29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1955 yılında Karabük'ün Mehterler Köyü'nde doğdu. 1972 yılında Safranbolu Lisesi'ni bitirdi. 1977 yılında da Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni, bir süre aynı fakültede doktora, Iktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nde master düzeyinde yüksek lisans programlarına katıldı. Avukat olan Hüseyin Avni Cinozoğlu'nun şiirleri, Varlık, Türk Dili, Yazko Edebiyat, Sanat Olayı, Çağdaş Türk Dili, Damar, Bakış, Sombahar, Oluşum, Somut, Saçak, Sesimiz, Hâkimiyet Sanat, Kıyı, Karşı Edebiyat, Dönemeç, Cumnuriyet Dergi, Pota, Ekin, Yeni Biçem, Şiir Ülkesi, Uğraş, Kaşgar, Bizim Şehir gibi dergilerde yayımlandı. Yayınlanmış yapıtları:Her Şafakta Büyüdüler, Güller Öksüz Kalabilir, Masallar Sebiller Güvercinler, Kerem Yıldızı Zuhal Yıldızı, Hamel Burcuna Akan Nehir, Murat Dağının Askerleri, Göçebe Bir Çocuğun Düşler Defteri, Safranbolu'da Tek Deniz Feneri, Istanbul'da Son Sedefkâr, Albatroslar Yüksekten Uçar, Istanbul Unutkan Yosnıa, Doruktaki Süreyya Yıldızı, Kalbimi Çalan Şehir. Cinozoğlu ile şiiri üzerine konuştuk. O. GUNAY Safrannolıı'dakj tek deniz feneri jSERÇEUMÜDU TO1NAVN1 CÎNOZO^LU ğundular" elde etme imkânı bulabilir. Bu da bizim şiire verdiğimiz değere, şiirin yarattığı anlama bağlı bir şey. Gerçek olan da budur bence; şairin şiire ve okura, okurun şaire ve şiire ilişkirı artık 'hafif' davranmaması... Eğer şair ve okur, bu ilişkiyi karşılıklı 'zorunluluk' olarak kabul ederse, gelecek için şimdiden iyimser düşünmeye başlayabifiriz. Cinozoğlu özgiin bir sestir şiirimizde. Victor Hugo'nun altını çizerek belirttiği "başka olma"yı başarmış bir şair. Onun şiirleriyle ilk karşılaştıımda tarihle bugünü birleştiren bir ışık tayfının yüreğimi kamaştırdığını hissettim. Dahası, 'puhu kuşunun kanatları gölgesinde' sayrı düşlerle geçen bir çocukluğun 'patetik' duyarlıhkla başlayıp reel dünyadan teğet bir olgunluğa uzanan, zaman ve mekân kavramının kaybolduğu özgün ve bir o kadar da zengin iç dünya vahasıydı bize yansıttığı. Cinozoğlu, tıpkı bir 'kılavuz' gibi okurun elinden tutarak 'geçmişin' ve 'bugünün' sahnesinde olup bitenleri kalbinin gelgitlerinde işleyerek geleceğe dair yeni bir bilinç alam açar, dünden aldıklarını bugünle ve yaşanmışhklarla birleştirip kimi zaman gri, kimi zaman renkli bir pencereden bize iletmeye çalışır. Yaşamı DU onun. Ilişkimizi senbeno kaygılarıyla tükete duralım, o, dünya denen sırlı aynanın arkasında şiirleriyle mucizevi sevinçler yaratarak, tarihi ve bugünü bizle birlikte olumlamaya çalışır. Değil mi ki o, düşler defterini yanından ayırmayan göçebe bir çocuktur, kanadı kırık Albatrosdur; yaşadığımız bu hayatta ancak"şiiryazarak çıfdırmaktan kurtulan (Freud)"dır?! Bu düşüncelerle, her daim 'gürültü koparmadan' şiir yazan değerli dostum Cinozoğlu'nun varhğını, alçak gönüllüce anımsatmak istiyorum ve ona soruyorum: Sevgili Cinozoğlu, "Bir güzel mabşeri andtran/fettan îstanbul'un/bir firardan sonra yaz' dım/en büyük pirini" diyorsun. Belli ki şiirleri* nizde lstanbul'un ayrıkst bir yeri var; bu şehir hem kalbini çalmış hem de ardından gelmı\; aynı zamanda, yanılmıyorsam Istanbul'un dünü ve bugünü üzerine, divan şairleri tstisna tutulursa en çok söz eden şairlerimizden birısiniz... Hani, sen diyorsun ya, "Aşıg'a Istanbul sorulmazmış". Ama, ben yine de soruyorum?.. 197278 yılları arasında Istanbul'da yaşadım. Yirmi yıh aşkın bir süredir Istanbul'dan ikâmet olarak uzaktayım. Bir bakıma Safranbolu'da sürgünlüğü yaşayan bir Istanbullu'yum; adeta, gövdem Safranbolu'da ruhum lstanbul'aa. Uzak olsam da Istanbul, ruhumdaki güzelliğini, gelişimini hep sürdürdü. Hatırada ve hayaldebir Istanbul benim îstanbul'um. Jung: "Lıbido(ben) çattşkısı nevrozların nedenidir, devinimsiz, eylemsiz bir dış dünya yerini anı ve imge yığınlarına bırakır " saptamasını yapıyor. Bu saptamada olduğu gibi yüzlerce dize yazdım. Bugünden geçmişe yaptığım zihinsel yolculuklarda yalnız ay tutununca sevinen bir Deniz Feneri bekçisi gibiyim. s Hjiseyin Avni Cinozoğlu ve şiiri doğru olmazdı herhalde. "tstanbul Unutkan Yosma" adlı kitabımdaki "seksen sene meliktım bu harika ülkede" dizesinde sultanlık, şahlık iddiasında bulunacak kadar gerçek dışılık söz konusu. Ama bu, gerçeküstü bir semantik deformasyon üstüne inşa edilmiş değil; masalsı ve düssel bir söylemin kökenınde çocukken büyüklerimden dinlediğim masallar ve ilkokulunu ilk yıllarında okııduğum masal kitapları var. Ayrıntıda dolaŞan çağdaş bir masalcı. Uzun Istanbul şiirlerinde şiir akışına bıraktım. Gürül gürül bereketli bir söyleyiş çıktı ortaya. Bu gürül gürül akışta şairanelik tuzağıyla karşılaşılabilir. Ama içerik düzenlemesi, font zenginliği istediğim gibi oldu. Sonuçtan memnunum. Nâzım Hikmet ne kaaar şairaneyse ben de o kadar şairaneyim, daha doğrusu b durum şairanelikle değil de, sanattaki 'dionisoscu' üslupla izan edilebilir. Safranbolu'da, tıpkı Istanbul gibi tarihe açttğınız bir pencere şiirlerinizde. Değisen yaşamla tarihsel iz sürüşün arasında sürekli bir bağlantt kuruyorsun, gönderme yapıyorsun... Tarihi okurken ve görürken dikkate almmayan ayrınttları güncelolana ve kendi duygu yoğunluğuna göre yeniden düzenleyerek okura sunmak sizde aytrıcı bir özellik; sanki kendinizı tarihle, yani Safranbolu ile doğrulamak gibi bir şey bu, ne dersinız ? "Başka olma" Tarih Içlnde yolculuk Tarih içinde bir yolculuk hafızamı koruyor, geçmişin ruh iklimlerini teneffüs edebiliyorum. Bu bakımdan Safranbolu, benim son mevzim; tekfurlardan geri alıp fethettiğim, dükalara meydan okuduğum, sultanlardan borç aldığım kale; tarih içinde hayranlığını gizleyemeyen bir gezginin seyir defterine kaydettikleridir. Adorno: "Çocukluk insanın anayurdudur." görüşünde. Safranbolu'da benim anayurdum. Çocukluğum, ilkgençliğim burada geçti. Istanbul daha sonraları gözlerimi kamaştırdı. Şunu anladım ben; tarihi olan kentlere tutkuyla bağlanıyorum. Tarihi kentler kişilikli kentlerdir. Zaman ve tarih insanın imgeleminde illüzyonlara dönüşür. Bu yanılsama, ileri aşlarda yasanabilecek bir çağsamayı eren yaşlarda baslatabilir. Geçmişin ruh iklimlerini yitirdiğimiz, kültürel hafızamızın yok edildiği bir ortamda, Safranbolu bu zaman içindeki yölculuğu gerçekleştirmeme yardımcı oluyor. Köprüfü Menmet Paşa Camii, Izzet Paşa Camii, sebiUer, hanlar, Arnavut kaldırımlı yollar, hala yıküamayan hemşehrilik duygularını koruması, insanının güzelliği de buna eklenince, Safranbolu, bir yerde tannnın bir yadigarı, armağanı gibi bir şey hissettiriyor. Şimdi fark ediyorum da, ben Safranbolu'da Tek Deniz Feneri'ndeki Safranbolu şiirlerimi çocukluktan beri ezgilemiş ve yazmış gibiyim. Sanki o şiirler ben çocukken de vardı. Insanda var olan tecessüs duygusu, geçmişi merak duygusu da buna eklenince, Sarranbolu'nun geçmiş zamanın herhangi bir kesitindeki insan yaşantılarını, sanki r aşıyormuşum gibi muhayyilemde cananaırabiliyorum. Her şair dünyada yeni keşiflere çıkan bir seyyah değil midır? Ben de bir seyyahım, Safranbolu'da, Bizans Surları, Osmanlı Bedesteni ve Hünkâr camileriyle hâlâ güneşe açık; beni mutlandıran, yüreğimi hâlâ neyecana değdiren açık bir pencere... Genelltkle şair deSerlendirmeyi eleştirmene ve okura bıraktr, ben aksi bir tutumla şitrinizin ve şaırli&inizin serüvenini sizjn ağzıntzdan 'bilsek dıyorum. Şiire başlarken, 'büyük sair' olma isteğim vardı. Bu durumum, birazda şairliği bilmemekten, şiiri tanımamaktan kaynaklanıyordu. Bugün böyle bir kaygı taşımıyorum. Popüler şairlere de zerrecenasetetmiyorum. Aristo, "Ün ıledeğeraynı şey değildır" görüşünde, Sanıyorum nitelikli şiirin okuru sınırlı kitle kül. türünün yarattığı oluşumları iyi bir şair Öğrendiğlm Istanbul Istanbul'un hayatımda ve şiirimdeki sevinci ender ama mucizevi oluyor. Bir yazgı gibi Istanbul'u terk ettiğimde, sizin de belirttiğiniz gibi ardımdan geldi. îstanbul, belli bir zamanına tanıklık ettiğim; coşkularıma, yaşantı zenginliğime karşılık bir şehir değil sadece. Baska sanat yapıtlarındanda öğrendiğim bir Istanbul var. Serüvenimde bana yol gösterdi büyük ölçüde. Burada bir parantez açmak istiyorum, başka sanat yapıtlarından, dahası edebiyat dısı yapıtlardanmetinlerden beslenmek dıyebilirim ki şiirimin en temel özelliği. Ama öykünme kesinlikle söz konıısu değil. Eliot'un belirttiği gibi: "Her yeryeni yaptt geçmişin bütün yapttlartm da ihata(içeren) yeni bir yaptttır." Bireysel vasams erüvenimde Istanbul, yitirilmiş cennetimdir benim. Istanbul'da geçirdiğim beş yıllık süre Istanbul'dan uzak 22 yılımdan daha uzun bir süreymiş gibi geliyor î H er sairin şiirinde, okuyucusuna ait nem saklı hem de hazır 'kendiokur' dünyası vardır. Bu bağlamda, hiçbir şair okuyucuya haksızlık etmez diye düşünüyorum. Şair; bitmek tükenmek bilmeyen yaşam zenginliği içinde, sahip olduğu özgün dilini sesler ve sözcükler dünyasına daldırarak, okurun, açtığı pencereden bakmasını, kendini ve de yaşadığı dünyayı keşfetmesini sağlar; şiirini, olay ve olgularla yeniden yaratarak, heyecan, coşku ve düşünce durumlarımızla ilişkilendirip gerçeği ve güzelliği kapsamamıza yardımcı olur. Amaç olarak gütmese de, varoluşunun aynasında, tarih ve dünya bağlamında geçmiş ve gelecek dizgesinde, kişinin yaşamını algılamasına imkân tanır. Bu ilişkiyi sağlaması bile, şairi anlamamız için yeterli bir veridir. Bu nedenledir ki şair, "bu şiirinde ne anlatmak istiyorsun" diye soru sorulmasını pek hoş karşılamaz; haklı olarak bizden şiirine başvurmamızı ister. Kendi iç sesimizi bulmanın ilk adımı da budur belki. Şair şiiriyle bize sızar, biz şiiriyle şaire sı Î Şair için önemli olan bîr başka nokta da, ruhunun gizemli sesini şiirin genel yasalarıyla birleştirmesidir; okurun beklediği ise, duygulannın kabarması, kan damarlarında icanı uyandiran birkaynamadır. Kişi isteyince şiirini de bulur şairini de... Yani isteyen istediği düş denizinde boğulmakta serbesttir. Böylece her okur her şiirden ayrı ayn "şiirsel yoSAYFA 10 Düş denbl bana. Ve yirmi iki yıldır özlenen bir altın çağdır lstanbıJ. Sonra Istanbul dişi bir sehirdir. O her dılden ilanı aşk etmesini bilen Bizanslı fettanenin aşkını yanıtsız brakmam CUMHURİYET K ITAP SAYI 552
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle