19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devamı. •• olan bir odadır şairin gözleri. Oradan açılır yeryüzüne, kendi yeryüzüne... Imgeye gelince imge de dil içinde bir birimdır, aynntdann önemi vardır şiirde. Sütün yaptığı kanı, kandan önce görmelidir şair. Imgedir bu. îmge, şiirimde küpe gibi sallanmalıdır; bu KÜpenin duruşu, ritmi önemlidir benim için, küpedeki taşların değeri değil. Meyvenin olgunluğundan çok, rengi önemlidir. Şiirde az çok bir acemilik sezilmelidir. Sezilmelidır, çünkü şiir yazma isteğini bu acemilik verir şaire. Esin de bu heyecanın içindedir. Bütün yaşam alanlarına yayılan bir heyecan. Bu, bazen bir patiamayla oluşur, bazen de bir yeraltı suyu içten içe biriktire biriktire gelir, bir yerden çıkar yeryüzüne... "Sonsuzluk Taşta" da ikincisi oldu. Mallarme'nin yargısıyla çelişmiyor bu durum. Esinleyendeki aynntıyı şiire yaymaya çalıştım. "Vurgun'da, "Martının Ölümü"nde, "Mor Meyve"de, "Kıhç Yarası"nda... Baştan ayağa bir görüntünün içindeydim çünkü. Aşk şiirlerinde de (iç savaşlar, gözaltında kayıplar, sokak infazları, ölüm oruçları...) bunu yaptım.. Bunlar olmasaydı da bu şiirleri yazmasaydım, dediğim şiirler de oldu. "Bir Külçe Tuz"da. Kitabın bütününe baktığımda, her şeyin söz ettiğim görüntülerden de ötede, daha derinlerde bir verlerde olduğunu görüyorum şimdi. Ellerime bakıyorum bir şiiri bitirince, bir kır eğlencesinden dönen yorgun insanlara Denzeyen ellerime. Okur da öyle yapsın istiyorum, ellerine baksın... Şiirlerinde kullandığın sözcük çeşıtltlıği görülmeden geçilemiyor. Özellikle neme tsımleri, yalın halleriyle sıralantyor. Bu, siirlerine kattnak istediğin bir özellik mi? Her sözcük, bir atlastır. Cehennem atlası... Sıkıntıdır sözcük. Soymak gereklidir onu. Çırılçıplak kalana dek soymak gereklidir onu. Sonra da şiir için yeniden giydirmek... Sözcük soyuldukça, şiirse giydirildikçe güzeldir çünkü. Cehennemi istemelidir şair. "Şiirıstıraptır" sözünü doğrulamaic icin değil; böyle olduğu için istemelidir cenennemi. Özgürlüktür şiirde sıkıntı. Her şair, özgürlüğüne kendi sözcükleriyle gider. Kendi cehennemiyle... "Sözcükleri boş yere harcamayacak kadar çok seviyorum" diyor R. Char. Ben de... Cehennemimi iyi kullanmalıyım. Elimde sözcüklerden başka da bir Mustafa Köz Hep şiir için atan bir yürek şey yok. Ben şeylerden önce sözcüğü görüyorum. Onlara (nesneye) yeni anlamlar katmak için kullanıyorum sözcüğü. Şiir, bunu yapmalı. Suyun su, taşın taş, koldüğmesinin düğme olmadan önceki halini görmelidir şair. Bir koldüğmesini bir adaya; adayı ıpıssız bir kalbe dönüştüren metaforu... Yeni sözcüklerle yapılabilir bu. Gördüğüm, dokunduğun sözcüklerle. Bazen yalın halleriyle r>azen girift. Maddenin dördüncü halini görmeye çalışıyorum, olağanüstü halini... Buradan giriyorum şiire. Şiirlerimdekı sözcük çokluğuyla değil, sözcük çeşitliliğiyle anıTıyorsam, doğru yoldayım demektir. Bunun bir özellik olup olmadığını da bilmiyorum doğrusu. Yazarken düşünülen bir şey değildir şiir. Biter ve çoğu zaman bir görüntü kalır şaire. Bu görüntüler arasında şiir, yeni sözcüklerle yeni geçitler, yeni derinlikler aramak zorundadır. Bu yeni durum da görüntüleri somutlaştıran yaşam ilişkilerinde belirir. Şair nesnelerin farklı mekânlardaki durus ve ilişkileriyle de şiirini yapmaya çalışmalıdır. Gerçekliği bir akış olarak algılayan şairin, DU görüntülerden çıkaracağı şiirler, gerçekliğin ters yüz edilmesinden başka bıryapı değildir. "Görüntüvü görüntüyle yüzleştirmek" de denebilecek bu "dil içi etki", imgeye apayrı bir estetik olgunluk kazandırır. Görüntüler içinde çınlayıp duran sözcüklerle şair, sözü edilen bu yüzleşmeye tanıklık etmek için uğraşır. Bütün yaptığı da budur. Ben de Dunu yapıyorum. Şiirlerinın çoğunu yolculuklarda yazdtğtnt btltyorum Yolculuk, sıirle aranda nasıl bir bağ kuruyor? Bu hitap için de adalart seçtın Ada başta da sözünü ettiğimız dtnginliği çağrısttrıyor. Ntçin ada? 19. yüzyılın şair hastalığıymış verem. Ben biraz geç kaldım. Oysa 19. yüzyılda bir posta arabası sürücüsü olmak isterdim, veremli bir posta arabası sürücüsü... Taşıdığı mektupları hep merak eden, atlarına söz geçiremeyen bir sürücü... Verem oldum, adada kalmam gerekiyordu, sağlık nedeniyle. Ada şiirlerine baslayınca, Dİr tören, bir şenlik gibi yaşaaım hastalığı. Verem işe yaradı yani. "Sonsuzluk Tasta" için bir olanak hazırladı. Öncesinae de kaçıp gidiyordum adaya. Bir iki şiirde vardı yazdığım, sonrasında verem üzerine geldi. İyi de geldi. Ada yalınhktır her zaman benim için. Gezginlerce talan edilseler de. Oradan Yolculuk ve şiir Sonsuzluk Tasta FİKRET DEMİRAĞ M ustafa Köz'ün çocuk siirlerini saymazsak 6. şiirkitabı "Sonsuzluk Tasta"nın 'Karşı Ada Şiirleri' ara başlığı, bende ilk anda Neruda'nın 'Kara Ada Şiirleri'ni çağrıştırdı; ama o kadar. Adlar düzeyinde kâlan bir çağnşım. Kitaptaki şiirler, 'Saydam Çelenk', Kumsalın Kanı', 'Yeşil KarannT ve 'Bir Külçe Tuz' adlı dört bölüm altında toplanmış, ama ağırlıknicelik olarak 'Saydam Çelenk'te. Altın çağı gerilerde kalmış; o eski hayatları, insaruarı düş olmuş, ıssızlaşmış ada mekânlarının durağanlasmış, düşler ve anımsamalarla avunulan nayatından hüzünlü ve filozofça kesitler sunuluyor bu ilk bölümde. arada bir umutsuzca bireysel kıpırtılar; ama daha çok anımsamalar, iç konuşmalan ve kıpırtısızlık; artık geri gelmeyecek bir şeyleri, birilerini bekleyiş, hüzünlü düş kuruslar ve ıssızlıkgözlemleri. Bu tozlanmışlık, ıssızhk, hüzün, Saydam Çelenk'in tüm şiirlerin (ya da büyük bir şiirin) tüm gözeneklerine sinmiş. Seçilen sözcükler, imgeler, dizelerin öriilüşü, aktanlmak istenen duygu fonuyla tamamen örtüşmüş. Gri ve pastel, tozlu imgeler, eğretilemeler: "Seslerden anlıyorum, otlann büyüdüğünü" diyen, havadan işaretler alma yetisi gelişmiş, hüzünlü ruhlann "Kör Demirci"si, 'sessizliğin' adada 'çekirgeler gibi yer değiştirdığini' duyar: "Kim Saydam Çelenk senin izi kalmamış dükkânımda/ tek kişiyi anımsamıyorum bunca zaman/ arada bir geliyorlar adanın koylüleri/ heybelerinde kuru tuzdan yıldızlar/ paslı at nalları, çocuklarının ası kâğıtları/ mahkeme ilâmları, gazete lcesikleri, dalgınlıkları/ denizden uzağız, diyorlar/ bakarakbiristiridyekabuğuna/vitrindekibir kenevir rodasına bazen de,/ bir kovanın ipi bosalıyor konuştuklarında,/ dövülmüş ahtapot rengini alıyor koşumlar/ üzengiler, sıra boncuklar, alışkanlıkları, giysileri./ Birkaç iyi söz yetiyor örsü taşımam için/ ateşi tutmam için yalın parmaklarıma/ zorluyorlar tahta kapının dikey çanını./ Sessizlik, çekirgeler gibi yer değiştiriyor adada." (Kor Demirci, s. 9) Kimi şiirde, dolgu maddesi, yığma söz gibi duran imgeler, Mustafa Köz'ün "Kör Demirci"sinde ve "Sonsuzluk Taşta"nın bütününde bir şeylerin karşılığı olarak çok gerekli duruyorlar. Rafine ama ayrıntılarfa zengin. "Şiir, ayrıntıda giziidir." yargısını tam doğrulayan şiirler. Betimlemeler, insan'ın iç dünyasına yönelik psikolojik çözümlemelerle iç içe örülmüş, dengeli. Psikolojik boyutunda örneğin bir Dostoyevski derinliği, sondan bir önceki üç dizede, kocaman adamın çocuksu coşkusunda bir Sait Faik kişisinin ruhu. Son dizede Faulkner'i, Yaşar Kemal'i aratmayan bir betimleme yetkinliği. Her şey, Köz'ün prizmasından süzülerek, duyumsatılmak istenen atmosferi olusturuyor ve şiir, kendini bu atmosferae var ediyor. Her yaş, cins ve meslekten ada insanlan, natıralar galerisi'nde beklerler, düşlerler, duyumsarlar, 'kayıp ruhlar'la yaşarlar ve trajik boyutta umutsuzdurlar. Içlerinde bir şeyler birike birike düğüm düğüm olmuştur. Bir şeylere (eski günlerin cıvıltılı yaşamına) susamışlardır. Mustafa Köz'ün arabaşlıklarla numaralandırılmış uzun şiirinde, ıssızhğın filozoflaşmış, ermis insanları, 'narratif olmayan bir söylemle, gözlem ve duyumsama ağırlıklı çözümİemelerle resmi geçit yaparlar. Oktay Rifat'ın, yer yer de Sabahattin Kudret'in olgunluk dönemi ürünleriyle akraba bir damardan şiirler, atmosfer bağlamında. "Boş kafesle bir çocuk yürüyor/ eski mezarlığın dibinde Kayvruhlap Işıkları Karartmayın Çocuklar / Mustaf a Köz / Gül Yayınlart 147 s. SAYFA 4 Salıdan Önceki Pazartesi/ Mustafa Köz / Tümzamanlaryayıcıltk/61 s. Su Resimleri/ Mustafa Köz / Akyüz Kitabevi /62 s. Ay Diisii / Mustafa Köz/Akyüz Kitabevi /78 s. Yengec Sepeti/ Sonsuzluk Taşta/ Mustafa Köz / Mavi Mustafa Köz Kitapltk /9h. /Tümzamanlaryayt ncılık/llOs. J CUMHURİYET KİTAP SAY1 Sİ1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle