23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rak bu tür savunmaların örneklerini veriyor. Kitapta yer alan davalar şunlar: Babeuf, Blanqui, Karl Marx (Köln ), Birinci Enternasyosonjalısl' nal, Alman Antimilitaristleri savunnıala r (1872 ), Dimitrov, Thaelmann, Edgar Andre, Bükreşli Demiryolu Işçileri, Carlos Prestes, Fransız Direnişçileri, Julius Fuçik, Amerikalı On îkiler, Fildişi Kıyısı. Marcel Willard, her davanın dönemini, görünürdeki ve gerçek nedenlerini, savuntnalann dayandığı temelleri açıklayıp irdeliyor. Bu davalardan öğrenilecek hukuksal ve insani yanları da vurguluyor. Gargantua / François Kabelais / Çevirenler: Sabahattitı Eyuboğlu Vedat Giinyol Azra Erhat / Türkiye 1$ Bankası Kültür Yaytnlart / 259 5. Bir mizah şaheseri sayılan Gargantua, roman sanatının doğuşunu müjdeleyen çağın, en önemli kitaplarından biri olarak görülüyor. Rabelais'nin bu yapıtında her şey bir aradadır: Gerçeğe benzerlik, gerçeğe benzemezlik, istiare, yergi, devler ve normal insanlar, küçük öyküler, içedönüşler, gerçek ve düşsel yolculuklar, bilgince tartışmalar...Rabelais daha kitabın ilk sayfalannda kahramanı Gargantua'yı dünya sahnesine anasının kulağından indirerek, okurla kendisi arasında bir sözleşme yapar: Olağanüstü olaylar söz konusu olsa da, burada anlatılanlar ciddi şeyler değildir, der. Rabelais'nin sözleriyle: "Bu kitabı okuyan okur dostlar / Atın içinizden her türlü kuşkuyu / Okurken de irkilmeyin sakın /Ne kötülük var içinde ne muzurluk / Doğrusu güldürmekten başka da / Bir hüner bulamayacaksınız pek / Başka yola gidemiyor gönlüm / Sizleri dertler içinde görürken / Gülen kitap yeğdir ağlayan kitaptan Gülmektir çünkü insani insan eden." Dipsiz Medya / Umur Talu / iletişim Yaytnları 1264 s. Medya, demokrasi sorunsah açısından bize bir ikilem sunuyor. Bir yanda, iletişim ve bilgilenme özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birisi olduğu için, basın yayın kuruluşlan demokrasinin asli kurumları arasında yer alır. Diğer yanda ise, güçlü bir tekelleşme eğiîimini içinde barındırarak, bu özgürlüklerin kullanımının çarpıtılması, kısıtlanması ve iktidar ilişkilerine alet edilmesine aktif biçimde katkıda bulunur. Medya, iktidarının iktisadi, siyasal ve kültürel cephelerini aynı içinde barındırarak, iktidar sorununu tüm karmaşıklığı içinde yansıtır. Umur Talu'nun medyanın içinden gözlemlerine dayanarak yazdığı yazılardan derlediği bu kitap, gösteri toplumuyla tekelleşen kapitalizmin birleşmesinden doğan ucubenin dipsiz "derinliği"nin, çağ atlama illüzyonu içinde bizi yeni bir Ortaçağ'a düşüren bir derinlik olduğunu anlatıyor. Türk Düşünce Dünyasının Bunalımı / Kurtuluş Kayalı / İletişim Yayınlan / 195 s. Türkiye'de düşünce hayatının kısırlığından, düşünce dünyasındaki hafızasızlıktan sık sık yakınılır. Kurtuluş Kayalı, kitabında, bu yakınmayı aktif ve verimli bir biçimde yapmaya davet ediyor: Kısırlığın ve hafızasızlığın nedenlerini sorgulayarak, bu zaafları aşmaya çalışarak... Bunun için, toplumsal ve siyasal düşüncenin devingenlik kazandığı bazı tarihsel bağlamlara dikkat çekiyor. Belirli tartışmaların, belirli arayışların bıraktığı izler; daha önemlisi, bunlann unutulmasının, üzerinden atlanmasının yol açtığı etkiler üstüne düşünüyor. Bu çerçevede önemsediği sorunlardan birisi, ekonomik sosyal tahlillerden kültür merkezli değerlendirmelere yönelmenin getirdiği karmaşa... Ezilmiş ve Aşağılanmışlar /Dostoyevski / Çeviren: Ergin Altay / İletişim Yaytnlart / 368 s. Ezilmiş ve Aşağüanmışlar'ı diğer melodramatik duygusal tefrika romanlardan bambaşka bir yere yerleşSAYFA 22 tiren şey, anlatıcı kahramanı Vanya'nın Dostoyevski'nin kendisine çok benzeyen bir romancı olmasıdır. Dostoyevski kendi gençliğinden çıkardığı pek çok aynntıyı zekice ve anlayışlı bir dil ile başkahramanı Vanya'nın hayatına döker. Tıpkı Dostoyevski 'nin başına geldiği gibi, günün ünlü eleştirmeni Belinski, Ivan Petroviç'in ilk romanını coşkuyla över. Bu romanın içeriği Dostoyevski'nin ilk romanı Zavallılar'a benzer. Bu övgüler üzerine aklı başından giden genç yazann kitapta içtenlikle anlatılan mutluluğu da Dostoyevski'nin gençliğindeki mutluluğuna benzer. Bu noktada nerede yazann kendi hayat hikâyesinin bitip nerede hayalgücünün başladığını çıkarmak okura düşüyor. Bir Rol Yaratmak / Konstantin Stanislavski /Çevirenler: Çiğdem Genç Ftrat Güllü Bora Tanyel / Boğaziçi Üniversıtest Yaymevı / 297 s. Konstantin Stanislavski'nin "Bir Rol Yaratmak" adlı kitabı ilk kez dilimizde. Ünlü Rus yönetmeni ve oyunculuk kuramcısı Konstantin Stanislavski (1863 1938), tiyatronun yirminci yüzyılda geçirdiği başdöndürücü serüvenin birkaç önemli referans noktasından bir tanesi, belki de en önemlisi olmuş, yüzyd başında oluşturduğu oyunculuk yöntemi, yirminci yüzyıl tiyatrosuna giden yolun taşlarını döşemiştir. Türkiye de okur Stanislavski'yi; oyunculuk kuramının temel noktalarını aydınlattığı "Bir Aktör Hazırlanıyor", oyuncunun bedensel ve vokal kapasitesini ge» liştirmeye yönelik yöntemleri d e aldığı "Bir Karakter Yaratmak" ve yazann hayatının 1925'e kadarki bölümünü anlattığı otobiyografisi "Sanat Yaşamım" adlı kitaplanyla tanıyor. Bir Rol Yaratmak, bütünlüklü yapısıyla tiyatro serüveninin belki de en kapsamlı rehberini sunuyor. Bütünlüğü yaratan en önemli özellik, kitabın Stanislavski'nin üç farklı tarihte yazdığı üç yazısını bir araya getirerek, ustanın kuramının geçirdiği değişiklikleri okura yansıtmasıyla beliriyor. Bu üç bölümün her birinde, bir oyuncunun belirli bir oyun karakterini yorumlamak üzere yaptığı hazırhğın, bu yolda karşıİaştığı zorlukların, geçtiği aşamaların ayrıntılı anlatımı bulunuyor. Yann Savaşta Beni Düşün / Javıer Marias / Çeviren. Pınar Savaş / Sıstem Yayınaltk / 389 s. "Anlattım. Anlattım. Anlattıkça üzerimdeki büyünün kalktığını hissetmiyordum. Bu büyünün etkisinden asla çıkamayacağımı biliyordum ama sanki büyü daha az inatçı, daha iyi huylu bir başka büyüyle karışıyordu. Anlatıcı, hem anlattıklarını hem de kendini ifade etmeyi çok iyi bilmelidir, çünkü anlatmakla inandırmak aynı şeydir. Dinleyicı kendini anlatıcının yerine koyabilmeli, öyküyü onun bakış açısından görebilmeli böylece her şeyi, en rezil en utanüacak olanı bile kavrayabilmeli, affedilecek bir şey varsa affetmesi sağlanmalıdır. Her öykü kavranabilir, bağışlanabilir, acıma hissi uyandırabilir; önemli olan, öykü bir kez ortaya dökülüp, geçmişte yerini aldığı zaman onunla yaşamayı becerebilmektir. Bunu yapabilmek için artık bildiğimiz öyküye bilincimizde ve belleğimizde bir yer açmamız gerekir." Kitabın kahramanı Victor, yeni tanıdığı Marta'yı yatağında ölü bırakıp onun Madrid'deki evinden çıkarken bunlan düşünür. Evden çıkmadan önce Marta'nın Londra'da iş gezisinde olan kocasına ulaşmaya çalışmış, odasında uyuyan küçük oğluna yemek hazırlamış, telesekreterin ilginç mesajlarla dolu kasetini de cebine atmıştı. Gecenin böyle olmasını planlamamıştı ama onu evine davet eden bu henüz pek tanımadığı kadın aniden hastalanmış ve kollarında ölmüştü... Dokuz Gitarda Dünya Tarihi / Erik Orsenna / Çeviren. Aslı Yüce Loof / Can Yayınlan / 75 s. Dokuz Gitarda Dünya Tarihi'ndejimi Hendrix'in yanısıra, gitarla ilgili olan pek çok kişiden, gitara yurt olan pek çok yerden de söz ediliyor. Fransız yazarı Erik Orsenna, bu küçük kitapta, gitann binyıllar içindeki evriminden yola çıkarak insanlık tarihine yeni bir açıdan bakıyor. Afrika'nm unutulmuş bir köşesinde ilk insanın izini süren bir arkeoloğun bulduklanndan başlayıp tarih içinde gitann ve taıdığı anlamlann peşine düşüyor. sa'dan önce 2500 yılında Mısır'ın Kheops'undan, 16'ncı yüzyıhn Peru'sundan ve Ispanya'sından geçirip 19'uncu yüzyılın Mississippi'sine götürüyor. 1969 yıhndaki ünlü Woodstock müzik şölenine taşıyor, Jimi Hendrix'le buluşturuyor bizi, Eric Clapton'ın ezgilerine kulak verdirtiyor. Dünya tarihine değişik bir açıdan bakmak isteyenler için renkli bir tablo çiziyor. DOKL/ (.tlAKIU İHNVA IAKİHİ I Büyük Iskendet Makedonya'dan Anadolu'ya / Valerto Massımo Manfredı / Çeviren. Eren Cendey / Can Yayınlan / 334 s. Büyük lskender'in Romanı, dünM 11 k ISKlMtl K yanın tanıdığı en büyük komutan ^ttıt.t t/ttıttı*ı lh>,> ve sınırlan Hindistan'a kadar uzanan en büyük imparatorluğun hâkimi olan Büyük lskender'in destanı. 33 yaşında öldüğünde dünyanın hâkimi sayılan bu kral, kendisinden sonra gelecek binyıla damgasını vurmuştur. lskender'in romanı tarihsel bir biyografi değil. M.Ö. 4. yüzyılda yaşamış olan Büyük lskender'in başanlannı anlatmak yanında bu büyük kralın tutkulu, ihtiraslı, gözüpek ve karmaşık kişiliğine de ışık tutan ve bütün bunlan sürükleyici bir roman anlatımı içinde veren bir çalışmadır. Aynı zamanda antik Yunan'ın felsefesine, yaşam tarzına, saraylannda dönen entrikalara, ilginç aşklara ve ihanetlere de yer veren bir roman. Bu romanda filozof Aristo'dan Diyojen'e, Pers kralı Darius'tan Homeros'a kadar pek çok bilinen kişi ilginç bir doku içine katılmıştır. Şairler, büyücüler, kâhinler, krallar, kadınlar, savaşlar ve Makedonya'dan Hindistan'a uzanan, Anadolu'ya boydan boya geçen, serüven dolu bir yol. Elimizdeki, üç ciltlik Büyük lskender'in Romanı'nın ilk kitabı. Kaderin Kızı / Isabel Allende / Çeviren: înci Kut / Can Yayınlan / 403 s. Miss Rose; sepetin içinde kapıya K.ıhc! MKııdibırakılmış bir bebek bulur, onu K\l)l"RİN alır büyütür. Adı Eliza olmuştur. Ki/1 Günler, aylar, yıllar hızla geçer. Büyüyüp genç kız olduğunda, Eliza da tıpkı Miss Rose gibi, aşk acısını tadar. Büyük bir tutkuyla bağlandığı sevgilisi onu bırakıp Kuzey Amerika'ya altın aramaya gitmiştir. Dünyanın dört bir yanından geçmişlerini geride bırakarak gelip yeni bir yaşamın peşine düşen bu insanların pek azı yeni bir ülkenin oluşumunda pay sahibi olurken, pek çoğu da eriyip yok olacaktır. 'Altına hücum'un yaşandığı, serüven düşkünlerinin altın bulmaya çalıştığı vahşi Amerika, olağanüstü çizgilerle, renklerle gözümüzde canlanır. Şüili yazar Isabel Allende, aşkı derinlemesine çizerken, Eliza'nın kişiliğinde, yalnızhğın, arayışın erişilmez boyutlarını da gözler önüne serer. Sevdiği adamın peşinden giden Eliza da olağandışı bir kadına dönüşecektir. Eliza'ya sürekli yardım eden Çinli bilge Tao Çien ise, genç kadını, insan doğasının gizleri ve çelişkileri arasında unutulmaz bir yolculuğa çıkarmıştır. Halkların Melodramı / Tolga Ersoy / Sorun Yayınlan 192 s. Tolga Ersoy, kitabında, halkların dram ve trajedilerini gündeme getiriyor. "Üç kadın; Kastamonu'dan Moni, Sinop'tan Fadime, Rize'den Hesna... Bu üç kadının yazgısını birleştiren tek şey yaşadıkları yıllar. Bir de acıları; kan ve ramdan trajediye uzanan bir yol. Karadeniz'in karası, kanın kırmızısı, gözyaşmm susuzluğu, vahşetin açlığı. Yaşayanların anlattıklarından, görenlerin, işitenlerin katkılarından yola çıkılarak yazılan bu üç anlatı, Karadeniz bölgesi için bir belge niteliği taşıyor. • CUMHURİYET KİTAP ölüm, yoksulluk ve açlık. Melod SAYI 557
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle