Katalog

' sonunda ablasının bir erkeğe bağlı olmaksızın yaşamını sürdürnıe isteğine hak veren kız kardeşin, mektuplar aracılığıyla geçirdiği evrimler müthiş ilgi çekici. Elimizdeki kitapta kadının en özgün haklannın savunuculuğunu üstlenen Teslime Nesrin'in, sonuçta bir sürgün yaşamı ile ödediği alabildiğine özgür düşüncelerinin çoşkulu; düşündürürken kimi zaman güfdüren, şaka dolu, zarif bir dille anlattığı iki anlatısını okuyacaksınız. Avrupa Türkleri/F<jrw£ Şen, Yunui Ulusoy, Cüray Öz/Cumhuriyet Kitapları/117 v Kendi alanının ilk örneği olan bu çok yönlü ve müthiş incelikli araştırma, Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayan Türklerin, bulunduklan ülke ve bir bütün olarak AB ekonomisine katkılannı sergiliyor. Araştırmada ycr alan "AvrupaTürkleri"nin Avrupa ekonomisi içindeki yeri, aynntılı istatistikler ve hesaplama yöntemleriyle belirlenmiş. Charles Baudelaire'nin Son Güıueri/Bemard Henrı Levy/Çevırcn. Nuriyc Yiğitler/Sel Yayıncılık/İOl s. Yaşamı da en az yapıtı kadar ilginç ve karanlık olan Charles Baudelaire'in hayattaki son günlerinin romanı olan "Charles Baudelaire'in Son Günleri"nin yazan Fransız filozof Bernard Henri Levy. Roman yayımlandığı yıl Fransa'nın önemli ödüllerinden biri olan înterallie'yi kazanmıştı. Charles Baudelaire'in Son Günleri, şair Baudelaire yasamının büyük bir sessizliğe ve yalnızlığa boğulduğu dönemi anlatıyor. Baudelaire'nin anılan döncminde hayatında yer etmiş kişilikler (pansiyon sahibi, papaz, fotoğrafçı, fahişe sevgili) yer yer mektup vc günlük diliyle okur karşısına çıkıyor. Romanda, şairin aynı zamanda önemli hastalıklar geçirdiği bir dönemi içeren son yıllannda kurduğu ilginç ve karmaşık ilişkiler de su yüzüne çıkarılırken Baudelaire'in anne üvey baba zorlu edebiyat çevreleri arasında gelişen bütün yaşamını sarsan bağlılıkların, duyarlılıkların ve nefretlerin de altı çiziliyor.. Osmanlı tmparatorluğu Tarihi 1/Robert Mantran / Çcviren: Server Tanilli/ Adam Yayınlan/ 320 s. Osmanlı tmparatorluğu Tarihi 2/ Robert Mantran / Çeviren:Server Tanilli/Adam Yayınlan/'504s. Ç Adam Yayınları Osmanlı lmparatorluğu'nun 700. kuruluş yılında Mantran'ın eserini yeniden basarak okuyucuya sunuyor. Osmanlı tarihinin Türkıye ve Dünya gündemine otururken Robert Mantran'ın bu yapıtı konuya en yetkin yaklaşımlardan biri olarak kabul edilmektedir. Kitabın Server Tanilli çevirisiyle sunulması da ayn bir önem taşıyor. tki cilt halinde toplanan kitabın ilk cildi Osmanlı Devleti'nin doğuşundan XVIII. yüzyılın sonuna kadar, ikinci cildi XIX. yüzyıl başlarından yıkılışına kadar uzanan dönemi kapsıyor. Kitap temel olarak Mantran'ın damgasını taşıyorsa da çeşitli uzmanların katkılarıyla gerçekleştirilmiş ortak bir çalışmanın ürünü.Her yönüyte Osmanlı Devleti ve bu devleti yaratıp yok eden koşullar, son derece yetkin ve ge niş bakış açısıyla okuyucu karşısına çıkıyor. Alavara/Cd« Yücel/Bulut Yaytnları/141 s. " Alavara",Can Yücel'in son şiir kitabı . Kitabın önsözünü yazan Refik Durbaş şöyle diyor: "... Günlerdir elimin altında, dilimin tuzunda scyrüsefaine çıkmış, şimdilik son kitabı "Alavara"dan olduğu gibi... "Alavara" üç bölümden oluşmakta... Birinci bölüm kitaba ismini veren "Alavara", ikincisi, "Yazma"dan, yani ilk kitabından şimdiye kadar yayımladıklarından bir seçme niteliğindeki "Politikayla Poetika Poctikayla Politika"; üçüncü ise "Eklcm" ara başlıklarını taijimakta. Genel başlığı ise elbette Can Yücel... Ve elbette yaşadığımız günlerin tarihi... "Kendi kendinin türbedan" bir şairin dünyaya, hayata ve kendisine hem bakışı, SAYFA 22 hem nakışı... Ölüm, bedeni sirozla teslim almaya çalışırken bile masmavi gökyüzü ile bezeli yaşama sevincini iki adet enginarın kokusunda aramanın şiiri... "Hafız'ın Kabri olan bahçede, yakası açılmadık bir seher misali güller içinde duran Güler aşkına" ağrılar yatağında ağaran bir aklın ve aşkın şiiri... Çaresiz dertlere düşse de yaşamayı ölecek kadar sevmenin şiiri... Daha neolsun?" Halkevleri: tdeoloji ve Mimarlık/ Neşe G. Yeşilkaya/lletişim Yayınlan/ 206 r. Kemalist Cumhuriyet'in, halka modern ve milli bir hayat anlayışı doğrultusunda terbiye vermek için kullandığı temel kurumlardan biri, kuşkusuz Tek Parti döncminin Halkevleri'dir.I lalkevleri'nde ahalinin spor yaparak, eğitim görerek, sanat icra ederek, beraber eğlenmeyi, oturup kalkmayı öğrenerek medenileşmesi hedeflenmişti. Neşe Gurallar Yeşilkaya, halk kitlelerine dönük bu talim terbiye kurumunun yapısı, ideolojisi ve faaliyetleri hakkında derli toplu bir değerlendirmc de sunduğu kitabında, Halkevleri'nin bu işlevlerinin billurlaştığı özel bir cephesine yoğunlaşıyor: mimarî... Tek Parti döneminde modernlcşme ve milliyetçilik misyonu çerçevesinde mimarlık tartışmaları ve resmi mimarlık ideolojisi nasıl şekillenmişti? Bu sorunun cevabına bağlı olarak, Yeşilkaya, yeni Cumhuriyet'in kafasındaki şehir planında ve mimarî idealinde merkezî önem atfedilen Halkevleri binalannın model oluşturucu rolünü gösteriyor.Tasarlanmalarından inşa süreçlerine ve hangi malzemenin kullanılacağı meselesine varıncaya dek, Tiirk Modcrnlcşmesi'nin bütün temel tartışmalannın; hükümet konağıyla yan yana konumlanmalanyla, birçok örnekte minareye rakip kuleleriyle modern ve millî mâbedler olarak tasavvur edilen Halkevleri binaları aracdığıyla mekâna nasıl yansıdığını görüyoruz. Özgürlük Kitabı/ Sükrü Günbulut/Adam Yayınlan/205 s. "Elli yaşında hâlâ bağırıyorsan,hâlâ olgunlaşmadıysan, hâlâ uzlaşmadıysan, umarım sen de bağırarak gidenlerden olacaksın. tçinde bir yığın istekle, yaşanmamış geleceklerle, ermişlerin ve karanükçılann hınzır ve terbiyesiz bulduğu bitimsiz başkaldınyla, şıvgın gibi yemyeşil..." Bir başkaldın kitabı bu. Bir özgürlük ve "gerçek" arayışı. Kötü niyeti, ahmaklığı, geriyi, "ben gökten haber alıyorum" diyeni ve daha nicelerini, ortaya çekip üstlcrine dosdoğru giden ışığı tutuyor. Hamamböceklerinin telaşla oradan oraya kaçıştıklarını görür gibi oluyoruz. Elimizdeki kitap, doğanın, toplumun, yaşamın ontolojik anlamını ve sınırlannı yokluyor. Bu köşede tabu olan çoğıı şeyi tartışmaya açıyor. însan, kültür,ahlak, cinsellik, Doğu ve Batı uygarlıklarının karşılaştırılması üstüne yeni ışıklar düşürüyor. İçinde bulunduğumuz karanlığın "kâfirce" diyeceği. Soygunun Öteki AdıDevlet tha\esı/Seçkin Doğaner/îletişim Yayınları/197 v. Devlet ihalelerindcki yolsuzluklar, Türkiye'de artık kanıksandı.kara mizah konusu olarak bile nicedir fazla ilgi çekmiyor. Neredeyse, toplumsal ve siyasal kültürümüzün bir töresi haline gelerek kurumsallaştığını söyleyeceğiz. Elimizdeki kitapta da, devlet ihalelcrindeki yolsuzluk vakaları sıralanmıyor,"perde arkası gerçekler" ifşa edilmiyor. Seçkin Doğaner, bilinen bilinmeyen bazı ilginç vakalan, yolsuzluğu ve soygunu yapısallaştıran, olağanlaştıran bir sistemin işlcyişiııi göstermek için kullanıyor. Devlet ihalelerinde nasıl bir yolsuzluk ve çıkar sağlama sistemi yürürlüktedir? Ne gibi yasal açıklar, "yönctim usülleri", "kamu gelenekleri", müteahhit kurnazlıkları, devletin malını deniz haline getiriyor? Bu soruları cevaplıyan Soygunun Oteki Adı, "yurttaş" olmak isteyenler için bir el kitabı nitcliğini taşıyor. Yöneticiler tçin Yeni Bir Bakış: Mustafa Kemal Atatürk'ün Liderlik Sırları/ Adnan Nur Baykal/ Sistem Yayınalık/267 s Kendisi de yönetici olan Adnan Nur Baykal tarahndan kalcme alınan "Yöneticiler tçin Yeni Bir Bakış: Mustafa Kemal Atatürk'ün Liderlik Sırları" Atatürk'ü yönetici kimliğiyle yöneticilere anlatıyor.Dünyada, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde, günümüz lider ve yöneticilcri için tarihi şahsiyetleri konu alan kitaplar yayımlanmaktadır. Zengin bir tarihsel geçmişe sahip olmamıza rağmen, bu konuda ülkemizde bu tür kitaplar pek yazılmamıştır. tnsan ve servet olarak kaynağın, belirli bir zaman içinde şekillendirilmesi olan liderlik ve Yöneticilik, zaman aşımına uğramayan kanunlara ııyduklan için, tskender'den Atatürk'e pek çok müşterek özellikler sergilemektedir Çözülmesi gereken sorunlar çok farklı olmasına karşın, zaman içinde lider ve yönetiçilerin yaklaşımında büyük benzerlikler bulunmaktadır. H e m en çağdaş, hem de bu günün ihtiyaçlan için gerekli dersleri çıkarabileceğimiz bir lider olduğu için Mustafa Kemal Atatürk yazar tarafından seçilmiş ve anlatılmış. Melahat Hanımın Düzenli Yaşamı/ Peride Celal /Can Yaytnları/ 90 s. Peride Celal'in bu son kitabında altı yeni öykü yer alıyor. Romanlarmı da öykülerini de alabildiğine yalın gösterişsiz bir dille yazan bir yazar Peride Celal. Yalınlık büyük bir ustalığın becerisidir. Süslemeyi hiç bilmez, Çünkü süslemek elinden gclmez Peride Celal'in. O yalınIığın, süslenmemiş edebiyatın incelik dolu ustasıdır... Kitaba adını veren Melahat Hanımın Düzenli Yaşamı adlı ilk öyküde, kocasının ölümünden sonra yeni ve çok düzenli bir yaşam kurmaya çalışan bir yaşlı kadının içine düştüğü yalnızlığı, bu yeni yalnızlıkla baş edemeyişini müthiş bir çizimle gözler önünc serdiğini göreceksiniz. Ağaç adlı öyküde kocaman salonun ortasındaki bir ağaçla o salonda yaşayan bir kadının dostluğuna tanık olacaksınız. Açık Oturum adlı öyküde, bir televizyon programına çıkarılan bir temizlikçi kadının değişen dünyası size hiç de yabancı gelmcyecek. Toz Duman, kitapta yer alan öykülerin belki de en güzeli. Bir adanm değişen insanlanyla birlikte nasıl değiştiğini bu kadar yalın, bu kadar güzel görüntülemek her yazann başarabileceği bir şey değil. Karşılaşma, kopanlmış, bitirilmiş bir aşkın yıllar sonrasını dile getirirken, tskele adlı son öykü, müthiş bir atmosfer öyküsü. tslam Üzerine Düşüncdet/Mobammed Arkoun/Çeviren Hakan Yücel/ Metis Yayınlan/192 s. Mohamed Arkoun, Türkiye'de tanınan bir isim. Daha önce, 26 İSLAM ÜZERİNE Nisan 1994 tarihinde lstanbul'a DÜŞÜNCEUER gelerek Fransız Kültür Merkezi'nde, "Etik, Din ve Laiklik" başlıklı konferansa katılmıştı. Ar koun, Baü'da ve Arap dünyasında din, laiklik, karşılaştırmalı ilahiyat gibi konularda otorite kabul ediliyor. Yazar, 1992'de yayımlanan "tslam Üzerine Düşünceler" adlı yapıtında, akademik hayatı boyunca uğraştığı çeşitli sorunlan bir araya getirerek, sentez niteliğinde bir çalışma koymuş ortaya. Kitabın asıl odağı, tslam ile diğer kitaplı dinlerin kökenlerinde yatan insan, inanç, mücadele, dünya anlayışlannın gerçekte ne olduklatını, yani bu anlayışlar ideolojik bir meşrulaştırma gerekçesine dönüştürülmeden önce neyin söz konusu olduğunu bulmaya çalışmak. Mohammad Arkoun'un kitabını hangi koşullarda yazdığını da unutmamak gerekiyor bu noktada: Batı'nın, özellikle Avrupa ülkelerinin hezeyan derecesine varan bir biçimde îslam'ı ve Müslümanları sürekü tehdit olarak algılamaya başlaması, Cezayir'de tslami kaynaklı terör eylemlcrinin tırmanması.laikliğin laikçiliğe dönüşmesi gibi bir manzaranın ortasında duran Arkoun, bütün bu saflaşmaların aslında dinlerle doğrudan ilgili olmayan kimi siyasal, ekonomik hesapların yansıması olduğunu anlatıyor. Ancak, Arkoun'da dinleri dokunulmaz bir yapı olarak kodlamak gibi bir eğilim yok: Ona göre bütün kitaplı dinlerin ortak bir rasyonel sorgulamaya tabi tutulmaları, dinin kökeninde yatan noktaların rasyonel bir biçimde anlaşılması gerekiyor. • CUMHURİYET SAYI 477 KİTAP