25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

S 1 A ti U S T 0 S 2 0 0 0 • Bedrettin Aykın, Ayfer Coşkun'un iki öykü kitabını tanıtıyor 7.sayfada • Çin ve Türk folkloru konusunda önemli yapıtları olan VVolfram Eberhard'ın yaprtlan .. 8..s<ryfada . • Şakir Paşa ailesinin "öteki tarihi" Necmi Sönmez yazdı ı ? sayfada • 1990'laröykücülüğü, M.SadıkAslankara'nınaraştırması Arthur C.CIar Bilimkurgunun şövalyesi KITAP Cumhuriyet Z E M Birçok okur için Arthur C. Clarke bilimkurgunun ta kendisidir. Hiçbir zaman "edebî" bir yazar olmamakla birlikte her zaman açıklık ve içtenlikle, genellikle incelikle ve bazen de bilimkurgudaki en unutulmaz imgelerden bazılarını ortaya çıkaran soğuk, çarpıcı çağrışımlarla yazar. Özellikle teknolojinin olası yararları hakkındaki liberal, ivimser (ancak tehlikelerinden de kesinliîde habersiz olmayan) görüşleriyle ve insanlığın bize belki tanrısal bir baba olarak, belki de soğuk bir umursamazlıkla yaklaşacak olan yabancı bir evrene doğru tıpkı bir çocuk gibi elini uzatırken görüldüğü Stapledoncu kozmik anlayış temasıyla haklı olarak îkinci Dünya Savaşı sonrası bilimkurgunun eelişmesinde en önemli isim olarak görülür. Clarke'ı ^ tanıtıyoruz bu sayımızda. PETER NICHOLLS I ngiliz yazar, 1956'dan beri Sri Lanka'da yaşamaktadır. Minehead, Somerset'te doğdu. 1936'da okulu bırakarak Hazine Bakanlığı'nda memur olarak çalışmak iizere Londra'ya gitti. Kraliyet Hava Kuvvetferinde radar eğitmenliği yaparak (19416) uçuş subaylığı rütbesine yükseldiği îkinci Dünya Savaşı'ndan önce hava akımlarıyla ilgileniyordu. Savaşın ardından Londra'daki King's College'a girerek 1948'de fizik ve matematik dallarında birincilikle mezun oldu. Arthur C. Clarke, bilimin keşfedilmemiş ufuklarına her zaman ilgi duvmuştu. 194647 ve 195053 arasında British Interplanetary Society'ye başkanlık yaptı. Profesyonel anlamda basılmış ilk bilimkurgu öyküsü Astounding SF'de Nisan 1946'da çıkan "Loophole" idi, ancak ilk sattığı Mayıs 1946'da ASF'de yayımlanan "Rescue Party" oldu. Yazarhktaki ilk yıllarında üç kez Charles Willis takma adını kullandı, bir kez de E. G. O'Brien adıyla yazdı. Bu dört öykünün tümii 194751 arasında îngiltere'de dergilerde yayınlandı. Arthur C. Clarke'ın fanzinler için yazdığı ilk öykülerinin dördü The Best of Arthur C. Clarke 193771'de tekrar basıldı. Clarke aynı zamanda 1950 yılının ilk altı ayı boyunca Dan DareGeleceğin Pilotu adlı çizgi romanda da danışmanlık yaptı. f Arthur C. Clarke'ın ilk öykülerinin çoğu sağlam kurgulu, genellikle tek bir bilimsel fikir üzerine odaklanan ve heyecanlı bir sonla noktalanan janr bilimkurgularıdır. Bazılarında ağır bir mizah duygusu da vardır. İlk iki romanı 1951'de yayımlandı: 3. Galaxy Science Fiction Romanı olan Prelude to Space (1951 ABD) ve Şafak Proiesi Phobos (1951). Her iki kitap dayalın bir üslubun kurbanı olmuşlardı ve Arthur C. Clarke bunu sonraları daha esnek bir araca dönüştürmüş olmasına rağmen yazılarının zaman zaman bu gergin anlatımın etkisinde kalmasına engel olamadı. Bunlar bilimsel keşiflerle dolu bir fonda ınsan sorunlarının mekanik olarak çözümlendiği, olumlu bilım propagandalandırlar. Arthur C. Clarke hayal gücünü bilim sayesinde hayata ;eçirmiştir. Islands in the Sky (1952 ABD) da aynı you izleyen, yörüngedeki bir uzay istasyonundaki Dİr çocuğu anlatan bir gençlik öyküsüydü. Expedition to Earth'te (1953 ABD) yeni bir kayıt yer aldı. Bu 1951 yılında "Sentinel of Serenity" adıyla 10 Story Fantasy'de yayımlanan "The Sentinel"i de kapsıyordu. Bu basit ama unutulmaz öykü milyonlarca vıl önce üstün bir tür tarafından yaratılmış olan ve Ayda ki bir dağın üzerinde gizemle duran yabancı bir yapıyı anlatıyordu. Bu öykü yıllar sonra Arthur C. Clarke'ın senaryosunu Stanley Kubrick ile birlikte yazdığı 2001: Bir Uzay Efsanesi'nin (1968) temelini oluşturdu. 2001: Bir Uzay Efsanesi (1968 ABD; ilgili iki öykü de eklenerek 1990 Ingiltere) romanını ise Arthur C. Clarke film çekildikten sonra senaryoyu esas alarak tek başına yazdı. "The Sentinel" ile Arthur C. Clarke paradoksu ilk kez açıkça görüldü: Tüm bilimkurgu yazarları arasında bilimsel temele dayanan, teknolojik hard bk'ya en yakın olarak görülen adam, metafiziğe hatta mistik olaylara zülen insan ruhunun sınırsız iyimserliği, ve (Tohn W. Campbell Tr'ın ASF'sinde özellikle vurgulandığı gibi) insanlığın Başaramayacağı hiçbir sey olmadığı görüşüyle özdeşleştirılen adam en çolc yabancı türlerin çok eski, anlaşılmaz bılgeliğinin yanında adeta çocuk olan insanlık ımgesiyle hatırlanmaktadır. Freudçu bakış açısıyla kayıp babası için ağlayan mutsuz bir insanlık olarak görülebilecek olan bu durumda bir çekicilik, hatta hüzün vardır; kuşkusuz bu bk'nın bugüne dek ürettiği din Devamı 4. sayfada. sıkı sıkıya bağLydı; bk'da çoğu zaman gökyüzünde sü CUMHURİYET K\TKPSAYI 550
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle