01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

dircndikçe, onlar çoğaldıkça sömürü ve zulüm düzeni korkacak. Korktuğu için saldırıyoryüzyılların annelerine. "Cumartesi Anneleri vicdanımızla buluşma fırsatıdır, dünyanın tüm kayıplarıyla buluşma fırsatı. Ve "kaybeden" düzenlere "insan"ım deme fırsatıdır. Aydın Öztürk işte bu annelere, yani vicdanımıza seslendi: "Anımsamanın Zaferi" altbaşlığıyla sunduğu bu kitabında neler mı dedi şair yüreği? Işte kitaptan bir parça:"... anımsamak ve unutmamak, böyle giderse karanlık ve soğuk bır dehlizde lağım farelerinin dünyaİarında kalacağımızı. Anımsamak ve unutmamak. Korkularımıza değil, ellcrimizin yaratıcılığına sığınarak... Gerekçelerimizin paslanmış kapılarını çarpıp çıkmak. Kendimizi sevecek kadar bir yürek taşıdığımızı bilmek hiç dcğilse... îstanbul'a kar yağıyor / kar yağıyor, asla zalimleri ağartmayan..." Ülkemizin acılı ve hüzünlü gerçeklerinden biri olan "Cumartesi Anneleri" ile ilgili Aydın Öztürk'ün bu lirik ve epik kitabı, tarihsel ve yazınsal bir belge oldu bence. Aydın Öztürk, Ezberletilmiş Yalnızlıklar (1997)'da ise denemeeleştiri yazılarını bir araya getirdi. (Kitabın ikincı bölümündeki yazılar şairin daha önce yayımlanan Derin Nehirler Gibi adlı kitabının yenibasımı.) Araya dizelerini de yerleştirdiği bu yazılarında cezaevlerindeki ölüm oruçlarından büyük Apaçi reisi Geronimo'ya yöneltti beynini. Kendi dünüyle ve ülkemizdeki yalun geçmişle hesaplaşıp Sıvas katUamma, Enver Gökçe'den Önat Kutlar'a getirdi sözü. Aziz Nesin'e selam verip türkülerimize, Bergama'daki Akdenizli Ozanlar toplantısına uğrayıp Türkiye Yazarlar Senuikası'na geldi. Duyargalannı ülkesinde yaşananlara çeviren bir şair olarak nasıl düşünüp nasıl davranması gerektiğini bilen bir yazın emekçisinin yazdığı yazılarla buluştuğumuz bu yapıtta, Aydın Öztürk'ün sorumluluğunun ve görevlerinin biüncinde bir aydın tavrını gördük. Haksızlıklarkarşısındaki suskunluğa, duyarsızlığa, tepkisizliğe isyan: kuşağını, aydınları, aydın olması gerekenleri sorgulama; ve dünii sorgularken yapılan şu yürekli ve anlamlı saptama vardı bu kitapta: "Eğer bir öğretiyi kutsal kitapların katına çıkarırsanız, bütün canb dokularını öldürürsünüz. Kornea tabakasının ölü hücreleri bir hayau saklayamazlar. Ezberletilmiş yalnızlıklar büyük suskunluklardır. Bu suskunluğun ödülü de mürit olmaktır." Onun, "İşığı kim tutuklayabilir? Sesi hangi kaya eritir?" sorusu bir aydın çığlığından ve umudundan başka bir şey değildi ve bence bu kitabı okumak bir şairin çığlığını ve umudunu okıımaktı. Öztiırk, metinlcrde oluşan Yağmur Yürekli Mektuplar (1998) adlı kitabında da şiirsel denemelerini sunduktan sonra da son şiirleri ve düzyazı kitaplarına serpiştirdiği şiirleriyle onuncıı kitabını çıkardı: Oliilerle Hatıra Fotoğrafı (1998). Olimpos'un Tanrılan da tozlanmıştı adlı uzun şiirinde çürüycn îstanbul'u anlattı. Nâzım'a gönderme yaptı bu şiirinde: "Kentin aydınlanan yüzü Vera'ydı / beyaz, saman sarısını sılmişti saçlarından / Nâzım, dolunayı mavileştirerek gülümsüvordu / yenilgiye yakışmıyordu karanfİlfer, biliyordu / Moskova'daki gömütlükte zaman yoruluyordu..." Kahretsin Çabuk Unutuyoruz şiirinde "düşündünüz mü? Çabuk unutuyoruz / vefa duygumuz inciniyor" deyip unutmaya sövgüler yağdırdı: "kahretsin çabuk untyoruz / Ispanya'da 'non pasaran ı haykıran gönüllüler tugayını / Bolivya dağlarında Che'yi Santiago stadyumunda lara'yı / Babı Yar'ı, Halepçe'yı / kırılan mezartaşlarını çabuk unutuyoruz / ... aranın iktidarı übtümüzebaşımıza lağım okularıyla siniyor..." Aydın Öztürk yazmaya devam ediyor.B Prof. Dr. Sami Güven Türkiye ekonomisinin 1950'liyıllanna bakıyor Amerikan Beceteleri Prof. Güven "1950li Yıllarda Türk Ekonomisi Üzerinde Amerikan Kalkınma Reçeteleri" adını taşıyan kitabında bu raporlar üzerinde durmakta; raporlar üzerinde düşüncelerini belirtmekte ve çözümler getirmektedir. Bu nedenle kitap, iktisat tarihi kütüphanemiz için eşsiz bir kaynak olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Prof. Dr. Sami Güven'in 1950'lerden başlayarak Türkiye'ye önerilen raporları kitaplaştırması, Türk ekonomi politikalarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacak önemli nitelikte bir çalışma. Dr. ALEV COŞKUN yen on yıllarda Türk ekonomisinde ortaya çıkan önemli dönüşümlerin (örneğin yabancı sermaye ve petrol yasalannın çıkarılması, montajcı çokuluslu şirketlerin ülkede yatırımlar yapması vb. gibi) yasal, ekonomik ve maii alt yapısının oluştrulmasında çok ctkili olmuşlardır. Bu raporların bu denli etkili olmasının bir başka nedeni ise, Amerikan yardımına önbilgi toplamak amacıyla düzenlenmiş olmalandır. Söz konusu raporlar, farklı heyetler tarafından hazırlanmış olmakla birlikte, Türkiye'ye önerdikleri kalkınma reçeteleri ve Türkiye'ye özgüledikleri yer bakımından hep avnı düşünce kalıbından çıkmış, aynı klişe ve basmakahp önerileri yineleyen uzman raporları olarak misyonlarını yapmışlardır. Bu raporlar genel olarak yazarın belirttiği gibi "Türkiye'nin ekonomi politikasını, Amerikan görüşleri doğrultusunda çizmeye koyuldular. Türkiye'ye bir tarım ülkesi olmasını, sanayileşmeyi terk edip sanayi ürünlerini Batı'dan almasını önerdiler. Bu raporlar, giderek Amerikan dış yardımının verilip verilmemesinde belirleyici etkili belgeleri oluşturdu." Prof. Güven, çalışmasını sadece Türkiye'deki dönüşümlerle sınırlandırmamış, 1950'li yıllarda Bolivya, Şili, Guatemala, Peru, Tayland vb. gibi azgelişmiş ülkelere önerilen kalkmma reçetelerini de incelemiş ve aynı öneri ve yaklaşımın bu ülkelere de telkin edildiğini gözler önüne scrmiştir. Prof. Güven, bu yapıtında, Amerikalı uzmanlann raporlarında yer alan ve Türkiye'nin hızlı Dİr sanayileşmeyi hak ctmediği; Demirçelik, gübre, makine sanayii, kimya sanayii, büyük enerji projeleri vb. gibi ileri ve büyük sanayi tesislcri kurmaktan vazgeçmesi gcrektiği; bunların yerine ilkel ve basit tarım araçgereçleri üretmesinin ülkenin yararına olacağı; bu tür büyük sınai tesisler kurma önerisiyle gelen Türkiye'ye Amerikalıların iyi bir mesai arkadaşı gözüyle bakmayacakları şeklindeki yaklaşımlarını çarpıcı başlıklarla vermekte ve Türkiye'nin tarımını Türkiye'nin sanayii ile değil, Batı'nın sanayii Ue bütünleştirmeyi amaçlayan Amerikalı uzmanlann önerilerini belgeleriyle gözler önüne sermektedir. Prof. Güven, kitabının Genel Değerlcndirme ve Sonuç. Bölümünde; şöyle yazıyor: "Eğer, Atatürk dönemindeki özgür ve bağımsız kalkınma çabalarının, göz kamaştırıcı, hızlı ve dengeli sanayileşme politikalarının hızı, 1950'li yıllarda Amerikan karışımlarıyla kesilmeseydi, Türkiye'nin şimdiki kalkınmışlık duzey ne olurdu?" sorusu muhakkak sorulmalıdır. Yazar görüşlerini sürdürüyor: "193O'Iu yıllarda milli iktisat sistemini kurmuş ve müstemleke ik tisadiyatından millet iktisadiyatına geçmeyi başarmış olan Türkiye'nin, 1950'li yıllardan başlayarak, Amerikan göriişlerinin etkisiyle, kalkınmasında sanayileşmekten vazgeçmesi ve emperyalist merkezlere pazar vazifesi görecek bir ekonomi politikasına geri dönüş yapmıs olması, en büyük talıhsizliktir. Türkiye, 1950'li yıllarda böyle bir yol ayrımına girmemiş olsaydı, eğitiminden sağlığa, ulaşımdan sanayileşmeye, kentleşmeye ve yabancı sermaye ile ilişkilere değin uzanan her alanda ulusal politikalar izleyebilseydi hiç kuşksuz, bugün karşımızda bambaşka bir Türkiye olacaktı..." Prof. Güven'in 1950'lerden başlayarak Türkiye'ye önerilen raporları kitaplaştırması, Türk ekonomi politikalarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Yazarı böylesine bir yapıtı gerçekleştirdiği için kutluyoruz. • „ 1950'li Yıllarında Türk Ekonomisi Üzerinde Amerikan Kalkınma Reçeteleri/ Sami Güven/ Ezgı Kıtabevi/ Bursa 1998 ÇAÖDAŞ ( & YAYINLARI Tüpk Ekonomisi Üzerhıde Dünii sorgulamak 1 E Aydın Öztürk'ün tüm kitaplan Berfın Yaymlan 'ııca yayunlanmışlır C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 479 950'li yıllarda Amcrikalı kimi zuınanlar ülkemize gelerek, Türkiye'nin ekonomik kalkınması konusunda önerilerde bulundular. Bu önerilcri raporlara bağladılar. 1950'li ve sonrası yıllann ekonomi politikalarının biçimlenmesinde etken olan bu raporlar, Amerikan görüş ve telkinlerinin somut belgeleridir. Bu raporlar Hilts Raporu, Thoraburg Raporu, Barker Raporu olarak bilinmektedir. Prof. Güven "1950'li Yıllarda Türk Ekonomisi Üzerinde Amerikan Kalkınma Reçeteleri" adını taşıyan kitabında bu raporlar üzerinde durmakta; raporlar üzerinde düşüncelerini belirtmekte ve çözümler getirmektedir. Bu nedenle kitap, iktisat tarihi kütüphanemiz için eşsiz bir kaynak olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Bu raporlar, 1950 yılında Türkiye'de iktidar değışikliğiyle telkin edilen liberal ekonomiye yönelişin de sınır taşlarını oluşturmaktadır. Türkiye'nin özellikle 1930'lu yıllarda uygulamaya koyduğu, devlet cliyle öncü ve örnek KlT'ler yaratarak gerçekleştirilen kalkınma modeline karşı çıkan bu raporların ele alınıp, çözümlenmcsi ekonomi tarihi açısından yararlı olmuştur. Kitabın yazarı Prof. Güven'in de önsözde belirttiği gibi "Türkiye'nin kalkınma ve sanayileşmesi bakımından birbiriyle çarpışan bu tezlerin ve önerilerin deöerlendirilmesi bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Amerikafı uzmanların neyi neden eleştirdiklerine, neleri neden önerdiklerine açıklık getirilmcktedir." Kitabın yazarı Prof. Dr. Sami Güven Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi kürsüsündc görev yapmaktadır. Daha öncc sosyal politikalar üzerinde yayımlanmış yapıtları vardır. Prof. Güven'in ele aldığı raporlardan "Hilts Raporu", 1948 tarihli olup, evrensel kapitalizmin çok yönlü çıkarlar sağlayacağı yeni bir ulaşım sistemini Türkiye'de oluşturma yönündeki ilk girişimi belirlemesi yönünden büyük onem taşımaktadır. Türk ekonomisini bütünüyle Amerikan ekonomisi açısından açık bir eleştiriye konu yapan "Thornburg Raporu" ise, ekono miye aşırı bir karışma isteminin örneğini oluşturmaktadır. Dünya Bankası Heyeti'nin hazırladığı ve kamuoyunda "Barker Raporu" olarak bilinen rapor da, Türkiye'nin izleyeceği ekonomi siyasasına yön verme çabalarına açık bir örnektir. Yazara gore, 1950'li yıllarda Türk ekonomisi üzerinde Amerikan karışımının somut ve tipik ömeklerini oluşturan bu raporlar, 1%0'lar Türkiye'sinue ve izle Vedat Günyol YENİ TÜRKÎYE ARDINDA »IMTQN\tı|. Türklye ve diğer azgefllşmiş ütkeler VTNİ TÜRKİYt: AKDİNDA Yurt sorunlan üzerinde şöyle böyle kafa yoran, iyi kötü bir şeyler yazan her aydının yenı bır Türkiye özlemi içinde olduğu pek bılınen bır gerçek. 0 halde, aydınlanmız bu kitabı mutlaka okumalı Okumalı kı, ycnı Türkiye'nin önünü ardını üstad Vedat Günyol ile birlikte bır güzel ırdeleme olanağını kaçırmamalı. YAŞARKEN VHMTCÜNYOL Günyol usta ne iyi yapmış da görüp duyumsadığını, düşündügünü ak kağıt üstune dökmu>. Çilelerın bile olümsüz güzellıklere dönuştügü bir yapıt bu C u m h u r l y H N hmbm k 5 TurkiKOğı Codılni No'39/41 ^ k i t a p kuldbü (34334)(ajolo«luUlonbulİ6İ0212 5140196 SAYFA 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle