaptan pek memnun kaldılar; ben epey çalışmıştım kitabım için, oysa onlar açıyorlardı kitabı, öğrenmek istedikleri sorunun cevabını kolaylıkla, hiçbir zahmete katlanmaksızın Fflthi Nacl. 1967 Macaristan gezlslndekl bir sohbet sırasında. 680 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle