Katalog

1 4 E Y L Ü L l 0 0 0 • Fethi Naci, bu haftaki Eleştiri Günlüğü'nde 'Yazarlar' ve 'Yazanlar'ı inceliyor 3.sayfada • 'Gülden Kale Düştü'yü ve Ahmet Karcılılar'ın biçemini ömer Şişman değertendirdi .8 %ayfada • Hüseyin Avni Cinozoğlu v e şiirieri üzerine bir söyleşi .ıo say/ada • Şiir Atlası'nda, Japon şiiri Melih Cevdet Anday Şiirimizin yaşayan en büyük adı Melih Cevdet Anday, bu yılın Âydın Doğan Vakfı Edebiyat Ödulü'nü aldı. Kitaplan yıllardır dursuz duraksız yeniden ve yeniden basılan ve okunan Melih Cevdet ustamızı hem bir kez daha kutlamak hem de bir merhaba demek istedik bu hafta. FERİDUN ANDAÇ "Sozlerım varsa Var demekstn" (Kollart Bağlı Odysseus) özlerinizin sağnağında bir sabah. Kurt kuş uyanmadan yollara düşen, sözlerinizin anlamını devşiL^/ rerek yürek şenliğini yaşayan ben; şimdi, uslanmaz birıçlenişle Göçebe Denizin Üstünde'ye dönüyorum. Ömrümün ondan öncesi, ondan sonrasının miladına yani. Gün, yıldız burcuna girmeden gelip kapımzı çalacağım. Otuz yıl öncesinin verilmiş sözünü yerine getireceğim belki! Özlenen, ama hep ertelenilen bir buluşma an'ı. Bunun heyecanını yaşıyorum şimdi. Demek ki daha epey var sizinle yüz yüze gelip söyleşmeye. Bilincimdeki yanılsamaların gelgitindeyim şimdi. Günlerdir sizin söz ve yazı coğrafyanızda dolaşıyordum. Şiirinizin tayfları, sözlerinizin debisine yolculuktu bu. Kaç gün, kaç gece, kaç yıl süre süre getirdiğim bir özlemin yurdu bDdiğim; tutuna tutuna yaşadığım sözleriniz..O bilge, asi, atak, gözüpek deyileşiniz.. Her adımda büincin tarihine dönüyorum sizinle.Uslamlamanın ışiğına, zamanın ıssızlığına, geçmişteki geleceğin sırrına eriyorum sonra. Hayatın aıcıp giden yanlarına, bizi her dem sarmalayan acıya, umuda, aşka, öfkeye, yitime, yabancılaşmaya bakıyorum o ışıltılı pencerenizden.. Aşkın bendinden geçip, kavuşmanın sevincine, aynlığın hüznüne erişiyorum. Dirimle ölümün, günle gecenin, düşle gerçeğin aylasından bakıyoıum hayata. Sözlerinizin barınağında bir yurt kuruyorum kenuime. Şu sözünüzü hiç mi hiç unutmuyorum: Şainin ömrü ya da... KITAP Cumhuriyet P A A S I Z E K o Ç "îşte avuç avuç serpıyorum bütün Sözcükleri kuşlara, gül diplerine. Güneşin dudağına, sıçrayan sabahın Eteğine, kırmızı kadifesine kayalann, Ayın boynuzlanna ve saclarının Parmaklığından sarkan hanım ellerine... Ben tek başıma yansıyorum bütün biçimlere Ve şaşı diplerine suların." (Göçebe Denizin Üstünde) •' sokaklar..her yer, her yer kapkaranlık. Sizın yaşadığınız, bize anlatılan 'karartma geceleri'ni andıran günler gibi günlerdeyiz. Soğuk bir gün olmalı. Sizin Gizli Emir romanınızda anlattığınız günlerin bekleyişi var her yanda, herkeste... Resim öğretmenimız Fuat Iğdebeli'nin evindeyiz. Söz gelip şiire dayanmışu. Şürin özündeki iletinin nasıl olması gerektiğıne ömek olarak, Lorca'nın "Athnın Türküsü şiirini vermiş, ardından da sizin "Anı" şiirinizi okumuştu. Sonra uzun uzun îspanya lç Savaşı'ndan, Goya'dan, Lorca'dan, Picasso dan söz edip; ne olduğunu henüz kavrayamadığımız "soğuk savaş dönemini, ABD ve SSCB arasındaki çatışmanın nedenlerini ve ABD'de 1950'lerde estirilen fırtınayı, Ilk söz'e*, ilk söz'ün önünü açtığı şiirlerinizin sarsalayıcı izlerine uzanıyorum. Öncesi dediğim an'lardan iki fotoğraf duruyor belleğimde... 11/ Ey çocukluk, mutluluk simyacısı! (Koflan Bağh Odysseus) Çocukluğumun karanhk kentindeyiz. Yollar, evler, McCarty yıüannı, Julius ve Ethel Rosenberg çiftinin neden/niçin suçlanarak idam edildiklerini anlatmıştı. Lorca'nın îspanya gerçeğine bakışından, bunu da ;iirinde nasıl dile getiraiğinden; sizın de Rosenbergler üzerine yazdığınız "Anı" şiirinizle nasıl birevrensel soylem yakaıadığınızdan söz etmişti. Içinde yer aldığınız "Garip Şiiri"yle, Orhan Veli, Oktay Rifat ve sizin şiirinizle yüzleşmemiz de o günden sonra oldu. ı Devamı 4 savfada CUMHURİYET KİTAPS/4// 5 5 2