Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
meydan okumaktadırlar. Mesleğinde çok parlak bir gelecek vaat eden küçiik kızları genç fotomodel Samantha, tıp fakültesi öğrencîsi oğulları Scott ve büyiik kızları Allegra ile mutlu ve başarılı yaşamlarını sürdürürken pek çok soruna da göğüs germek zorundadırlar. Sanatçılann avııkatlığını yapan yirmi dokuz yaşındaki Allegra Steinberg, vaktinin çoğunu mesleğine adadığı için özel hayatına çok az zaman ayırabilmektedir. Fakat bir gün New Yorklu bir yazarla karşılaşınca tüm hayatı altüst olur. Birden kendini evlilik planları yaparken bulur. Düğün töreni hazırlıkları sırasında küçük aksilikler, beklenmedik sürprizler ve giderek artan heyecan herkesi etkilemeye başladığında Allegra'nın düğününün gerçek anlamı da ortaya çıkar. Allegra için bütiin bu seremoniler geçmişi ve geleceği arasında kurulan bir köprü gibidir. Annesi ve babası içinse, her evlilik gibi bu da onları bir arada tutan bağlan kuvvetlendirecektir. Ama her şey o kadar basit değildir. Bağıtnsızlıktan Sonra Azarbeycan/ Irfan Ülkü/ Doğan Kitap/ 384 s. Kitap, Sovyet esaretinden kurtularak bağımsızhğa kavuşan Azarbeycan'ın fırtınalı ilk beş. yılını anlatıyor. Kardeş Türk cumhuriyeti Azarbeycan'ı esaret döneminden alıp bugünlere getiren Azarbeycan Cumhurbaşkanı'na yönelik darbe girişimlerinin perde arkası, Rusya'nın oyunları ve ülkenin bağımsızlığını pekiştirmek uğruna verilen mücadelenın sancılı yıllan ilk kez belgelere, yaşayan kişilerin ve yazarın kendi tanıdıklanna dayanarak anlatiyor. Irfan Ülkü, tarih ile gazeteci gözlemciliğini birleştirdiği bu önemli çalışmasında, Azarbeycan'ın Sovyetler'in parçası olduğu döneme ait, bugüne kadar hiç bilinmeyen önemli bazı konu ve olaylara ışık tutmaya çalışıyor. Cuma Akşamı/ Emmanuele Bernheım/ Çevıren Aslı Yıice Loof/ Can Yayınlart/ 90 A Yazar, öteki romanlarında olduğu gibi bu uzıın öyküsünde de yine günümüz kadınını işliyor. Odak noktasına genç bir kadını otıırttuğu kitabında, okurııkadın ilişkilerinin gizemli dünyasında gezdiriyor. Yaşamında köklü bir değişiklik yapmak üzere olan Laure, bir davete gitmek için arabasıyla yola çıkar; sıkışık trafikte, otostop yapan bir erkeği arabasına alır. Genç adamın büyüsüne kapılan Laure, bedeninin isteklerine karşı koyamaz. Müthiş bir çelişki yaşayan genç kadını güç bir seçim beklemektedir. Yanındaki erkeğin büyüsü ve özgünliiğii bu seçimi güçleştirir. Yazar, çağdaş, yalın, abartısız anlatımîa.dünyası altüst olan genç bir kadının yaşamından çarpıcı bir kesit sunuyor bizlere. Hegel Felsefesine Giriş/ Alıxandre Kojeve/ Çeviren: Selahattin Hilav/Yapı Kredi Yayınları/280 J. Hegel 'deki varoluşçu yanı ilk kez seslendiren, onun yönteminin diyalekt değil betimleyeci olduğunu ısrarla belirten yazar, geleneksel felsefi yaklaşımların ötesinde değerlendirmeleriyle soluk kesiyor. Kitap, bize felsefe tarihinin en güç anlaşılan filozofu sayılabilecek Hegel'in "ruhuna ' yaklaşma olanağı sunuyor. II. Selim ile gözdesi Nurbanu'nun yaşadtğı büyük aşkı anlatiyor. Romanda, tahta çıkma ihtimali en zayıf şehzade iken, kardeşleri Mustafa ile Bayezid'in ortadan kaldırılmasıyla, Kanuni Sultan Süleyman'ın tek vârisi haline gelen Selim ile cariyelikten sultanlığa giden yolda güçlü kişiliğiyle şehzadesini de akıllıca yönlendiren Nurbanu'nun yaşadıklarını adım adım izlerken; aşkın, sevginin ve cinselliğin farkL boyutlarına tanık oîacaksınız. O AIDS'le Kesişen Yaşam Yolunu Anlatıyor//lr;/î Namal/ Çızge Matbaactltk/ 153 s O, fırtınalı yaşam öyküsünü kendi arzusuyla yazdı. Dünüyle içi burkan bir olgunlukla hesaplaştı. Yaşadıklarını yazmakla kocaman bir çığlık attı. Çığlığıyla yargıladıklarımızın, istemediklerimizin, yanımızdan uzaklaştırdıklarımızırı bize sevimsiz gelen yüzleri ardında umutları, sevinçleri endişeleri üzüntüleri ve bedelini yaşamıyla ödeme pahasına ayakta tutmaya çalıştığı "kendi" değerleri olan bir "insan" bulunduğühu gözler önüne seriyor. Antonio Gramsci'nin Marksist Pedagojisi/Frw«co Lombardı/Çevıren Sıbel Özbudun Başak Ekmen/Ütopya Yciytnlan/89 ı. " Yaşayan"," skolastik olmayan ", "eşıtlikçiözgürlükçü" bir sosyaliznıin hayalini geliştirmek ve hayata geçirmek için yola çıkanlar, Gramsci diyalektiğinde Rönesans kaynaklı tarihsel hümanizmin yeni bir değerlendirmesini bulacaklardır. Kelt %a&»to/Wıllıam Butler Yeats/Çeviren Alt Karabayram/Dost Kıtabevı Yayınları/142 s. Tarihin alacakaranlığı, Kelt destanının görkeminde tüm dünyayı bir kez daha katediyor. 1 layaletli şatolar, perilere eş seçilen genç kızlar, büyülü kuyu oyukları, su atları, göl cinleri ve ölümler... Yazar, ulaşılmaz, mucizevi, gizemli ve delibozuk bir anlatıyla saldırıyor yerleşik düzenin sınır burçlarına. Zincirlerinden kurtulan söylence, inanç ve kurumla söz alıyor. Türk Şiiri, Modernizm, Şiir/ Hasan Bülent Kahranıan/Büke Yayınları/ 412 ç Modern olduğu söylenen Türk î JRK iı.Rı edebiyaUnın moderniteyle olan ilişkisi yeterince çözümlenememiştir. Çünkü düşünce yaşamımızda modernitenin ne olduğu üstünde yeterince durulmamıştır. Bu arada şiir kavramı estetik bir sorunsal olarak irdelenmemiş. "Türk Şiiri, Modernizm, Şiir" son elli yılda yazılmış modern şiirimizi, şairleri ve sorunsalları ile birlikte modernitenin ürettiği ve bugüne değin hiç değinilmemiş kavramlar eşliğinde çözümleyerek, yeniden temellendirerek o boşluğu dolduruyor. Kitap, bu yanıyla salt bir edebiyat eleştirisi metni olmaktan çıkıp kapsamlı bir düşünce yapıtına dönüşüyor. Futbolun Kısa Tarihi/ Teo Stemmler/ Çeviren: Necatı Aça/ 118 s. Kitleleri hop oturup hop kaldıran, her sınıfı etkisi altına alan futbol hakkında ne biliyoruz? Nereden çıktı bu futbol, ilk kimler oynadı ve nasıl gelişti? Kurallan kimler koydu? İlk kulüpler ne zaman, nerede ve nasıl kuruldu? Nasıl bu kadar yaygınlaşıp kitleleri adeta hipnotize eder oldu? Bir zamanlar kralların yasakladığı, kilisenin kara listeye aldığı futbol kitlesel bir tapınma ayinine nasıl dönüştü? Kitap, edebiyattan mahkeme tutanaklarına kadar çok çeşitli kaynaklardan yararlanarak tüm bu sorulara yanıt veriyor. Osmanlılardan Once Anadolu/ Claude Cahen/ Çeviren. Erol Uyepazarcı/ Tarıh Vakfı Yurt Yayınları/ 379 s. Bir kavim 11. yüzyılda kadınlarıyla, çocuklarıyla, hayvanlarıyla, gelenekleriyle, atalarının Orta Asya'sından Anadolu'ya göç etmeye başladı. Malazgirt Savaşı'ndan sonra Alparslan'ın Bizans Anadolusu'nu keşfetmek gibi bir arzusu yoktu, ama hiçbir askeri veya idari dirençle karşılaşmadı. 13. yüzyıldan itibaren de yeni gelen Türkmenler, yerli köylülerle iyi kötü barış içinde yaşayan bir grup olarak Anadolu'ya iyice yerleştiler. îlk dönemlerdeki Bizans etkisi îran etkisinin gücü karşısında geriledi. Ardından Moğallar ülkeyi istila ettiler. Ama bu arada da Türkmenlerin çabasıyla bir Türkleşme hareketi gelişti. Anadolu büyük bir toplumsal ve kültürel değişim içindeydi. Selçuklu tmparatorluğu, Rumların, Ermenilerin, Yâkubilerin yanında artık Türklerin de damgasını vurdu. Selçuklu dönemi Osmanlı döneminin bir başlangıcı miydı? Osmanhların tarihini Osman'ın küçük beyliğiyle başlatmak doğru mudur? Yazar, kitabında bu konular üzerinde bazı düşüncelerin geliştirilmesine yardımcı olacağını umuyor. Giineşle Damgalı/ Nıhat Ziyalan/ Telos Yayınları/ 321 s Yazarın bu ilk romanı, kadın du 10ÖMEŞU51 yarlıhgı, çağdaş insanın özgürlük anlayışı, paylaşma ve dayanışma duygusu üzerine kurulmuş. Yazar, özellikle son yıllarda yaşadığı mız kirlenmiş kültürelideolojik iklimin insan ilişkilerine dayattığı çürümeyi, kırılmaları, savrulmala rı ve bunlara karşı varlıklı genç bir kadın olan Ezgi'nin bireysel karşı duruşunu anlatiyor. Aydın bir kadın olan Ezgi'nin bu karşı dııruşu, yaşadığı baskılarla bir duyarsızlaşmaya değil ama, bazen bi reysel bir kaçışa yol açar. Böylece Ezgi'nin Istan bul'da başlayan serüveni, Sydney'e kadar uzanır. Peki, Ezgi aradığı şeyi Avustralya'da bulabilmiş midir<> Pop h'art / Küçük hkender/lnkılap Yayınları/'160 s "Hayvanlarla hayvan olma. Haklıysan inat et. Payına düşeni söke söke al, iç, dans et, seviş, oku, seyret, dinle. Ve düşün! Hayatını adayacağın idealler, ruhunu büyütecek düşler edin. Vücudunu ise çöpe at! Hemen! U2 bir şarkı söylüyor. Sevgilim! O şarkıyı kulaklarıma fısıldar mısın?" Küçük Iskender'den özgür metinler: Yalnızhğını olası bir son darbeye saklayanlar için. Zatülcenp/ Küçük hkender/ \nkılap Yayınları/118 s. "Doğrusu kendimi, sorunlarla oynaşan, sonra da kolayca yorulup sıcak bir hayal şehrinin ana kalorifer kazanının yanına uzanıp uyuyan tembel ve hantal bir kediye benzetiyorum. Dar bir koridorun ebruli karanlığında, aslında olmayan, var olmadığını çok iyi bildiğim, dört ayaklı bir kediyi kovalayacağım: Zatülcenp'ten kıvranan bir ciğeri!.. hastalıkların iyileştirdiği ruhlar için bir roman. 666/ Küçük hkender/ tnkılap Yayınları/ 216 s "Bir gün bana ihanete kalkışacak olursan, beni, sana emanet ettiğim silahla değil, kendi silahınla vur." Küçük Iskender'den bir altkültür klasiği: Isyankâr kimliklerin, mutsuz çocukların, tereddüt etmeden sokağa düşenlerin, hayal gücünü hayatın çok ötesine götürenler için. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 552 Wesine giriş Mavi Yatak Örtüsü/ Raj Kamal }haı'Çeviren: Elçtn Erdem/Dost Kitabevi/170 s. Umutsuz bir arayışın karanlık ve derinlikli serüveni. Kaderine terk edilen bir bebek, özgürlüğünü ıuHnujt6ınuw arayan bir kız kardeş ve yazının dehlizlerinde bir öykücü. Korku ve kırılganhkla beslenen yaratma uğraşı. Hint edebiyatındaki rönesansın Salman Rüşdi ve Pankaj Mishra ile beraber en önemli isimlerinden biri, kitabıyla aramızda. Nurbanu/ Teoman Ergul/lnkılap Yayınları/ 360 s. Kitap, Osmanlı Imparatorluğu'nun en görkemli dönemi olan 16. yüzyılda "şehzadeler şehri" Manisa'da SAYFA 22