Katalog

Vitrindekiler Bir GidenBir Gelen Bir Bekleyen Büyüklere MasallarKüçüklere Gerçekler 2/ Cüneyt Arcayürek/ Bılgı Yayınevı/ 488 s Elimizdcki kitap, "Cüneyt Arcayürek Anlatıyor: Büyüklere MasallarKüçüklere Gerçekler" dizi kitaplaBlr Glden Blr Gelen rının ikincisi. Birinci kitap. "DeBlr Bekleyen mokrasi Dönemecinde Üç Adam" başlığıyla yayımlanmış ve bu kitaptan hareketle mesleğimizin ustası Cüneyt Arcayürek'i geniş biçimde tanıtmıştık sizlere. Arcayürek'in dizi kitaplar; "Biz bu filmleri izlemiştik" diye konuşmaları olası büyüklere 'masaUan', öğrenmeye meraklı genç nesillere yakın geçmişten izleyemedikleri kimi 'gerçekleri' anlatıyor. "Bir Giden Bir Gelen Bir Bekleyen" başlıklı bu kitap; Kenan Evren'in Cumhurbaşkanlığından ayrılışını, Turgut Özal'ın Çankaya'ya çıkabilmek için yıllarca surdürdüğü politikaları ve Cumhurbaşkanlığı icin fırsat bekleyen Süleyman Demirel'in Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanlığına karşı yürüttüğü sert politikaları anlatıyor. Siyasallabirentlerde sürdürülen politikaları ayrıntılarıyla, özel not, belge ve görüşmeleri aktararak sergiliyor. Fransız Direnişi 1940'tan 1944'e/ Frida Knight/ Çeviren: Oya Nilgün/ Belge Yayınları/ 320 s. "Bu kitap, Fransız direnişindeki I tUia Knltfa yoldaşlara küçük bir övgü olarak FRANSIZ sunulmaktadır. Kuşkusuz, insan, DtRENİS bütün bir tarihi yirmi küsur böl'HOıltm l'Mf'ı lümde yazmaya girişemez. Benim amacım da daha çok, direnişin nasıl örgütlendiğini, nasıl yürütüldüğünü, nasıl savaştığını, nasıl kazandığını ve savaştan sonra neler olduğunu anımsatmaktır. Bu ülkede, gerçekler sık sık yanlış yorumlanır ya da çarpıtılır veya sadece unutulduğu veya bilinmediği de olur. Eğer ben o korkunç ve kahramanlıklarla dolu devrin dikkat çekici özelliklerini dile getirmede herhangi bir biçimde başarılı olmuşsam, bu, büyük ölçüde, çok müteşekkir olduğum dostlarımın yardım vc teşvikleri sayesindedir." dıyor Frida Knight kitabın önsözünde. Bernadette'in Ezgisi/ Franz Werfel/ Çeviren: Dominik Pamir/ Belge Yayınları/ 563 s. "1940 Haziranı'nın son günlerininmt«ic,'ici ^ j fe, Fransa'nın çökmesinden sonra, karımla ben oturmakta olduğumuz Fransa'nın güneyini terk etmek zorunda kalmıştık. Portekiz'e gitmek için Ispanyol sınırına ulaşmayı umut ediyorduk, ama konsoloslukların hiçbirisi vize vermedi... Pau'lu bir aile bize Lourdes'e gitmemizi, orada belki kalacak bir yer bulabileceğimizi söyledi... orahaftalar da korku dolu birkaç hafta geçirdım. Bu hattalar aynı doiu haita zamanda benim için çok yararlı oldu. Lourdes'da meydana gelen mucizevi iyileşmeleri ve Bernadette Soubirous'nun doğaüstü öyküsünü öğrendim... Katolik değil de Yahudi olduğum halde "Bernadette'in Ezgisi"ni yazmaya kalkıştım. Aslında beni bu kitabı yazmaya iten, çok daha eskiden ve bilinç altından yapmış olduğum bir yemindi. Daha ilk mısralarımı yazdığım günlerde, yaşamın temel değerleri ile alay eden ve onlardan ilgisizce vazgeçen çağıma karşı, her zaman ve her yerdc ilahi gizemi ve insanlığın kutsallığını yazılarımla öveceğimc yemin etmiştim" diyor Mayıs 1941'de Franz Werfel ve yemini yerine getiriyor. bilerck ve isteyerek sokağa düşmüş hatta daha uygun bir deyişle, oraya 'çıkmış' insanların hayat ve ölüm çizgilerinin kesiştiği o kaçınılmaz nokta, işte bu sapkınlık noktası oluyor daima: Genel kabul görmüş yerleşik anlayıştan farklı bir duruş. Bu kitap; düşünüş, duyuş ve duruşlarıyla 'genel mutabakat'ın dışında konuşlanmıs insanların portrelerinden oluşuyor: Bir çeşit 'sapkınlar galerisi' de denebilir. Olanca sıradanlıklanyla sıra dışına çıkan insanların hikâyeleri bunlar. Radikal insanların, bireylerin, anarşistlerin, binlerce yıl önceki ilkel komünal toplum tadını bir türlü unutamamış, o tadı her nasılsa gcnlerinde bir yerde 'hıfzetmiş', saklamış insanların yol haritaları" diyor Ömer Madra kitapla ilgili olarak. Yaratık/ John Foıvles/ Çeviren: Ri/at Kırkoğlu/ Ayrıntı Yayınları/ 491 s. Yaratık, günümüz îngiliz edebiyatının en ilginç ve en çarpıcı gerilim romanlarından biri. Tıpkı Dostoyevski'nin romanlarında olduğu gibi, insanı saran paradokslarla dolu etik bir derinliğe, ama aynı zamanda da, Fowles'ın virtüözlük düzeyindeki hikâye anlatma tekniğinden kaynaklanan soluk kesici bir sürükleyiciliğe sahip. Yazarın zihninde aralıklarla bcliren ve gitgide vücut kazanan, tuhaf bir imgedir anlatılan. Soğuk, karanhk bir ilkbahar gününde, sonsuz kıraç toprakların ufuk çizgisinde yol alan küçük bir atlı kafile imgesi.. gizemli bir kadının da dahil olduğu bu kafilenin bilmecelerle dolu yolculuğu... veyolun sonundaki beklenmedik ölümün ardından gelen sorgulama...Sıradan bir polisiye olayın ötesine uzanıp metafizik boyutlara crişen ve bilimkurgusal tınılar da taşıyan girift bir anlatı. Çağdaş îngiliz edebiyatının en önde gelen yazarları arasında sayılan John Fowles, Victoria dönemi îngiltere'sinde geçcn Fransız Teğmenin Kadını adh ünlü romanında olduğu gibi, yine tarihsel bir arkaplanı romanına fon olarak seçiyor. Ama, amacı kesinlikle klasik anlamda tarihsel bir roman yazmak değil. Sade yaşantılarıyla kilise kurumunun otoritesine kökten karşı çıkışlarıyla tanınan, îsa'nın dünyaya yeniden bir 'kadın' olarak geleceğini ileri süren, gündelik hayatlarmda komünizan öğelere rastlanan, yoksulluğu ve cinsel perhizi savunan Shaker mezhebinin öğreti ve pratikleri üzerine temelleniyor roman. Ancak Fowles karşımıza, geçmişe gelecekten bakan ve o zamanın zihniyetini çağdaş bireyin moderniteyle yüklü, son derece karmaşık görüş açısından değerlendiren bir yazar kimliğiyle ortaya çıkıyor Yaratık'ta. 1985 yılında Fransa'da en iyi çeviri roman seçilen Yaratık, insana hummalı bir okuma keyfî tattıran, elinizden bir an olsun bırakmak istemeyeceğiniz, o ender edebiyat başyapıtlanndan biri. ele alması yönüyle de önem arzediyor. Sevgiler Tükenmeden/ Sadtk Yılmaz/ Bumerang Kitaplar Yayınevi/ 424 s "Köln'den Ingrid Meier... Güzel, alımlı. Canlı, sevecen, yaşam dolu SKVCII.F.R I'L'KKNMKDEN "güzel Maria..." Ansızın uğradığı yıkımın etkisiyle darmadağınık. Fırtına ortasında yapayalnız, angut kuşu örneği dönüp durmakta sessiz çığlıklarla. Sevgisi, özlemlcri yeraltında kalmış, antik kentlere dönmüş. Tek başına, umutsuz bir yaşam savaşı vermekte, yanlış silahlarla, yanlış yerlerde ve yanlış hedeflere karşı. Hamburg'dan Dr. Ekin Aydın... Uğradığı depremin şiddeti, yalnız günlük yaşamını, aile sıcaklığını değil, onunla birlikte işini, onurunu, binbir emekle elde ettiği kariyerini de yerle bir etmiş."İlginç kişiliklerle ilginç olayları bir araya getiriyor kitap. Çocuklukta Normallik ve Patoloji/ Anna Freud/ Çeviren. Ali N. Babaoğlu/ Metis Yayınları/ 182 s Psikanaliz ve psikiyatri üzerine yaklaşık elli kitaplık kapsayıcı bir kütüphane oluşturmak amacıyla Saffet Murat Tura'nın editörlüğünde başlatılan ve bu alanın önemli isimlerinin en önemli yapıtlarına yer vermeyi amaçlayan "Ötekini Dinlemek" dizisi devam ediyor. Dizide bugüne kadar Sigmund Freud'un Schreber Vakası, Narsizm Üzerine, Uygarlığın Huzursuzluğu; D.W. Winnicott'ın Oyun ve Gerçeklik, Heinz Kohut'un Kendiliğin Çözümlenmesi ve Kendiliğin Yeniden Yapılanması, Melanie Klein'ın Haset ve Şükran ve Otto Kernberg'in Sapıklıklarda ve Kişilik Bozukluklarında saldırganlık adlı yapıtlanna yer verildi. Ben psikolojisinin önde gelen isimlerinden Anna Freud'un son kitabı olan ve görüşlerini özetler nitelikteki Çocuklukta Normallik ve Patoloji, çocukluk ve gençlikle ilgili pek çok gündelik soruna eğilişiyle uzmanların yanı sıra çocuk yetiştiren herkesin de ilgisini çekecek temel bir kitap. Türkiye'nin Avrupa Macerası 19591999/ Mehmet Ali Bırand/ Doğan Kitapçılık/ 549 s Türkiye'nin Avrupa Macerası 19591999, Avrupa Birliği'yle ilişkilerin başlangıcından günümüze kadar devam eden süreci ele alan, yol boyu yapılan müzakerelerin, gizli pazarlıkların, verilen ödünlerin hikâyesine yer veren, konuyla az ya da çok ilgili herkesin elinin altında bulunması gereken bir eser. Kitapta yer alan bilgiler ve Türkiye'nin önce Ortak Pazar'la sonra AT'yle ilişkilerinin kronolojisi, tümüyle resmi kaynaklara ve özel görüşmelere dayanıyor. 1978 yılında Bir Pazar Hikâyesi adıyla yayımlanmış, daha sonra 1987'deki tam üyelik başvurusu ve 1995'teki Gümrük Birh'ği Macerası adıyla tekrar basılmış olan eserin elimizdeki bu son baskısı, 1999'un sonuna kadarki gelişmelerin yanı sıra, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne aday ülkeler listesine alınması aşamasını da içeriyor. Atatürk ye Cumhuriyet Tiyatrosu/ Prof. Dr. Özdemir Nutku/ Özgür Yayınları/ 244 s Cumhuriyetin kuruluşunun yetmiş beşinci yılında Atatürk'ün sanata bakışını ve çağdaş uygarlık düzeyine erişmede şaşkınlık yaratan dev adımlarını, çok kısa bir sürede kurup geliştirdiği sanat kurumlarını ele alan bu yapıtta, özdemir Nutku, Atatürk'ün sanatçı yanını vurgulamaktadır. Tarih boyunca gelmiş geçmiş bütün liderlerden daha değişik vc üstün bir niteliği Atatürk'ün sanatçı yanıdır. Çünkü O'nun gerçekleştirdiği her büyük atılımda bu üstün buluş yeteneği, yaratıcı ve duyarlı yanı Cumhuriyete yakışır sanatsal yapılanmaların temelini oluşturdu. Bu uzak görüşlü liderin, "Sanatçı toplumda uzun çaba ve uğraşlardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır" sözleri, öncelikle O'nun bu açıklamaya uygun yanının bir göstergesidir. O'nun sanatçı yanı kadar, sanata olan sevgisi, sanatın • SAYFA 21 B zıları/222s Bir Erdem Olarak Sapkınlık/ Halil Turbanlı/ Çiviya "Turhanlı'nın inanılmaz aynalar galerisinde boy gösteren yazarların, çizerlerin, müzisyenlerin, şairlerin, heykeltıraşların, gazetecilerin, siyasetçilerin, sinemacıların, feministlerin ya da düpedüz sokak insanlannın SAYI 528 Tanzimat ve Türkiye/ Engelhardt/ Çeviren: Ali Reşad/ Kaktüs Yayınlart/ 512 s. Siyasal, sosyal ve kültürel tarihimiz açısmdan son derece önemli bir dönüm noktası olan Tanzimat'ın etkileri günümüzde de kendini göstermektedir. Bu bakımdan günümüz müessese ve meselelerinin açıklığa kavuşturulmasında Tanzimat'ın eni konu araştırılması gerekmekte. Ne yazık ki bu konuda yeterli çalışmanın yapıldığını söylemek son derece zor. Tanzimat hakkında yazılmış eserlerin en kuşatıcı ve en önemlilerindcn biriolan Engelhardt'ın bu yapıtı, Tanzimat konulu birçok yapıta kaynaklık etmiştir. Yapıt, o dönemi müesseseleriyle, siyasi süreç ve yankılanyla bir bütünlük içerisinae CUMHURİYET KİTAP