Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kapak konusunun devamı. nı şairin birbırini i/.lcvcn kitaplarıys;ı Kıışkusuz " Taşı Sula", Gültekin Emre'nin şiirinde "Siyaha Elveda"ya göre daha cla gclişkin bir kitap. Bıı karşılaş tırma sayılmaz, sadccc baştan bcri yazageldiğim Giiltekin Emre şiirinin yavaş ve sağlam oluşumunu ve şiirini bir kaf claha yukanva kurduğunu göslerir. Kaışılaştıı malara geliıuv, "Siyaha Elveda", Giilte kin'in şiirinde gcldiği noktayı rarif ctmesi açısından öncmli bir kitapken,"Tası Sula" dencylcrc, ycniliklerc ve (arklılıklara açık olnıası bakınundan cesur bir kitap. Btı aynı zamanda şıı demeye de geliyor. "Siyaha Elveda", şiirin zamanı, kurgusu, tcmaları açısından bir 'bütünlük' kaygısı taşır vc bunu başarırken, " Taşı Sula'da böylc bir kaygının yerini değişik kurgularda yazılmış farklı kurulmuş şiirlerle çcşitlilik arzıısu alır. "Siyaha Elveda" ilc ulaş tığı ycr, şairi rahatlatmış gibidir, dalıa rahat bir söyleşiye başlar. 'Acı alay' yerini 'şakacı'lığa bırakır. Ilkindeki yoğunluk, ikincisinde dc sürer ama, sus yeri, nefes payı bırakarak. o yüzden Gültekin Emre'nin şiir maeerasında önemli kitaplardır bunlar. "lay Sulcı'dcın sonra nc olacak Cıültckin Hmre'nın şıırtJ "Siyaha Elveda" ile bir döncnıi noktaIadı Gültekin Emre. Yani ilk 6 kitabının sonunda, parlak bir kitapla 'clvcda' dcdi ilk döncm şiirine. Şimdi"Taşı Sııla" ilc yeni (ikinci)birdönemebaşlıyor. Yapıyısağlamlaşiırdıktan, ustalığım gösterdikten sonra ikinci bir altı katı çıkması daha kolay görünüyor. Ama işte mesele dc bura da. Ycni çıkacağı katlarnasıl olacak? "Taşı Sula"da, söylemiştim "Siyaha Elve da "dan farklı olarak, değişik yönscmclcr var, haııgisinin izini sürecek, şiir vc söz sanatlarına mı ağırlık vereoek, dizenin öne mini daha da vurgulavan şiirlcr mi yazacak, daha yalın bir söyleşiye mi yönclccck, voksa "Döncrinı, döndüğüm ycr burası değil" dizesi ııyarınca, aşağı katlara hiç bakmadan, mimarisiylc, işçiliğiylc onlara hic bcnzcmcycn ycni bir şiir mi yazacak, do^rusıı bıınu bcn dc mcrak cdiyorum. Çünkü "Ta^ı Sula"da bu dediklerinıin hcpsini bulıışnırabilcTek bir imkân, aralarındaıı birivle yola çıkacak bir ccsarct gördüm. Bu kitapta "Çiçck Davası", "Sıvas ACIM", "Kısa Kara", "Yapıcıiar KeyHndc", "Yaznamc'dcn Sunamc"yckadarçok 'cesur' şiirlcr ycr alıyor. I'akat bu kitabın gctirdiği açılımlarla, şiırini taşiyacağı her ycrdc itııgc toplatnaya dcvam cdcccğini biliyorıım: "Imgc toplamaya mı diyor bir kclcbck/ Imgc toplamaya mı diyor bir trcn/lrru>c toplamaya mı diyor bir fırtına kıışıı." (mgc toplamaya diyor Gültekin Emre. Scn Cıültckin Emrc'ntn ^ürini sevıyorsun... Scviyomm cvct. Çabası vc scrüvcni dc ilgilcndiriyt)i lx.ııi bu şiirin. Cîültckin dc şi irimizin 'ağır işçi'lcrindcndir. 1 lcm iğneylc kuyu kazar, hcm duvara tuglaları tck tck di/cr. Ş, iirevinin, yani bu şiiryapısının hcm mi marı, hcm işçisi, hcm dc ustasıdır. Oncclc ri bir, iki, üç kat cıktığı çok göze çarpma mı^tır, ama yapı yüksclip, dcdim ya altıncı kata ulaştığında anlaşılmıştır: "Burada da sağlam bir cv var!" Bclki cvin bu kadar gcç gözc carpmasinda, sahibinin Alman ya'da oturması da rol oynamıştır, kimbilir. YJ JR5;! IN1 I akat artık cvin, Tür kiyc'di' l'iirk siirirx.ltSIPIRİ )H kıııııldıığunu biliyo ruz. Gültekin Kmrc'nin I iirkiyc'ningü zcl şiir cvlcrindcn birinuc oturdııgLiruı vc Kur^uni Bir komsıımıız oldıığu nu ua biliyoruz. Vc Siperde IGidtckın biz komşLimuzu scvi liınrc/'l'Urktyc Yazdarı l'JMO/ G4s yoruz. • SAYFA 4 « Tası Sula'da havatın imgesi AHMET ADA iiltekiıı Emıe'niıı 'Taşı Sııla' adlı yeni kıtabı 19%( leyhun Atııf Kan su Şiir( )dülü'nü almıştı. Şairin ye diııei kitabı. Şiire ve ya/.ına adanmiş bir ömür. Yenilikçi çizgisiylc, ycni bir şiir diliyle, uzak çağrışımlarla örülen, sesçe çok yakın sözcüklcrden olıışan bir yapı kurııyor. Bu yapı, dilin sessel olanaklat ını sonuna ılek özgürce kullanmaya dayanıyor. Sözeüklerin sesçe birbirine yakın olanla rını bir araya gctirerek okurun zihninde yeni tasarımlar ıloğuran bir şiir onunki. Bu tasarımlar hayatla ilgili. Şairin bütün göstergclcri, yan yana kullandığı, bütün sessel yakınlığı olan sözcükler kişisel şiir dilini oluşturuyor. Kişisel şiir dili en belirgiıı özgünlüğü. 'Akşama serinlik veren nedir,birsessessizcegeçer Yanımızdan, işte burda bir es\ (Yitik Serinlik, s. 17). Burada ses ve es sözniklerinin ses benzerliği kadar, (s) lıarlinin devirli biçimde yinelenmesiyle ritım dizgesi kurulur. Gültekin Emre'nin şiirleri bu tür retoriğc sık sık rastlanan şiirlerdir. Ama, çoğıı zaman, ritmik bir özcllik olarak beliren bu tutum anlamla bütünleşmez; anlamsal özlelliğin yitmesine neden olur. Ritim ve anlam arasındaki bağıntının gevşemesi hayata ilmekler atmasını zorlaştınr. 'Kapısı nerede kısık kışkırtıcı kışların Bağışlanan kimin kiiçiik kucağı'. (KüçükSarı,s.46). Bu dizclcrdc görülen anlamsal gevşek doku bazı şiirlerindc yiter. 1 Iayata, çoeukluğuna ilmeklcrlc bağlanır: 'Beni hiç sorma iyiyim işte şöyle böyle Çocukluğum yazlık sinemaların önünde Çekirdek salar amcalar, kiilahı 25 kurıışa'. (Sorma Beni, s. 56). Giderek, sözeüklerin sessel yakınlığından yararlanma yöntemi özgür ve uzak çağrışımlarla örü G len doğaçlama bir söyleme bırakır yerini: 'Carıi çalıntı bir rüzgâr işi bozabilir her an Çan can bir yurtsama düğümlenir boğazıma Cer çiledcn geçmedi mi gençliğin senin Cevahir bir ceset değil mi süriiklediğiıı geçmişe'. (ÇanCan.s. 41). Sesbeıızcrligi taşıyan sözcüklerle doğaçlama söy lcm dcvam eder. 'Taşı Sula'daki şiirler bütünlüğü olan şiirlerdir. Bütünlüğü sağlayan salt sessel değerler değildir. Şiirlerdcki hayata ilişkin göstcrgelerin ses ve anlam değerlerini birleştirmesindeki ustalık ki 'Taşı Sula'yı bü tünliiğe ıılaştırmıştır. Şiirlcrin bütününden çıkan, imgcnin içerdiği hayata tanıklıktan öte bir şeydir, bir çığlıktır. Nesnelerirı, taşın, suyun tanıklığı da varelbcttc. Tanıklık çığlığa dönüşürkcn nasıl biçimlenmektedir? Söyleycceğini biçimlendirme çabası, 'Dilin sürçse de özgür vezinlerde uyaksızlığa alışacaksın', (Görünmçz Kaza, b. 10), dizesinin içerdiği gibidir. Ozgür vezinlerlc ve uyaksız anlatım Gültekin Emre'nin kııralları belirlenmemiş söyleyiş biçimidir. Belirgın olan ritimdir. 'Kısa Kova gibi siirlerinde ise sayfanın sağ taratın da yer alan 'kısa koku', 'kas gün' gibi nitclcmcler, saytanın sol tarafında yer alan dizelerin niteliğini tamamlar. 'Sivas Acısı' ile 'Yapıcıiar Keyfinde' adlı şiirlerindc, şiire görsel bir güç katmak için değil, içeriği güçlendirmek için biçim denemelerine başvurur. Dizeler kırılır ve genellikle alttaki söz kümesiylc şiir tümccsi tamamlaııır onda. Ucu kırılmıs dizeler söz konusu dıır. Kırıla burünlcncbiryapı ortaya çıkar. Dizeler yedisekiz sözcükle oluşur. Uzun dizelerlc kurar şiirini. Bölümlerc ayırmaz şiiri, iki tlizeyle başladığı ya da bittiği de olur. Kısaca, şiirinin biçimi sınırlamalardan ıızaktır. Imgenin içerdiği hayat 'Taşı Sula'da imgenin içerdiği hayat günlük hayattır. 1 lavatın günübirlik rotoğrafını çeker (iültekin flmre. Bazen, önlüğü yeni yıkanmış okula giden kızdır, bazen kıvıda taş sektiren gençliktir hayat. Taşı sulayan tarihle tle kardeş olur. 'Çiçck Davası' adlı şiirinde, hayatm bütünselliği kaçırılmadan, deniz kıyısı, masa ve sandalyeler, görüntüye giren Ay, 'kirli tabaklarda uyuyan Ay', kısaca bir ömür gözden geçirilir. Hcı ayrıntı, her nesne, bütün doğallığıyla hem şiirin kurucu öğcleridir, hem de birey duyarüğının. 'Yitik Serinlik'tccoğrarya gcnişlcr, dünya küçülür. liestasıyla Upanya, karnavallarıy la Brezilya girer şiire. Şair 'bi/.im yerimiz nerede peki bıınca bayrağın arasımla' diycsorar. 'BatıkGcmi'dc.günlükkonuşma dilinin anlatım biçimlerinden oldukça ya rarlanır. Böylcce, okurla diyalog içtcnliği kuı ulur. Şairin, anncnin, cocuğun scsi iç içc geçcr.} layatı, bütün sahiciliğivle yaşa mak, duymak istcr. Lalclcrc, güllcrc bir yapmaciçek ustası beğenisiylebakmaz. In sani ilişkilcre, hayata da sahici dcğcrler açısından bakar. Şiirlerinin altyaıiısını belir lcycn insani öz dc yapmaciçek ustası bcğenisiylc değil, modern insanın çağdaş be ğenisiylc biçimlcnir. "Yüzünde Gcziniyorum' adlı şiirinde ise eşyalar/nesneler şairin clinde kişisellik kazanır. Sözgelimi 'makas' yaralı kalbini herkesten gizler. Gültekin F:,mre'nin cşyalara/nesnelcre kişisellik kazandıran yöntemi, modern dünya şiirine eklemler şiirini dc. Bir ucu kcndi toprağında Cartık kız kaçırmıyor delikanlılar al atlara binip naralanyla'); bir ucu Köln'de, Berlin'dedir, duvarın yıkılışını ironiyle gözler. Gültekin Emre'nin şi iri yüzyılımızın tanığı olmaktan öte, çığlığıdır. Gültekin Emre'nin şiiri, sözcüklcrin scssel yakınlığından yararlanarak sözcük oyunlarına dönüşen şiirdcn çok farklı bir konumdadır. Söz'e uayanan bir şiir çünkü, söz ise anlamsal ve sessel değerleri de 'Üç Günlük Omürle Söyleşi' adlı şiiri. Gündelik hayatın ironik bireıeştirisi nite liğini taşıyan şiir, aynı zamanda. gclencksel aile yapısını da eleştiriyor. İronik dil 'Dilini kınp oturma görücüler kahve bekliyor' (s .52) biçiminde bir alayı da taşıyor. 'Taşı Sula'da (iültekin Hmre'nin şiiri bir özelliğiyle önc çıkıyor: Ironi. Şiir bağla mında ortaya çıkan ironi söz'e ckleniyor. lğneleyici alay söz'ün anlamsal boyutunu çoğaltıyor. Sözgelimi: 'Fotoğrafta ağa takılı balık Halkım aynasını cebindc taşır' (Yazname'den Suname'ye, 60) dizelerinde, ağa takılı balık ile aynasını cebindc taşıyan halk benzetmesi bir fotoğrafta buluşuyor. İronik dil burada da bir benzeşmeyle öne çıkıyor. Gündelik konuşma dilinin ağıntısında ironi var. Is teonu kullanıyorCailtekin Emrc: 'Soğuk suuuu Otuz iki dişe keman çaldırıyor'dan sonra gelen dize ironi yüklü: 'Sıka sıka dökülmediyse dişleriniz' (s. 62). Söz'ün aldığı bovut, ironiyle, gündelik tli lin ötesine taşıyor. Dolu bir bardağın bir damlayla taşması gibi somut. Gültekin Emre taşı su laya sulaya bir şiir yeşertiyor. Emekle, tcrle, işçi liklc yeşertilen bir şiir onunki. • Liebe und Miniaturen tCıül300 Jahre Türken an tchın Fiwrc/liuhel Taşı Sula/ Gültekin der Spree/Oncl Vcrlag, Vcrlag, licrlin, limrc/ Otcki Yayıncın/ llcrl/n, \')X\/96 v ]']/7Ks. l')l)HAnh.ara bizsiz gibi Bizsiz Gibi / (.ıultckın l'jıırc/ Duyaııı^ınd Yayınlan l'JHİ/ 64 v Gece Düşleri /Cjiillckııı limrclDalydı, 19H5/ Aşk ve Minyalürler/G//7/c kin limrcfCvm Yayıncvı V)H9/ H(h. Düş Kuyusu Ktültckınlimrel 1990/ 64 i. Yarım Damla /Gültekin Hmrc/Yapı Krcdi Yayınları 199)/2Ö6i. Siyaha Veda /Gültekin V.mre/Yapı Kredi Yayınları 1993/99*. SAYI 449 CUMHURİYET KİTAP