22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA Türkiye'de sanat kitaplarının yayımı, Cumhuriyetin ilanınâan sonra başlamış, ilk elliyılda neredeyse bir arpa boyu yol alınmış. Sanat ve kültüre büyük yatınmlar yapılan Cumhuriyetin ilk yıllannda sanat kitabı yayımcılıhndaki bu yavaş ileneyişe bir anlam yüklemek zor. Her şeyi devletten bekleyen özel sektÖrün de bu ise hiç ilgi göstermemesi ise ancak bu konudaki gelişmemisliğiyle açıklanabilir. Son yıllarda gerek devlet, gerek yayınevleri, gerek özel sektör sanat yayımalığına büyük bir ivme kazandırdılar; hem çeviri hem telif sanat yapıtları büyük bir hızla sanalsevcrin eline ulaşmaya basladı. Büyük yatınmlar gerektiren böyle bir alanın birden hız kazanmasınt ise ancak bir sanal alıcısı tabakanın oluşmasıyla açıklayabiliriz. Buna bir de sanat yapıtımn özel sektör tarafından yatınm aract olarak görülmeye başlanması eklenebilir. Sanat dergilerinin bu alana katkılarını da unutmamak gerekiyor elbette. Bu konudaki değışim sanat sosyologlan tarafından yerli yerine oturtıdarak açıklanacaktır sanırız. Biz bu haftaki kapak konumuzu Türkiye'de sanat yayımalığına ayırdık. 1015 Ekim 2000 tarihlcri arasmda gerçeklestirilen TÜYAP Sanat Vuan'ndan yararlanarak bu alandaki gelişmeleri aktarmaya çahşlık sizlere. Bol kitaplı günlerl... r 0 ETHINACI Bir hikâveci S TURHAN GÜNAY KİTAP Imtlyaz Sahibi: çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basın ve Yayın A.Ş. Adına Berin Nadi Yayın Danışmani: Turhan Günay o Sorumlu Müdür: Fikretllkiz Cörsel Yönetmen: Dllek llkorur Baski: Çağdaş Matbaacılık Ltd. Sti. oldare Merkezl: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34 334 Istanbul Tel:(212)512 05 05<> Reklam: Medya C CUMHURİYET ema Kaygusuz'un hikâyelerini okuyorutn: Sandık Lekesi. (Can Yayınları, 2000) Daha ilk hikâyede, "Ortadan Yarısından"da, Sema Kaygusuz'un ustalığı ortaya çıkıyor. Ömer Bey'in eşi Gülümser Hanımteyze, sabah kahvaltısı için menemen yapar: "Söylenmesin diye iyice pişirdiydim ateşte. Getirdim sofraya, ortadan ayırdım koydum önüne, yarısını ben yedim, yarısını o. Hatta, Ömer Efendi hepsini bitiremedi bile... Ondan sonra başladı kıvranmaya! Önce midesi bozuldu sandım. Yumurta on günlüktü ya, belki bayattı da adama dokundu. Ama ben de Sema Kaygusuz, slmdlden ustalasmıs bir hlkâyecl. yedim, bana bir şey olmadı." Gülümser Hanım bir suçluluk duygusuyla savunmaya geyuyorum. Boşu boşuna aranızda yeni bir ad çiyor. Ertesi gün Omer Efendi'nin göbeğidüşünmeyin./ Sonra masadaki baş köşeye nin üstü kaşınmaya başlıyor. Gülümser Hageçiyor, bir tahtın yükseltisine otururmuşçanım, genesuçlııluk dııygusu içinde, "Ben de sma Neriman'a yukardan bakıyor." yedim ama, bende kaşıntı maşıntı yok." di"Engerej*in O^lu " da soluk soluğa oku yor. Omer Bey ölüyor. Hikâye Gülümser nan biı hıkâye. ()zetlenmeye kalkısılsa butün Hanım'ın, bütün kişiliğini ortaya koyan bir hikâyeyi alıntılamak gerekir. Beethoven için cümleyle bitiyor: " Yarına kahvaltılık bir şey anlatırlar: Bir dostu gelnıiş. Beethoven, doskalmadı." (Sema Kaygusuz, "Göğün en gütuna yeni bestelediği bir parçayı çalmış. Doszel yerinde duran dofunay uzun parmaklatu, "Neyi anlatıyor bu?' demiş. Beetnoven, nnı sarkıtmış, ortalığı tatlı bir kızıllığa bıraaynı parçayı yeniden çalmış, "Işte bunu!" kıyor." diyor. Bu dil, "yazınsal" dil değil; budemiş. "Engereğin Oğfu" da o müzik parçana "Edebiyat yapmak" diyoruz.) sı gibi, özetlenmeye gelmiyor, baştan sona okunması gerekiyor. "Enge"Elif'in E'si" kitabın en güzel hikâyelerinreğin Oölu", soluk soluğa den. Neriman Hanım, genç yaşında anneanokunan bir hikâye, yaşamın ne olmuştur; aklı fikri torununa konacak adhızına eşdeğer bir tempo ile dadır. Aslında, torununun admı saptamıştır yazılmış. Sema Kaygusuz'un ama bu adı ileri sürse evin beyi buna karşı mı kitaptaki en başarılı hikâçıkabileceği icin, başka adlar ileri sürmekyesi, bence, "Engereğin Ofctedir: "Ayşen koyalım." / Neriman Hanım: lu". "Ayşen mi, sen bilirbin ama, Ruşen tle toru"Sarhoştuk Yıldızların Alnunun adını Ayşen koydu." / Ahmet Bey, "O tında" adlı hikâye, Sema Kavzaman Gül olsun, çiçekismi, yakışır." aiyor. gusıız'dan çok Cemil KavukNeriman Hanım'ın cevabı nazırdır "Gül çu'nun dünyasını hatırlatıyor. mü? Şu bizim pasaklı Gül'ün adını mı vereSema Kaygusuz, şimdiden ceksin torununa?" Ahmet Bey'in cevabı: ustalaşmış bir hikâyeci. San"Tamam, Selvi olsun, Selvi! Anamın ismini dık Lekesi'nde seveceğiniz koyacağım torunumun adını." Neriman \ labaşka hikâyeler de var. nım, "Selvi, evet güzel isim gerçekten... tamam sabah erkenden kararını açıklarsın." Işçllerden söz eden Ahmet Bey rahatlamıştır. Neriman Hanım "safça" soruyor: "Selvi biraz eski bir isim depomanlar ğil mi sence?" Ve ardından ekliyor: "tyi de Onder Otçu kardeşımız, 24 çocuk uzun boylu olmazsa ya? Bizim aile Eylül 2000 tarihli Radikal'de hep kısa boyludıır..." Ahmet Bey "Oya" ol"lşin sırn: Doğru tek tümce" sun diyor, Neriman Hanım karşı çıkıyor: başlıklı değinisinde, "...Fethi "Oya, Oya, yağlı boya derler". Ahmet Bev'in Naci televizyonda sormuştu: tepesi atıyor: "Koyacak ad kalmadı aklım'Bugün Türk romanında işçida." Neriman Hanım, "Neyse sonra düşü» lerin sorunlan neden anlatılnürsün artık." diyor, "Hadi söndür sigaramıyor?' diye. lşçilerin ya da işyı, uyuyalım." diyor. Ama gene aklı fikri kençi çocuklannın edebiyatla uğdi beğendiği bir addadır; " Yıllar önce bizim raşmasına olanak var mı?!" eve bir öfiretmen hanım gelmişti, Saliha'nın Ben, "Bugün Türk romakızı... Adı neydi onun E...e'li bir şeydi ama, nında işçilerin sorunlan nehay Allah..." Ahmet Bey uyuyor. Ertesi saden anlatılmıyor." demedim, bah, koca elleriyle bebeğin başını okşuyor. neden romanlarda işçilerden "Bir ferman buyururmuşçasına başını yusöz edilmediği üzerinde durkarı kaldırıyor: Torunumun adını Elif kodum. Kendimce bunu açıkla Çulluk'un yazarı, Manmut Yesari. SAYI 556 maya çalıştım: "Romanlanmızda işçilerden pek az söz edilişinin toplum yapımıza bağlı nesnel bir nedeni var. Batı kapitalizminin var olan küçük sanayiimizi XIX. yüzyılda yok edişi, sanayileşmede çok geç kalışımız, bıınun sonucu olarak da işçi sınıfının ve sorunlarının ortaya geç çıkışı ya da ülke koşullarına göre sayıca az da olsa işçi sınıfının ve sorunlarının ortaya çıktığı zamanlarda romancılarımızın bu sının ve sorunlarını görecek "toplumsal ve tarihsel göz"den yoksun oluşları romancılanmızın işçi sorunlarını gereğince işleyememelerinin nedenleri olaralc sıralanabılir. Bilinen ilk işçi hareketi, Kasımpasa Ter sanesi işçilerinin 1872 yılındaki grevleridır. tlk Türk romanı Taaşşukı Talât ve Fitnat 1872'de yayımlanır. Romancılarımızın işçilerden söz etmeleri için tam 55 ytl beklemek gerekecektir: Mahmtıt Yesari, 1927'de, Çııl luk'u vayımlar; Çulluk'un Latin harfleriyle yayımlanışı için 69 yıl beklemek gerekmiştir." O pek ünlü "siyasal bilinç toplumsal gelişmeyi aştı" sözünden sonra en büyük darbeyi işçi sınıfı yemiştir. Daha sonraki yıllarda, gerekli yatırımların yapılamaması issizliğin çıâ gibi büyümesine yol açtı. Iş bulabilen işçiler, işsiz kalmamak için, işverenlerin dayattıkları koşulları kabul etmek zorunda kaldılar. İşçi sınıfımızın, mücadeleci bir sınıf olmadığını da belirtmek gerek. Grev hakkı, top lusözleşme hakkı, yıflık ücretli izin hakkı, işçilerin ve sendikalarının mücadeleleri sonucu elde edilmedi, bu haklar hep "yukardan" verildi. "Sendikalar, çoğu zaman, fazla soyııt ve uzak sloganlar ya da fazla somut ve yakın çı karlar peşinde, belirli bir yönetici takımı durumunu kollayan birer örgıjt olarak kaldılar." (Mümtaz Soysal) Onder Otçu "Fethi Naci televizyonda sormuştu: 'Bugün Türk romanında işçilerin sorunlan neden anlatılmıyor?' diye." Evet, Türk romanında işçilerin sorunlan ele alınmıyor. (Bir iki romanm varlıgı, bu sorunların ele alındığını göstermez.) "işçilerin ya da işçi çocuklannın edebiyatla uğraşmasına olanak" olmadığını herkes biliyor. Bir onlar nn bu olanaksızlığı yaşayan? Oğretmenlerın "edebiyatla sıöraşmaMna olanak var mf'" Mühendisler, hekimler, iktisatçılar, vb. edebiyatla uğraşıyorlarmı? Her ülkenin bir gelişim çizgisi vardır. Türkiye'ninki de bu. Yalnız işçiler ve işçi çocuklan değil, Türk halkının çok büyük çoğıınluğu "edebiyatla uğraşnıa olanağıntlan" yok sıın. • KİTAP SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle