Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
kontrol altındaki faalıyetlcr ile belli zamanlarda tolore etmek surctiyle kitleyi muhafaza eden din, rituel, ordıı, hatta homojcn bir kültür gibi denetlemc araçları eksiktir. Modern toplumda, aşın izolasyonun bir sonucıı olarak, tıkanma vc baskı boyutötesi bir hal almış ve karşılanmamış kitlc ihtiyacı patlayacak halc gelmiştir. Kien olayından da anlaşılacağı üzere, zamanımız için tipik olan böylcsi durumlarda, kişinin kitlc yaşantıları içinde, ycrine hcrhangi bir şey koymaksızın vc zevk almaksızın kcnuisini kaybelmc olasılığı y üksektir. Kişinin kcndi ncfretleri ile bas başa kalışı ya da düşünmeksizin gerçekleşen, sorumsuz, görünüşte bik anlaşılır olmayan kaotik sürükleniş diğer altematiflerdir. Canctti'nin görüşii, Hannah Arcndt'in çağdaş, demokratik, çoğulcu sistemler naKkındaki yargısı ile örtüşmcktedir. Hannah Arendt DU sistemleri sorumsuz luğun hâkimiycti olarak değerlendirir, çünkü her bürokrat, kitle sisteminin anonimitesine sığınabilir; aşın hircyseliik talebi kişilik kaybı şeklinue ortaya çıkar ya da en azından kişilik kaybına dönüşcbilir. Körleşme bir nastalığın scyrini ortaya koyar: Gerçeklik, hayal ve psikoz olarak kitle... Bu ise, Fischerle, onun "pansiyoneri", evi temin eden adamın kansı ve kı zı, ama özclliklc Kicn örneğinde gösterildiği gibi, üerleyen, tedavisi bulunmayan ve sonııçta ölümcül bir hastalıktır. Hastalık lıenı rulıu lıenı de bedeni sarar. Kien'in koleksiyon hırsmın ve kitlc ihtiyacının sonucu olan kütüphanesi, ilk başta gerçektir. Kien o zaman bile sadece ruhcn değil bedeııen de hastadır. Son derecezayif, güçtendüşmüşbirhaldedir. Gerçeğinin ycrini alan kütüphanesi ise sadece zihnindedir. Öznel olmasına karsın, Canetti'nin Kitle ve Iktidar'da açıkladığı Schreber'in şeytan kitleleri (Kİ, 430) ve delirium halindeki bir alkoliğin kitle halüsinasyonu (Kİ, 354f.) gibi gerçektir. Olayların hastalıklı yönünü gösteren de zaten son olarak bahsedilen örncktir. Ccncl hatlarıyla Schreber, alkolik birisi gibi, paranoya, yönetme ve kontrol hırsı, deformeolmuş bir gerçeklik algılayışı ile karakterize edilebilir. Bu özellikler kitaplarının seferberliği sırasında bir diktatör, üstelik de absürd ve mantıksız bir diktatör gibi davranan Kien'i de karakterize etmektedir. Bunların ikisi de, her ne kadar fiili olmasa bile, yaptıkları ruhsal ctki itibarıyla, Hitler'in ya da 20. yüzyıiın başka diktatörlerinkine benzer durumlardır. Diğer teorisyenlerin aksine Canetti'ye göre ne totaliter sistemin oluşumu ne de modern diktatörün karakteristik özellikleri belirli bir sosyal biçime bağlıdir ve bunlar belirli bir ideolojinin parcası değildir. Daha çok kitle diktatörlüğünü mümkün lulan kisi ve toplum psikolojisine ilişkın faktörler kombinasyonu söz konusudur. Entelektüel Kien, ilkel Thcrese, evi temin eden vicdansız, proleterimsi adam ve kadın pazarlayıcısı cüce Yahudi Fischerle, yapısal olarak bir kitle diktatörüniin önkoşullarına sahiptirler. öncelikle paralitiktirler. "Genel paralizinin farklı biçimleri vardır; klasik biçimi, özclliklc birbirini izlcyen en çılgın çeşitlilikler ve kafa karışıklığı ve dış olaylarla kolayca ortaya cıkarılan büyüklük nosyonlarının çoğalmasıyla ayırt edilir. Bu nastalığın, bu rikirlerin ycrini dcğcrsizlik ve küçüklük sanrılannın aldığı depresif biçimıcrinin dc olduğu doğrudur.' (Kİ, 398Ü. Körleşme'dcki figürlerde bu semntomatik özelliğe, belirli bir alanda mutlaklık iddiası da eklenmistir: Kicn'dc bilim, Fischerle'desatranç gibi... Bu durum, tek olma ve böyleliklc kitle tasavvurlannı, öldürme, hayatta kalma ve üstün olma dürtülerini motivceden bütün iktidarın merkezinde yer alma isteğinden kaynaklanır. Kitle ve tktidar'da bıına örnek olarak, CUMHURİYET KİTAP SAYI S00 Klttedlktatönj Afrikalı krallar, dışbir karsıkoyuşa sallaştırılmış şekiıbaşvurmak zorundeki Delhi Sultanı da kalır ("Taşlaşve "dalıa modern" ma," Körleşme, olan içselleştirilmiş 135). En sonunda şekildeki Schreber girişilen kavga, ki vakası da verilebilir, tapların seferberliki Kien de buna daği ve kitleleşmesi, hildir. Hem Schreamaca uygun deber hem de Kicn ğildir; çünkü sadeiçin geçerli olan şuce Kien'in hayal dıır: "îktidarın nasıl dünyasında etlolielde edileceği konu dirler. Bunun desunda Schrcbcr bize vamında, varolan tabii ki bir şcy söyledurum ile Kien'in yemez. (...)Fakat iksanrılan arasındatidarın neyi hedefleki karşıtlık giderek diğini ondan öğrenartar. Gerek esaremenin yabana atılati gerekse yokluğu cak bir şey olmadığı sırasında Kien bir görüşündcyim" mücadele sürdür(Gewinsen, 41). düğünü sanırken Fischerle tarafınIçedönükvedışa Kendl Ifadeslne göre, artistlk olandan büyüledan maddi olarak dönük kitle düş nen Canettl. peslnde olmak istediğı gerçekllğl sanatın Onüne koyar söm ü rülmektedir. künlüğünün ortaya Fakat dıs dünya gibi, Georges da Kien'i çıkma şekillerinde sözkonusu olan, kişi tümüyle lcavrayamamaktadır. Hepsi aynı nin kendisinin hayatta kalmasını en hastalıga yakalanmışlardır vc bu nedenlc önemli görev haline getiren bir çılgınlıkteşhis Koyamamaktadırlar. Kien'in, çok tır. Sadece insani hoşgörüler devredışı bıparlak ve başarıh agabeyi tarafından "kurrakılmaz. Başkalarının yok edilmesi, hatarılışı" da sadece görünüşte bir kurtuluşyatta kalmayı başaran yegâne kişi olma tur. Hastalığın son aşamasında Kien'in akçabasının bir parçasıdır. "İlkel DÜyücü tif ve pasif saldırganLkları karmaşık bir şenekimden paranoyak insana ve her ikısinkilde açağa çıkar ve paranoyak için tahrip den tarihin dcspotuna yalnızca bir adım edici kitlcnin sembolü olan ateşte yoğunvardır." (Kİ,290). laşır. (Gewissen, 198). Körleşme figürlerinde, kitle ihtiyaçlarının güncelleştirilmesi ve zaten içsel ola Doğaya geri dönüf rak varolanın gcrçckleştirilmesi konusunRomanın sonunda ne Kien'in duruda eksik olan şey, önü tıkanmış ihtiyacı dımunda bir kötüleşme ne de bir sürecin bişa doğru harekete geçirmeye ve onu sotişi söz konusudur. Canetti'nin Diiğün mut bir şekilde dısa vurmaya yardımcı hakkında yaptığı tespit burada da geçer olacak ve her şcyi birleştirecek bir semlidir: Söz konusu olan "kişinin kcndi kenboldür. En az söz konusu karakterler kadisini yargılaması ve insanların kendi yadar paralitik ve paranoyak olarak, böyle rattıkları sıkıntılardır" ("Edebiyat Atölbir sembolden yararlanabilecck, Hitlcr ycsi"). Fakat hastalık zaten toplumsal olagibi dinanıik ve açık bir kitle yaratabilerak mevcuttur. Kendisi de hasta olar Kicek bir lidcre henüz rastlanmamıştır (Geen'in ağabeyinin kendinden şüphc cttigi wishen, 197202). için harcadığı bireysel iyileşme çabala Bu bakımdan Körleşme açıkça bir önrında da oldugu gibi, bu tür çabalar hascül yapıt iken, Kitle ve Iktidar Canetti'nin ta bir topluma tekrar uyum sağlayabilmek denemeleri ve notları gibi Nasyonal Sosiçin yapılan sonuçsuz mancvralardır. Ve yalizm olaylannı ele alır ve kitle analizi hemen bir "doğaya geri dönüş" terapisi yapar. Kien ise artık peygamberane bir hayalinden kaçınabilmek için, Canetti gerçeklik düşkünü olduğundan, onun karmaşık bir toplumda ve karmaşık bir tadurumundan da kısaca bahsetmek gererihi durumda anakronist bir geri adım için kir. gerçekleştirmek ilkel terapilerin ya da deneylerin sağlık ve iyileşme vaat etmediğiSora ve Cavap ni, kendi maymun insani üzerinde yaptıÇocukla konuşma bölümünde olduğu ğı kişilerarası yakınlık deneylerinin başagibi Kien, manastıra kapatılmışjann yalırısızlığa uğraması ya da cinsellik aracılığı tılmışlığı ve işinde kenoi yarattıöı her şe ile ortaya koyar. ye egemen olma çabasından dolayı ilk baslarda saldırgan davranır. Bu bölüm teKien ve dış dünyası 30'lu ve 4O'lı yıllaorilc olarak Kitle ve Iktidar'daki "Soru rın Alman Avusturyası için semptomatiktir. Kien, Nazi diktatörünün belirleyici ve Cevap" altbaşlığında tartışılmıştır (283ff). Kien'in çalışma stratejisi de salözelliklerine sahiptir, onda da kurmak ile dırgandır. Katılmadığı konferanslara akayıkmak iç içe geçmiştir (Gewissen, 175). demik bildiriler göndermektedir. BöyleAncak Canetti ne kurgusal ne de fclsefi ce başkalarının kcndisini doğrudan eleşçalışmalarında, kendisi tarafından analiz tirmesinden kaçınmış olur; yani o başka edilen ve şiddetle reddcdilen fenomenlelarınıyaralarken kendisi yara almamaktare karşı hcrhangi bir model geliştirmiştir. dır. Soru sormak, öfiretmek ve çevresinBilimsel eserinde olduğu gibi kurgusal dekilere mesela Tnercse'ye, evi temin eserinde de benzer ve aynı temel Fenoeden adama vb. "emir sızılan" vermek menlerin nasıl farklı giysifer içerisinde or(Kİ, 301f.) suretiyle tek yönlü bir yaşam taya çıktıklannı gösterirken, beliren sosürmektedir. Kitaplar onun için gerçek runlar karşısında özümlerden ve kurtuluş bir fikir alışverişinin ve tüm sosyal alışvehayallerinden vazgeçer. Onda uyumlulaşrişin, hatta insanlararası tcn temastnın yetırmak, ütopya ya da sentez mümkün derini doldurmaktadır, ki psikolojideki yeğildir. Doğruyu buluşunda Canetti, ni bulgulara göre ten temasının eksikliği Broch'a isnat ettiği evrenselliöin aüştır paranoyaya yol açan etmenlerden biridir. masını yapar: "Günümüzde etlcili bir vaHastalığın bu aşaması, artık Kien'in, kcnzardan bcklcnmesi gereken ikinci özellik di kurgusal dünyasının dışında başka bir de zamanını özetlemeye duyulan ciddi iradünyanın varolauğunun farkına varamadedir, evrenselliğe duyulan güçlü arzuması şeklindc kendini göstermektedir dur, hiçbir görevden korkup kaçmayan, (Moser, 23). Tabii ki aradaki mesafe nehiçbir şeyden vazgcçmeyen, hiçbir şeyi deniyle, onun subjektif bakış açısı ile dış unutmayan, atlamayan ve hafife almadünya arasındaki muazzam uyumsuzluk ya..." (Gewissen, 14) Bu temel özellik Cagöze çarpmaz. netti'nin gerçekliği bulma şeklini, kurgusal yapıtlarını, tiyatro oyunlarını, romanıThercsc ile cvlilik, grotesk cinscl yenilnı ve aynı şekilde onun kuramsal yapıtlagi ve kitaplar dünyasından ayrılış sonra rını karakterize eder. Bu gerçeklik arayısında Kien'in veThcrese'nin anormallikSı, onun yapıtlarını birbirinc bağlayan leri belirgin bir şekilde günışıg'ına çıkar. ağdır ve bu ilginç herhangi bir ütopyaKien gittikçc daha fazla savunmacı, stoik ya, soyut bir yapıya asla izin vermez. • Almancadan Çevıren: A. Ece Vzgören Notlar 1. Aşağıdaki alıntılar şu yapıtlardan yapılmıştır: "Körleşme", Payel Yayınlan, îstanbul 1993, "Das Gevissen der Worte" [Sözcüklerin Bilinci], Fischer.Frankfurt 1981; kısaca Gewissen, "Kitle Iktidar", Aynntı Yayınlan, îstanbul 1998; kısaca Kİ. 2. Dagmar Barnouw, Elias Canetti (Stuttgart: Metzler, 1979), s. VIII X. 3. "Körleşme" esas olarak Almanya'da 2. Dünya Savaşı'ndan sonra okunmaya başlamıştır. 4. Dagmar C. G. Lorenz, "Schweigen und Entfremdung. Canneties Reaktion auf Exil und Krieg." Das Exilerlebnis, Donald G. Daviau, Ludvvig M. Fischer (Columbia: Camden House, 1982), s. 181191. 5. Alfred Waldinger. "Gesprâche über Ernst Waldingcr und Elias Canetti," TB 232, S. A, Yeni Avusturya Edebiyatı Do kümantasyon Merkezi, Viyana. 6. Barnouw, s. 26, PeterGeorges konuşmasına değinerek, Peter'in karşısındakini anlamaya çalışırkcn Gcorges'in bütün empati yeteneğine rağmen karşısındakine egemen olmak isteuiği tespitini yapar. 7. Bu açıklamalarda, Canetti'nin Freııd'ıın kitle fenomenlerini açıklama denemesini yetersiz buluşu ve uyuşturucunun yol açtığı durum değişikliklerine benzer durumları tanımlayısı dikkat çckcr. 8. Dieter Lievverscneid, "Ein Widerspruch in der Erzâhlkonzeption von Elias Canettis Roman 'Die Blendug'," Wirkendes Wort, 28 (1978), 356364. Karş. Canetti'nin "Speer'e Göre Hitler" denemesi, Sözcüklerin Bilinci, s. 95126. 9. Zsuzsa Szell, \chVerlwit undSchein gemeinschaft in den Romanen von Franz Kafka, Robert Musil, l lermann Broch, Elt as Canetti und Cenrge Saiko, doktora tezi, daktilo yazısı, Viyana, 1976, s. 105: "Gerçek bir topluluğun oluşmasına izin vermeyen toplumsal düzenlerde topluluğıımsular oluşur." Bunların akıldışı, ideoloiik özelliği ise "bireye genelgeçerli bir faaliyete katılma duygusu kazandırmasıdır." 10. S. 17'de Grosz'un Ecce Home dosyasının etkileri oldukça belirgindir. 11. Liewerscheidt, Kraus'ta olduğu gibi Canetti'de de iletişim kuramı açısından belirli bir kötümserlik bulunduğundan söz eder. lnsanlar birbirlerini anlamaksızın birbirleriyle konuşmaktadırlar. Frıtz Fafibindcr, "Ein Kopfohne Welt Kopflose Welt Welt im Kof. Das Lebenswerk des Dichters Elias Canetti," [Dünyasız Baş Başsız Dünya Başdaki Dünya. Yazar Elias Canctti'nin Yapıtları], Studio Graz, Österreichischer Rundfunk II, 6.7.1966,16.0016.30, şutespitleri yapar: "... Dünyasal gerçeklik karşısında en az yaşam becerisine sahip olanıar, kendi dünyasını kcndi kafasında taşıyan, belden aşağısını sapkınlaştıran ve cfışandan kendisine yönelik şeyler karşısında aciz kalan aydınlardır." 12. Manfred Moser, "Elias Canetti, 'Die Blcndung'", doktora tczi, daktilo yazısı, Viyana, 1968, s. 165. 13. Canetti'nin aynı yerde belirttiği üzere, diğer bir etmen de 1927 yılında Viyana'daki Adalet Sarayı yangınıdır. 14. Elias Canetti, "Literatunverkstatt," [Edebiyat Atölyesi] TB 210, s. 2, Ycni Avusturya Edebiyatı Dokümantasyon Merkezi, Viyana. Bundan sonra "Edebiyat Atölyesi' olarak söz edilecektir. 15. Hannah Arendt, TheOrigins of Totolitarism (New York: Harkourt, Brace andCo. 1951), s. 20. Kitle ve Iktidar/ Elias Canetti/ Çevıren Ciilsat Aygen/ Ayrıntı Yayınlan/ 496 s. SAYFA 17