Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Galeriler ve sanat yayınları MEHMET ÜSTÜNİPEK T ürkiye'de batıhlasma sürecinin sancıları; 28 Çelebi Mehmet Efendi'nin Paris'e elçi olarak gönderildiği 18. yüzyıhn ilk çeyreğinden günümüze değin her alanda hissedilmektcdir. Batının bilgi, teknoloji, kurıım ve yaşam tar/ını kendi toplumsal yapısma adapte ederkcn Ahmet Hamdi'nin deyimiyle bir hususi hüviyet olamamanınsancılarıdırbıınlar: "Diğertaraftan yeni ile, garp ile münasebetimiz sadece akan bir nenre sonradan eklenmekle kalıyor. Halbııki su değiliz; insan ccmaatıyız; ve bir nehre katılmıyoruz; bir medeniyeti kültürüyle benimsiyoruz; onıın için de bir hususi hüviyet olmamız lazım. Halbuki bugün ondan dışa ait ıcapları kabulden ileri gidemiyor, insanı ihmal ediyoruz. Yeniye başından itibaren bizim olmadığı için şüphe ile, eskiye eski olduğu için işe yaramaz gözüylebakıyoruz. (...) Sanatımızda, eğlencemizde, ahlakımızda, muaşeretimizde, istikbal tasavvurlarımızda daima bu ikilik karşımıza çıkıyor." Bu ikilik, batılr anlamda sanata yönelmenin kaçınılmaz sonuçlarından birisi olarak çağdaş Türk sanatı tarihine de damgasını vurmuştur. Diğer bir deyişle, batıdan farkh bir ekonomik ve kültürel alt yapıdan gelen bir toplıımun yeni sanatsal anlatımları benimseyecek konuma gelmesi, kaba bir hesapfa son yüz yılın Türk sanatı açısından en önemli sorunu olmuştur. Sanatçıların üreterek ve topluma ulaşabılmek için çeşitli etkinlikleri üstelenerek (dergi çıkartmak, yazılar yazmak, sergiler açmak, devlete raporlar sunmak, natta sanat galerisi açmak gibi) gösterdikleri çaba, DU sürecin daha çok tek taraflı bir özveriyle yürüdüğünü ortaya koymuştur. Kaldı ki, bu aynı zamanda Türk toplumunun kendine özgü koşullarından kaynaklanan bir durum olmanın ötesinde, sanatın özünde varolan bir çelişkinin olağan bir yansımasıdır. Bundan beş yüzyıl önce Rotterdamlı saygın dostum Erasmus'un dediği gibi: "En fena olan şey, her zaman çoğunluğu oksayan şeydır; bundan da doğal bir şey yoktur." Toplumun geniş kesiminin sanat denüen üst düzey üretime yakınlık duyması her çağda ve her coğrafyada çok zor geıçekleşen bir durum olmuştur. lster sanatın doğasından kaynaklanan bir sıkıntı olsun, ister Türk toplumunun batıhlasma sancılarınının bir sonucu olsun, çağdaş Türk sanatçısı kitlelere ulaşma konusunda her zaman sıkıntı çekmiştir. Ancak, ülkemizde saniyileşme süreci hız kazanıp varlıklı bir burjuva sınıfı serpilmeye başladıkça ve uluslararası ilişkilerin artmasıyla bu sınıfin tertleri batıdaki ömekleri izleme olanağı bulunca, sanat eserinin izleyicisi de alıcısı da artmaya başlamıştır. Ozellikle seksenli yıllarda sanat eserlerinin yüksek fiyatlarla alınir satılır olmaya başlamış ve bu gelişmenin basına da yansıması, toplumun ilgisini bir ölçüde arttırmıştır. Ne de olsa kapitalist dünyada ekonomik değeri olan ner şey ilgilenilmeye değerdir. Işte bu aşamadan sonra, toplumun ivme kazanan ilgisini bilinçli bir şekilde yönlendirme intiyacı doğmuştur. Öte yandan sanata yönelen kesim de bilgi açlığını giderecek kaynakların sunulmasını beklemektedir. Modern sanatlar müzesi olmayan bir ülkede, bu beklentilerın karşılanması için yazılı ve görsel verilerle donatılmış yayınların varlığı daha da fazla önem kazanmıştır. Devlet, özel sektör, yayın kuruluşları En önemll sorun ve hatta koleksiyonerler bundan sonra sanat kitaplarının, dergilerinin, katalogların yayınlanmasına önem vermeye başlayacaktır. Ancak, sanatın topluma ulaşmasında ve ahnıpsatılmasında kilit rol oynavan sanat galerilerinin bu konudaki çabaları ozellikle dikkat çekicidir. Bu satırları yazan genç bir araştırmacının mütevazı kütüphanesinde galerilerin son on yıl içerisinde yaptığı yayınların hatırı sayılır bir yer tuttuğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. 1980'li yıllann hemen başında Tiglat Sanat Galerisi'nin yayınladığı dört ciltlik Çağdaş Türk Resim Sanatı Tarihi adh kitap, bugün hâlâ konusunda önemli bir kaynak olma niteliği taşımaktadır ve galeri yıllarca önce kapanmasına karşın Tiglat ismi, galerinin bir dönem düzenlenmiş olduğu tutarlı sergilerin yanı sıra, bu çok değerli yayınla belleğimize kazınmıştır. OZBI galeriiep Son çeyrek asrın Türk sanatında oldukça önemli bir yere sahip olan özel galerilerin, ekonomik ve kültürel gerekçelerle sanat yavınlarına eğilmeye başlaması, sanat izleyicisi ve koleksiyonerler açısından olduğu kadar araştırmacılar açısından da hatırı sayılır bir birikimin oluşmasına olanak sağlamıştır. Özel galeriler, ticari oldukları kadar kültürel işlevleri de olan kurumlardır. Bu nitelikleri nedeniyle bir yandan pazarladıkları ürüniin tanıtımı ve sunumunu yapmak, bir yandan da daha geniş kitlelere ulaşıp onları bilgilendirmek amacıyla sanat yavınlarına önem vermislerdir. Önceleri küçük el broşürleriylebaslayan bu çaba giderek daha kapsamlı bir hal almaya başlamıştır. Özel galerilerin kurumsallasma süreçleri olgunlaştıkça, çizgileri belirginleşip hangi sanatçılarla çalıştıkları netleştikçe, yayınları da daha tutarlı bir yapıya bürünmüştür. Böylece küçük el broşürleri, bilimsel temellere dayanan, kaliteli baskılara sahip kata loglara yerını bıı aknıa aşaıııasina g } tir. Bu yayınlar, aşağıda degineceğimiz pek çok eksiklerine karşın, sadece sağladıkiarı görsel malzeme için bile öviılmeye değerdir. Madalyonun öbür yüzünde tiim bu hoş, olumlu gelişmelerin meydana getirdiği manzaradan oldukça farklı başka bir manzara vardır. Her şeyden önce, bugün çok sayıda sanat galerisi arasında küçük el broşüründen katalog aşamasına geçici gerçek anlamda özümseyenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Daha çok kültürel amaçlı olarak hizmet veren oanka galerilerinin katalog ve kitapları 199O'lı yıllarda artan sayıda yayınlanmış ve içerik ve baskı açısından göz doldurucu kaynaklar olmuşlardır. Önlann bu çabaları ticari ve kültürel işlevleri arasında tutarlı bir çizgi tutturabilmiş olan özel galerilerin de yayınlar konusunda daha atak bir tutum izlemelerine yol açmıştır. Öyle ki son on yıl içerisinde bir özel galeri, sergilerinden çok yayınladığı kitaplarla dikkat çekmeyibaşarrnıştır. Özel galerilerin belli bir konsepte sahip olan sergilerini, o konseptin paralelinde oluşturulmuş kataloglarla taçlandırmaları da sundukları sanatçı hakkında tam anlaınıyla bilimsel bir döküm sağlayan katalogkitaplara yönelmeleri dana olumlu bir yaklaşım olacaktır düşüncesindeyiz. Bu düşünce galctılcrın yayın anlayışlarında son dönemlerde yavaş yavaş yerini almaktadır. Küçük el broşürlerinden, okuyucuyu bilgilendirici metinlere daha fazla yer veren ve baskı kalitesi yüksek kataloglara geçiş aşamasını tamamlamayı başarmış az sayıdaki galerinin, bundan sonra bilimsel niteliği ön plana çıkan katalogkitaplara yönelmesi beklenmektedir. Derinlemesine bir araştırmaya dayandırılmadan, oradan buradan derlenerek çala kalem hazırlanmış yayınların artması bu aşamadan sonra Türk sanatına göz boyamaktan başka bir katkı sağlamayacaktır. Bir ressam va da eleştirmenin, sanatçı ya da eser hakkındakı son derece felsefi, şiirsel ve kafa karıştırıcı betimlerle dolu metinlerinin toplamı şimdiye kadar bir incir çekirdeğini dolduramayacak bilimsel verinin sunulmasıyla sonuçlanmıştır. Kuramları ve yetişmiş uzman kadrosu sınırlı ve hepsinden önemlisi modern sanatlar müzesi olmayan bir ortamın kısır döngüsünü aşmaya çalışarak, halen piyasa niteliği kazanamamış bir ticari etkinliğin orta yerinde bulunan galerilerin özverıyle yürüttüklerini bildiğimiz yayın faaliyetlerini daha az sayıda fakat daha nitelik bir çizgiye taşımaları bu asamada belki de en gerçekçi tutum olacaktı. Bugün bu tutumu benımsemeye başlayan birkaç galerinin ıleride dığerlerine de örnek olacağını umut ediyoruz. Sanat Galericileri Derneği'nin düzenlemekte olduğu Istanbııl Sanat Fuan'nın katalog çalışması da, Türkiye'deki sanat galerilerinin genel bir panoramasını yan sıtan bir etkinliğin dökümü olarak galerilerin sanat yayınları arasında anılmaya değerdir. Galerilerin broşürler, kataloglar, kitaplar ve kitapkataloglar dışın Ja süreli sanat yayınları konusuna el atmış olmalan da ayrıca dikkat çekicidir. 1986 yılında Galeri Artist'in çıkartmaya başladığı Artist dergisi, bu tarihten sonra bir dönem aralıklı olarak yayın hayatında yer almıştır. 1988 yılında Galeri Lami'ninçıkarttığı Lami ise daha kısa bir süre yayınlanabilmiştir. Bugün, Teşvikiye Sanat Galerisi'nin yayınladığı Türkiye'de Sanat ve Genç Sanat belli bir kitleye ulaşmayı başaran dergiler olarak galerilerin bu konudaki çabalarına örnek gösterilebilir. Nihayet; belki de 21. yüzyıl yayıncılığı olarak tanımlayabileceğimiz internet üzerinden sanat yayınlarının sürdürülmesi faaliyeti de işlerlik kazanmış ve sanat galerileri yavaş yavaş bu alana eğilmeye başlamışlardır. Sanatın internet üzerinden açılımı, geniş kitlelerin ilgisini çekmek ve bilgilenmelerini sağlamak için önemli bir firsattır. Sanat galerilerinin ticari ve kültürel işlevlerini yaygınlaştırmak amacıyla bu fırsatı değerlendirmeye başlamaları gelecek açısından umut verici bir durumdur. Her ne şeklide olursa olsun, galerilerin sanat yayınları konusunda son derece önemli bir yeri olduğu açıkça ortadır. Bu nedenle ister banka galerisi ister özel galeri olsun, bu kurumların yayınlannda oldukça titiz olmaları ve toplumun il gisini çekecek ve aynı zamanda ilgilenenleri bilgilendirecek doğrultuda sürdürmeleri en önemli beklentimizdir. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 556 SAYFA 7