01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devamı. yozlaşıp diıştıı Halk dıne inanıyor... Ama inandığı din de daha başlangıçta yozlaşıyor, uinliktcn çıkıyor, kişisel çıkarlar, "ikti dar" uğruna!.. Iştekanıtı: Kureyshlerden ıkı kısi kalmış olsa bıle, iktidar Kureyşlilerde kalmayı lürdürmelıdır ." Hadis: Muhammed) Btiylece tanrı adına insanlar öldürü liir! Cüvenilen, daha doğrusu yığınların güvenmış oldugu din öldürüm aracı olur!.. Bu da açık ve scçik olarak gösteriyor ki, dinler insanlann yanında, yanıbaşında olmamış, olmadıktan başka insanlan ağalar çıkarına ölüme sürüklemiştir! lnsanın ancak insanla, insanın kcndi insanlığını bilmck algılamakla; insan ancak kurtuluşa erebilir! Dinlcr binlerce, binlcrce yıldan beri insanlan birbirine öldürtmeyi öğretmiştir. Bundan başka da insanlara iyiliği aşılayacak, insanlığını bağışlayacak hiçbir şey vermemiştir! Bunu anlamak istiyorsanız, çevrenize bir bakın, dönen dolaplara bir bakın!.. Turkiye'de bir millctvekili, Alman kadın milletvekiline "orospu" diyebiliyor! Ne demek bu? Çünkü bu adam en az 1200 yıldan beri ilkel Kureyş oymağının düşlemleriylc şınngalanmış durumda! Yarım yüzyıldan beri Turkiye'dc normal eğitim yapan okullar bir yana bırakılıp, camiler yapılmış; halkı Arap olmayan, dilı Arapça olmayan insanımız bir bir hoparlürle aptallaştırılıp koyun sürüsüne donüşturülmüştür! ünlar halkımıza, bütün Türkiye'ye koyun süriisü gözüyle bakmışlardır! Ncdcn? Çiinkıı sunepclcşcn halk, sürü gibi istenilen yere sürülebilir! O kendini bilmezlerin oy kaygısıyla istedikleri de buydu!..(**) Bir şiirimde vurgulamıştım onlan: Bağırdı çocuk Anaa,. anaaaa'.. Babayok 1950 den bu yana haraç mezat Kım sıçtı ulkenin a&zına 1 onun hcykelı dikdıyor . Yalan mı? Öyle olmadı mı? Anadolu insanı Atatürk dönemi bir •^ yana 12U0 yıldan beri boş ımgelcr, düşlemlere boöuldu. 1950'den bu yana da normal eğıtımden yoksun cdilip şıııngalandı kafalan. Genelevlerdeki soygunculuğu büyük bir dikkatle gözler öniinc sergileyen yazar Aysel Firmalı, eğitim yoksunluğunu ele alarak duruma açıklık getiriyor: AydınOztück Şiirin evrenselliğinde bir ozan ayna kör olabılir ısıktan ayna kör edebilir Tarih boyunca aulara bulanan insanın portresini çizer (agy s. 28): ah ınsan çekildig"i yan raylarda kurtlann doymaz ıstahıyla tükenirken eksildiği yerde acılarını nasırlaştıran Toplumun yaralarından biri de "zurafa sokağı" şiirinde oldııgu gibi yansır, acı bir burukluga dönüşür yüreklerde (agy s. 62): bu sokakta "orospular" çaltşır etlerini satarlar, hırsızlıkları yoktur bir üst sokakta ıse "namuslular" ö&len araları ya da aksamlart aislerinın arasında kürdanları elleri kastklartnda zürafaya akarlar kasapların çengelindeki bulutlardır içlcrindeki doymaz açltk, ktlıtlt kapı bir kereliğine çiğneyip attıklan ciklettir yorgun kadınlann etlerindeki nırıkları kapıyı geçtiklerinde "ar" ve "namus'tur sözcüklen dısardaki kadınlann mutaassıp kocalan bılıyor musunuz beyinleritıdeki lag'ım sokaklara taşmasın dtye kendi elleriyle yaptılar bu evlerı .. Yağmur Yürekli MektuplarVla Aydın Oztürk, dizelerden taşan acılı günlcri, yaşam scrüvcnini düzşiire dönüştürürken acı bir çığlığı yansıtıyor, Norveçli Rcssam Edward Munch' un (1863 1944) güçlü çizgiresminde oldıığu gibi.. Munc, Çığlık adlı tablosunda duygu kımıltısının birden bütün izlenimlerı nasıl değiştirdiğini yansıtır. Aydın da böylesi durumlar karşısında şiirin yanıbaşında düzşiir biçimini yeğler. Şiir ve düzşiir, onun sanatında birîikteliği belirler (agy s. 13): b'ır dize de%eler, tek bir fotoğraf, gecede mavısu, ayıstğı ve ten seni de alarak, gecenin bulvarlanna karısıyor son otobüs. vcdaunt göndercn ellerım değıl. vedamı kucaklayan ellerın değil. havada asılı kalan yiireg'ımız "bunca lanetledtnız neronu, o yalnız romayı yaktı mor dudaklart yıllanmış ktrmtzt sarabın tadıyla uyusurken altın kadehini aç arüanlara atılan havarilere kaldtrdı ölüsevicilerle çınlarken kanlt arenalar, nasıl damağrurdu caligula Oykaypsı "Nasıl orospu olunur?" lnsanın karşısına çtkınca nastl olunduğunun bılinmesı ıçın çok fazla akıl vv tahsıl gerekmıyar. "Gördüklerinı, ya$adıklarını, gördüfcün ve hissclttğın gıbı yaz " Bana gorc, başlıca bilıncn eğitim noksanlığı.. Buna bağlı olarak meslck \ahibi olmama, dolayıuyla ekonomik üzgürlüğün olmamaudır " (A. Firmalı: Sevgiye Sevdalıyım, Kora Y, l c W,lst.) Sanatçı durumlar karşısında agırlığını koyaralc savaşımını sesc dönüştürüyor dizelerinde. Ses ulanıp gidiyor ölüm nereden gelirse gelsin(agys. 24, 24): "diişer yuvasından sökülmüs gözlerin gördüklen çürümüs gölgesine ormanın, orman susar ceviz yapraklarıyla kefenlenir cocu ölüler yara sağalır, yüzeyde anıların kabuğu dü'ser ya sessız tanıkları, kalemler, fotoğraf karelerı onca keder, üstü betonlanan acı ya gizlı gızlı ağlayan şaırlen ülkemtn parmak uçlarımdan kollarıma kör bir testere tlerliyor santım santim doğranıyorum kan sızmıyor kesıklerimden yerde buz kristallert Durumlar karşısında renkler de şaşırtıcı. Ozan, şiir sanatının bütün inceliği, ustalığıyla acılarını sergiler, insanlığın acılarını (agy s. 71): gülumsemenıu rengini sordum tnavıdır herhalde dcdt duraksadthayır, hayır gökku öncüroki livet! Sanatçı olarak, ozan olarak, yazar olarak durumlar karşısında susmamalıyız! Sanatçılar, ozanlar, yazarlar öncü rolünü oynayıp, gözü kapalı siyasalcıların eksiklerıni, yanlışlarını gözlerinc kakmalıyız! Böyle yapmazsak, nerdeyse onlar üzerinde yaşadığımız toprakları da satmaya kalkar çıkarlan ugruna! Durumlar karşısındi}, aydın sanatçılarımızdan ozan Aydın Oztürk şoyle sesleniyor: hsanca yaşama hakkı Havada asılı kalan yürekler" kocaman bir çıftlık olur sanatçının yapıtında. Ke sinlikle bir şey olmuştur uzak yakın.. Munc'un cıglığında olduğu gibi!.. Olup bitenler, olaylar olgular... Durumlar.... 1200yıldan beri durumlara şırıngalandıktan sonra, yakım yıkım sürüp gitmekte!.. 1950'den bu yana Osmanlı döneminde olduğu gibi halkı Arap olmayan, dili Arapça olmayan Turkiye'dc, ülkcmizdc kafalar durmadan kcmirilip, yığınlar siineneleştiriliyor. Peki ne yapacagız? Okullarua düşlcmlere değif, gerçek eğitimc yer vermeliyiz! Bunu yapmıyor ya da yapamıyorsak insanca yaşa maya hakkımız yoktur. • (') Aydın Oztürk: Yıkık Duvarlar Gibi Kaldı Gözlerim, Berfin Y., 1991?, îst. (**) Bu konuda ayrıntıb bilgiler ve bel geler: Abdullah Rıza Ergüvcn: Evrenbilim ve Tanrı Kavramı, Sonsuz Değişim III, F.vren ve Yaratı, UniversaKozmik Çorba, Başka Dünyalar, Yasak Tiimceler, Tanrılar Neyi Yarattı?, Gece de Güneş Doğar, Türkiye'yi Uçuruma Siiriikleyenler III (bildiri)., Tanrıları Nasıl Yarattık?, Tanrıların ülümü " CUMHURİYET KİTAP SAYI 479 Bilirim Dayanır Yürek / Aydın Özttirh / Ûcrfın Yayınları /2İ] s Yürek Sapağı/ Aydın Öztürh / Bcr/m Yayınları / 132 s. Ezberletilmiş Yalnızlıklar/ Aydın Özturk / Rcrfın Yaymhırı / 15 / \ Cumartesi Anneleri/ Aydın Özturk / Insamıl Yayınları / 151i. ağrttayaatt zaman aydın oztürk Bir Sevgi Kırılmasıydı//lW'« ÖzDurumlar, Ölülertürh / llerfın Yayınle Hatıra Fotoğraları / 74 ı fı'nda, şiir sanatının bütün inceligi, güaydınöztiirk cüyle beliıir simgesel olarak: Isık, su, ayna, göz örgfleri (motifleri) birbirlcriylc iç,içe geçmiş çemberler gibi olanı biteni yansıtır (agy s. 23): mektuplar Ölülerle Hatıra Fotoğraft/ Aydın Özturk / Bcr/m Yayınlart / SS s SAYFA 4 Ağıtlara Yazıldı Zaman/ Aydın Özturk / Berfin Yayınları / 77 s Yanardağ Yıkık Duvarlar Gibi Kaldı Gözlerim/ Sıcaftında//U'<//« Aydın Oztürk / BerÖzturk / EkmYaymları / 127 fın Yayınları / 77 ı Yağmur Yürekli Mektuplar/ Aydın Oztürk / berfin Yayınları I 104 s ısıg'tn sııyla üpü$mcsı gözlerim delirtebılir yorulahılır ıçındeki ayna
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle