25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T CAPAN Veyan yarıya yontulmuş bir kaya, orda unutulmuş. Kimse istememişti onu; tek başınaydı, gereksiz. Bütün bunları uzun süre seyrettım. Doğaldır. DerinlikJer çcker kendine, Su bilir bunu, gök de bilir belki, ve parmaklıklı korkuluk da ezber etmiş gibi, ve tam tersinden bunu anımsayan parmaklıklı korkuluk da. (Ve insan, bunu denemek için icatetti paraşütü, çekme nalkasını, bağcıkları. Ipi bile.) Uzanmıştım kıyıda ve parmaklarımın arasında sıkıyordum ot köklerini. Hoş kokuyordu nane. Dinliyordum eriklerin sıcak çağlayanını ve korku çöreldendi bogazımda, çağlayana baş aşağı düşeceğimi kulağıma mırılaanan iyi yürekli yaşlı korku. Daha uzun süre hissettim başka şeyin sıkıntısıru. Ve korkuyu tanımanın engin sevincini de eskidenki gibi, iyice erken yaslardaki, çiçeklenmiş çuhaçiçekleriyle boğazda. (Sessizce akıyordu kum bedenin altında, güneş yakıyordu, havada alkol vardı ve ağaçların altında yere düşmüş bunca erik. Ve kıpkızıldı gün.) "Aldatılmak istemiyorum artık herhangi bir tanrı n tarafından. Skacel çağdaş Çek şairlerinin en önemlilerinden biri sayılmaktadır. 1922'de Moravya'da Vnorovy'de doğdu. 196O'lı yıllarda Moravya'da ortaya çıkan ve siyasette olduğu kadar edebiyatta ve sanatta da kendini gösteren yenileşme hareketinin önemli adlarından biri oldu. Kurucusu ve yöneticisi olduğu aylık edebiyat dergisi Host do domu bir yıldan fazla yaşadıktan sonra 1969 yılında kapatıldı. Skacel şiir kitaplarını ülkesinin dışında yayımlamak zorunda kaldı. Skacel ilk şiir kitabını genç sayılabilecek bir yaşta, 35 yaşında yayımladı. Titiz, seçmeci bir şair olarak tanındı. Şiirinin en önemli özelliği yoğun anlatımıdır. Şiiri iki ana çizgide yürür: Bilgelik ve alaycılık. Eskiye ve Moravya kültürüne bağlılığı bir başka özelliğiclir. Çocuklar için de şiirler yazan Skacel'in başlıca şiir kitapları şunlardır: Bir Gül Nasıl Yeniden Çiçek Açabilir?, Şeftalilerin Suçu, Kara Bir Papağan İçin Fındık. CESARET ELBETTE Hiçbir ölü orda değildi diyerek yalan söylüyordum. Ve gecenin geç saatindc: Kimse artık keman çalma•yacak. Çok korkmuştum, boştum kış bahçesi kadar. Yine de oradaydı, tam orada. Biliyorduk bunu, içimizdeki büyük scssizlikle oldu&u gibi. Tepenin üstündeki ormanı çarmına germeyi ve suyu taşa tutarak oldürmeyi başardı onlar. HER ZAMAN Dur durak bilmedcn yağdı kar bütün gün, sanki meşin ceketliler cllerinde Dİra şişeleriyle inmişlerdi kuğudan gökyüzüne vc düşmüştü sanki kederli tüyler. Sessizlikten korkanm, ağaçların üstündeki yükten ve insanların içine işlemiş sonsuzluktan. Ve hiç de utanmam yürek sıkıntımdan: Tanrım, bu bilinir sence. Üstüme yağıyor kar, sessizce ve tek kelime yok, faydasız bir pişmanlık gibi: Bu kadan elimizden geliyor hiç olmazsa ve dışarda yağarken kar gönül okşayıcı bir söz bekliyoruz. Gittikçe daha güçlü vc daha da kaygı vericidir bu. SÖZLEŞME Aldatılmak istemiyorum artık herhangi bir tann tarafından. Uzun süreden beri, kcndi tanrım var, bana ozel ve düzeltmek için kcndi kusurlarımı. (ıCTcksitıim duyduğum alçakgönüllülük için hem de. lnsan ruhunıın pis koktuğu olabilir, ıslanmı^ kcipc^in tüylcri nasıl kokarsa öyle. SAYFA 18 ]an Skacel / Şiirler / Çeviren: Eray Canberk Küfre sapmam bunun için. Yeter ki acı gerçekten acı versin ve gözyaşı sahiden gözyaşı olsun, budur bütün dileğim. MELEKTEN GERÎYE KALAN Sabah, ağaçlar henüz dipdiriyken ve el değmemişken nesneler, bir melek dönenir durur iki kavak arasında: Tamamlar uykusunu tam uçmaktayken. Şarkı söyler uykusunun söküklerinde. Ola ki sokaktan ilk geçen yaralanır bu şarkıyla ya da herhangi bir şey gösterir hiçbir şey görmeden. Ycşil olur o: Hepsi budur melektcn geriye kalanın. SARKAÇLI BÖLGE Rüzgârın dışına çengcllenıniş sarkaçlar. Üfürmeden çahnan ıslıklar. Ve otlar zamanm köşesindeki. Taştan yontulmuş tan. Kimse su dökmez senin eline. Çanlarla kararmış su; içmeye hakkın yok senin. TAŞ OCAĞI Güneş bir serserinin serüveni gibıydi, kasketin altında kıpkırmızı bir scrscri. Son buluyordu tarlalar. Rüzgârla dize gelmiş ot ses veriyordu titrcşerek. Bu çifte şarkı kaynağıydı kanatların. Bir de dibine kadar açık taş ocağı vardı. Vc ta aşağıda bir ocak yeri vardı, sekiler yerine taşjarla. 18 Mart 1999 tarihinde yayimladığımız 474 sayılı kitap ekimizin "Şiir Atlası" sayfasında îrlandalı şair Brendan Kennelly'nin şiirlerine yer vermiştik. Bu şiirlerden ikisi faks'ın azizliğine uğrayarak tek bir şiir olarak ulaşmıştı elimize. Bu iki şiiri yeniden yayımliyoruz. Üç Yaşındaki Bir Çocuğun Şiiri Peki çiçekler de ölecekler mi? Ya insanlar, onlar da mı ölecek? Hem sen hcr gün yaşlanıyor mıısun, ben yaşlanıyor muyum, hayır ben yaşlı değilim, çiçekler de yaşlanır mı? Yaşlanan şcylcronları çöpe mi atıyorsunuz? Yaşb insanları da mı çöpe atıyorsunuz? Peki neredcn anlıyorsunuz bir çiçcğin yaşlandığını? Taçyapraklar dökülüyor çiçeklerden, insanlardan da dökülür mü taçyaprakları, C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 479
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle