25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devamı. *" lığı altında, bir kısım yazının da "Baskı ve Mizah" başlığı altında bölüm oluşturabilmeleri şaşırtıa dcğildir. Türkiye, Batı'nın çok erken tanıdığı modernizmin dolaysız sonuçlannıancak 1950'dcn sonra yogun biçimdc yaşayabildi. Aynı zamanda bir mimar olan Tan Oral, bu modernizmle tanışma sürecini yaşayan değil, gözünü modernizm içinde açan, onun ük deneyÜTilerini değu, olguriluk dönemini devşiren kuşaktan. Kitabın "Çizim ve Çözüm" bölümündc, hem genel olarak, hem özel alanı açısından sanatsal üretimin süreçleri üstünde düşünmüş, dünyasını kurmuş bir çizerle karşılaşıyoruz. Daha başlangıçta yalın çizgiyi seçmiş, olması, olgun modernizmin soyutlama yeteneğiyle ilgili. Gelgelelim bu kıısak belli toplurmal ve siyasal süreçleri de yaşamiş nır kıışak aynı zamanda. Tan Oral bunu Kendisi de bir yazısında vurguluyor. Bu nedenle soyutlama, belli somut durumlan daha çokrineçıkartmaya hizmet ediyor, tek başına amaçlaşması ve araçlaşması söz konusu değil. Sanatçıların üretme süreçlerine ilişkin açıklamaları, nesnesi sadece kendi üretimleri olan bir öznelliğin dışavurumu olmadığı gibi, sadece bir "üst dil" de değildir. "Çizim ve Çözüm" bölümünde, sorunsaf ile üretimin kesiştiği yeri de buluyoruz. Karda gczen kara Kedi olarak tanımlanan çizgili iletişime, kaçınılmaz bir biber tadı olarak tanımlanan kara mizaha, sonuna kadar kullanılmak istenen saç malama hakkınadairyapılan açıklamalar da düs.üncenin çizgiye dönüşmesi sürecindeki açılım imkânlannı, uç noktaları ortaya koyuyor. Çizgi dilinin tam da biryerleri delmek, oraları patlatmak, içindekileri görünür kılmak ıçın sıvrildıgt noktadırbu. Aralarına çoğu ke/ yapay duvarlar örülen parodinin gelecekte, ti'ye almanın seçenekle, aforızmanın dip kanalla buluşması. Sözgelimi "Sehir Mobilyalan"nın yol aç tığı "iletışım karmaşası"nı anlatan yazısında Tan Oral, sanki çizgisiz bir karikatür üretiyor. Ayakların yere değemeyeceği kadar yüksek yapılmış banklar, dikenli tellc çevrilmis, parklar, üç tekerlekli arabalar, nereye hangi vapurun kalktığı belirsiz iskeleler, geçidi olan otoparklar... bu irademız dışında bize dayatılan uydunık ijehir mobilyaları gerçeöinin yerini tutamıyor, gerçek şehir monilyalanna olan özlemi pekiştiriyor. Çünkü "Kent ve Gülmece" yazısında vurguladıgı gibi, Tan Oral'a göre "Karikatür, bir eleştiri sanatı olarak, iyi niyet taşımaz, ama kötü niyetli dc dcğildir. Kötüyle, iyi olmayanla ugraşır. Ancak bunu, siyah bir boyaya kalem batırıp güneş resimleri çizerek, unıudu sürekli canlı tut maya çalışarak yapar." Bunun çok daha zorlu süreçlerden geçti^i, kitabın "Baskı ve Mizah" bölümünde örnekleniyor. Turgut Çeviker'ı 1970'Ierde bir Ankara yolculu^u sonrasında tanımıştım. Derkcn ona tstanbul'da sahaflarda ve eski kitap sergilerinde rastlamaya başladım. Ayak üstii oturduğıı evlerin nıtubetindcn yakınır, sonra karikatür sanatına ilişkin yeni bir belge bıılmak umuduyla uzaklaSAYFA 4 İki usta, bir diisünür. üc kitan * Karikatür Üzerine Yazılar / Turgut Çevıker / \rıs Yayınalık / 4İ4 s Grafık Mizah/ Turhan Selçuk / îris Yayıncılık / 382 s şırdı. Arada lsmail I Iakkı Baltacıoğlu'nun kitaplıfiı gibi yagmalanmış, terekelere rastlar, kanrolurdu. Bu rutubetli evler