22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yalnızca geçici olanı koyarım şiirlerime Her geçicilikte dünyalar eörürüm Değişken, mutlu oyunlarla dolu. » Rus edebiyatında simgeci akım öncelikle şiir alanında, özellikle de Fransız simgeci şiirinin etkisi altında oluştu. Rus simgecilerinin ilk "manifesto"lan N. Minski'nin "Eski Tartışma" (1884) adlı makalesi ve bunu izleyen kitaplariyla D. Merejkovski'nin "Çağdaş Rus Edebiyatında Düşüşün Nedenleri ve Yeni Alomlar" (1893) adlı yapıtıdır. Simgeci şiirin içerik bakımından tipik özellikleri gizemci düşünür V. Solovyev'in şiirlerinde, N. Minski ve D. Merejkovski'nin ürünlerinde görülür. 2. Mippius, F. Sologub, K. Balmont gibi şairlerin ürünlerinde bu şiirin yapısal bakımdan da daha özgün örneklerine ulaşılmiştır. "Rus Simgecileri" (189495) adlı üç ciltlik bir antoloji yayimlayan V. Bryusov'un kenoi ürünlerinde gerçekçi öğeler ağır basar. "îkinci kuşak" diye adlandınlan gruptaki simgeci şairlerden Aleksandr Blok ise simgeci şiirin öğelerinden yararlanmakla birlikte şiirini bu akımının dar anlamdaki kalıplannın çok ötesine taşıyabilmiş bir şairdir. Bu küçük seçmelerde yer alan şiirlerin Türkçe çevirmeni, Istanbul Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü son sımf öğrencilerindendir. (A. Behramoğlu) VLADtMÎR SOLOVYEV (18531900) Aziz dostum, yoksa görmüyor musun. Tümü gördüklerimizin Bir yanılsamadır, gölgesidir yalnızca, Gözle görülemeyenin. Aziz dostum, yoksa duymuyor musun. Çatırtılı gürültüsü hayatın Bozulmuş yankısıdır sadece Görkemlı uyumların. Aziz dostum, sezinlemiyor musun yoksa Ne varsa şu evrende Bir selamdır söylenen Yürekten yüreğe. (1892) ZNAİDA HİPPlUS (18691945) Kitaptaki Yazı Ben soyutu şeverim, Yaşam veririm onlara... Tek kalmış şeyleri, Açık olmayanı severim. Bengizemli, sıradışı, Düşlerimin kölesi... Ama onları anlatmam için Sözcükler degil yeterli. (1896) Terzi Kadın Uç gündür, kimseyle konuşnıuyorum, Aklımdaysa bıtimsız, kotücül düşünceler Sızlıyor sırtım; nereye baksam Mavi lekelerle dolu her yer. Uğuldadı, kesıldı kilise çanı; Bense hep böyle bir başıma. 3UMHURİYET KİTAP SAYI 580 LaneUemeyin beni bilgeler. Benden size ne?/ Ben yalmzca bip bulutcunum Rus simgecilerinden semşe şiirler / Çeviren: Sayat Bilir Lanetlemeyin beni bilgeler. Benden size ne? Ben yalnızca bir bulutçuğum, ateş dolu Yalnızca bir bulutçuk. Bakın: uçuyorum. Size değil... hayalcilere sesleniyorum. (1902) N.M.MtNSKt (18551937) Sanatçıya • Koşan bir dalga gibi, Esnek, oynak, değişken Ve tümüyle alçakgönüllü olmak. Onun gibi, iğrenmeden Her şeye kucak açmak, Sokulmak, dokunmak ve sarmalamak Görünen her şeyi, aynmsız Kucaklamak ve yansıtmak. Koşan bir dalga gibi. Özgür ve bağımsız Ve tümüyle içten olmak Onun gibi, evsiz barksız Her an bir başka yerde Görebilmek safağı, öğleyi, geceyi Ve hep bir tek şeyi anımsamak; Denizi! Denizi! Denizi! DÎMİTRİ MEREJKOVSKİ (18651941) Gecenin Çocukları '' Gıcırdıyor ateş kızılı ipekli, bükülüyor, Beceriksiz iğnenin ahında. Bir iz var, bir işaret, tüm olgularda Biri ötekine yapısık sanki. Alıp birini, çabalıyorum anlamaya, Sonra, onun ardında gizleneni. u ipekli bir ateş şu anda, fe artık alev değil, kan şimdi, Kan ise, yoksul dilimizde Aşk dedığimiz §eyin işareti. Aşk bir ses sadece. Fakat bu saatte Ondan sonrasını açıklayamam. Hayır, ne alev, ne kan...adas sadece, Çekingen iğnenin altında gıcırdayan. KONSTANTtN BALMONT (18671942) Hür bir rüzgârım ben, durmaksizın eserim, Coştururum dalgaları, söğütleri okşanm, Iç geçiririm dallarda, soluk almaktan esririm 'Iitrerim üstüne otların, tarlaların. . Aydınlık baharda, Mayıs habercisi gibi, öperim inci çiçeğini, düşlerimde sevdalı Ve dilsiz gökyüzü uyutur rüzgârı, Eserim, esririm, uykulu, hafirçe. Aşkta vefasızım, dönüşürüm kasırgaya, Bulutları yükseltir, denizi kabartırım Geçerim ovalardan, tekdüze bir iniltiyle Ve uyanır dılsiz enginlikte fırtına. Ama tekrar yeğnik, mutlu daima Sevecen, peri kızını okşayan periden, Sokulurum ağaçlara, tarlalar üstünden Daima özgur, eserim unutuşla. Bilgclikten Haberim Yok Başkalarına yaraşan bilgelikten haberim yok benim, Çeviriyoruz gözlerimizi Solan Doğu'ya Acının çocukları, gecenin çocukları Bekliyoruz, peygamberimiz gelir mi acaba? Bilinmezliği duyumsuyoruz Yüreklerimizde umutla, Özlemle dalıyoruz Varolmamış dünyalara. Marşlanmızhaykınşlarımızdır Yeni bir güzellik uğruna Çiğniyoruz tüm yasalan Saygımız yok sınırlara. Bizlerbasamakların uçurumu üstünde Karanlığın çocukları, güneşi bekliyoruz. Işığı görüyor ve gölgeler gibi, Onun ışınlarında yok oluyoruz. FYODOR SOLOGUB (18631927) Veremli yoksulluğun dünyasından. Eşlerin ağladığı, cıvıldaştığı bebelerin Uçtum bulutlar ötesindeki diyarlara. Kollarında mutlu hayallerin Bu gururlu uçuşun yüce yüksekliğinde Yeniden biçim verdım dünyaya Ve ışıldadı önümde bu dünya ' » Koyu, simli bir kumaş gibi ^' Sonra uyanıp bu düşlerden • Kaba yaşamın dokunuşuyla Taşıdım acılı yurduma Çözümsüzü, Dİlinmeyeni. (1896) Zifiri karanlık bir alanda, Sesleniyor biri: Yardım edin bana! Ne yapabilirim? Ben ki, zaten zavallı, sıradan Ben ki ölesiye yorgun Nasıi yardım edebilirim? Sesleniyor biri ıssızlıkta: Dostum yaklaş bana! Iki kışi olalım! 5 Bir arada, a^amasak da Birlikte ölelım yolda Birlikte ölelim! (1897) , > , ,' SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle