Katalog

Vitrindekiler Iğrıpçı/ /. Reşat Özkan/ Ümit Yaymctlık/290 s. Ekim 1944... Avrupa'da savaş yılları. Alman işgaline ve özellikle Gestapo'ya karşı onur ve yaşam savaşı vermekte olan Midilliîi Yunan direnişçilere, Anadolu'nun Ege kıyılanndan yola çıkan, içi erzak ve silah yüklü bir çanta aynı zamanda umut da taşıyor. Tarih, iki komşu halk arasındaki bir dayanışmaya tanıklık etmekte. Bu görevle adaya giden ve Gestapo'nun eline düşerek işkenceye de uğrayan, Türk emniyet görevlisi Remzi ile Adalı kız Nefeli arasında, tutku ve ihanetin yer aldığı karmaşık duygularla örülmüş ve kimine göre de çılgınca bir aşka da tanık olmaktadır, o acı dolu ve kara günler. Birbiri içine girmiş hızla gelişen olaylarla koşut aşk serüvenleri de geçer başından, ancak onun kararsızhğı, uzatmalı sevgilisi, güzel ve gizemli Ferhunde'ye duyduğu çelişkilerle dolu derin aşkında gizli... Kitap, duygularının ve görevinin karmaşık inişli ve çıkışlı ikileminde, bildiği gibi adam gibi yaşamaya çalışan sevdalı bir gönül adamının ve onunla birlikte ötekilerinin de öyküsüdür. Kıbns'ta Enosis ve Taksim Politikalarının Sonu/ Mehmet Hasgüler/ îlettşım Yaytnlart/ 384 s Kitap, yeni gelişmelere gebe bir sorunu resmi bakışla alternatif bir yaklaşımla tartışmaya ve "Kıbns'ta neler oluyor" sorusuna mütevazı cevaplar sunmaya çalışan bir eser. Bu amaca hizmet ettiği oranda kendini başarılı sayacak. Kıbrıs'ta neler oluyor diye merak edenlerin başvurması gereken ana kaynaklardan biri. Bir Efsanenin Öyküsü 3 Hürel / Serdar Öktem/Ada Yayınctlık/ 173 s. Kitap, her şeyden önce bir biyografi, ama aynı zamanda bir dönemi de yüzeysel olarak gözler önüne seriyor. Kitap hem boyutu hem içeriği ile Türk yazınında kendine özgü bir yer edinmeye aday. Yazar, kitabında grubun nerden nereye geldiğine cevap arıyor. Kozmos'tan Kuantuma'a / Yalçın Inan/Ada Yayıncıltk/334 s. Şu anda, evrendeki bir milyar galaksi topluluğu içinde bulunan ortabüyüklüktekibirgalaksinin eteklerinde yer alan Güneş ismindeki orta ölçüde bir yıldızın etrafında dönen orta boyutlardaki bir gezegenin üzerinde yaşamaktayız. içinde bulunduğumuz evrenin boyutlarını, galaksiler ve yıldızlar arasındaki uzaklıkları düşündüğümüzde o evren içinde adeta bir hiçiz. Güneş sistemi içindeki gezegenimizin boyutları, galaksimiz ve hatta en yakınımızdaki yıldızın uzaklığı yanında çok ufak kalır. Sistemimiz içindeki en uzak gezegen olan Pluto bizden 6 milyar kilometre, bize en yakın yıldız ise bu mesafenin 6.000 katı uzaklıktadır. Bize en yakın galaksiye ışık ancak iki milyon ydda gidebilmektedir. Kendimizi neden dünya adında bir gezegende bulduk? Bir milyon yıl önce insan denilen canlı yoktu. Bir milyon yü sonra gezegenimizde insan olacak mı? Uzay neden bu kadar esrarhdır? Evren nereden ortaya çıktı. Nereye kadar gidecek, ne zaman son bulacak ve sonra ne olacak? Evrendeki yerimiz nedir, nereden geldik, nereye gidiyoruz? Evrenin bir başjangıcı olduğuna göre onu başlatan bir olayın olmuş olması gerekir. Büyük patlamadan önce ne vardı? Evrenin bir sonu olacaksa o sondan CUMHURİYET KİTAP SAYI 553 sonra ne olacak? Kozmoloji, relativite ve kuantum mekaniği üçlüsü ile evrenin yaradılışı incelenmektedir. Evrenin nereden geldiğini ve nasıl işlediğini anlamak için yapılan araştırma insanlık tarihinin en uzun süreli ve en uzun macerasıdır. tstanbul, Bir Kent Tarihi, Bizantion, Konstantinopolis, tstanbul/ Doğan Kuban/Tarıh Vak/ı Yurt Yayınları/Ağustos 2000, 444 s "Bu kitap ne bir arkeoloji, ne de, mimari örnekleri içermesine rağmen bir mimarlık tarihi kitabıdır; Bizantion, Konstantinopolis, îstanbul diye bilinen bir dünya kentinin tarihini geçmişin değişik dönemleri içinde sunma çabasıdır. Kitap tarihsel koşulların, yapım etkinliklerinin, binyıllık sürekliliklerin ya da ani çöküşlerin anahadarını çizmekte, bu eşsiz dünya kentini, içinde yaşayan kendilerin, ziyaret edenlerin betimlemeleriyle ve bütün dünyanın hayal ettiği kentsel bir varlık olarak sunmaktadır. Metinde, kentin topografyası, tarihi ve anıtlan üzerine yapılan yeni araştırmalara yer verilmekle birlikte, asıl amacım Istanbul'un tarihsel imgesini fiziksel, toplumsal ve kültürel çerçeve içinde tanımlamaya çalışmak oldu. Kentin topograryasıyla ilgili yeni kurulmuş olan bu dünyanın en uzun ömünü kenderinden birinde yaşanan eşsiz deneyimin koşullannı anlatmaya çalıştım" diyor Doğan Kuban. Tarihin anüarını ve büyüleyici ortamını sunan bir kent... Kişiliğini tarihsel DoğuBatı ikileminde bulunan bir kent... Ayasofya'nın yanı başındaki Miliontaşı'nın önünde durduğunuzda bilin ki bir zamanlar dünyanın merkezi bu noktaydı. Uzun Çarşı'dan yukarı doğru yürüdüğünüzde.düşünün ki bir Romalı tüccar da o zamanki adıyla Makron Embolon'dan yukarıya malını götürmüştü. Septimus Severus'un surlannın içindeki küçük yerleşimden, Evliya Çelebi'nin renkli dünyasından, bugünkü kaotik megakente dönüşümün hikâyesi... Prof. Doğan Kuban, bir megalopolis olarak Istanbul'un eşsiz deneyimini anlatıyor. Uzun süredir tükenmiş durumdaki bir önemli kitabın yeni ve gözden geçirilmiş baskısının okurlanmızı memnun edeceğini düşünüyoruz. Nejeli Öyküler/ CarloM.Cipolla/Tanh Vak/ı Yurt Yayınlart/87 s Karabiber, nasıl oldu da Haçlı seferlerine yol açtı? Floransalı ünlü banker Bardi ailesi neden kalp para basmaya kalkıştı? Osmanlı hanımlan arasında gümüş, Fransız paralarından yapılma kolye ve küpeler moda olunca Osmanlı ekonomisi nasıl krize girdi? Bremen piskoposunun av eti tutkusu nelere yol açtı? Fatih William Ingiltere'yi işgale giderken neden yanında bol bol şarap götürdü? Vikingler neden güneye akın yaptılar? Italyan iktisat tarihçisi Carlo M.Cipolla, Üç Olağandışı Öykü'de kendi üslubuyla, 14.18. yüzyıllarda geçen neşeli, tuhaf, ama tamamen gerçek öyküler anlatıyor. Allegro ma non troppo Avrupa tarihine mizah penceresinden bakıyor. Kitabın sonunda yer alan Aptallığın Temel Yasaları'nı ise yazar "nükteli bir buluş" olarak niteliyor. Dünyanın En Ünlü Yahudisi / Sör Moses Montefiore/Aksoy Yaytncıltk/128 s Bu kitap, 1800'lü yıllarda dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran bir Yahudinin yaşamöyküsünü anlatıyor. Sör Moses Montefiore'nin tarihe geçmesinin nedeni eşi benzeri bulunmayan bir örnek insan olması. Dünyanın dört bir yanındaki Yahudileri ve yardıma muhtaç insanlara bekledikleri eli uzatan bir yardımsever. Sör Moses Yahudi tarihini onun ölmez adını saygıyla ve gururla anar. Ve onun yaşamöyküsü "derslerle" doludur... Işte onun yaşam öyküsünden kısa bir kesit... 24 Ekim 1784'te Lvorno'da doğdu. Zengin bir ailenin çocuğu değildi. Parayla satın alınamayacak manevi zenginliğe sahip bir ailede büyüdü. Goethe'nin söylediği, "Babalanndan sana miras kalana sahip olmak için onu kazanmalısın!" cümlesindekı "öz"e ulaşmak için çalışti, çalıştı... Sonunda, bir Yahudi aydını olarak dünyaya ölmez bir isim bıraktı... kazandıklarını kendisi için saklamadı. Her şeyini paylaştı... Yaşamını iyilik yapmaya adadı. Yoksullara ve ihtiyacı olanlara yardımları servetiyle aynı oranda afttı. Yardım elini dünyanın pek çok yerine uzattı: Güney Amerika, Filistin, Suriye, Fas, Bulgaristan, Rusya, Türkiye'de yaşayan Yahudi cemaaderini yanına zor koşullarda giderek sorunlarıyla ilgilendi. Bu tutkusundan son nefesini verene kadar vazgeçmedi. Çünkü huzuru ve yaşama sevincinin kaynağı "yardım"dı... Ilk kez bir Yahudi Londra Belediye Başkanı oldu: Bu Sir Moses Montefiore'ydi... Kral ve Kraliçe Victorya tarafindan onurlandırılarak "Sir" unvanı verilen ilk Yahudi de oydu. Günümüzde de kendi alanında ilk sıralarda yer alan ve dünyanın en eski sigorta şirketi olan Allianz'ı kurdu. Okullar açtı... Sıradan bir Yahudi olarak geldiği dünyadan; yardımseverliği, cömertliği, insanlığı, çalışkanlığı, adilliği, dürüstlüğü ve "iyilik tutkusu"yla saygıyla anılan bir isim bırakarak ayrıldı... Sir Moses Montefiore 1885'te dünyaya gözlerini yumduğunda bile son sözleri şunlar oldu: " Yapılacak başka bir şey var mı? Varsa yapalım. Bir çek daha yazmam gerekiyorsa, gücüm yettiği sürece yazmak isterim. Şükürler olsun Rabbime, bana bunca zamandır iyilikler yapma olanağı verdiği için..." îlginç ve "örnek" bir yaşamöyküsü... • • • * • KomisarLenin Mezannda Dönüyor/ Martin Burke/Çevıren Belkıs Dışbudak Çorakçı/ Aksoy Yayınctltk/320 s. Belki de okumakta geç kaldığımz bir kitap... Belki de tüm zamanların en komik, en ironik, en gerçekçi bakış açısıyla Rusya'yı, Rusları ve RusAmerikan ilişkilerini anlatan bir roman... Çağdaş mizah romanının en seçkin örneği... Gerçekle ironin dansı... Çağdaş bir mizah romanı... Geçmişte yaşanmış soğuk savaş yıllanndan izler taşısa da, RusAmerikan dünyasına gerçekçi ve yalın, ama komik gözle bakan önemli bir kitap... Dimitri, "Life" dergisinin kopyalarını okurken gönlünü Amerika'ya kaptırır. Ama Stalin dönemindeki "çoğu" Ruslar için Amerika "Bir numaralı düşman"dır. Dimitri, eğer hayallerinin kapitalist cennetine ulaşabilecekse, kapağı attığında, çok kurnaz antiAmerikan komploları kurgulamak zorunda kalır. Dimitri, Wall Street'in en büyük para babası olurken, karısı beşınci Cadde'de kredili alışveriş yöntemlerini keşfeder. Can düşman Lavrenti de intikam ateşiyle kavrulur durumda karşısına çıkar... Soğuk Savaş işte o zaman kızışmaya başlar... Kitap okurlara, dünyanın en büyük zevkini bir serüvenin içinden çıkarıp, altın tepsi içerisinde sunuyor. Bu, insanın bir mücadeleyi kazanması ve düşmanı alt etmesidir. Dünyada bunun üzerinde bir zevk kesinlikle yoktur... Gorki Parkı'nın Gırgır Yüzü... Genç Törless/ Robert Mustl/Çeviren. Kamuran Şıpal/fletişim Yaytnlart/214 s Robert Musil, 20. yüzyılın en büyük romancılarından biri kabul edilir; adı genellikle Kafka, Proust ve Joyce'la birlikte anılır. Musil, ilk romanı Genç Törless'le uluslararası ün kazanmış, özgün romancı kişiliğiyle dikkat çekmiştir. Yazann belki de en belirgin özelliği, 'modern' insanı bütün yönleriyle derinlemesine kavramak, açıklamak istemesi, okuru duygusallığa itmekten kaçınan bir tutum sergilemesidir. Roman, 'seçkin' ailelerin çocuklannın gittiği bir yatılı okulda okuyan 'Genç Törless'in duygusal ve düşünsel bocalamalarını konu alıyor. Büyüme sancıları, aileden kopuş, ev özlemi, boğucu okul ortamındaki yalnızlık, cinsellikle ilk tanışma, öğrenciler arası ilişkilere bakış, < SAYFA 21