24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir Giden Bir Gelen Bir Bekleven Cüneyt Arcayürek, günlük notları, liderlerle konuşmaları ile 19891990 döneminin çok ayrıntılı haritasını çıkarıyor. Böylece, o yıllarda bile pek bilemediğimiz birçok konu, belgesel kimliğe bürünerek bilgimize sunuluyor. Böyle bir kitabı hazırlamanın çok güç olduğu, belgelerin değerlendirilmesinin olumlu bir düzen içinde ortaya konulması çok güç bir çalışmanın ürünüdür. Bazı konuların bugün de tartışılmaya devam ettiğini bir kez daha görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin günümüzdeki tartışmaları özellikle belirtilebilir. O günlerde söylenenlerle bugünküleri karşı karşıya koyuyoruz. Değişen bir şey yok. Arcayürek birçok gerçek oluşumları böylece bize sunmuş, anımsatmıştır. MUZAFFER UYGUNER kork! Yüz kişiden 70'inin istemediği şahıs olarak Çankaya tepesine nasıl oturacaksın' diye konuşuyordu". Arcayürek, laikliğin ortadan kaldırılması ile ilgili oluşumlara da geniş yer vermiştir kitabının ikinci bölümünde. Laikliğin kaldınlması için Iran'ın Türkiye'deki çabalan üzerinde durulmuştur. O yıllardaki eğitim politikasını askerlerin yeterli bulmadığı, artan din derslerinin durumunu iyi görmediği de bu arada belirtilmiştir. 26 Mart 1989 seçiminde AN AP'ın yüzde 21 .75 oy aldığı, birinci partinin SHP, ikincinin DYP olduğu da kitapta belirtilmiştir. Bu durumu irdeleyen Arcayürek, "Sonuçtaki anlam açıktı. Millet kendileriniikazetmişti" diyor. Batıyayınorganları da Özal'ın büyük yenilgi aldığında birleşmişlerdi. Arcayürek, yabancı gazetelerden yaptığı alıntılarla bu durumu göstermiştir. Bu durum karşısında, Nisan 1989, erken seçim tartışmalarıyla geçmiştir. Özal, erken seçimden yana olmamıştır. "Özal, seçim filan istemiyordu. Tutkusu biliniyordu. Cumhurbaşkanı olmak isteyen bir insan. Oylan düşmüş. Erken seçimin bir felaket olacağını bile bile başını giyotine uzatır mıydı Allah aşkına?" Arcayürek, 17 Nisan 1989tarihinde "Liderler gözüyle Türkiye 89" başlıklı teleyizyon oturumunda lnönü, Demirel ve Özal konuşmalannı da olduğu gibi aktarmıştır kitabına. Bu arada Demirel, "Özal'ın belediyeleri maddi açıdan ölüme mahkum etme planı işliyor" diyor ve durumu anlatıyor. Demirel, genel konuşmalarında, "Özal gidiyor. ANAP'ın t ab anını DYP'de toplayıp seçime hazırlanalım" da demiştir. Kasım Gülek'in de Cumhurbaşkanlığı'na soyunduğuna değinilmiştir kitapta. Bu konu da genişçe ele alınmıştır. Demirel, Kenan Evren ile yaptığı bir konuşmada, 26 Mart'ın ortaya Cüneyt Arcayurek. kltabında ülkemizde 19891990 yıllanndaki siyasal olu$umlan, olaylan, olgulan ortaya koymaktadır. Cüneyt Arcayürek'in Büyüklere Masallar Küçüklepe Gerçekler dizi kitaplan sürüyor Seçfenı koyduğu sonucun geçiştirilemez olduğunu belirtmiştir. Kitabın üçüncü bölümü Cumhurbaşkanı secimine aynlmıştır. Bu bölümde, 1989 Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olaylar aynntılarıyla anlatılmıştır. Demirel'in bu seçimle ilgili sert çıkışlannı bircik bircik okuyoruz bu bölümde. Demirel, askerlerin bu seçime pek taraftar olmadıklarını bir konuşmasında dile getirmiştir. "Ağustos 1989 ortalannda Demirel ile Evren, gazete sütunlannda tartışmaya, birbirlerini suçlamaya varan sert demeçlere giriştiler". Özal'ı istemeyenler Evren 'inkalmasını istiyorlar; ama, Evren kalmamakta kcsin kararlı imiş. Demirel, 7 Evlül 1989 tarihinde Özal'a karşı sert bir çıkış yapıyor: "Seni uyanyorum, Çankaya'ya çıkarsan seni indirmek boynumun borcu olsun. Çıkmanla inmen bir ojur". Kenan Evren de " çok açık biçimde Özal'ın adaylığına ve.Cumhurbaşkanlığına karşı çucmıştı". Özal ise o mevkiye yalnız kendini lâyık görüyordu (s. 181). Özal'ın da Demirel e çattığını görüyoruz. Ikisi arasındaki sert çıkışlar sürüp gitmektedir. 20 Ekim 1989 günkü ilk turda Özal 247 oy almış ve seçilememişti. Bu arada Özal mal varlığını açıklamıştır (s. 197). Sonra da seçilivor. Özal'ın davranışlannın laikliğe ters düştüğü gazetelercfe yazıyordu o günlerde. Muhalefet partilerinin aksine bu seçim bitmiştir. Ecevit, bir konuşmasında, muhalefet partilerinin hiçbir olumlu sonuç alamadığını söylemiştir. 256 oyla Cumhurbaşkanı olan Özal, Demirel' e Satmıştır k konuşmasında. Demirel i s e "Milletin yüz ıtorııadayfeği de 80'inin reddettiği bir heyet, milletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığı gibi bir yere bir, oldubittiyle Sayın Özal'ı oturtmaya karar verdi" demiştir. Ona göre, böylece tartışmalı Cumhurbaşkanlığı dönemi başlamıştır. 263 oyla kazanılan bu seçim çok eleştirilmistir gazetelerde de. Daha sonralan da, özal ın parti işleriyle meşgul olması eleştirüere yol açmıştır. Partiye karşı Yıldınm Akbulut'u Başbakanhğa getirmesi parti içinde de elestirilere neden olmuştur. Akbulut'un hükümet listesini de Özal'ın hazırladığı söylenmekte ve kitapta da belirtilmektedir. Bu durum, muhalefet kanadında tepkiler doğurmuştur. "The Economist, Özal'ın 'Tarafsızlık yeminine rağmen, ülkeyi başbakanmış gibi idareye kararlı' olduğunu yazıyor". "Ekonominin kontrolü bende' sözünü Demirel sertçe eleştirmiştir. Böylece yılın sonuna geliniyor. 1990 ise yeni olaylara gebedir. 1990 yılı, Arcayürek'e göre "Bir yerip üç alamadığımız" yıl olmuştur. Özal, programladığı gibi ABD'ye gitti ve Başkan Bush'la görüştü. Erdal înönü, ABD'ye sağlık kontrolü için giden Özal'ın bu davranışına karşı çıkmıştı. "Sağlık kontrolü için gidiyor, oranın devlet başkanından randevu alıyor". Güneydoğu'da terör ayaktadır. Büyük kentlere de ulasmıştır. 12 Mart 1990 günü bir zirve toplantısı yapılmıştır. Zirveyi TBMM Başkanı Kaya Erdem yönetmis, lnönü, Demirel, Yıldınm Akbulut kanlmış olup kitapta bu toplantının tutanağına yer verilmiştir. 25 Mart 1990 tarihinde DSP lideri Ecevit de eleştirilerde bulunmuştur. Cumhurbaşkanının başkanlığında da Çankaya'da başka bir zirve toplantısı yapılmış olup bunun tutanağını da kitapta buluyoruz. 2 Nisan tarihinde yapılan bu topfantıda ülke sorunlan tartışılmıştır. Zirve sonunda Özal, "Bütün siyasi parti liderlerinin ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda yekvücut halinde hareket ettiklerini" söylemiştir. Ama, terör herkesi düşündürmektedir. Bu teröre karşı nasıl davranılacağını herkes düşünmektedir. Kitapta, 2 Ağustos 1990 günü Irak'ın Kuveyt'i işealine de geniş yer verilmiştir. Bu durum Karşısında hülcümetin davranışlan yanında Özal'ın davranışlarına da yer verilmiştir. Özal, Körfez krizi ile görüşlerini gazetecilere sık sık anlatmıştır. Kitabın sonunda ise güncel davranışlar ve ilişkiler geniş olarak belirtilmiştir. Cüneyt Arcayürek, günlük notlan, liderlerle konuşmaları ile bu iki yıllık döneminin çok aynntılı haritasını çıkarmışür. Böylece, o yıllarda bile pek bilemediğimiz pek çok konu belgesel kimliğe bürünerek bilgimize sunulmuştu. Böyle bir kitabı hazırlamanın çok güç olduğu, belgelerin değerlendirilmesinin olumlu bir düzen içinde ortaya konulması çok güç bir çalışmanın ürünüdür. Bazı konuların bugün de tartışma konusu olduğunu bir kez daha görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin günümüzdeki tartışmalan özellikle belirtilebilir. O günlerde söylenenlerle bugünküleri karşı karşıya koyuyoruz. Değişen bir şey yok. Arcayürek birçok gerçek oluşumları böylece bize sunmuş, anımsatmıştır. • Bir Giden Bir Gelen Bir Bekleyen/ Cüneyt Arcayürek/ Bilgi Yayınevıı Ankara 2000/488 s. KörtBZkrtzl C üneyt Arcavürek, yeni bir dizi olan Büyüklere Masallar Küçüklere Gerçekler'in ikinci kitabı olan Bir Giden Bir Gelen Bir Bekleyen adlı kitabını yayımladı. Kitap, ülkemizde 19891990 yıllanndaki siyasal olusumlan, olaylan, olgulan ortaya koymaktadır. 1989 yılının "en önemli siyasî olayı Cumhurbaşkanı seçimidir". Cumhurbaşkanı Evren muhalefet liderlerini, Süleyman Demirel ile Erdal Inönü'yü 11 Ocak 1989 günü Çankaya'ya davet etmişti. O günlerde munalefet partileri ve basın çırpıruyor bir olumlu duruma erişmek için; ama Özal ve çoğunluk partisi olan AN AP engel oluyordu. Bazı olaylar, ANAP'taki anlayıs farklılığını da ortaya koyuyordu. O tarihlerde halk durumdan yakınmaktadır ve 100 kişiden 65 kişi iktidardaki partiyi reddetmiştir. Arcayürek, "Türkıye, kanunlarla değil, Meclis'te yasa gücü kazanmış kararnamelerle idare edümekte" olduğunu belirtmiştir. Cumhurbaşkanının halk tarafindan seçilmesi konusu, bugün olduğu gibi, tartışılmaktadır. Halkın çoğunluğu, halk taranndan seçilmesi tarartandır. Bunu, Evren ile Demirel'in konuşmalanndan anlıyoruz. Özal da "DYP ve SHP başkanlan heves etmesinler. Anayasa değişitdiği kolay değil" diye konuşmuştur. Demirel, Özal'ın seçilmemesinden yanadır, "Milletin çoğunluğuna rağmen Özal Çankaya'ya çıkmış olur. Bu bunalımı aşmanın yolu Cumhurbaşkanını halkın seçmesidir" demiştir 14 Ocak 1989 günü. ÖzaTı yücatten Süleyman Demirel, "Kendisine 'ağabey' diyen Özal'ı 'Her dönemde himaye ettiğini söylerdi". Bu görüs doğrudur. Özal'ı yüceltenin Demirel olduğu söylenebilir." Yeteneklerini kabul ederdi. Sözgelimi, "Özal'ın askerlerin buyruğunda Başbakan Yardımcılığı görevine gelmesinde Demirel, bir terslik mütalaa etmedi". Ama, Şubat 1989 başlarında Demirel "Özal'ın oylannın yüzde 36'dan aşağılara düştüğünü yineliyor, 'Allah'tan SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI S 4 t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle