23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Çocukluk Şarkıları / Işıl Özgentürk / Cumhurtyet Kıtapları / 344 s. Insanoğlu bu dünyayı zamanı geliyor yadsıyor, ama ondan kurtulmaya da pek yanaşmıyor. Gerçekten de, büyük çoğunluk hayata bağlı. Bolluğun göz kamaştırıcı anılan bir yana, insanlar için her gerçek yanm kalıyor. Davranışlar birbirine karışıyor, tutumlar beklenmedik açılardan değerlendiriliyor, bilinmeyen bir nehir ağzına doğru bir koşudur tutuluyor. Nehrin ağzını tanımak, akışına söz geçirmek, kısacası hayatı alınyazısı olarak kavramamak... Gerçek özlem işte bu. Gelgelelim, nehrin döküldüğü yer, belli olacaksa ancak ölüm denen o çok kısa anda belli oluyor. O andaysa her şey bitecek. Dünyada bir kez bulunmak için, sonsuz bir yokoluş gerek. Işıl Özgentürk, gerçekliğin yaşam zenginliğiyle, simgeciliğin duygu derinliğini yüreğinde banndıran bir yazarımız. Sonsuz yok oluşu tınlamayan, üstüne üstlük sırası geldi mi dalga da geçen bir tutum içinde. Bu bakımdan, 'Çocukluk Şarkılan'nı, dünyada bir kez dahi olsa bulunmaktan keyif alanların kitabı olarak da tanımlayabiliriz. Bu kitapta nehrin döküldüğü yeri öğrenebÛirsiniz. Yüz: 1981 / Mehmet Eroğlu / Everest Yaytnlart /428 s. Hiç bir hayatın başrolünü oynamaya kalkışmamış, tutku ile arasına sisli bir uzaklık yerleştirmiş, ilişkiyi aşka yeğleyen, erdemler ve ideallerle akrabalığı olmayan, yüzündeki gizin peşine düşen bir antikahraman. Hepsi ayn bir renk taşıyan altı kadın: Siyah, hayır, siyahtan daha kara Ziynet; hüznün sarı rengini taşıyan Duygu; su gibi berrak, neşesi için maviyi hak eden Sevda; masumiyetin beyazına saruıan Ferda; kesinlikle kırmızıdan başka renkle andmayacak olan Nalan; ve bir gökkuşağını andıran Işık. Ve tıpkı tann gibi görülnıeyen, ancak varlığına ilişkin kanıtlar bulunan aşk: Görmeden inandığımız, insanın kendi yıkımından haz duyma anlamına gelen bu duygunun, büyük ve anlamü bir bütün oluşturan altı kadınla irdelenişi. Ve bir ülke: Adından başka her şeyiyle erkeksi, son kırk yılı ancak cinayetler tarihi şeklinde özetlenebilecek olan, belleğini yitirmiş bizim ülkemiz. Bir de yirmibeş yıllık edebi serüveniyle, her zaman o günün insanının dramını yakalamanın peşinde olan, yazarlık kaynağını toplumsal acılar ve duyarhlıkla besleyen bir romancı: Mehmet Eroğlu. Bir yüzün gizi ardına takılıp, kadınlar vasıtasıyla bu gizi çözerken, Türkiye'nin son yirmi yılını gözden geçiren bir panorama. Kar Kurdu / Glenn Meade / Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu / Doğan Kitap / 661 s. Glenn Meade'in kaleme aldığı ve Ali Cevat Akkoyunlu'nun çevirisiyle yayımlanan Kar Kurdu, "So1/ A D &l'k Savaş"ın alabildiğine tırmanl\t\ fv dığı günlerde, Amerika'nın gökdelenleri arasından, Rusya'nın karlı steplerine ve Moskova' nın ürkütücü sokaklarına uzanan soluk kesici bir serüven. Ocak 1953. Soğuk Savaş'ın en gergin dönemi. Başkan Dwight Eisenhower, Stalin'in akli dengesinin bozulmakta olduğu yolunda ürkütücü bilgiler alır. SSCB'nin temizlik operasyonlarına yeniden başlayacağını ve dünyayı üçüncü bir savaşın eşiğine getirecek nükleer bomba programının tamamlanmakla olduğunu öğrenir. Böylece yemin töreninden yalnızca birkaç saat sonra, "Kar Kurdu" operasyonunu onaylayacaktır. Karıkoca rolünde iki CIA ajanı Rusya' nın buzlu topraklanndan geçerek Moskova'ya gitmek ve dünyanın en güçlü adamını öldürmek zorundadır. Ne var ki, onlar daha Sovyet topraklarına ayak basCUMHURİYET KİTAP SAYI 5 5 7 madan, KGB bu planı öğrenir. Artık iki yönden gelen ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadır. Birine hazırlıklıydüar, ama ya diğeri? Nietzsche'de Kadın tmgesi / Emine Şahin /Şubat Yaytnları /126 s. "Burjuva kültür, bilincin işgali ve sömürgeleştirilmesinde her geçen gün ilerlemektedir. Bilinçaltına sızma ve metalaştırma; Emfn* Şahtft bilinç içeriğini yok ederek, imgesel alana kendi fantezi ve kaprislerini ekme girişimindedir. Bireylerin kendi deneyimlerini anlamNİETZSCHE'DE landırmalarını sağlayacak araçlaKADIN IMGESİ n yok edip; yeni anlamlar, yeni imgeler dayatmaktadır. Bu kitap, erkeğin kadın üzerinde hükümranlığını üreten ve güvenceye alan toplumsal ekonomik yapı ve ilişkileri felsefe yoluyla, kadın bilincini nasıl işgal ettiğini helirlememize katkı sunabiliyorsa amacına ulaşmış sayılmalıdır"deniyor kitabın arka kapağında. Duyarsızliğuı Toplumsal Kökenleri / Murat Dtl / Şubat Yaytnlart / 77 s. Murat Dil kitabında; 'Şeyleşmiş Duygulann Psikolojisi', 'Parça İnsanın Parçalanmış Ilişkileri: lşbölümü', 'Egemen Toplumsal Kurumlar', 'Devlet Fetişizmi', 'Meta Ilişkileri ve Soyut Insan Kültü' ve 'Sosyal Devrim Örgütü ve Dışardan Bilincin Misyonu' gibi konulan ele alıyor. Redefıning The Nation State And Citizen lYayına Haztrlayanlar: Günay Göksu Özdoğan Gül Tokay / Eren Yayınlan / 263 s. Yirminci yüzydın son çeyreğinde küresel düzeyde ortaya çıkan etnik milliyetçi harekederle kültürel kimliklerin siyasallaşması ulus devlet olgusunun tarihsel geçmişi ve kavramsal çerçevesinin yeniden değerlendirilmesini kuramsal ve pratik bir gereksinme haline getirmiştir. Redefining the Nation, State and Citizen (Ulus, Devlet ve Yurttaşı Tanımlarken ) başlıklı derleme kitaptaki amaç da değişik siyasi coğrafyalardaki etnik/kültürel gerilim, anlaşmazlık ve çatışmaları değişik yaklaşımlar aracılığıyla irdelemektir. Derlemede yer alan çalışmalann bir kısmı soruna kuramsal olarak yaklaşırken diğerleri Türkiye de dahil olmak üzere değişik bölge ve ülkelerin (Orta Doğu, Güney Asya, Orta Asya, Avrupa, Ispanya, Almanya ) deneyimlerini yansıtmakta. Nisan Cadısı / Majgull Axelsson / Epsilon Yayınevi/ 480 s. Isveçli yazar Majgull Axelsson'un özürlülerin dünyasını anlattığı bir romanı. 1950'li yıllafda spastik bir çocuk olarak doğan ve annesi tarafından Çocuk Bakım Evi'ne verilen Desiree'nin yaşamöyküsünün anlatüdığı 'Nisan Cadısı', özürlü olma kavramını ve toplumun özürlülere olan bakış açısını mercek altına almakta. Majgull Axelsson, bir çocuğun aileye olan ihtiyacını vurgularken, insanlann duyarsızhğı, yalnızlığı, korkulan gibi pek çok ayrıntıyı da gözler önüne seriyor. Nisan Cadısı 1997 August Odülü'nü almıştı. Foucault Ve Kaçıklık Kuramı /Tamsıtı Spargo / Çevırcn: Kaan H Okten / Everest Yayınlan / 79 s. Nietzsche Ve Postmodemizm / Dave Robtnson / Çeviren: Kaan II Ökten / Everest Yaytnlart / 98 s Einstcin Ve Tam Güneş Tutulması / Petcr Colcs / Çeviren: Kaan H ökten / Everest Yaytnlart /80 s. Baudrillard Ve Milenyum / Christopher liorrocks /Çeviren: Kaan H. Ökten / Everest Yayınlan / 90 s Derrida Ve Tarihin Sonu / Stuart Stm / Çeviren Kaan H. ökten /Everest Yayınlan /81 s. Milenyumdan psikanalize, kuantum kuramından kaçıklık kuramına kadar bir dizi temayı işleyen Postmodern Hesaplaşmalar serisi, her biri çağdaş düşüncenin keskin ucunda duran anahtar bir fikri ele alan ve yirmibirinci yüzyıl düşüncesinin temellerini atmış paradigmatik düşünür ve beyinîerin yaklaşımlarını anlaşılır bir dille ortaya koyan kitaplardan oluşmakta. Aşkın Çeşitli Yüzleri / Leland Bardtvell / Çeviren: Sibel Baltalt /AçtkDenız Yayınlan / 153 s. "Aşk... Her zaman yanımızdaydı, bazen öfke, bazen şefkat, bazen buzdağı, bazen meltem oldu. Ama hep yanımızdaydı. Hatta farkına varmadığımızda bile." Bu kitapta, Leland Bardvvell, aşka dair sarsıcı ve sıradan durumları anlatıyor. , Bardwell, sizi kızdırabilir... üzebilir... ya da keyiflendirebilir. Kitap, aşka dair tüm tutum ve yargılarınızı, size miras kalan alışkanhklarınızı değiştirme çabası içinde. Evrenin Melekleri / Eınar Mar Gudmundsson / Çeviren: Lında Fraım /AçtkDenız Yayınlan /191 s. Izlandalı yazar Gudmundsson sinemaya da uyarlanarak yakın zamanda Avrupa'da gösterime giren bir romanının adı "Evrenin Melekleri". Yazar, genç yaşta intihar eden kardeşinin ağzından anlatıyor şizofreniklerin durumunu ve hepimizi hayatı bir şizofreni hastasının gözünden algılamaya davet ediyor. Oliiler Genç Kalır / Anna Seghers / Çeviren: Burban Arpad / Evrensel Başım Yaytn / 552 s. Ölüler Genç Kalır, Almanya'daki sınıfları anlatırken, siyah beyaz, iyi kötü kalıplarını kullanmayan bir anlatım sergilemekte. Romanın tüm kahramanları insan ılişkileri içinde karşımıza çıkarlar. Davranışlar, psikolojik nedenleriyle birlikte sergilenir. Siyasal ve toplumsal koşulların, gündelik olaylarla birlikte ve onların akıcılığıyla anlatan Ölüler Genç Kalır yazıldığı o dönemdeki adiyla Alman Demokratik Cumhuriyeti'nde ders kitabı olarak okutulmuştur. Almanya'da, Birinci Dünya Savaşı'nın dördüncü yılında, yargılanmak için tutuklanmış bir er, öldürülüp, ormana gömülür. Envin adındaki bu delikanlı savaşın sona ermesini isteyen bir bildiriyle yakalanmıştır. Bu bildiri Spartakist diye adlandırılan devrimci bir grubundur. Bu grup ayaklanma başlatmıştır. Tutuklunun yargılanmaya götürülmesini gereksiz gören komutanlar arasında ünlü endüstricilerden Von Klemm de bulunmaktadır. Roman, Envin'in ardında kalan ve onun ölümünü bilmeyen sevgilisi Marie'yle, onun ölüm emrini veren Von Klemm'i izler. Bir garson kızın ve varhklı bir ailenin odağından Almanya'nın îki Dünya Savaşı arasında yaşadıkları anlatılır. Roman ilk cümlesi olan "Bitirin işini " buyruğunun yinelenişiyle sona varır. Yargışız bir infaz yinelenir. Ölüm emrini veren aynı kişidir. Öldürülense bir başka delikanlı. Yıllar öncesinin olayını anımsayan komutan, aynı kişiyi öldürdüğü yanılgısıyla, ölülerin genç kaldığı yargısına varır. BabeuPtan Dimitrov'a Sosyalist Savunmalar / Marcel Wıllard / Çeviren: Şahın Say / Evrensel Bastm Yaytn / 213 s. Tutuklanmak, sorgulanmak, yargılanmak...Siyasal örgütlenmelerle uğraşan herkesin yaşayacağı aşamalar bunlar. Ancak savunmayı bir saldırı silahına dönüştürmek ya da yargılayanları yargılamak az kişinin başardığı bir tavır. Marcel Willard, Babeuf'tan başlayaSAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle