Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Edward Said'in "Entelektüel; Sürgün, Marjinal, Yabancı" adlı kitabı, dünya cntclcktücllerini bir bütün olarak ele alan, cksikliği duyulan bir inceleme. Said, cntclcktüelleri ortak bir paydada topluyor, bir "cntelektüelküre" kavramı yaratıyor sanki. SÜHA SERTABİBOĞLU ntelektüelin ne oldıığurıu, hemen hcrkcs bilir ama yorum istcndiğindc çok farklı şeylcr çıkabilir ortaya. Entelektüele yakıştmlan nitele meler "aydın insan'Vlan "halktan kopıık entel'e; "toplumsal ileılemenin öncüleri"nden "sırf ahkam kcsen ukalalar"a; "kitap kurdu"ndarı "Oztürkçe mcraklısı miirckkcp yalamışlar"a, ya da "Batıya özenen okumuş takımı "na ılek türlü türlüdür. üniki Eylül'den öncc bizde, solcu olmayana entclcktücl denmezdi. Entelck tüclin önc çıkan anlamı "ilcrici aydın'Vlr. Bu 'ilcrici' nitelcmesinin içiııc sol tavır11, ama kültürün scmtinc uğramamış, hatta anti entelektüelliğiyleövünen ma gandalar bilc giriyordu kimilcrinc görc. Bugünlerde isc şL'riat korkusuyla paniklcmiş kamııoyunda cntclcktüclin anlamı "ilcrici aydın'dan "laik aydın"a doğru kaydı sanki. (însanın neresi acırsa canı ordadır demis, atalarımız.) Görüldüğü gibi, entclektüelin kişiyc vc zamana göre değişen, btılanık bir çağnşımı var. Oysa cntclcktücllik nct birol gudur ve entclcktücl nitelemesi ulus nitclemcsinden daha belirlcyicidir. Bir I üık eiHelektücl Karayiblcr'dcki bir di ğer entelektüele, iist kattaki cahil kom şusundan çok daha yakındır. Edward Said'in "Enlelektüel; sürgün, marjinal, yabancı" adlı kitabı iştc bu kitlcyi, yaııi dünya cntclcktücllerini bir bü tün olarak clc alan, cksikliği duyulan bir inceleme. Said, cntclcktücllcri ortak bir paydada topluyor, bir "entelektüelküre' kavramı yaratıyor sanki. E Taklidi değil, gerçeği arayan bir ıı, entelektüel IFF insan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüyc ııyııp mcvcııt dunıma hoşgörü göstcrmektcıı iyidir yalnızlık. Entelcktücller dünyanın her yerinde bir tür dinscl azınlık gibidir. Entelektüel daima, yalnızlık ile saf tutma arasında bir yerdc durıır. Kendini kuşkuculıığa, hi», durmayan bir akıl vc ahlak sorgulamasına adamıs kişidir. Entelektüel evcilleşmcz vc tekdüzeligc teslim olmaz. Turgcnyev'in "Babalar vc Oğullar'ındaki entclcktücl Bazarov'a aşık olan, ama ondan ürken Anna Sergeyevna'nın dcdiği gibi, onunla olmak, dar bir ycrdc, bir uçurumun kenarında yaşanan baş dönnıesini vcrir insana. lık çıkmasın da" diyen, apolitik ve 'nesnel biri haline gelmesini ister. Bu yön tem dünyada cn çok ABD'dc, rcsmi ideolojiye teslim olmayan entelektüellerin görüşlerinc ambargo koymak amacıyla kullanılmaktadır. Said, entclcktüellerc ya devletin ya da şirketlerin güdümüne girmenin, yahut dışlanmanın dayatıldığını, entelcktüelin çevrcsindeki ccmberin ve entelektüclce tavıra clvcrişli manevra alanının yüzyılın başından bu yana çok daraldığını söylüyor. Cîünümüzün postmodern entelektüelleri de doğruluk ya da özgürlük gibi evrensel degerlerden çok, yeterliliği önemsiyorlar ona göre. Said, entelektüellerin yalnızca devlete ve sjirkctlcrc değil, siyasi partilcrc de kapılanmaması gerektiğini savunuyor. Entelektüel, kahıamanlara tapınmaya, hatta siyasi liderler için kullanıldığında kahratnanlık kavramının kendisinc bilc soğuk bakar. (ierçek entelektüel analiz, bir tarafa masum, öteki tarafa kötü dcmeyi yasaklar. Ama siz bir tanrıya sorgusuz sualsiz taparsanız bütün iblislcr ötcki taraltadır. İlnteleklüel, doğası gercği hiç bir siyasi görüşe angaje olamaz, bagianamaz. Aslında bağlanmamak çok zor bir i^tir. Siyasal doklrinlcr hazır reçctclcrdir ama entclektüelin kolaydan kaçması, kolay yargıların tuzağına düşmemesi gerc kir. Entclcktücllik, cbcdi nir muhaliflik dcmcktır. Entelektüel, marjinal olmaktan korkmamalıdır. Sorumsuzluk ya da havailik gibi görüııen marjinallik, adımlarını hcp dikkatli atmak zorunlulıığu dııymayan, pişmiş aşa su katmaktan korkmayan biri haline getirirkişiyi. Entelektüel tutku Edıvard Said'ten "Entelektüel' lu olmaktan utanmamalı, kendini ortava koymalı, tartüjinada yara almaktan korkmamalıdır. Kcndi cvindc bilc olsa yabancı ve hcp kuşkucu ı>lnıak, kcndi cvinin vc birilcrinc güvcnmenin rahatlığından bin defa daha ycğdir. Said, dünya entclcktüellerinin ortak paydasını ortak bilgi vc kiiltür, yaşam tarzı ya da inançlar açısından değil, siya sal tavır bağlamında arıyor. Orneğin cn tclektüellerin bilimdc vc sanatta yenilik yaratmakya da to|ilumu dcğistirmck ug runa verdiği sava^ınıa pck değinmiyor. Entclcktüclc sosyal, kültürel ya da bi limscl değil, siyasal bir misvon yüklüyor Said. Said'in entclcktüclc yüklediği bu gözüpck siyasal tavır, evrensel yönılen doğ ru olmakla birliktc ülkemiz için henüz biraz zormuş gibi geldi bana. Said'in cntelektüellc ilgili bu global incelemesine ülkemiz entelektüelleri açısından bakarsak onun değinmediği, ülkemizc özgü bir aşırı olgunun eksİK kaldığını beltrtmcmiz gcrekir. Türk ente lektüelinin toplumla ili^kisinin cn bclirgin özçlliğidir bu: I'czat. TürkiycMcgcıek loplam sa\ı bakımından, gerekse genel nürusa orantı bakı mından, yani niccl yönden Batıyla mukayese edilemeyen, ama nitcl yönden Batıyla yarışabilecek düzeyde bir entelektüel sınıf vardır. Ama Türkiye bir kültür çölüdür ve bu çölün ortasında, içindc tüm kültürel yaşamın tlöndüğü bir vaha vardır vc ülkcnin tüm entelektüelleri bu vahaya sıkı^mıslardır. Bunun çevrcsindc bir yarı entelcktücller halkası da vardır ama geri kalanı, yani alanın çoğunluğu bomboştur. (Üstelik çöl giderek gcnişle mckte, ycni alanlar kazanmaktadır.) Barı ülkclcrindc halkla entclektücllcı arasında bizdeki gibi büyük tczat yoktur; cntclcktücllcr nitel yönden üstündür ama halk da bo^ dcğildir vc bizdeki yarıentelektüel gruba dcnktir. Otcyandan Surivc, Irak, Irangibı bız den geri ülkelcıde halkın çoğunluğu l)i/. de oıduğu gibi bomboştıır ama bu ülkc lerde bir entelijansiya, elle tutulur bir avdın sınıfı da yoktur. Sonuç olarak, bu ül kelerde de bizdeki gibi büyük bir uçıırum yoktur. Yani 'halktan kopuk olmak ayıbını her daim taşımış cntclcktücllcrimizin yazgısıdır bu; cllcri mahkumdur bıına. Bu ülkede hcm entelektüel olııp hcm dc halkla kaynaşnıısjığı sürdürmck, birayağı yerde bir ayağı danıda durabilmeyc benzer çünkü. Ulkemizdc, Said'in savundugu siva.sal tavrı koymaktan çok, kendini koruma mücadclesi vcrmckle meşgul; oıı yıl aray la üç kcz vcdiği siyasal vc sıırckli ycdiği toplumsal ve ıle cKonomik darbelerdeıı tcpc scrscminc ılönmüs Tıirk entelektıiclinin bir dc ycdiyüz yııdır kılıcının kanı kurumak bilmcycn, yırtıcı bir dcvlctın "tebası" olmak gibi bir gcçmişten gckli öini hcsaba katarsak, mcydanı arsız ca lıillcrc bırakıp pısmı^ cnlclckıücllcrimi zi Said'in olma/sa olma/ saydıgı siyasal tavrı göstcrmiyoılar tliyc clcstirmcli miyiz? Evct, elcştirmcliyiz. 'I'ürKİyc'ıle her şeyin yerli ycrinc oturmasımn zamanı çoktan geldi de geçti bilc. Said'c kulak vcrmek; her şcyin içi boş bir taklidini, sahtcsini yapmaktan vazgeçip, gcrçck entelektüel olmak gerekiyor artık. Dünyanın hcmcıı hcı vcrindc ama az, ama çok, ama mııtlaka hcp yalnız kalan; sorun çıkaıan, uyumsuz, kendini bcğcn miij cliyc nitclcnip hcp sogıık bakılan; hc lc bi/iııı gibi garabct bir ülkede reMiıeıı alay edilen, dünyayı omuzunela ta^ıvan Atlasgibi celakarentclcktüellcr; Saicf bu kitabıylasizi kutsayıpşövalyeilan cdiyor, haberiniz ola. • EntelektüelSürgün, Marjinal, Yaban Türkıye'deki entelektüel sınıf Kendi yurdunda sürgiin Ama Said'in izlcdigi, uiopik bir enternasyonalcilik değil. Entelektüel dünyasım bütün olarak görmeklc birliktc, onıı sanki dünyanın mcridycnlcri gibi bölcn dil, din, coğrafya veetnık larklargibi hatııı sayılır duvarları da; vc bunların hepsini enlcmcsinc kcscn kadın vc crkck entclcktücl ayrımmı da görüyor, bunları yok saymıyor. Said'in entelektüele nıalcttiği,aslında idcal olan, yani onıın entclcktüeldc gör mek istediği özclliklerdir: (...) cntclcktücllcr şovcnist milliyetçi liği, şirkcllcsmis düşünce müsvcdciclerini ve sınılsal, ııksal vc uııscl imtiyazları sorgulavan kiijiler olmalıdırlar. Çogunlukla ba^kalarmm gerçekliğini görmemizi cngelleyen birer pcrdc işlevi görcn, yetiştiğimiz ortamın, sahip olduğıımuz dilin vc milliyctin sağladığı ııcıı/ kesinliklcrin ötcsinc geçebilrne riskini gözc alabilmck demektirevreıısellik. (...) Sözgclimi bir düijmamn ılurup durıırkcn bir siddcl cylcmincgiri^mcsiııi kııııyoısak, nükümctimiz keııdi.sindon daha zayıt bir ülkcyi i^gal cltigindc dc aynı ;>c yi yapabilmcliyiz. (...) (...) Nabza göre ^erbcl vcrmek, konuşulması gcrckcn ycrdc susmak, şovcnist kabadavılıklara ragbct eimek bir cntclcktüclin kamusal rolünc en cok gölgc düsjürcn tavıflardır. (...) Salt hükiimet politikalarınıclc^tirnıck dcğildir bu: daha çok, cntclcktüelin yaıı dogrulara ya da basmakalıp fi kirlere |iabuc bırakmamak için tctiktc olmayı görcv cdinmesi meselesidir.(...) (...) Ama şu gcrçcktcn kaçış yoktur: SAYFA 10 Kcndisi dc I'ilistin asıllı bir Amcrikalı sürgiin entelektüel olan Said, entelek tüellerin "sürgün" nitcligini önc çıkarıvor. Ama bu sürgünlük coğrafyasal an lamda değil, düşünscl, toplumsal anlamdadır. Entelcktücller hayır diyen, top lumla yıldızı barı^mayan, bu yüzdcn dc kcndi toplumunda yabancı gini yaşayan "kcndi yurdunda sürgün"lcrdir. Entelektüc! yalnı/dır; hcm dcğcrlerini payla^acak insan kıılıgı çekmcsindcn, hcm dc uzlaşmazlıgı scçmiş, uzlaşmayı boyun eğmek gibi görüp kcndinc ycdircmecliğinden ötürü yalnızdır. Profesyonellik, cntclcktüclliğin en büyük tu/.aklaıından biridir. Entelcklücl daima amatör kalmalıdır. Ciünümüz toplumu cntclcktüclin çabalarını horgöriir, alay cder; onıın yalnızca kcndi ala nında u/.man bir prolcsyoncl olmasıtıı, kabul edilmiş sınııların içindc kalması nı, pazarlanabilir vc özcllikle de "prezantabl" olmak uğruna "aman bir tatsız Entelektüel korkmamalıdır Said, entelektüellerin yaınızca aevıete ve slrketlere değil, siyası partılere de kapıianmaması gerektlğlni savunuyor. cı/ Rdıvard Said/ Çcv. l'unoıy Bırkıiıı/ Ayrınlı Yayınları C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 4 9