konusu yüreğine ve kâöıtlarına öylesine işlemiş ki, yazılarını elden geçırırken, paslı toplu iğnc vc ataçları görünce aynı kokuları hissetmiş. Gelgelelim öyle evlerde yaşamak pahasına yıllar boyunca iz sürdü Çeviker. Turgut Çeviker'in "Karikatür Üzerine Yaztlar"ı öncelikle onun karikatür sanatıyla olan macerasını örnekliyor. Kitabına, yazılara başladığı 19771980 döneminden fazla örnek almamış. "Karikatürii anlamaya çalışan, bu yolda çırpınan bir ki^inin iyi niyetli metinleriydi. Bu alanda ne usta vardı, ne çırak, ne çeviri ne de telif kitaplar. Varsa yoksa söyleşilerle saptanmış oirtakım deneyimler" diyc özetliyor çıkış noktasını. Kitapta asıl olarak 1980 sonrası yazılarını roplamış, böylece 1980 onun için de önemli bir ınilat olmuş. Sadece inceleme bölümü üç cilt tutan, seç ki ve albümlerle on üç cilde ulaşan "Gelişim Sürecinde Türk Karikatürii" adlı o kapsamlı projcsini de 1980'den sonra gcrçeklcştirebildi. Çeviker, 1980'lerde Turk karikatüründe beliren popüler karikatür çizcisinin, yani Gırgır ekolünün ise Yaza Çize / Tan yanında değil, karşı Oral/tris Yayınsında yer almıştı. cılık / 350 i. ' Karikatür sanatında yaşanan bu ikiliğin ne getirip ne götürdüğünü de kitapta yer alan ve daha önce 1993'te Varhk dergisinde yayımlanmış olan "Türk Karikatür Sanatının Yakın Geçmişine Ozelcştirel Bir Bakış,"ta irdeliyor ve belki daha önce katı olan bakış açısını da biraz yumuşatmış oluyor. Çeyiker, "Karika tür Üzerine Yazılar"da Tanzimat döneminden başlayarak hemen bütün önemli çızgileri ayn ayn irdelerken, sadece karikatür paydasıyla yetinmeyip, alttan alta işleyen çeşitli bağlantı dıızeylcri kuruyor. Sözgelimi bir araştırmacının karikatür tarihini ayn, karikatürcüler arasındaki etkıleşımi ayrı, tekil olarak Turgut çeviker her biri karikatürcünün üretim süreçlerini ayn irdelemesi, yani cdebiyatta, dilbilimde, göstergebilimde örnekleri görülen alt disiplinlere bölunerek artzamanlı ya da eşzamanh saptamalar yapması, karşılaştırmalı edebiyatın benzerini karikatüre uygulaması, vb. mümkün. Çeviker, karikatür sanatının knnumu gereği ansiklopedist ile denemeci arası bir dili seçerken, işte bütün bunları da ihmal etmiyor, ycri gcliyor çözümleyici bir yöntcmi scçiyor, yeri geliyor tümdengelimci bir "karikatür tipolojisi", giderek felsef esi kurmayı deniyor. Iki usta çizer, bir çizgi filozofu, özenle düzenlcnip basılmış üç kitabın toplamı okkalı bir külliyat oluyor. Ya da bir büyük, tck kitap. Bu kitaplardan sonra artıkherkesin karikatürlere daha farldı bakacağı söylenebilir. • ( Çtzglninteorisl Tan Oral'a göre "Karikatür, bir elestlri sanatı olarak. iyl niyet taşımaz. ama kötü niyetll de değlldlr. Kötuyle, İyl olmavania uğraşır Ancak bunu, slyah bir boyaya kalem batınp güneş resimlerl clzerek, umudu sürekli canlı tutmaya calısarak yapar." Turtian selcuk, kltabında kendl sanat alanının klml nltellklerinl şöyle bellrlemekte "Yaygın bir sanattır. basın yoluyla. slnemayla. televlzyonla. aflslerle. sergllerle halkın her an karşısındadır. söyleyeceulni kısa yoldan. zahmetslzce fakat çarpıcı bir blçlmde söyler, çlzgllenyle sempatlktir. Bu nedenlerdir onu guçlü bir sanat koiu vapan" C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 7 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle